Pes..|15. Bölüm|

612 25 24
                                    

gulsumggunes'e itafen..

Börü büyük bir kırgınlıkla döndü kulübeye. Daha demin yattığı, kızın yatağına baktı. O burada onun hasretiyle yanıp tutuşurken Ayperi'nin dostum diyerek tanıştırdığı kişiyle sevişmesi öfkesini de tetiklemişti.

Onları o halde gördüğünde beyninden vurulmuşa dönmüştü, devamını görmemek için hızlıca uzaklaşmıştı her ikisindende.

O an gözlerinin önünde tekrar tekrar canlandığında ellerini şakaklarına koyarak düşünmemeye çalıştı ama imkansızdı.

Büyük bir sinirle hem bağırıp hem yatağı dağıtıyordu. Çarşaflar, yorganlar, yastıklar yeri boylarken Börü sakinleşmek için derin nefesler alıyordu.

Öfkesini nereden çıkaracağını bilmiyordu. Onun nikahında olan kadına, güvenip emanet ettiği kişi dokunuyor muydu yani?

Börü çıldırmadan nasıl duracaktı bu durum karşısında?

Sinirleri bedenini hakimiyeti altına almıştı. O an aklına geldikçe deliriyor gibiydi.

Kontrol altında tutamadığı öfkesiyle elini odanın camına geçirdi. Cam tuzla buz olup yere parça parça düşerken Börü'nün elinde oluşan derin çiziklerden damlayan kanlar da bir süre teninde gezindikten sonra yere yapışıyorlardı.

Acı hissetmiyordu, elinin kanaması da zerre umrunda değildi. Tek istediği her köşesinde onun hatırası olan, her adımda onun kokusunu aldığı evden çıkmaktı.

Evden büyük adımlarla çıktı. Yürüye yürüye evine gidiyordu, sokağın başına gelmişti ki Şirin'i görmesiyle duraksadı.

Kız birilerine el sallıyordu, iki çocuk bir adamdı bunlar. Börü bir süre izledi. Şirin gülerek sokağı yürürken Börü'yü fark etmesiyle durdu.

Börü kapkara kaşlarını çatmış kızın dudaklarının hareketlerinin değişişini seyrediyordu.

Gülen dudakları onu görünce normal hâline dönmüştü. Gözlerini kaçıran kıza karşılık uzun uzun baktı.

Elleri arkasına bağlı, bacakları bir metre kadar açık başı hafif öne eğik ama bakışları dik. Adeta bir Azrail vibe'ı veriyordu.

Şirin karşısında ellerini önünde birleştirmiş başını öne eğmiş duruyordu.

Börü sağlam sesiyle konuştu.

"Şirin, nereden böyle?"

Kız panikleyerek konuştu.

"Arkadaşımın yanındaydım da oradan geliyorum."

"Allah Allah. Kimmiş bu arkadaş?"

"Hiç ya, okuldan."

Kız daha da inandırıcı olmak istemişti.

"Ders notlarını almak için gitmiştim."

Börü kaşlarını yukarıya kaldırıp kızın gözlerinin ta içine baktı.

"Öyle mi?"

Sonra kara gözleri kızın ellerini süzdü.

"Hani, nerede notlar?"

Kız birkaç saniye düşündü, yalan söylemekte iyi değildi bu yüzden afallamıştı.

"Onda da yokmuş."

Börü kızın korktuğunu anlamıştı. Artık kaşlarını çatmak değil kızın paniklemesine gülmek istiyordu, ama biraz daha zorlayacaktı.

"Hadi ya."

KANLI AY +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin