*13*RÜYA

31 3 5
                                    


Sabah alarmın sesiyle uyanmıştım. Biraz erken saate kurmuştum alarmı çünkü Malfoy ile konuşacaktım. Kalktım ve içeri girdim. Karşısına oturdum ve uyandırmaya çalıştım.

"Malfoy uyanır mısın? Birşey konuşacağız"

...

Ses çıkmıyordu.

"Bak düzgün bir şekilde uyandırmaya çalışıyorum kalkar mısın?"

...

Öküz mü bu ya? Elimi masaya vurarak

"Aloooo! Kime diyorum, uyansana"

..

Çüş artık ayağa kalktım ve yanına oturdum. Yam tokat atacakken elimden tuttu. Ben sadece gözlerine odaklanmıştım. Gözlerinin griliğinde kaybolmuştum. Şuan deli ona sarılıp ağlamak istiyordum ama kendimden ödün veremezdim. Boğazımı temizleyerek lafa girdim.

"Öküz müsün? Niye uyanmıyorsun?"

Draco:"Sadece şaka yapmak istemiştim.."

"Neden güleceğimizi falan mı sandın? Neyse ya..... Anlat"

Draco:"Neyi anlatayım?"

"Ya allahım beni mi sınıyorsun? Kaç gündür peşimdesin ya beni dinle diye??!"

Draco:"Vazgeçtim"

Bu ne yapmaya çalışıyordu anlamıyorum. Sinirlerim ciddi anlamda bozulmuştu.

"İyi kendin bilirsin, bir daha seni peşimde görür-"

Bu sefer sözü kesen oydu

Draco:"O gün, kaçtım çünkü evet korkak birisiydim. Birisi gelip herşeyi bildiğini söylüyor ve ona güvenmemi istiyor..... B-ben seni sevdim ama dediğin gibi korkmuştum.."

Gözünü yerden çekmedi konuşurken. Gözleri doluyordu. Bir yandan haklıydı. Şimdi birisi karşıma geçip ben mehtiyim dese lan deliye bak der geçerdim. Ama korkup kaçmak yerine bana söyleyebilirdi giderken..

Draco:" Savaştan sonra geri döndüm.... Geri döndüm çünkü iyi olduğunu görmek istedim ama orada yoktun. Harry ile konuşup yerini öğrendim. 19 sene boyunca-... S-seni uzaktan izledim. Çünkü karşına çıksam nefret edecektin gerçi şuanda da nefret ediyorsun......."

Ağlıyordu. Dayanamıyorum, ağlamasına dayanamıyorum...

Draco:" Diyeceksin biliyorum şimdi ne değişti diyeceksin, sensiz olmak istemiyorum. Sen varken çok mutluydum. 19 sene bana işkence gibi geçti. Sana yaptıklarımın karşılığını aldım. Cezamı çektim ben..."

"Peki çocuğun?"

Draco:"Ne çocuğu?"

Cevap veremedim,sözler boğazımda düğümlendi...

Draco:"Ha şey, o benim kuzenim. Annesi babası ölmüştü.. Bende ona bakmak istemiştim.. Sende çocuğum sandın normal.."

B-benim aklıma gelmemişti. Şimdi ne yapacaktım? Gerçekten çok pişmandı. İkimizde ağlıyorduk. Affetmeli miyim? Şuan ne yapacağımı bilmiyorum. Kalbimin sesini dinlemek istiyordum. Son kez şans verecektim ona.. Elini tuttum, oda bu hareketime şaşırarak bana baktı. Diğer elimle göz yaşını sildim sonra sımsıkı ona sarıldım. Kokusunu tekrardan ciğerlerime çektiğimde nefesi gerçek anlamıyla aldığımı hissettim.

"Seni hala seviyorum.."

Sarılmayı bıraktım ve ona baktım.

"Eğer eskisi gibi birşey yaparsan yüzümü geç izimi bulamazsın!"

Dedim ve tekrardan sarıldım.

