Perdenin Ardındakiler

נכתב על ידי erensuozturk_

67 8 8

"Anlamı ne ?" diye sordu, elleri çıplak omuzumdaki romence yazılmış dövmemin üstünde durduğunda "Romence sev... עוד

1. Oyun ve Oyuncu
2. Anlaşma
4. Kalp İsyanı

3. Bendeki Sen

10 1 1
נכתב על ידי erensuozturk_



Dizlerimi karnıma çekmiş yatağın bir köşesinde yatağın nevresimini inceliyordum, saat gece yarısını çoktan geçmişti Kara' nın odasında hatta onun yatağındaydım saatler önce yaşanan şeyleri düşünüyor her düşündüğümde Kara' ya biraz daha öfkeleniyordum iyi bir planı olmadığı sürece beni ona vermesinin nasıl bir mantığı olabilirdi, dakikalar sonra açılan oda kapısıyla kapıda beliren karaya baktım.

"Bir an eve gelmedin sandım."
"Ben değil sen gelmeyecektin eve, ama bakıyorum ki lafım sadece havada asılı kalmış !"
"Jasmin."

Ellerimi bacaklarımdan çözüp ayaklandım zifiri karanlık odayı tesiri altına almıştı.

"Nereye ?"
"Odama geçeceğim."
"Burda uyuyacaksın."
"Neden ?"
"Burası bizim odamız Jasmin ve sen benim karımsın."
"Beni güldürme Alaz, madem karındım nasıl bir kafayla o adama vermeyi kabul ettin."
"Vermeyecektim Jasmin dinlemedin beni."
"Düşüncesi bile iğrenç, bana neler yaptı, senin sözde karına."
"Sözde falan değil sen benim gerçekten karımsın."
"İyi geceler Alaz."

Yanından geçerken kolumu tuttu.

"Canımı acıtıyorsun bırak."
"Beni zor kullanmak zorunda bırakma."
"Bırak dedim, Ilgaz uyuyor korkacak."
"O zaman sus ve dur şurada."
"Odama gidicem."

Kolumu bırakıp elleriyle belime sarıldığında ellerimle göğüsünden itmek istedim başaramamıştım daha doğrusu uykum vardı ellerim güçsüzleşmişti, elleri belimdeyken boynuma nefesini verip küçük küçük öpücükler bırakmıştı.

"Öğrenmem gerekenleri öğrendiğim zaman onu öldürecektim, sadece yirmi üç dakikayı onunla geçirecektin."

Dedi kulağıma fısıltıyla.

"Bu asla bir savunma değil."
"Sana bir şey olmasına asla izin vermem Jasmin."
"Bunu planlamış olman bile delilik beni yem olarak kullanacaktın."
"Yanımdasın Jasmin, güvendesin."
"Gerizekalı."
"Efendim karıcım."

Dudaklarım hafifçe kıvrılırken ellerini çeneme koyup dudağımdan öptü.

"Saat geç oldu uyuyalım hadi."
"Üstümü değiştirip gelirim, ha Ilgaz' a da bakacağım biraz gecikebilirim."
"Ben uyumadan dön uyandırılmayı sevmiyorum."
"İyi geceler."
"Hiç güven vermiyorsun Jasmin."
"Aşk olsun ben."
"Sen."

