[TAMAMLANDI]
••••••••••
Öcü.. Dünyanın her yerinde farklı isimlere evrilse bile yıllardır,çocukları korkutmak için anlatılan hayali bir şeydi.
Peki..Mavi gözlü adam, neden iliklerine kadar korkuyla titrerken bir öcü ile bakışıyordu?
Eeee,hani öcü...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
👱🏼♂️
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Rihanna-Who's That Chick
••••••••••
Mavera ayağını eşine uzattığı zaman Abel gülerek buz gibi olan ayakları tuttu. "Niye bu kadar soğuk? "
Mavera bilmiyorum anlamında omuzlarını kaldırıp indirirken kollarını havaya kaldırıp gerindi o sırada ayakları üstüne ve bileklerine küçük öpücükler bırakılmıştı. Dudaklarında bir gülümseme oluşurken eşinin "Kalk bakalım Cinderella, ayakkabılarını giydireyim. " demesiyle yattığı yerden doğrulup bir ayağını uzattı yere çömelen bedene doğru.
Abel, tabanı kalın olan topuklu ayakkabıları sırasıyla sevgilisinin ayaklarına giydirdi.
Mavera ayağa kalktığı zaman biraz uzaklaşıp kendi etrafında döndü ve sevgilisine gösterdi nasıl gözüktüğünü.
"Mükemmelsin." diye fısıldadı Abel. İnce beli büyük elleriyle tutarken mavi gözleri aşkla bakıyordu minik bedenin mavilerine. "Çok güzelsin. "
Mavera kocaman gülümseyerek parmak uçlarında yükseldi ve yakışıklı adamın dudaklarına öpücük bıraktı. "Geç kalmadan gidelim. "
"Nereye?.. Ah! Doğru ya. " Abel kendi şapşalladığına gülerken sevgilisi de kıkır kıkır gülmüştü. "Senin şu güzelliğin bende akıl mı bırakıyor? "
Mavera utanarak başını sıcak göğüse yasladığı zaman siyah saçlarını,belinden ayrılan bir el nazikçe okşadı sonra uzun soluklu bir öpücük konduruldu.
Birkaç dakika süren öpüşüp koklaşmalar sonunda evden ayrılmayı başardıklarında Mavera'nın sevdiği şarkılar eşliğinde büyük şirketlerin çalışanlarının, patronlarının, müdürlerinin olduğu partinin yapılacağı yere geldiler.
İçeriye girerken Mavera, etraftaki aşk meleğinin varlığını hissetmiş etrafına bakınsa bile aşk meleğinden daha güçlü bir canavar hissiyle 'Nerede çokluk orada... ' diye kendi kendisine düşünmüştü.
