Küçük Sevgilim ( Raflarda)

De hera-ashanti

7.9M 251K 28.5K

Annesinin doğumda öldüğünü sanan Hira peşine düşen sapığından kurtulmak için rol yaptığı çocuğa aşık oldu. H... Mai multe

« Küçük Sevgilim Küçük Oyun »
« Aksini ispatlayabilir misin ? »
« Kardeşlerim »
« Çikolata »
« Serseri Prensim (!) »
« Bu yunu daha fazla devam ettirmem »
« Kızlar gecesi »
« Pişmanlık »
« 11. bölüm »
«Tam da vazgeçmişken »
« Böyle olmasını ben istemedim »
« Hayatımdaki tek masum şey »
«Küçük meleğim»
« Alev »
« Seviyor, sevmiyor »
geveze
« Bekleyiş... »
« Eslem & Uras »
«Özel, ilk öpücük...»
Geçmişteki Hatalar
Aşkı uzakta arama
benim sevgilim olsaydın
o adam ben değildim
« Tarih tekerrür eder »
« Ruhunu öpmek »
«Sonunda benim olacaksan beklerim»
« İki günlük biri »
hayatımın başrolü
aynaya baktığımda yanıma yakıştırdığım
yar(a)
bu hikayenin kötü çocuğu
ilkler (1)
benim için değerlisin
üzerimdeki etkilerin
iyiki doğdun
canan !
anne
hırsız !
yanlış anlaşılma
uzak yurt dışı
«Son koz ( sezon finali )»
Kaybetme korkusu
Ben yanındayım
serseri taraf
ruhunla sev
Ece ve Doruk
itiraflar
geleceğimdeki kişi
kimeseye güvenme !
unuttur bana
geçmişin izleri
büyütülmeyi unutulmuş kız çocuğu
odun yontma sanatı ders 1
intikam yemini
herşeyimsin
günün odunu
senin kokun
çikolatalı kekim
bana senden başka kimse dokunmasın
sarhoş penguen ve çişi gelmiş yavru ayı
seni ne kadar sevsem az
Hiranın getirdikleri
ışığım
sabır
Zorlayan Anlar
seçim
Küçük kadınım
ani değişen ruh hali
Boşluk
Tesadüf
Herkezin özlediği biri var.
Eskisi gibi
senden gidemem
Gerçek öpücük
çifte randevu
yeni başlayan dostluklar
savaş
Benimle misin ?
Savaş ( kimseler anlamaz )
(Dikensiz) Kaktüs
İtiraf et ve kurtul
Ruhum hep seninle
Sevgi iyileştirir
Özlem (1)
Özlem (2)
30/12/2014
Duvarların Arkasında
Seni Seviyorum
Seni seviyorum(2)
Gitme
Beni Kalbine Al
duyuru
Sen ne dersen o benim gerçeğim
Yazardan not:
Kıskançlık
Öneri
-cevaplar -
Aylar sonra~
özel bölüm
su yüzeyine çıkan gerçekler
Bölüm sonu
BEBEK!
MASUMİYETİNİ KAYBETMİŞ
ORTAMIZDA
BİZ BİR DAHA KİMSEYİ BÖYLE SEVMEYİZ
ELLERİMİ BIRAKMA
%10
Dikkat!
kitap hakkında
wp grubu!
Dikkat!
Duyuru!
Özel bölüm
duyuru
Çekiliş
İmza günü
Duyuru
imza günü
Bursa
dikkat!
dikkat!
son
Harika fırsat
2. Kitap
Eylül Ve Ceyhun
Eslem Ve Uras
Doruk Ve Ece
Rüzgar ve Esin
çekiliş
özel Bölüm
İstanbul
Özel Bölüm
Bir sorum var
Veli toplantısı
Azerbaycan
Yılbaşı
:)

FİNAL

45.2K 2.1K 567
De hera-ashanti

Esin#

Sokakta birbirimizle didişerek ilerliyorduk. Rüzgar bir elini omuzuma atarken diğeriyle de sigarasını içiyordu. Bir yandan da bana laf yetiştirmeyi ihmal etmiyordu. Sanırım hiç akıllanmayacaktı. Benimle uğraşmaktan usanmayacaktı. Ben ona laf sokmaktan bıktım o aptal durumuna düşmekten bıkmadı.