Draco:"Bu sefer ölsem bile seni bırakmayacağım"

𝐘𝐚𝐳𝐚𝐫𝐝𝐚𝐧

Dedi çocuk, "Bu sefer ölsem bile seni bırakmayacağım" dedi. Kız ağlıyordu. Yanaklarından düşen göz yaşı onu uykusundan uyandırmaya yetmişti. Deli gibi ağlıyordu kız. Keşke peşinden gelseydim diye haykırdı. 19 sene geçti onu görmeyeli. Kız her gün onsuz geçen günlerini işaretliyordu. Dracoyu bulamadı, bir iz dahi bulamadı. Kendine lanet okuyordu resmen. Her gün onu düşünmekten delirecekti. Şimdi gördüğü rüya onu daha da etkilemişti. Biraz daha sesli ağlamaya başlayınca Herm geldi. Ona, kardeşi bildiği arkadaşına sımsıkı sarıldı. Sanki kızı sımsıkı tutmazsa ellerinin arasından kayıp gidecekmiş gibi...

Herm:"ŞŞŞ! Geçtiii, sakin ol"

Kızı sakinleştirmeye çalışıyordu. Savaştan sonra yalnız kalmaya korkuyırdu kız. Evine de gidemiyordu. Arada Herm ve Ronda, arada ginny ve harryde kalıyordu. Onları rahatsız ettiği düşüncesiyle eve hep geç giderdi, haliyle erkende çıkardı. Arkadaşları kız için çok endişeleniyorlardı. Sabahın köründe arkadaşını uyandırdığı için kendini suçlu hissediyordu kız. Hemen yataktan çıkıp kendini o haliyle dışarı attı. Ayakkabılarını giyip koşmaya başladı. Yol nereye gidiyorsa oda oraya koşuyordu. Sonunda bir köprüye gelmişti. Hem ağlayıp hem koşmak onu yormuştu. Nefes nefese kalmıştı.. Köprünün ortasına doğru yavaş yavaş yürüdü. Herşeyi yaşamamış olmayı dilerdi. Belkide şuan ölmek istiyordu çünkü acıyı hissetmeyecekti. İhanet onu çok acıttı, ailesine gidememesi onu çok yaraladı. Tek başına kalmıştı. O saf bir şekikde severken onu bu halde bırakmaları onu yıpratmıştı. Köprünün ortasına geldi ve korkuluklara doğru ilerledi. Altındaki denize bakıyordu. Kendini bir balığa benzetti. Kendisi küçücük ama çok büyük okyanuslarda kaybolmasını kendisine benzetti. Derin bir nefes aldı kız. Daha doğrusu ne kadar nefes sayılırsa. Şuan birşey düşünemiyordu. Sadece denizi izliyordu. Filmin sonunu biliyordu ama kendi sonunu bilmiyordu. Belkide şuan yaşamına son verecekti. Kararlıydı ama her seferinde arkadaşları onu kurtarmıştı. Bu sefer yanında kimse yoktu. İyi bir fırsat diye düşündü. Korkulukların arkadına geçti. Elini bıraktığı an aşağı düşecekti. Son kez düşünüyordu. Köprü çok yüksek değildi ama suda boğulmak onu azda olsa gözünü korkutmuştu. Nasıl olsa şuanda nefes alamıyorum suyun içinde de alamazsam ne olacak ki diyip elini korkuluklardan çekti. Kız suyun içine düştü. Hani kurtulmak için çırpınırlar ya intihat etmek isteseler bile. Kız çırpınmıyordu. Hayat onu o kadar yormuştu ki ölürken rahat olmak istiyordu. Yavaş yavaş soğukluğu hissetmeye başlamıştı. Umarım diğer hayatımda onunla karşılaşırım diye düşündü ve gülümsedi.

*******************************

HADİ YİNE İYİSİNİZ ERKEN YB GELDİ. ASLINDA BU BÖLÜMÜ FİNAL YAPACAKTIM AMA BOŞVEER DEDİM. BİR SONRAKİ BÖLÜM FİNAL :') BU ARADA YARIN DOĞUM GÜNÜM ONUN ŞEREFİNE BUGÜN YB ATTIM. SONA DOĞRU HİSSEDEREK YAZDIM. UMARIM SİZDE HİSSEDERSİNİZ O TÜKENMİŞLİĞİ. GÖRÜŞÜRÜZ...

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 12, 2021 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Serendipity  Where stories live. Discover now