Dedi, e ve n harfini hafifçe uzatarak bu sırada odadan çoktan çıkmıştım yanına dönmeyecektim, ilk önce kıyafetlerimin olduğu odaya gidip borda askılı geceliğimi giydim üstüne de sabahlığı geçirdim, bu geceliğimi seviyordum çünkü oldukça sadeydi danteli küpürü veya tülü yoktu dizimin biraz altında bitiyordu derin bir göğüs dekoltesi yoktu aksine kare kesimli ip askılıydı, aynanın karşısında sabahlığın kuşağını bağlayıp saçlarımı açtım özenle tarayıp makyajımı çıkardım o kadar hafiflemiş hissediyordum ki kendimi, saçlarıma sıkmadan yumuşak bir örgü örmüştüm bileğimdeki tokayla tutturduğumda odadan çıktım, sırada Ilgaz vardı yavaş adımlarla koridorun sağındaki odaya aralık kapıdan girdim Ilgaz onun için aldığımız pembe bir ayıcığa sarılmış uyuyordu yanına yaklaşıp dikkatlice baş ucuna eğildim ellerim istemsizce saçlarına gitmişti ne kadar uzamışlardı çok yakışıyordu ona uzun saç, uçlarında kırıkları vardı fakat sorun değildi yinede çok güzeldi bir süre daha saçını okşayıp alnına bir öpücük kondurduğumda ayaklandım baş ucunda açık olan loş gece lambasını kapatacağım esnada belime dolanan bir çift elle derince iç çektim.

"Sessiz ol uyandıracaksın şimdi Ilgaz' ı."
"Neden sessiz sessiz geliyorsun sende be adam !"

Fısıltıyla konuşuyorduk.

"Gelmeyeceğine emindim bu yüzden seni almaya geldim."

Üstünü değiştirip pijamalarını giymişti.

"Kara bırak odama gideyim gerçekten çok uykum var."

Dedim fısıltıyla birazda sitem ediyordum.

"Bundan sonra o odada uyumayacaksın yanımda uyuyacaksın."
"Neden ?"

Dediğimde.

"Anne babalar ayrı uyumaz."

Diye bir fısıltı duymuştum, Ilgaz' ı uyandırmıştık.

"Güzelim özür dilerim uyandırdık öyle değil mi."

Kara' nın kollarının arasından sıyrılıp Ilgaz' ın yanına eğildim gözleri yarı açıktı ninni söylesem tekrar uyurmuydu yada masal okusam ?

"Neden onun yanında uyumuyorsun."
"Uyuyorum aslında güzelim, sadece şimdi sen geldin ya gece korktuğunda bana ulaşman kolay olsun diye."
"Korkmam ben, hem sizin odanız bu koridorun sonunda ben biliyorum istediğimde gelirim yanınıza."
"Emin misin ?"
"Evet eminim."

Uzanıp yanağını öptüm.

"Uyuyacağım sende uyu."

Dedi eliyle çenemi okşadığında bende başımı onaylar şekilde salladım."

"İyi geceler güzelim."
"İyi geceler teyze."
"İyi geceler Ilgaz."
"Sanada iyi geceler baba."

Olduğum yere mıhlanmıştım Kaya' ya baba mı demişti az önce yoksa ben çoktan uyumuştumda rüyamı görüyordum, Ilgaz' ın gözleri uykuya yenildiğinde Kara da belimden tutup beni kapıya yöneltmişti, odadan çıktığımızda.

"Gerçekten sana baba mı dedi Ilgaz ?"

Dedim şaşkınlıkla.

"Sadece uyku mahmuru eminim oda ne dediğinin farkında değil di."

Yürüyüp odanın kapısını açtım az önce çıktığım odaya geri girmiştim, sabahlığın belindeki kuşağı çözüp çıkardığımda yatağın ucundaki başlık tahtasına bıraktım omuzuma düşen askıları düzelttim ve Kara' dan önce açtığım çarşafın altına girdim iki saniye sonra Kara da benim gibi çarşafın altına girmişti.

"İyi geceler."

Dedim gözlerim uykusuzluktan acırken Kara da aynısını yapmıştı iyi geceler dileyip ellerini belime dolamıştı.

199 Gün Önce...

"Paranı aldın artık çekil ayağımızın altından."

Dediğinde Sinan Koruzade' ye bakmıştı Ekrem bey, Sinan da Ekrem ile aynı fikirdeydi.

"Sizin en çok şu saf, salak hallerinize bayılıyorum Ekrem."

Elindeki elmayı cebinden çıkardığı çakıyla dilimleyip çakının ucuna batırarak Sinan' a ve Ekrem' e uzatmıştı.