Ona bir kez daha laf sotuğumda bana cevap veremeden telefonu çalmaya başladı. Omuzumdaki elini çekmek yerine sigarayı o eline aldı. Boşta kalan eliyle de çalmakta olan telefonunu cebinden çıkarıp kulağına götürdü. " Efendim Doruk. "

---

" Yanımda "

---

" Hayır, başını belaya falan sotuğum yok. "

Doruğun bizi kontrol etmesine şaşırmadım bile. Hatta ona hak veriyorum. Sonuçta Rüzgar ve ben pek normal sayılmayız. Bencil davranacak değilim en az Rüzgar kadar ben de acaip biriydim. İkimiz bir araya geldiğimizde ise pek normal şeyler yaşanmıyordu. Birbirimizin sol omuzunda bulunup çılgın şeyler yapmayı öneren şeytanları gibiydik.

Tıpkı şu anda olduğu gibi. Doruğun duyabileceği bir ses tonunda "Rüzgar bir sigara daha ver. "dedim.

Doruk Rüzgara bağırırken Rüzgar beni kendinden uzaklaştırdı. Dakikalarca Doruğa gerçeği anlattıktan sonra telefonu cebine koyup bana döndü. Oldukça sinirli duruyordu. Bana kızacağını kestirebiliyordum. Ama yine de umursamıyordum. -Sinirden bembeyaz yüzü kızarmıştı kaşları çatılmıştı ve laciverti andıran gözleri bu durumda da çok etkileyiciydi- Ben sadece bu manzaranın tadını çıkarıyordum.

Tam da tahmin ettiğim gibi beni azarlamaya başladı ben de ona laf yetiştiriyordum. Takii dudaklarımda dudaklarının baskısını hissedene kadar. Pezevenk öptü beni!

İzinsiz ve bir anda öptüğü için sinirlensem de bu güzel dudaklar karşısında daha fazla kayıtsız kalamadım. Mahallenin insanları bize bağırana kadar metalle karışık sigara tadı aldım. Kendimizi ahlak masasında bulmadan koşmaya başladık. Deniz kenarına geldiğimizde biralarımızı alıp banka oturduk. Sigara bulunan elini yine omuzuma atınca sigaranın dumanında boğulmak yerine ben de içmeye karar verdim. Elini tutupdudaklarıma yaklaştırdım ve sigaradan bir nefes çektim içime. Yaptığım şeyin farkına varmasıyla " Doruğa beni öldürtecek misin? " diye kızıp elini benden uzaklaştırdı. Bense söylediklerini her zamanki gibi kulak ardı edip sigaranın dumanını yüzüne üfledim. Benden uzaklaşırken " Esin uğraşma benimle. " diye sitem etti. Omuz silkip onunla uğraşmaya devam ettim. Onunla uğraşmak baştan çıkarıp kaçmak en büyük hobimdi. Bir gün hepsinin acısını çıkaracak benden.

---

Son bir kez daha süzdüm kendimi aynada. Üzerime giydiğim yarım bluz sayesinde kaburgalarımdaki dövme oldukça göz önündeydi. Dövmeyi gördüğünde Rzgarın yüzünün alacağı şekli çok merak ediyorum.kaburgalarımdaki yarımkalan dövmeyi onun adıyla tamamlattığım günden beri bu günü sabırsızla bekliyordum. Adını vücudumda ölene dek taşıyacak olamama ne diyecekti bakalım.

