Back to Hogwarts

נכתב על ידי laksharia

74.7K 5.9K 4.3K

Ya Peter Petigrew sonuna kadar bir çapulcu olsaydı? Hayatı pahasına sırrı korusaydı? Peki ya Voldemort Harry'... עוד

Tanıtım
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
13
14
15
16
17
18

12

2.2K 245 102
נכתב על ידי laksharia


2 Yıl Sonra, 3. ve 4. Sınıf Ardındaki               Yaz Tatili

Voldemort için at adamla olan konuşmasının üzerinden iki yıl geçmiş tehlikeli düşmanı zihninin gezilerinde kalmıştı. Gelecek için yaptığı planlarla tehlikeli düşmanıyla ilgilendiğinden daha fazla ilgileniyordu. Kendi saklayan bir düşman şimdilik umurunda değildi. Zira bu okul yılı için büyük planları vardı.

Bu yıl, bir asır sonra ilk kez Üç Büyücü Turnuvası düzenlenecekti. Bakanlıktan gelen raporlarda ilk kez bu bilgiyi okuduğunda pek önemsemedi. Ancak turnuva Hogwarts'da gerçekleşecekti. Bu da aklına çok geçmeden bir fikir getirdi. Karanlık Lord ve Harry Potter'ın tanışma zamanı gelmişti.

Turnuvaya dair her şeyi bilmeliydi. Bu nedenle Severus ve Lucius ile toplantı yapıyordu. Zira biri bakanlık çalışanı iken diğeri turnuvanın yapılacağı okulun öğretmeniydi. Bu bilgi henüz halktan saklanıyordu. Ancak onlar turnuva hakkındaki her şeyi biliyordu.

Lucius, Lorduna birazdan söyleyecekleri için yutkundu. Duyacaklarından hiç memnun olmayacaktı.

"Lordum, yeni belirlenen kurallara göre, turnuva tehlikeli olduğu için sadece reşit büyücüler turnuvaya katılabilecek. 17 yaşının altındaki büyücülerin turnuvaya katılması yasak olacak."

Karanlık Lordun kızıl gözlerinden bir öfke parıltısı geçti. Severus asla itiraf etmese de bu haberi vermek zorunda olan taraf olmadığı için memnundu.

"Bazen bakanlık beni o kadar sinirlendiriyor ki, planları bir tarafa bırakıp binayla birlikte hepsini havaya uçurmak istiyorum." Karanlık Lord öfkesini bastırdı. Lucius'un tek suçu kötü bir haberi bildirmekti. Ancak bu kötü haberin üstesinden gelmek onun göreviydi. "Bu kuralı kaldırmak zorundasın Lucius. Görevinde başarılı olmanı bekliyorum."

"Elimden geleni yapacağım Lordum."

"Elinden geleni yapma Lucius, sadece yap."

Lucius yutkundu. "Emredersiniz Lordum."

Karanlık Lord parmağını şıklattı. Bir mektup havada ortaya çıkıp Lucius'a doğru süzüldü. Lucius, mektubun üstünde oğlunun adını okuduğunda hiç şaşırmadı. Bundan üç yıl önce biri ona Lordunun "arkadaşça" yazdığı mektupları oğluna taşıyacağını söyleseydi, o kişiye acıyarak bakardı. Zira aşırı işkence lanetinden kafayı yediğini düşünürdü. Ancak geldiği nokta buydu. İçine göz ucuyla bakmaya bile cüret edemeyeceği mektupları oğluna taşıyordu. Lordunun arkadaşlık oyununun nereye varacağını merak ediyordu? Sadece her şey bittiğinde oğlunun zarar görmemesini umuyordu.

Karanlık Lord zarfı teslim ettikten sonra uyarıda bulunmadan cisimlendi. O ayrıldığında Severus ve Lucius farkında olmadan nefeslerini bıraktı. Lorda kötü haber verdikleri toplantılarda bulunmaktan pek zevk aldıkları söylenemezdi doğrusu.

Severus şüpheli bir paketmişcesine gözlerini Lucius'un elindeki mektuba dikti. "İçinde ne yazdığını hiç Draco'ya sordun mu?"

"Tabi ki hayır!" diye yanıtladı anında Lucius.

"Bence çaktırmadan sorabilirsin Draco senin oğlun."

Lucius gözlerini Severus'a dikti. "Cesaretin varsa sen sor. Senin de vaftiz oğlun."

Severus olumsuz anlamda başını salladı. "Lordun nefesi üzerimizdeyken mi? Sanmıyorum."

