16. BÖLÜM

3.5K 107 13
                                    

Ne yönüm sendin ne de adresim.
Sanmaki gelipte ben seni seçtim.

Ben benden bile habersizdim.

Bilmeden oldu...

°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°

Yekta Zerda'yı evinden arabayla aldırmış, şirkete getirmelerini emretmişti.

Bu iş bu kadar uzamamalıydı.
Bu kız çok inatı ikna etmesi zor bir taş duvar gibiydi.

Kapısı büyük bir gürültü ile açılmış
içeri sinirli ve bir o kadarda yüzü kırmızıya dönmüş Zerda girmişti.

Zerda" Sen kafayı mı yedin Allah aşkına beden ne istiyorsun. Seni görmek isteseydim telefonlarını açardım değil mi? Ama açmadım! Allah aşkına Gerçekten senin derdin ne? Rahat bırak beni yoksa daha fazla dayanamayıp gerçekten başımı alıp gideceğim. "
Dediğinde,

Yekta'nın yüzünün şekli değişmişti gözlerindeki ateş adeta dışarıya doğru fışkırıyor.

Yekta" Asabımı bozma benim Kendine gel kızım ben burada seninle anlaşmaya bir yol bulmaya çalışıyorum.
Ancak sen her seferinde benim sabrımı sınıyorsun yeter artık alışmaya çalışsan iyi olur!
Çünkü alışamazsan hayat sana da bana da daha doğrusu sadece sana zehir olur.
Ve inan hiç umurumda olmaz. "

Diyerek,

konuşmayı bitirmişti onun suçu yoktu o aslında baştan beri uyarıyordu Zerda 'yı.

Zerda derin derin nefesler alıp söylenenleri içinde ölçmeye ve sindirmeye çalışıyordu.

Zerda" Alışamıyorum tamam mı! Alışmak istemiyorum.
Senden midem bulanıyor! "

Dedikten sonra masanın üzerindeki fincanı alıp yekta ya fırlatmıştı.

Adam son dakika kendini geri çekmişti tek kaşını havalandırarak 'demek öyle Zerda hanım' der gibi baktı.
O ise hala iç çekip sessiz sessiz ağlıyor aynı zamanda hırçın ve vahşi bir dişi aslan gibi onu parçalayacak bakışlarınıda adamın üzerinden eksik etmiyordu.

Adam kızın kolunu sinir ve öfke ile tutup odada bulunan deri koltuğa itti sonra tek dizini kırıp iki bacağının arasına bastırıp alnını kızın alnına dayadı.

Nefes nefese,

Yekta" Hırçın kızım benim elimde kalacaksın hiç akıllı durmuyorsun hiç!"

Genç kız korku ile olduğu yere daha çok sindi.

Yekta alnını Zerda'nın alnına dayamış sakinliğinin tadını çıkarıyordu.
Bu kızı bu kadar sakin bulmak kolay değildi.

Derin nefes alıp hala kıpır kıpır yerinde durmayan Zerdayı kalçasından tutup bacaklarını ikiye ayırarak dizlerinin üzerinde sabitlemişti ne kadar kaçmaya çalışsada Yekta bırakmamaya yeminli gibi kılını bile kıbırdatmıyordu.

Uzun ve kıvırcık bir tutam saçının ucunu öpüp kulağının arkasına yerleştirdi.

Yekta " Güzelim biliyorum senin için çok zor alışmakta, alışmaya çalışmakta ama bil ki böyle huysuzluk yaparak hiç bir şeyi başaramayız, bir yere varamayız."

Kız dolu gözlerini daha çok doldurup hıçkırarak ağlamaya başlamıştı adeta günlerin içine atılmışlığını şimdi boşaltıyordu.
Yekta'nın kalbi sancılanıyordu onu böyle gördükçe.

Zerda başını Yekta'nın sinesine dayıyarak ağlamaya devam etti.

Yekta hem saçlarını okşuyor hem de konuşuyordu.

KÜÇÜK YARİM (ASKIDA)Where stories live. Discover now