Artık aynaya bakmaya son verip bizimkilere iyi geceler diledim ve evden çıktım demeyi çok isterdim ama öyle olmadı ne yazık ki. Bizimkilerin iki saatlik nutuk seansının ardından sonunda çıkabildim evden. Ne dediklerini de anlatmak isterdim ama dinlemedim. Sadece öyleymiş gibi yapıp Rüzgarın yüzünü getirdim gözlerimin önüne.

Sonunda bara adımımı attığımda gözlerim Rüzgarı aradı fakat görüş açımda yoktu. Bir mmüşteriyle ilgilendiğini varsayarak lavobaya doğru ilerledim. Herhangi bir yere oturup içmeye başlamadan önce son bir kez makyajımı kontrol edecektim. Koridorda ilerlerken yüzümde oluşan aptal gülümsemeyi silmeye çalışıyordum. Alt tarafı saçma bir dövme yaptırmıştım ve bu gece Rüzgara kalbimi onda bulduğumu itiraf edecektim. Bunda gülümseyecek veya heyecanlanacak bir şey yoktu.

Kızlar tuvaletine geldiğimde gülümsememi silmek için çabalamama gerek kalmadı. Gördüğüm manzara günlerdir başaramadığım şeyi başardı. Yüzümdeki gülümseme solarken içimdeki heyecan yerini hayal kırıklığına bıraktı. O an bir kez daha anladım ki. Ben kalbimi yine yanlış yerde bulmuştum.

DORUK#

Eceyle onun için alış veriş yapmaya gitmiştik daha doğrusu beni de peşinde sürüklemişti. Saatlerdir girmediğimiz mağaza kalmamıştı. Giysi almak istediğini soylemişti ama ayakkabı mağazasına bile girmiştik. Şimdi ise bir bebek mağazasına sürükledi beni.

" Burada senin bedenine göre bir şey olacağını sanmıyorum sevgilim. "deyip elini tuttup ilerlemeye teşebbüs ettim fakat Ece gelmemekte ısrarcıydı. " Nasıl amcasın sen? Yeğenlerimiz olacak bizim. Gelmişken onlar için bir şeyler alalım. " dediğinde ona hak verdim. Bu gün beni sevdiğinin dışında ilk defa mantıklı bir şey söylemişti.

Birlikte bebek giyislerine bakarken kendimizi kaybetmiş gibiydik. O kadar harikalar ki bize bile bebek yaptırtmayı düşündürdüler. Şimdiden böyleysek evlenince çocuklarımız olduğunda nasıl oluruz diye sormadan edemedim. Gerçekten Eceden bir çocuğum daha olsaydı nasıl olurdu?

Giyislerin arasında kendini kaybetmiş Eceye baktım. Bir an için kendi bebeklerimize giysi aldığımızı ve Ecenin hamile olduğunu düşündüm. İçime sonsuz bir huzur ve mutluluk dolarken kendime daha fazla engel olmayıp Eceye yaklaştım ve sımsıkı sarılıp boynunu öptüm. Ardından kulağına " Söz ver. bir gün böyle giysi aldıklarımız bebeklerimiz olacak. " diye fısıldadım.

O da beni öptükten sonra " Ben senin gibi bir adamla değil bebek uyuşturucu kaçakçılığı bile yaparım. Baklavalı erkeğim benim " dedi.

Buradaki işimizi bitirdiğimizde gezmeye devam ettik. Bir gelinlikçi gördüğümüzde bu kez benim zorumla buraya da girdik. Birlikte gelinliklere bakarken benim gözüm bir tanesinde takılı kaldı. İşte buydu! Benim gelinime en çok yakışacak olan gelinlik. Hemen görevli bayana söyledim. Daha Ecenin haberi bile olmadan onu hazırlamak için kabine götürdü.