Lucius konuyu değiştirdi. "Hazır buradayken yemeğe kal."

Severus omuz silkti. "Tabi."

Lordun toplantı odasından çıkıp Malfoy Malikane'sinin gösterişli ana salonuna geçtiler. Odasından yemek için salona inen Draco onları görünce selamladı.

"Hoş geldin Sev Amca. Bizimle yemeğe kalacak mısın? Lütfen kal."

"Kabul etti bile." dedi Lucius ve mektubu oğluna uzattı. "Postan var genç adam."

Draco mektubu kaptı. "Yaşasın, mektup Tom'dan." dedi sevinçle ve heyecanla mektubu yırtarak açtı.

Kağıdın yırtılma sesi neredeyse yetişkinlerin kalbine indirecekti. Bir an için donduktan sonra mektubun Karanlık Lord'dan değil, Thomas Harper'dan geldiğini hatırladılar. Rahatlamayla nefeslerini verdiler. Draco'nun rahatlığına ve umursamazlığına imrendiler. Cahillik mutluluktu.

"Lanet olası muggle bakanlığı." diye mırıldandı Draco. "Neden ona yeterince ödemiyorlar ki!? Tom yine bu yaz çalışmakla meşgulmüş. Onu bize davet etmiştim ama gelemeyecek."

Birkaç dakika önce buradaydı diye düşündü iki adamda aynı anda.

"Karanlık Lord, bakanlığı ele geçirdiğinde yetim olan büyücü çocuklar bir fon açmalı. Tom gibi saygıdeğer bir büyücünün mugglelar için çalışarak para kazanması çok saçma."

Draco homurdanarak uzaklaşırken iki adam birbirine baktı. İstemeden de olsa mektubun içeriğini öğrenmişlerdi.

"Bizim suçumuz değildi." dedi Severus. "Draco kendisi söyledi."

"Yine de bize gelmemek için çalışmayı bahane ettiğine inanamıyorum. Neden buraya Thomas Harper olarak gelmeme konusunda bu kadar ısrarcı olduğunu anlamıyorum."

"İnan bana buraya Thomas Harper olarak gelmemesi senin yararına. O durum çok tuhaf."

"Hangi durum?" diye sordu Lucius.

"Öğrencimmiş gibi bana her "efendim" dediğinde tüylerim diken diken oluyor. Derste olabildiğince az ona soru sormaya çalışıyorum."

Lucius bir an için Karanlık Lordun oğlunun arkadaşı olarak ona Bay Malfoy dediğini hayal etti ve bu görüntüyü hemen aklından çıkardı. Farkında olmadan titremişti.

"Şimdi neden buraya gelmemekte ısrar ettiğini anlayabiliyorum. Bir hizmetkarına öğretmeniymiş gibi davranmak yeterince çekilmez olmalı."

**
Dumbledore, Üç Büyücü Turnuvası'nı ve kurallarını açıklarken Voldemort, diğer bir deyişle Tom memnuniyetle gülümsemişti. Lucius ona verilen görevi yerine getirmişti.

Harry'i adını kadehe atmaya ikna etmek kolay olmamıştı zira görevlerle ilgilenmiyordu ve Quidditch iptal edildiği için turnuvayla ilgili her şeye karşıydı. Neyseki onun yerine Draco turnuvaya katılmak konusunda oldukça hevesliydi ve Harry'i kadehe isimlerini birlikte atmak konusunda ikna etmişti. Harry, Draco ve Tom üçü birlikte kadehe isimlerini atmıştı. Aynı gece Karanlık Lord gizlice kadehin yanına gitmişti. Takip edilmesi imkansız kafa karıştırıcı büyülerle Ateş Kadehi'nin Hogwarts adına hangi ismi seçeceğinden emin oldu.

Seçimlerin yapıldığı gece Hogwarts adına Harry Potter adı salonda yankılandığında sonunda planını harekete geçirmiş oldu.

Harry kendi adının kadehten çıkmasını şaşkınlıkla karşıladı. Gerçekten seçilmeyi beklemiyordu. Dumbledore ise ona tuhaf parlak gözlerle bakıyordu. Bunun bir tesadüf olduğuna inanmıyordu. Yıllardır Karanlık Lordun gözünün üzerinde olduğu çocuk ölümcül derecede tehlikeli Üç Büyücü Turnuvası'na seçiliyordu. Bu konuda konuşmak için Severus'u odasına çağırmıştı.

"Harry'nin turnuvaya seçilmesinde Voldemort'un bir rolü var mı?" diye sormuştu genç meslektaşı ve çift taraflı ajanına.

