KG - 11.Bölüm

52K 1.9K 60
                                    

Yorumlarınızı bekliyorum (:


 
 
Irmak arabasıyla garaja park ederken son yaşadıklarını düşünüyordu.Yaptığından pişman olduğu birçok şey vardı ama bunu kimseye belli etmeyen biriydi o. Dışarıya verdiği izlenim hiçbir şekilde yaşadıklarını yansıtmıyordu.Çok az kişiye içini açıyordu.Çok azı gerçek Irmak’ı tanıyordu.
 
 
Okula erken geldiği için bir banka oturup Ipod’undan müzik dinlemeyi tercih etti.Oturduğu bu bank onun gizli yeriydi. Pek fazla öğrenci bulunmazdı burada. Yalnız kalmayı tercih ettiği zaman geldiği yer burasıydı.Sıcak havalarda bu ağacın altındaki bankta tek başına huzur bulmaya çalışıyordu.
 
 
Bir kişi bu gizli yerini biliyordu.
 
 
Aras.
 
 
Tahmin ettiği gibi çok geçmeden o da gelmişti.Bir zamanlar ona aşık olduğunu düşünüyordu. Karşısına Çağıl çıkana dek. İlkiydi onun. Birçok şeyde ilkti.Ama en yakın arkadaşı için onu terk etmişti. Çok zor olsa da sözde arkadaş kalmayı deniyorlardı. Ama artık kimseye güvenmiyordu.
 
 
-“Selam” diyerek yanına oturdu Aras. Bir zamanlar Irmak’ın ona ilgi duyduğunu biliyordu ve karşılık vermek için geç kaldığı için lanet ediyordu kendisine.Yinede umudu vardı. Umut etmekten vazgeçmemişti. 
 
 
Kulaklıklarını çıkarıp “Selam” dedi Irmak’ta. Dalgın olduğu her halinden belliydi.Uğradığı ihaneti unutamıyordu.Her yalnız kaldığında kandırılmışlık hissiyle mücadele etmeye çalışıyordu…Umursamazlık maskesini taşımak ağır geliyordu ona.
 
 
 
-“ Beni seviyor musun? “Diye sordu Aras birden. Sevdiği kadar sevilmekte istiyordu.Geç kalmışlığını unutmak istiyordu.Sadece arkadaşı değil… Sevdiği adam olmak istiyordu. Irmak’ın duygularını biliyordu ve onun yanında bu şekilde olmaya razı rolünü oynuyordu.Bir gün diyordu kendisine. Bir gün…
 
 
-“ Ne anlamda?” diye sordu Irmak’.Şaşırmıştı.Ya da böyle bir soru sormasına sebep olan şeyi anlamamıştı.
 
-“Beni seviyor musun?” diye yineledi sorusunu Aras yılmayarak.
 
 
-“Ne anlamda soruyorsun?” diyerek ne yapmaya çalıştığını anlamadığını belirtti genç kız. Bu konuşmanın gidişhatından hoşlanmamıştı.
 
-“Seviyor musun işte?” Sesindeki sabırsızlığı fark eden Irmak,
 
-“Yani…” dedi
 
-“ Anladım…” Ama ses tonu üzgün olduğunu belli etmişti.Irmak’ı çok seviyordu ve karşılık alamamak canını yakıyordu.
 
-“Hayır öyle değil. Yani tabi ki seviyorum. Ama eskisi gibi değil… Yani eskiden taşıdığı anlamda değil.Seni seviyorum evet. Çok iyi bir arkadaşı sever gibi. Düşünecek olursak da birçok arkadaşıma tercih ederim seni. ” dedi dürüstçe.
 
 
-“ Hep seni üzen adamlarla birlikte oluyorsun Irmak. O da üzdü. Ne zaman ondan bahsetsen üzgünsün.Unutamadın.yoluna devam ediyor gibi görünüyorsun ama takılı kalmışsın olanlarda” diye sitem etti genç adam.Onu böyle görmeye dayanamıyordu.O eski cıvıl cıvıl, neşe dolu kızı özlemişti.
 