Dakikalar geçmek bilmedi. Alt tarafı bir gelinlik giyecekti. Sabırsızlıkla beklerken telefonum çalmaya başladı. Hemen cebimden çıkarıp ekrana baltığımda bilmediğim bir numara olduğunu gördüm. Kim olduğunu öğrenmek için kulağıma götürüp cevapladım " Efendim. "

Bu sırada Ece de kabinden çıktı melek gibi olmuştu. Şu an uygun olduğunu bilsem onu nikah dairesine götürüp hemen nikah kıyardım. O kadar harikaydı ki.

Ben Eceye dalmışken telefonun ucunda duyduğum ses kanımı dondurdu. Tüm geçmişi hatırlatıp tüylerimi ürpetti. " Beni özledin mi oğlum(!) "



Hira #

Her şey yolunda gidiyordu. Neredeyse yedinci ayımı da dolduracaktım. Hem kendim için hem de bebekler için ayrı ayrı doktora gidiyordum. Hastalığım ilerliyordu. Ama umurumda değildi. Barışla barışmıştık ve o bebekler için oda bile hazırlamıştı. Kızımızın odası tamamen beyazken oğlumuzun odası kahverengi ahşap ve bulut mavisinden oluşuyordu. Her şey harikaydı. Barış her sabah benden önce uyanıp karnıma bir şeyler çiziyordu. Bazen iki tane çocuk bazen bi aile bazen kalpler yapıyordu...

Sabah uyandığımda yine karnımda bir şeyler çizilmişti. Bi gökkuşağı vardı. Yavaşça yerimden kalktım. Giyinip aşağıya indim. Harika bir kahvaltı hazırlanmıştı. Birde tost ! Demekki barış hazılamıştı. Bu sırada fatma abla geldi. Gülümseyerek " günaydın kızım " dedi.

" günaydın abla. Bu gün kahvaltı barıştan hadi gel. " deyip masaya oturdum.

" sana hazırlamış ye sen. Ben mutfakta hallederim "

" abla iki kişilik servis var burda. İkimize hazırlamış gel hadi " deyince gelip oturdu. Biliyor tek başıma yemek yemeği sevmediğimi, düşünceli kocam benim.

Birlikte yemek yiyip sohbet ettik. Akşam yine barış gelmişti ve birlikte yemek yedik. Sonra banyoya geçtik. Karnıma çizdiklerini her zaman yaptığı gibi kendisi temizledi. Banyodan çıkınca " kendim giyinebilirim " dememe rağmen yine de o giydirmişti. Tekrar aşağıya inmek yerine yatağa uzandık.

" bebeklerimiz doğduğunda onlarada banyo yaptıracağız. O ufacık şeyleri nasıl tutacağız ki. Ya kulaklarına, burunlarına su kaçarsa. Gözlerinide kapatamaz onlar köpük kaçarsa "

" takma bunları, hallederiz "

" bana kucağıma nasıl alacağımı öğreteceksin "

" hemşireler zaten öğretiyor "

" sen öğretirsin " diye inat etti.

" tamam " diyerek kabullendim. Bir süre böyle konuştuk. Sonra barış dizlerinin üzerine oturup karnımı okşamaya başladı. " küçük meleğim " diye seslendi. " babacım " diye tekrar seslendi. Ama hiç bir kıpırtı yoktu.

" uyuyorlar sanırım " dedim.

" ne zaman uyanırlar. "

" ne bileyim. " deyip güldüm. Şu haline bak ya. Elinden gelse uyandır diyecek.

" garip değil mi ?"

" ney ?"

" yani biz evliyiz. İki tane meleğimiz olacak. O gece ilk karşılaşmamızda hani savaşın kafasını yardığında, ya da o kazan dairesinde bunların olacağını hayal bile edemezdik. "

" kesinlikle. Heleki senin böyle biri olacağını "

" nasıl ?"