"Sanmıyorum." dedi Snape. "Lord, turnuvayla ilgilenmiyor. Çocuk gerçekten kehanetteki çocuksa, Lordu durdurabilecek kişiyse, turnuvaya seçilmesi oldukça doğal değil mi?"

Dumbledore gözlerini kıstı. "Elbette öyle. Ancak bunun ne kadar riskli olduğunun farkında değil misin Severus? Turnuvada çocuğa bir şey olursa büyü dünyasını tek umudunu kaybedebilir."

Severus alayla güldü. "Daha turnuvayla başa çıkamazsa Karanlık Lordla başa çıkabilir mi? Ayrıca büyü dünyasının tek umudu bir çocuksa büyü dünyası çoktan düşmüş demektir."

"Sonsuza kadar bir çocuk olarak kalmayacak. Yeterince büyüyene kadar korunmalı."

Severus, "Lily'nin oğlunu Karanlık Lordun karşına çıkarma planlarından haberi var mı Dumbledore?" diye sordu. Ancak bir cevap beklemedi. Cevabı zaten biliyordu. "Çocuk senin için bu kadar önemliyse onun da katılabileceği bir turnuvanın okulunda yapılmasını onaylamasaydın. Bu okulun müdürü sensin Dumbledore. Çocukları korumakla yükümlü olan kişi sensin. Turnuva sadece Potter için değil, tüm çocuklar için tehlikeli."

"Turnuvaya 17 yaşının üzerindeki yetişkin öğrenciler katılacaktı. Ancak bakanlık birden bire fikrini değiştirdi. Gerçekten bunda Voldemort'un bir parmağı olmadığına inanmamı bekliyorsun?" diye sordu Dumbledore.

"Bana her zamanki gibi seni ve çocuğu gözlemlememi emretti. Aslında daha çok seni. Seninle çocukla ilgilendiğinden daha fazla ilgileniyor. Buna rağmen ne seni ne çocuğu kendine bir engel olarak görmüyor."

"Neden?" diye sordu Dumbledore. "Başından beri anlam veremiyorum. Ortada bir kehanet olmasına rağmen hiç onunla yeterince ilgilenmedi. Nasıl kendine bu kadar çok güvenebiliyor?"

"Gerçekten soruyor musun?" diye sordu Severus. "O Karanlık Lord. Onu yenebilecek biri olduğuna gerçekten inanıyor musun? Çocuğun bir gün gerçekten onu yapabileceğine inanıyor musun? Sen bile onu yenemezken."

Severus, Dumbledore'un gözlerinin içine baktı. "Neden okul müdürü olmayı bırakmıyorsun Dumbledore? Neden senden istedikleri gibi Sihir Bakanı olmuyorsun? Neden doğrudan Lordun karşısına çıkmıyorsun? Hogwarts gerçekten sen burada olduğun için mi güvenli yoksa sen Hogwarts'da olduğun için mi güvendesin?"

Dumbledore kaşlarını çattı. "Ne demek istiyorsun Severus?"

"Doğrudan savaşmayacaksan bilge bir adam gibi davranmayı da bırak. Savaşın yükünü bir çocuğun omuzlarına yüklemeye çalışmaktan vazgeç. Unutma. Ne Lordun fikirlerine karşı olduğum için buradayım ne kendi hayatımı korumak için. Ben sadece Lily için buradayım. Lily'nin çocuğunu ve dolayısıyla onu korumak için buradayım."

Son sözlerini söyledikten sonra Severus Snape müdürün odasını terk etti. Dakikalar sonra Karanlık Lorda raporunu sunacaktı.

"Emrettiğiniz gibi şüpheleri sizin üzerinizden uzaklaştırdım, Lordum."

המשך קריאה

You'll Also Like

1.9K 223 22
Biz birbirimiz için yaratıldık sevgilim. Okumanızı tavsiye etmem ilk yazdığım kurgu ve bence güzel değil
162K 16.8K 31
taehyung kırmızı defterini kaybeder 290423, tk ☁️
1.1K 126 37
Hepsi nefret ediyor. Hepsi çok benzer nedenlerden dolayı. Sakura, Leydi Tsunade'den tutkuyla nefret ediyor. Kendisine sensei diyor ama yaptığı tek ş...
125K 13.8K 52
Jungkook, erzağının bitmesiyle kendine yiyecek birşeyler ararken, Taehyung'un liderlik yaptığı bir küçük bir şehirle karşılaşır. Jungkook, açlığını d...