"Bizden daha ne istiyorsun ?"
"O şirketleri nasıl kurduğunuzu hatırlayın, çocuklarını nasıl okullarda okudu onuda hatırlatayım Ekrem senin birde torunun vardı değil mi ?"
"Ailelerimizden uzak dur Caner !!"

Diyerek kükredi Sinan Koruzade, canına mı susamıştı nereden geliyordu bu cürret.

"Ben borcumu misliyle istiyorum yoksa hepinizin ailesini öyle bir dağıtırım ki toplamaya yıllar yetmez, çocuklarınızda gerçekleri öğrenir."
"Neyin gerçeği be."

Sinan bey Caner' in lafını kestiğinde Caner elindeki çakıyı oturduğu çalışma masasına sertçe vurarak batırmıştı.

"Kara ve Jasmin' in gerçeğini."

Suratı kireç gibi olan Ekrem bey yutkunup Sinan' a baktı.

"Size son bir hafta mühlet, paranın geri kalanını da tamamlayıp getirmezseniz cezasınıda çocuklarınızla, dağılan ailelerinizle ödersiniz baştan söylüyorum sonra Caner duymadık etmedik yok darılmayalım birbirimize."

Gülerek odadan çıktığında Sinan ve Erkem birbirlerine baka kaldırlar.

"Nerden bulaştık biz bu adama."
"İşler istediğimiz gibi gitseydi bu zamana kadar kırk kere kurtulmuştuk bu şerefsizden."
"En kısa zamanda Jasmin' i ve Kara' yı bu evliliğe ikna etmeliyiz Ekrem, o zaman şirketleri birbirine melek yatırım olarak sunabiliriz parayıda tamamlar kurtuluruz bu itten."

Sıkıntıyla nefesini vermişler ardından kalkarak orayı terk etmişlerdi.

Günümüz 16 Mart...

Uyuşan kolumu hareket ettirdiğimde gözümle komodinin üzerindeki dijital saate baktım 8:18 kahvaltı saati yaklaşıyordu yatakta oturur pozisyona geçip bir kaç saniye etrafa baktım Kara yoktu ortada ne buluyordu erken kalkmakta.

"Günaydın."

Sesi duyduğumda kapıya çevirdim başımı Kara üstünde kolsuz bir sporcu atleti ve şortuyla ellerini göğüsünde birleştirmiş bana bakıyordu.

"Koşuya mı çıktın sen ?"
"Evet, siz uyanana kadar iki saat koşmuşum."
"Ee kahvaltı."
"Kahvaltı saatlerini güncelledim, artık tam dokuzda başlayıp, dokuz buçukta tamamen bitireceğiz."
"Bak bu iyi olmuş işte."
"Kalkmayı düşünmüyormusun ?"
"Cık düşünmüyorum."

Geri yastığa başımı koyduğumda Kara kapıyı kapatmış yatağa yanıma uzanmıştı elleri önce boynuma ardından açık omuzuma ordandan karnıma doğru inmişti.

"Sabah sabah."

Diye söylendim gözlerim kapalı şekilde.

"Ne varmış sabahta."
"Elin kolun rahat durmuyor."

Dediğimde gözlerimi açmış Kara' ya doğru dönmüştüm Kara ise ellerini saçlarıma götürmüş örgülü saçımın ucundaki tutamlarla oynamaya başlamıştı.

"Belkide sana karşı koyamıyorum."
"Orası kesin yoksa bir adam bir kadını bir günde bu kadar fazla öpmez."
"Birde saydın mı ?"
"Elbette saydım, mesela dün beni tam on bir kez öptün."
"Ne yapacağız senin şu sayma sevdanı."
"Hoşuma gidiyor saymak."
"İyide sen matematiğin 'm' sinden nefret eden insansın."
"Demek ki insanlar bazen garip olabiliyor."
"Diyorsun yani mal bu seversen."
"Aynen öyle."

