Bölüm 6

10.4K 673 41
                                    

Selamünaleyküm!

7 Temmuz, çarşamba. 00:00

Nasılsınız, iyisiniz inşallah?

Bugün bu bölümü yetiştirmek için çok uğraştım çünkü bugün benim doğum günüm.🎉

Ve dedim ki kendime, şu doğduğun güne özel yap bir güzellik hdhsjfnns

Bu arada geçen bölümde bir yanlışlık yapmışım Zühre'nin doğduğu ayı birinci bölümde Ekim diye yazmış, geçen de 8 Ağustos yazmışım, düzeltiyorum 8 Ekim oluyor, bilginize.

Neyse canlarım, buyrun bölüme, keyifli okumalar

Multi Zühre, Hüma ve Asel olsun muu?😍

🌻Cici Kızlar
|Delisin|
___________________________________

Yazardan;

"Ferhat beni delirtme! Ne demek oğlum camiinin kadınlar için olan yeri henüz bitmedi? Atamalar yapılmış, yarın bir gün hoca gelince ne diyeceğiz kadına?"

Adam her zamanki çatık kaşlarıyla kardeşine bakıyordu. Dedeleri, rahmetli, Mardin'in en büyük ağalarından biri olan, babası Kudret Ağa adına bir camii yaptırmak istemiş, başta Alkan olmak üzere ailenin bütün fertleri her ayrıntıyla yakından ilgilenmişlerdi.

Camii neredeyse bitmiş sayılırdı ancak kadınlar için ayrılan, yazları küçük kızlara, kışları büyük kadınlara Kur'an öğretmek için ayrılan alan, henüz tamamlanmamıştı.

Ve Alkan'ın en nefret ettiği şey, bir işin zamanında bitmemesiydi!

Birilerine mahcupça bakmak, ettikleri laflara 'Haklısın' demek hiç ona göre değildi. Çünkü iş hayatı boyunca gördüğü gibi bir iş yetişmediği vakit, karşındaki hiç iyi şekilde karşılamaz, hep iğneleyici biçimde konuşurdu.

"Ya ağabeyim biraz sakin ol. Hoca gelene kadar hâlledilir. Hem diyelim ki olmadı, kadın anlayışla karşılar bence."

Alkan kafasını önündeki dosyaya çevirirken, "Herkes anlayışlı değildir Ferhat! Umarım dediğin gibi biter yoksa elimden çekeceğin var!" Dedi. Ferhat derince yutkunup başını salladı. Ağabeyi iyi hoştu ama kızınca çok korkutucu olabiliyordu. Bir kez daha ileride eşi olacak kadına şimdiden çokca sabır diledi.

"Başka bir şey yoksa ben gidiyorum?"

Kaşlarını kaldırarak izin alırcasına konuştu. Alkan kısaca başını salladı. Ferhat tam kapıdan çıkarken, "Dikkatli ol!" Diye bağırdı. Ferhat gülümsedi. Ne kadar bağırıp çağırsa da her şeyden önce kardeşlerini düşünmesini çok seviyordu.

"Olurum, hadi Allah'a emanet."

**

Zühre'den;

"Kızım koydun mu her şeyini, eksik bir şey kaldı mı?"

Son kez kontrol ettiğim bavulumun fermuarını çekip dikey pozisyona kaldırdım.

Bugün gidiyordum...

Bir kaç gündür internetten, çalışacağım camiiye yakın bir ev bakmıştık. Bulmuştuk da ancak iki seçenek vardı ve hep beraber giderek inşallah ikisinden birini seçecektik. Eşyalı bir ev olacaktı. Öyle istemiştim çünkü her şeyi tek tek düzecek zaman yoktu. Bugün cumaydı ve ben pazartesi başlıyordum.

ALHAYAWhere stories live. Discover now