"İnsanlar, "İnandık" demekle imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı zannederler?" ~Ankebut Suresi 1.ayet
duraksadı. Etrafına bakındı.
"Gerçek şu ki sizi yeryüzüne yerleştirdik; orada sizin için geçim vasıta ve kaynakları var ettik. Fakat siz ne kad...
Siz ilk bölüme bu denli önem verince o vakit bu ikinci bölümün taslağı kabaca kafamda yazılıp çizilmeye başladı ☺️
Desteğiniz o denli yardımcı oldu diyelim ☺️
Evet efendim, kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Hayırlı iftarlar, hayırlı Ramazanlar her birinize ☘️
Bölümü nasıl bulacağınızı çok merak ediyorum.
O vakit hepinize,
Esselamu Aleyküm ☘️❣️
꧁ ꧂
"Öyle çokça anayım ki ölümü Azrail gelince bulayım o tebessümü..."
ᴥ︎︎︎A.N.Ü
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Mana konduramıyordu genç adam. Kim, neden kendisine böyle bir şey yapacak olsundu ki? Üstelik o kişi kendisinin calalli olduğunu bu denli iyi biliyorken?
Başını, zihninde birbirine dolanmış olan o düşünce ipliklerini dağıtmak istercesine salladı. Zira akşam ezanı okunmuştu. Bir an evvel Tahir ile beraber ikamet ettikleri eve gitmesi gerekiyordu. Zira Tahir Bey'den çekeceği olurdu.
Yine dayanamadan telefonunu çıkartıp kendi şahsına gönderilen mesajlarda bir şeyler yakalayacakmış gibi gözlerini gezdirdi.
Lakin amber irisleri istediği ipucuyuyakalayamamıştı. Bu atan kişi bir bayan da olabilirdi bir erkekte. Bunu atacak erkek bir ya da iki kişi iken bunu yapacak bayan tanımıyordu etrafında.
Tahir yapmazdı. Sonuçta ne denli çocuk ruhlu olsa da diyeceğini yüzüne tatlı bir üslup ile derdi.
"Bir de düşünmemeye çalışıyorsun Ya Yavuz! İşe bak! Yine bunun kim olabileceği hususunda takılıp kalıyorsun. Estağfurullah. Estağfurullah."
Adımlarını sıklaştırıp ikamet ettikleri yerin sokağına vardı. Koşar tempo da bahçe kapısını açıp apartmanın kapısına ulaştı. Zile basarak kapının açılmasını bekledi. Nitekim daha kapının kilit tuşu duyulmadan kapı kendine açılmıştı.
Aynı telaşe de bir bayan çıkıyordu. Kenara, bu bayana yol vermek için çekilmişti. Genç kadın ilerlerken telaşesinin vermiş olduğu bağ ayaklarına dolandı. Yüz üstü yere düşmeden Yavuz çelik bir hareketle genç kadını tuttu.
Genç kadın kendini düşmeye hazırlamışken böyle bir durumu tuhaf karşıladı. Bir yabancı erkeğin kendisini düşmekten son an da kurtarmış olduğunu idrak eder etmez ateşten sakınır gibi genç adamdan öyle sakındı.