Gözlerimin içine bakarken bir anlık cesaretle elimi çenesine yerleştirip dudaklarına uzandım Kara da bunu anlamış gibi başını dudaklarıma yaklaştırmış aynı zamanda sağ eliyle sağ omuzumdaki ip askıyı aşağı düşürmüştü, sabah sabah gerçekten de niyeti bozmuştu, tabi aniden açılan kapı hızla ayrılmamıza sebep olmasaydı emeline de ulaşacaktı, kapıda beliren Ilgaz' a baktık bir süre, üstünü değiştirmişti Sera  yardım etmiş olmalıydı.

"Günaydın."

Dedi yanımıza gelirken.

"Günaydın canım rahat uyudun mu ?"
"Evet, yatağım yumuşacıktı."
"Güzel."

Dedim kelimeyi uzatarak bu sırada Kara çoktan yataktan kalkmıştı. Zavallı kocam.

"Hanımlar ben üstümü değiştirip kahvaltıya iniyorum sizde gecikmeyin."
"Tamam."

Benim yerime Ilgaz' ın verdiği cevapla Kara gülümseyip odadan çıkmıştı bende yatakta doğrulmuş hatta ayağa kalkmıştım.

"Siz ne yapıyordunuz ?"

Ilgaz' ın hiç beklemediğim bir anda sorduğu soruyla olduğum yerde bi kaç salise bekleyip gülümseyerek Ilgaz' a döndüm.

"Benim omuzum tutulmuştu dün gece enişten de ona bakıyordu."
"Anladım."
"Hem sen boşver, hadi benim gidip giyinmem gerek kahvaltı saatini kaçıracağız yoksa."

Odadan çıkarken Ilgaz merakla sormuştu.

"Kahvaltının saati mi var ? Aynı sevgi evindeki gibi."
"Evet, bu evde kahvaltı tam dokuzda başlıyor ve dokuz buçukta bitiyor."
"Sonra yiyemiyormuyuz ?"
"Biz genelde acıkmadığımız için yemiyoruz ama sen istersen yiyebilirsin."

Giysi odasına girdiğimizde Ilgaz' ın gözleri boncuk gibi parlamaya başladı.

"Teyze hepsi senin mi bu kıyafetlerin ?"
"Evet tatlım hepsi benim."

Ben kıyafetlere bakarken Ilgaz takı dolabının başına koşmuş hayran hayran içini inceliyordu gülümseyerek ellerimdeki seçtiğim kıyafetleri giymek üzere içeri ilerledim, bu gün için bir planımız yoktu onun için sütlü kahve tonlarında kısa kollu crop altına koyu kahve ispanyol paça benzeri bol güzel bir pantalon giymiştim ayakkabı olarak da hem sütlü kahvenin, hemde koyu kahvenin, içinde olduğu bir spor ayakkabı tercih etmiştim, geceliğimi elime alarak Ilgaz' ın yanına döndüğümde gördüğüm manzara hem gülmeme hemde telaşlanmama sebep olmuştu güldüğüm şey Ilgaz' ın her yanına taktığı takılardı, telaşlanmama sebep olan ise Kara' nın bana bir sene üç ay önce doğum günümde aldığı pırlanta su yolu kolyesinin kırılmış şekilde Ilgaz' ın elinde duruyor oluşuydu.

"İstemeden oldu."

Dedi masumca gözlerimin içine bakarken.

"Tamam sorun değil, şimdi onu bana ver kenara koyalım üstündekileride çıkaralım."

Ilgaz ağlamaklı bir surat ifadesiyle taktıklarını çıkartırken ona yardım ediyor çıkardığım takıları özenle renk uyumlarına göre eski yerlerine diziyordum sonuncuyuda yerine koyduğumda tek bir tane yer boş kalmıştı iç çekerek kolyeyi elime aldığımda kolyeyi boynuma göre ayarladım.

"İyide kırıldı o nasıl duracak boynunda."
"Şimdi seninle bir oyun oynayacağız."
"Ne oyunu ?"
"Bu kolyeyi sen kırmamışsın gibi aşağı ineceğiz, indiğimizde de kolye boynumdan düşmüş de kırılmış gibi yapacağız tamam mı ?"
"Tamam."

