2.bölüm

66 8 0
                                    

Merhaba tekrardan.

Berna adlı karakterin hayal ürünü olduğunu her bölümde yazmama gerek var mı diye düşünüyorum . bence yoktur.Yinede yazacağım sanırım

BERNA HAYAL ÜRÜNÜ BİR KARAKTERDİR.ADIM BERNA BİLE DEĞİL!!!!

umarım yeni bölümü beğenirsiniz.İyi okumalar! :3

Bir baktım gence...

Siyah saçlıydı..Gözleri sanki acı bana der gibi bakıyordu.Aynı yaştaydık.Bedeni bir çalışana göre fazla kambur ve küçüktü çünkü.

Bir gömlek giymişti üstüne,gri pantolonunun içine gelişi güzel sıkıştırılmıştı.Bizim okulun üniformasıydı bu.Onu böyle süzerken bir anda gözüm yaka kartına ilişti.Çalışanmış.Üstelik adıda tanıdık geliyordu bana.Geçmişten gelen bir isim..Yaka kartında Reyon Görevlisi= BUĞRA KARTAL yazılıydı.

Sessizdik.Bende bu sessizliği bozdum..

"Bizim okulamı geliyorsun?" diye sordum..

Buğra,evet anlamında başını sallamakla yetindi.

Burada çalıitığını anlamıştım ama yinede "burada mı çalışıyorsun?" diye sordum.

Tekrardan başını evet anlamında salladı.Ama bu sefer başını sallamakla yetinmedi hayret bir şeydir ki konuştu..

"Hem okuyorum,hem çalışıyorum.Sınava giremedim.Çalışma saatlerimle çatıştı." dedi boynunu büktü.

Bende "Bende barajı geçemedim.Dert etme Buğra." dedim.

Korkuyla "A-adımı nereden biliyorsun!?!?!?!??!" diye sordu.

Bana Büyücü der gibi bakıyordu.
Üzerinize afiyet karşıma hiç normal insan çıkmaz.Millet deliye hasret ben akıllıya...

"Yaka kartın şapşi!" dedim yaka kartını işaret edip gülmeye başladım.

O da yaka kartını bana doğru göstererek "ahahaha aynen" dedi ve karşılıklı gülüştük.

1 dakika ben kendimi tanıtmamışım!!!!!

hemen gülmeyi kestim.Elimi uzattım "çok kabayım..Kendimi tanıtmayı unutmuşum bende Berna!"

Elimi tutup sıktı Memnun oldumlaştık!

Daha fazla kalıp sohbet etmek istediğimi ama eve acilen yemeklik götürmem gerektiğini söyledim.Ayrıca sohbet etmek için uygun mekanda değildi.

Buğra da anlayışlı bir çocukmuş."Tamam sonra görüşürüz." dedi.

Tam eğilip yere saçılan domatesleri toplayacakken elinden yakaladım onu.Kendime yaklaştırdım.Hiç tanımadığım bir adamla burun buruna göz gözeydik.

"Aynı okula gittiğimize göre,Okulda buluşup görüşebiliriz?" dedim soru sorar gibi,

Buğra kızarmıştı.Elini tutmamdan dolayı gösterdiği reaksiyon galiba..Ama buna rağmen elini bırakmak içimden gelmedi.Tuhaf bir his.Daha önce kimse için bunları hissetmemiştim.

"B-benden utanmanı istemem.." dedi boynunu büktü.

Ben dahada sıktım avucumdaki elini "Senden neden utanacakmışım ki?Hakkınla paranı kazanıyorsun! bunda utanılacak hiç bir şey yok Buğra! Okulda görüşeceğiz!" dedim .. kızmıştım! hiç ummadığım kendimden beklemediğim sözler dökülmüştü ağzımdan.

Buğra büktüğü boynunu mutlulukla kaldırdı yüzüme gülerek bakıyordu...

Birkaç dakika daha konuştuk ve ben Buğrayı "yere düşen domatesleri toplama" kaderiyle başbaşa bırakmak zorunda kaldım.

Çünkü saat 19:45 ti annemlerin gelmesine 30dakika vardı. Hemen aceleyle yemeklik aldım.

Ve eve resmen UÇARAK gitt'm.

Tam eve girdim mutfağa torbaları yerleştirirken anahtar sesi geldi,Huh tam vaktinde,Dır dırcı annem,ananem ve dedem gelmişlerdi.

Zamanlamam gene harikaydı!.

Bu gün ki çocuk..Buğra...O kadar tanıdık ve o kadar TATLI ydı ki...

Onunla yaşadığım bu günü biraz zor unuturum gibi görünüyor...

BÖLÜM SONU

Benim HayatımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin