oneshots

after school ›𝘃𝗺𝗶𝗻

Okulun kapanma saati gelmişti, içeride sayılı kişi kalmıştı. Müdür ve birkaç çalışan ise işi nedeniyle geç gelen velilerle geç saatte görüşmek zorunda kalmıştı.

Konuşmaları her an tartışmaya dönüşecekmiş gibi devam ederken yanlarında duran danışmada görevli olan kadın odadan çıkıp kapının önünde bekleyen öğretmenin yanına ilerledi.

"Jimin ve Taehyung çıktı mı? Bugün okuldaydılar ama onları çıkarken göremedim." diye merakla sordu.

"Ben de görmedim, Taehyung'un işi vardı bu yüzden geç çıkacaktı ama Jimin'i bilmiyorum. Bekle arayayım."

Telefonunu çıkarıp Jimin'i aradı ve beklemeye başladı. Birkaç defa çaldıktan sonra telefon açılmıştı, aniden duyduğu sessiz nefes alış-verişler yüzünden şaşırsada tepki vermedi.

"Jimin, neredesin?"

"Eve gidiyorum, yoldayım şu an. Önemli bir şey yoksa kapatmalıyım, Sungyeon." dedi aceleyle.

"Yok, sadece merak ettim. Görüşürüz."

Jimin telefonu kapatıp masaya bıraktıktan sonra derin bir nefes aldı ve ellerini yeniden kucağındaki bedenin beline sardı. Yüzünü boynuna yaklaştırıp öptükten sonra sırıtarak bakan yüze döndü.

"Ne oldu? Gizli işler çevirmek hoşuna gitti sanırım, hm?"

"Sayılır... Yalan söyledin ve bunu yaparken çok seksiydin."

"Öyle mi? Senden nefret ediyorum." dedi gülerek. Kucağındaki beden kendini oturduğu yere daha çok bastırırken sırıttı.

"Hâlâ öylesin... Ama bu yalan çok büyüktü, sana inanamıyorum..." dedi dudaklarını büzerek. Anında büzdüğü dudaklarına yapışmıştı Jimin. Birbirlerini öperlerken Taehyung kollarını Jimin'in boynuna, Jimin'de ellerini Taehyung'un kalçasına sarmıştı. İkiside ellerini bulunduğu yerlerde gezdirirken aralarında mesafe denen bir şey kalmamıştı.

"Min-ah, buna daha ne kadar devam edeceğiz?" diye sordu Taehyung dilini dudaklarında gezdirirken.

"Bilmem ki. Canım ne zaman isterse o zamana kadar diyelim..." dedi düşünceli bakışlarıyla. "Yoksa yapmak istediğin bir şey mi var?" diye devam etti cümlesine.

"Yok ama sıkılmaya başladım, her gün bu okulda..."

"Evet?"

Taehyung oflayarak Jimin'e doğru yaslandı ve boynuna sımsıkı sarıldı.

"Her gün bu okulda aynı kişileri görmekten bıktım. Burada kalma nedenim sensin, diğer herkesten nefret ediyorum. Buradaki öğrenciler berbat, kendilerini bir şey sanan tipleri hiç sevmem. Diğer öğretmenlerde ilgimi çekmiyor. Gerçekten, bu okul ders anlatma isteğimi içimden çekip alıyor."

Jimin gülümsedi ve "İlgini çeken benim o zaman?" dedi.

"Biliyor musun? Matematikten nefret ederim." dedi göz devirerek.

"Biliyorum, bunu her gün söylüyorsun. Devamında diyeceğin şey 'Matematikten nefret ediyorum, buna rağmen sana aşığım ve sonsuza kadar senin matematik anlatmanı dinlerim' "

Taehyung sinirle Jimin'e sarılmayı bırakıp dik bir şekilde kucağında oturmaya başladı. "Ben öyle bir şey demedim!" dedi sinirle.

"Bunları söylememiş olman bana aşık olduğun gerçeğini değiştirmiyor, güzelim."

Jimin yüzünü kucağındaki bedenin yüzüne yaklaştırıp gözlerinin içine bakmaya başladı. Dudaklarına hızla küçük bir öpücük bırakıp tekrardan arkasına yaslandı.