" harika bir koca ve ilgili bir baba " dedikten sonra konuşmasına fırsat vermeden derin bir nefes alıp tekrar konuşmaya başladım. " bebekleri almalarına izin vermediğim için özür dilerim. Sanada sormam gerekirdi. Belki geç oldu ama seni çok iyi anlıyorum. Fakat ben yine de aynı kararı verirdim. Biliyorum sende aynı kararı verirdin. Zor biliyorum ama Beni affet olur mu "

" affettim küçük sevgilim " deyip dudaklarımı öptü.

...

Barışla birlikte bebeklerin eksiklerini almaya gittik. Sürekli parça parça, her gittiğimde bir şeyini ala ala çok az eksik kalmıştı. Onlarıda alıp dışarıda yemek yedik. Sonra biraz sahilde yürüdük. Soğuktu ama olsun. Sürekli yatak odasıyla salon arasında mekik dokumaktan bıkmıştım.

Kumsalda koşuşan dört - beş yaşlarında iki kız çocuğu gördük. O kadar tatlıydılar ki. Durup onları izledik. Bir kaç dakika sonra anneleri çağırdı ve gittiler.

" barış bende çocuklarımızı böyle çağıracak mıyım ?"

" senin sesin biraz daha cırtlak olur " deyince güldüm. " dalga geçme. Doktor hastalığın ilerlediğini. Bir iki aya daha kötü olacağımı söyledi. Sen de duydun "

Elini kalbimin üzerine koyup " bana sevmeyi öğreten bu kalpten daha öğrenecek çok şeyim var. Bi tek benim değil bebeklerimizinde. Hemen öyle yorulmak olur mu ? Hem Allah da biliyor sen olmazsan o melekleri ziyan ederim ben. Alır mı seni hiç "

Barış #

Gece hiranın sesleriyle uynadım.

" doğuruyorum "

" ama daha iki ay var. "

" ne yapayım bekleyin mi diyeyim. Barış ! "

O böyle derin derin nefes alıp aradada inleme ile çığlık arası sesler çıkarırken ne yapacağımı şaşırdım. Odanın içinde dört dönüyordum. Sonunda aklıma çantayı ve hirayı alıp arabayla hastahaneye götürmek geldi. Hiranın koluna girdim onu odadan çıkarırken fatma ablada uyanıp gelmişti. Çantayı o aldı ve hirayı arabaya bindirdik. Sonunda hastahaneye geldiğimizde hirayı sedyeye yatırdılar. Ameliyathanenin önüne kadar elini bırakmadım.

...

Dakikalar saatlere saatler yıllara dönmüştü sanki. Bizimkilerde gelmişti. Yerime oturamıyordum. Koridorda volta atıyordum. Sonunda içeriden iki tane bebek çıkardılar. Bizim bebeklerimiz. Ben daha onlara bakamadan içeri doktorlar koşuşturmaya başladılar. Aralarında konuşurlarken duyduğum tek şey; " Hastanın kalbi durdu. "


Continuă lectura

O să-ți placă și

2.5K 124 26
"Oradaydı,yanında arkadaşları ve biricik sevgilisi ile orada oturuyorlardı." Bir kerecik olsun bana gülümsemediği dudakları, ona öyle kocaman gül...
8.2K 291 46
Bir Kadın ne kadar acıya dayanabilir ki bu hayatta...Reyyan Aslanbey hayatı boyunca hep sınandı ta ki hayat ona gülümsemeye başlayana kadar...Ne kada...
DEĞİŞİM De Candan

Ficțiune adolescenți

1.7M 57.2K 44
O benim delice tutkum, hiçbir zaman iyileşmeyecek yaramdı . ~01.01.2015~ Bu kitabı bitirdikten sonra okumaya "DEMİRKAN ARAS" adlı kitaptan devam edin...
TAKINTI De ☆☆☆

Ficțiune adolescenți

1.7M 30.1K 34
Efsan zorla evlendirilmekten kurtulmak için Mardin'den İstanbul'a kaçar. Ama yağmurdan kaçarken doluya yakalanacağını nerden bilebilirdi. İstanbul'u...