Bir rüya daha gördüm.Rüyamda ıslak soğuk bir orman,tepemde bir karga -kara bir talih gibi peşimde-Yürüyorum. Kalbim göğsümden fırlayacakmış gibi.Biri var belli belirsiz.Peşinden gidiyorum.Her adımda kalbimde bir ağırlık,gitmek istemiyorum aslında_rüyamda bunu biliyorum-Korkuyorum. Karanlık.Yağmur başlıyor.bu kez nefes nefese koşmaya başlıyorum.Merakın tehlikeli cazibesi korkumu bastırıyor. Bir kayın ağacının gölgesindeyim,bambaşka bir yer.Ormandn nasıl çıktığımı,buraya nasıl geldiğimi sorgulamıyorum bile. Kalbimde hala karanlık romandaki yabancının ağırlığı.Rüyalarda böyle şeyler olur mu? Etrafı izliyorum,az ileride altın bir kartal,yanında biri,pelerininde yıldızlar.Yüzünü seçemiyorum.Sonra rüzgar gibi serin bir ses; "Kutup yıldızında yaşayan küçük kızıl kuş yerle gök arasındaki mizanı bozarmış" "Hangi tarafa konulsa o tarafa ağır gelen yükü,iki taraftada taşıyamazmış.çareyi yeryüzünde hapsetmekte bulmuşlar." "Ait olmadığı bu alemde bir başına yaşamaya mahkum edilen küçük kızıl kuş,akıbetinden bihaber kaderiyle yüzleşeceği güne dek,zamnda savrulmuş durmuş."