İlk Kaybedilen iddia

93 3 5
                                    

ÖNERİLEN ŞARKI: TEOMAN- ÇOBAN YILDIZI

Annemi özlüyorum.Anneme sarılmayı özlüyorum ona dokunmayı, beni öpmesini özlüyorum. Annem deyip boynuna sarılmayı özlüyorum. Baş ucumda uyuduğu geceleri, saçlarımı tek tek ördüğü günleri özlüyorum. Beni öperek uyandırdığı günleri özlüyorum. Annemi çok özlüyorum ben.Bunları hiç yaşamamış olmama rağmen özlüyorum. 

Sarılmak istiyorum mezarının nerede olduğunu bile bilmediğim anneme. Babama soruyorum söylemiyor bana. Üvey annemin bana pis pis bakmasını istemiyorum ben, beni dövmesini istemiyorum. Bana eşya gibi davranmasını da istemiyorum. Annemi istiyorum , istiyorum ama olmuyor işte. Ben isteyince ne annem geliyor geriye ne de ben mutlu oluyorum. Onu hissetmeye o kadar çok ihtiyacım var ki benim. 

Gördüğüm rüyanın etkisiyle ağlayarak uyanmıştım. Gözlerimden akan yaşları durduramıyordum. Neden özlüyordum hiç görmediğim, görsem bile hatırlayamadığım kadını? Neden annem diye ağlıyordum hep? Üvey annemden yediğim dayaklarda annemin yokluğuna  sığınmıyor muydum ? Neden yapıyordum? Açıklama bulamıyorum...

Bunları düşündükçe daha kötü oldum. Çoğu sabah böyle uyanırdım.Göz yaşlarımı sildim ve yatakta doğruldum. Derin bir nefes alacaktım ki kapı büyük bir gürültüyle açıldı.

-Sen hala kalkmadın mı ha ? Hala defolup gitmedin mi evden?

-Gideceğim birazdan a.anne.. Ona anne demekten nefret ediyorum.

-Çabuk ol, seni dövmeden önce çık şu evden. 

-Tamam a.anne..

Yatağımdan kalktım, yüzümü yıkadım ve hızlıca hazırlanmaya başladım.Kendisine benden nefret etmesine rağmen anne dedirttiriyordu.Koşar adımlarla evden çıktım. Beni dövmesinden korkuyordum. Bana dokunmasından nefret ediyorum. Annemin okşamak isteyebileceği saçlarımı çekmesinden korkuyordum. Küçükken  saçlarımı hep kısacık keserdi, çok ağlardım yapmasın diye. Annem okşayacak saçlarımı kesme derdim. Ben ağladıkça gülerdi. Saçlarım diye ağladıkça kahkaha atardı neden böyle yapıyordu ki bana?

Babamı göremezdim hiç, beni saat 8 de odama kilitlerdi. Uyuyacaksın yoksa seni sokağa atarım diye tehdit ederdi korkardım ışığı bile açamazdım. Sokak bana acımasız gelirdi ,herkesi onun gibi sandiğim için isanlardan hep kaçardım. Geceleri babamın geldiğini duyardım. Bazen beni sorardı ama o kadın ,Nida çoktan uyudu hayatım, derdi. Babam her seferinde inandı biliyor musunuz? Ben sessizce ağlarken o gülüyordu. Bilmiyordu ki kızı ağlıyor, bilmiyordu ki dayak yiyor. Bazen babamı görürdüm. Babam çağırırdı,  utana sıkıla giderdim yanına. Sarılırdı bana ,kızım, derdi rahatlayıp gülümsemek isterdim ama yapamazdım. Üvey annemin benden tiksinen bakışlarıyla karşılaşırdım hep. Arada annemı sorardım babama, mezarı nerede derdim beni kovardı yanından söylemezdi mezarını. Bir şey diyemiyordum. Ne diyebilirdim ki?

Bunları hatırladıkça kendimi tutamıyorum. Ağlıyorum ama rahatlatıyor. Ağlayarak okula kadar yürüdüm ve girmeden önce gözlerimdeki yaşları sildim. Kimsenin ağlamamı bilmesine gerek yoktu. Sınıfıma çıktım ve sırama oturdum. Kafamı duvara yaslayıp düşünmeye başladım. Annemden sonra beni mutlu eden insanı. Beni bırakıp gitmemeliydi, keşke gitmeseydi.

Yeterince acı çektim bu sabah biraz daha fazlasına ihtiyacım yok. Gözlerimi açtığımda Uzay'ın gelmiş olduğunu farkettim. Bu sabah neden bu kadar sessiz davranmıştı. Böyle olması hoşuma gitti.Bir kaç saniye gözlerimin içine baktı ve kafasını çevirdi. 

Ders başlamak üzereydi ve sanki iyi olmadığımı anlamıştı. Beni rahatsız etmedi, sinir bozucu bir kelime dahi söylemedi. Taki ders başlayıp öğretmenimiz sözlü yarışma yapacağım diyene kadar.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 11, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Dibe DoğruHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin