Tatlı Merak

By bollydelisi

19.8K 1.5K 4.3K

Bir denizkızı olan Lucy , insanlardan nefret etmektedir. Geçmişte yaşadığı bir olay yüzünden konuşamıyordur... More

1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
8. Bölüm
FİNAL
Final Hakkında ve Duyuru.
Yeni Kitap *-*
...
Yeni Kitap(lar) *-*

7. Bölüm

1.4K 154 545
By bollydelisi

Medyaya ölebiliriz çünkü canım Stingpo <3 Shop için queenofjapana çok teşekkürler !

He şey bir de...Yazar tribini hiç sevmem. Hatta nefret ederim. Bu zamana kadar hiçbir kitabımda size trip atmadım. Fakat bir konu beni gerçekten sinir ediyor ve dayanamayacağım artık.

Ben hiç aksatmadan kitaplarıma bölüm ekliyor , sizi bölümsüz bırakmamaya çalışıyorum. Bir kitabım bittiğindeyse yarına kalmadan yenisini çıkarmaya çalışıyorum. 

Karşılığım ne ? Okunma ve vote arasındaki fark gözlerimi yaşartıyor. Beğeniyorsanız eğer , o minik yıldız tuşuna basmak zor olmasa gerek. Ve en çok istediğim şey Yorum. YORUM. 

İnanın bana attığınız en küçük bir randomda bile mutlu olup süngerbob oyuncağımı ısıran bir insanım ben. #IşılıMutluEdelim.

Moralinizi bozduysam özürlerimi diler , bölümü sunarım. İyi okumalar !

---

Natsu adımlarını hızlandırdı. Tatlı rüzgar sakura saçlarında küçük bir dalga yarattı. Yüzüne vuran hafif serinlikle gülümserken , yarın havanın böyle olmamasını diledi. Lucy ile buluşamazdı çünkü o zaman.

Dalgınlığından mıdır , Lucy'i düşünmesinden midir , karşıdan gelen kutup ayısı- pardon bayanı fark edememiş ve ona çarpmıştı. 

Beyaz saçlı , adı Lisanna olan bayandan özür diledi. Bayan kalkıp yürümeye başlayınca bir süre boş bakışlarla onu izledi nedense.

Önüne döndüğündeyse hiç beklemediği biri çıktı karşısına. ''Ayran gönüllü müsün yavrum sen ? Bu ne her gördüğün kıza aşık oluyorsun ?''  bu , Poyraz'ın annesi Menekşe Hanım idi.

''M-menekşe teyze-?''  Natsu cümlesine devam edemeden Menekşe Hanım onun koluna girerek yürümeye başladı. Aralarındaki boy farkı gerçekten fazlaydı.

''Bak siz hepiniz benim evlatlarım gibisiniz. Ha Poyraz , ha siz. Az beslemedim sizi.''  Natsu konuşmanın nereye gideceğini bilemezken , Menekşe Hanım'ın bozuk japoncasını zar zor anlıyordu.

O sırada Menekşe Hanım çantasından sarma kutusunu çıkararak Natsu'nun ağzına bir tane tıkıştırdı. Sanırsın türk mutfağıydı Menekşe Hanım , her daim yanında bir saklama kabında türk yemekleri vardı.

''E bende istemez miyim torun sevmek ? Çağınız gelmedi mi artık yavrum sizin ? Her gün aynı kızla olmaz ki böyle.'' birkaç kez cıkladı ve devam etti.

''Benim oğlumdan hayır yok. Hatırlamıyor musun gelin sorduğumda erkek fırlatmıştı ya önüme ? Ay bayıla yazacaktım orada.''  (Dört Element / Türkiye Özel Bölüm'deki Stingpo sahnesi dkjgkdsjgkj)

''Bana şöyle hanımhanımcık bir gelin getirmedi ki hiç biriniz. Hadi o diken saçlı orasına burasına demir çaktıranı geçtim , en çok senden umutluydum be oğlum.'' 

Menekşe Hanım böyle dövünürken Natsu birden durdurup önüne geçti. ''Sana denizkızı bir gelin getirsem olur mu Menekşe Teyze ?'' dedi gülerek. 

''Olur yavrum. Pişirir yeriz. AAA ! Tırlattınız iyice.''  sonra cıkcıklayarak oradan uzaklaştı.

---

''Gray ?'' 

''Ne ?'' 

''Sence de geç kalmadılar mı ?'' 

''Amma sabırsızsın. Gelirler birazdan.'' diyen Gray oflayarak daha düz bir pozisyon aldı kayada.

''Kayalarda otura otura popomuz düzleşti lan..'' diye mırıldandı sonra. 

Dudaklarını dişleyen Natsu birden Juvia'nın yüzeye çıkmasıyla şoktan dilini ısırdı. Acı geçince bir eksik gördü. Lucy. 

''Luce nerede ?''  

''Ah o..um..başka bir yere gideceğini söyledi.''  diyen Juvia , Natsu'nun ısrar etmesine izin vermeden Gray ile tartışmaya başlamıştı.

''Geçen seferki tehdidini gerçekleştirmek-'' 

''SAPIK !'' 

''Öyle bir tehdit söyleyen biri mi diyor bunu ?!'' 

''Tüm gördüğün denizkızlarına 'siz nasıl ürüyorsunuz ?' diye soran biri bana böyle şeyler demesin lütfen.'' 

''Merak etmek suç mu ?!'' 

Onlar kavgalarına devam ededursunlar , Natsu sıkıntıyla gerisin geri dönmüştü. İtiraf etmek gerekirse , Lucy'siz tadı çıkmıyordu.

Sahili yürümeye başladı. Adımlarını koyun yanındaki küçük mağaraya yönlendirdi. O mağara tamamıyla bir güzellikti sanki. Tepesinden akan şelale ve içinde büyüyen çiçekler ile tepeden yansıyan güneş ışığı , orayı bir cennet gibi gösteriyordu.

Girişten içeriye girerken orada birisinin olduğunu fark etti. Şelale suyunun altında duran bu birisi kızdı. Su yüzünden kim olduğu belli olmuyordu. 

Natsu birden yıkandığını sanıp , kırmızı yanaklarıyla gerisin geri dışarı çıktı. Kız çıplak olabilirdi belki de. 

Ama sonra düşündü. Yıkanmak istiyorsa evinde yıkanabilirdi. Bunu bahane sayarak bodoslama tekrar girdi. Ve baktı ki o kız Lucy'miş. Aaa. 

''L-luce ? Burada ne işin var ?''  saçlarını bir omzunda toplayan Lucy ona gülümsedi. Etrafı süsleyen çiçekler ve onlara vuran güneş ışığı burayı küçük bir cennet gibi gösteriyordu. 

Biraz yana kayan Lucy eliyle onu çağırdı. Buraya aslında küçük bir amaç için gelmişti. Her gün burada konuşma alıştırmaları yapmayı düşünüyordu kendi kendine. Böylece eskisi gibi konuşabilir , Natsu ile daha iyi bir ilişkileri olabilirdi.

Natsu tişörtünü çıkartıp suya atladı. Onun yanına geldikten sonra sorusunu tekrarladı. Yanaklarına çok hafif renk gelen Lucy , el işaretleri ile hedefini anlattı. 

''H-hah ? Benim için mi ?'' 

Lucy onu onaylarken daha da kızarmış ve geri geri gitmeye başlamıştı. Sırtı duvara çarpınca duran Lucy , hemen dibinde Natsu'yu bulmayı beklemiyordu. Yakınlıklarından dolayı yanakları daha da kızardı. Ve Natsu , ellerini -yine- iki yanına koyunca domates moduna geçti. 

Biraz daha temas olursa salça olabilirdi. Bak canım şimdi salçalı ekmek çekti. Olsa da yesek. (sabahtan beri aç olan Işıl'ın dramı...)

''Luce...sana söylemem gereken birşey var.''  Natsu alnını onun alnına dayayınca Lucy salça olma yolunda ilk adımını attı. 

Yanaklarına renk gelen Natsu gözlerini kapattı ve gülümsedi. ''Bir denizkızı göreceğim aklıma gelmezdi. Sizin varlığınıza inanmazdım.'' 

''Ve sonra ne oldu biliyor musun ? Gördüğüm denizkızından hoşlanmaya başladım.'' 

Lucy'nin gözleri bunun üzerine kocaman açılırken geri çekilmeye çalıştı. Ve sonra duvarla bir olma korkusundandır , vazgeçti. Gözlerini kaçırarak çiçekleri izlemeye başladı. Tıpkı anne babası kavga ederken halı desenini ezberleyen çocuklar gibi...

''Bu 'hoşlanma' zamanla aşka dönüşür mü bilmiyorum. Ama öyle olması için elimden geleni yapacağım. Bana yardım eder misin ?'' 

Lucy hala gözlerini onun gözleriyle buluşturmaya korkarken , Natsu alnını geri çekti ve Lucy'nin dudaklarına uzandı. 

Aralarında birkaç milim kala durdu ve Lucy'nin tepkisine baktı. Hiç bir şey yapmıyordu. Sonra ise kendi dudaklarını , onun tuzlu dudaklarına kapadı. 

Lucy ilk başta geri çekilmeye çalıştı. Sonra bundan vazgeçti ama karşılık vermedi. Natsu dudaklarını bastırınca ve onun dudağını ısırınca , korkudan mıdır yoksa bunca zaman sakladığı duygularından mıdır bilinmez karşılık vermeye başladı.

Nefesleri tükenene kadar dudakları dans ederken Lucy bunun yanlış olduğunu düşünüyordu. Bir insan ve denizkızı mı ? İmkansız.

Ayrıldıklarında Lucy hızla iki eliyle yüzünü kapadı. Burnuna kadar kızarmıştı ve kafasından dumanlar çıkıyordu. Gergince gülen Natsu , ellerini tutarak yüzünden çekti. 

''He-''  demesine kalmadan Lucy onu ittirerek suya dalmıştı.

O da arkasından daldı. Peşinden gidecekken , Lucy ona döndü ve gülümseyerek el salladı. Bundan tatmin olan Natsu yüzeye çıktı. 

Eli dudağında gezinirken yanağına renk gelmişti. Hızla silkelendi ve yürümeye başladı.

---

Mahkeme duvarı gibi suratları gören ikili sakin sesleriyle konuştular. ''Birşey mi oldu ?'' 

''Artık sizinle görüşmek istemiyoruz.'' Juvia bu sözü söyleyince beklemeden suya dalacaktı ki Gray bileğinden tuttu.

''J-Juvia ?'' 

''BIRAK !''  

''H-hey sakin ol-'' 

''Sizinle arkadaş olmak en başından beri yanlıştı. İnsanlardan dost olmayacağını bilmeliydik. Atalarımız sizler yüzünden katledildi. Sizin gibilerin yanında daha fazla durmayacağız !'' 

''Hönk ?!''  

''Lucy , sende mi ? Oi , hadi ama. Daha dün öpüştük yahu-'' 

''Siz insanlar aşağılık bir ırksınız. Bizlerin arkadaşlığını hak etmiyorsunuz.'' sanki hiç sorunu olmamış gibi , ruhsuz bir şekilde konuşan Lucy beklemeden arkasını döndü ve suya daldı.

Lucy ve Juvia'nın gözlerinde tuhaflık vardı. Her zamankinin aksine göz bebekleri yoktu. Sesleri son derece ruhsuz , hareketleri tuhaftı. 

''N-neler oluyor ?'' dedi Gray endişeyle. 

-O sırada !-

''Bu lolipop harika birşey !'' dedi Sting neşeli sesiyle. Bir yandan ağzındaki lolipopu emiyordu.

''Aynen öyle. Neyse kart çek.''  diyen Poyraz elindeki kartlara baktı ve lolipopunu kırarak yedi. Cebinden yeni bir  tanesini çıkarırken Sting bir kart çekmişti. 

Evet , şuan bir kayanın üzerinde kart oynuyorlardı.

Tam kartını elindeki yerine koyan Sting birden ağzındaki lolipopu ve tüm kartları fırlattı. Poyraz daha tepki veremeden yakasından tutarak kendine çekti. 

''Neden siz insanlardan nefret ettiğimi biliyor musun ?'' dedi ürkütücü sesiyle gözlerini kısarken.

''Çünkü vahşisiniz. Doğadaki herşeyi dinlemeden yok ediyor , her canlıyı kendi işleriniz için katlediyorsunuz.''  

''Biz , sizin soyunuzu kurutacağız. Her birinizi diri diri doğrayacağım.''  yakasını bırakırken alayla mırıldandı. 

''Ve özellikle , senin o güzel yüzünü parçalarken fazlasıyla zevk alacağım.''  

''N'oluyor lan ?! Kafanı bir yere mi çarptın malak ?!'' Poyraz'ı dinlemeyen Sting hızlıca suya atladı. 

---

Bulunduğu yeri inleten kahkahalarını zor zor bastıran Nami , önündeki 20 kürenin parlamasını zevkle izliyordu. Her bir ırk hipnotize oluyordu sanki. 

Tatlı sesi , kızaran yanakları ve gözlerinden -kahkahalarından dolayı- gelen birkaç damla yaşla beraber fısıldadı.

''Üzgünüm , Zeref. Daha fazla bekleyemedim. Başlatacağım bu küçük savaşa katılma inceliğini göstereceksin değil mi ?'' 

---

Bu sefer sorum yok ama durun durun gitmeyin ! :3 Ya şey hani şimdi çoğu kişi , hakkında sorulan sorulara cevap veriyor ya.

Bana soracak sorunuz varsa , ya yorum olarak ya da özelden sorabilirsiniz :3 çok soru gelirse bende diğer bölüme yayınlarım. Yapasım geldi *-* 

Bir sonraki bölüme kadar , kalın sağlıcakla ! 

Continue Reading

You'll Also Like

betty By ︎ ︎

Fanfiction

2.4M 213K 33
okumayın for vanilla baby
255K 24.1K 25
Jeon Jungkook, 20 yaşına gelen herkesin dolunay gecesi kurt cinsiyetini ôğrenmesi şerefine düzenlenen baloda, kardeşinin kurt cinsiyetini kutlamaya g...
5.6K 135 2
"İyi misin?" "Evet, iyiyim." İyi değildi... Anlamlandıramadığım bir şekilde ona destek olmak istedim. "Bazen insan, ben iyiyim dediğinde gözlerinin i...
343K 43.1K 41
bir ipe bağlanmayı öğretmek fwb texting / düzyazı slowburn⚠️