 
-“ Birlikte olmak diye bir şey yok. O başka birine ait Aras.Benim değil.O benden gitti.” Irmak’ın sesi bıkkınlık doluydu. Bu konuda konuşmaktan sıkılmıştı artık.
 
-“Sonuçta birlikte oldunuz.Onu seviyordun.”
 
-“ Çok zaman oldu. Hem zaten. Hep yasaktı. Boş ver. Sen beni seviyor musun peki?” 
 
-“Yanındayken.. Nasıl desem… Mutlu oluyorum. Yanında olmak…”
 
-“ Seviyor musun yani?” 
 
-“ Seviyorum. “ dedi Aras tereddüt etmeden. “Onu bırak. Düşüncelerinde bile olsa ,onunla olma. Sadece benim ol. Bana ait ol işte. ”
 
 
-“ Onu bırak diye bir şey yok. Zaten arkadaşız. Sevgilisi var diyorum Aras.Bir zamanlar en yakın arkadaşım olan.Hatırladın mı?”
 
 
-“ Keşke olmasa diyorsun içinden değil mi? Eskisi gibi olmak istiyorsun onunla?”
 
 
-“ Hayır…” sesi kararsız çıkmıştı.
 
 
-“ Diyorsun.Nasıl dayanıyorsun buna Irmak?” Aras inanamıyordu.O piç kurusu Irmak’ın sevgisini hak etmiyordu.O hiçbir şeyi hak etmiyordu.Onu öldüresiye dövse içindeki öfke dinmezdi.
 
 
-“Neye dayanıyorum?” Irmak bilmezden geliyordu.Çünkü böylesi işine geliyordu.
 
 
-“Paylaşıyorsun ,sahip değilsin ona ama yinede yanında oluyorsun.Arkadaş kalmaya çalışıyorsun.Bütün bunlara nasıl dayanıyorsun.Bunu hak etmiyorlar sende biliyorsun.”Aras artık dayanamayıp patlamıştı.Irmak belki kendine acı çektirmeyi seviyor olabilirdi ama artık susmayacaktı.Bu durumdan onu kurtaracaktı.
 
 
-“Korktuğun bir şey var mı?” diye sordu genç kız birden.
 
 
-“Ne alaka şimdi?”
 
 
-“ Sadece bir korkunu söyle bana Aras.” Dedi genç kız ısrarla.
 
 
-“Karanlık mesela?”
 
 
-“Geceleri ışık yakıyor musun uyurken?”
 
 
-“ Zifiri karanlıkta duramam. Gece lambam var.”
 
 
-“ Ben de korkarım karanlıktan, ama ışıkta uyuyamam. Işığa tahammül etmek. Anlıyor musun?”
 
 
-“Tahammül mü ediyorsun?”
 
 
-“ Tahammül etmezsem zifiri karanlık olur.”
 
 
-“ Aynı şey değil ama.”
 
 
- “Aynı şey. Bir insana deli gibi aşık olabilirsin, bir insan en yakın arkadaşın olabilir. Hepsi aynı şey. Hep o “ya kaybedersem” hissi. Hissettiklerinden doğup, hissettiklerinden daha büyük bir boyuta ulaşan bir şey. Ne bileyim, anlatamadım galiba.”
 
 
-“Anlar gibiyim. Peki zarar vermiyor mu sana?”
 
 
- “Tahammül mü ediyorsun dedin ya, tahammül ediyorum.”
 
 
-“Peki.”
 
 
-“Tamam. Seninim. Susalım artık…..”
 
 
 
Sarıldılar.Aras kaybettiği zamanın acısını çıkarırken,her şeyin daha yeni başladığının farkındaydı.Irmak’a tamamen sahip değildi. Zamanla yaşadıklarının acısını unutturmak için söz verdi kendine.Herşeyi birlikte atlatacaklardı.
 
 

Kaçak GelinღWhere stories live. Discover now