vakit öğleni biraz geçmiş, boş bir bank bulmuş oturmuşsun, dudaklarında ahududulu bir duman geziniyor. insanlar önünden bir telaşla geçiyor.
bazılarının telaşı sohbetle kavrulmuş, veliler günün coşkusundan bitik, çocuklar kovalamacalar içinde.
gökyüzü, dumanını valsa davet ediyor. gözlerini kapatıyor, yüzünü güneşe kaldırıyorsun. aralı dudaklarından süzülüp gidiyor kasvetin tecellisi. uğurlamak için açıyorsun gözlerini, bir deli ışık kamaştırıyor irislerini.
yoldan geçen onca ruh arasında birisi sakin, kendince kafiyeler sıralıyor. ellerinde tesbihleri, öyle avare dolanıyor.
tam o sıra zihninde bir şarkı beliriyor, döküveriyorsun.
"insanlar geçer gider aramızdan, yanımızdan geçer gider; hatrımı sormadan."