Kafasınıda sözleriyle eş zamanda sallamıştı, geceliği ortadaki cam adaya bırakıp elimi Ilgaz' a uzattım birlikte kahvaltı sofrasına indiğimizde Sera, Kara ve benim kahvelerimizi dolduruyor Bade' de Ilgaz' a, muhtemelen yeni sıkmış olduğu ananas suyunu bardakla beraber tabağının yanına bırakıyordu, gözlerimi kızlardan çektiğimde Kara' ya baktım oda bana bakuyordu üstünde takım elbisesi yoktu anlaşılan Kara da bu gün evdeydi.

"Sera Ilgaz' a yardım et."

Kara' nın sesini duyduğumda Ilgaz' ın elini bırakıp masanın öbür tarafına geçmek üzere bir adım attım tam şuan düşmüş gibi yapmam gerekiyordu derin bir nefes aldığımda sanki masanın kenarına çarpmışım gibi acıyla inleyerek yere bıraktım kendimi.

"Jasmin !!"
"Rüya hanım !!"

Kaşlarımı çattım bu sırada Kara' nın ellerini elimde hissetmiştim.

"Jasmin belini mi vurdun ?"
"Kalçamı vurdum çok acıyor Kara."

Dedim yapmacık bir damla göz yaşıyla beraber, umarım yemişti çünkü cidden acımıştı, ardından gözlerimi yere çevirdim tam istediğim gibi kolye boynumdan düşmüştü.

"Bana hediye ettiğin kolye, özür dilerim dikkat etmem gerekiyordu."
"Önemli değil."

Sesindeki kırıklığı öylesine içime işlemişti ki, elini uzatıp kolyeyi avucunun arasına aldı ardından Sera' ya uzattı ve beni ayağa kaldırdı bende oyuna devam ederek masaya oturdum.

"Özür dilerim."

Dedim tekrar.

"Doğum günü hediyendi o kolye daha dikkatli olmalıydım."
"Tekrar yaptırılabilir Jasmin dert etme."

Burukça gülümseyip Ilgaz' a baktım sanada annenle kavga ettiğimizde hep böyle tiyatrolar kurar sanki bir şey yokmuş gibi davranırdık Ilgazcım dünyamıza hoşgeldin. Kahvaltı faslı sessizce başlarken Ilgaz Kara' ya döndü.

"Beni ne zaman okula bırakacaksınız ?"

Sorusu beni afallatmıştı.

"Ben sevgi evindeyken okula gidiyordum yine gideceğim öyle değil mi ?"
"Elbette gideceksin."

Dedi Kara.

"O zaman çabuk yiyelim yemeğimizi birazdan gitmemiz gerek."
"Hemen bu gün gidecekmisin ?'
"Arkadaşlarımı özledim, onlara yeni odamdan bahsetmek istiyorum, bahçemizden, oyuncaklarımdan."

Kara, Ilgaz' ı merakla dinliyor dedikleri şeylerin bazılarına olumlu cevap veriyordu bir süre sonra Ilgaz doyduğunu söyleyerek masadan kalkmıştı okula gitmek için hazırlanacaktı.

"Sera giyinmesinde Ilgaz' a yardım et."
"Tamam Alaz bey."

Bana bakacağını anladığım için sessizce kalçamı ovuşturdum.

"İyi misin acıyor mu çok fazla ?"
"Morarmadığı sürece idare edebilirim."
"Senin dikkatsizliğin."
"Masaların kenarı sivri değil, tüm suç benim dikkatsizliğim öyle mi ?"
"Kesinlikle."

Oyunumu anlamış olmalıydı çünkü gülüyordu, yinede, sessizce kahvemi içip kalçamı tutarak ayaklandım bu sırada Ilgaz kolunda çanta örgülü saçlarıyla yanımıza gelmişti.

"Babaa ben hazırım hadi gidelim."

Olduğumuz yerde birbirimize bakarken Kara boğazını temizledi.

"Üstümü değiştirip geliyorum teyzen seni arabaya götürsün."
"Tamam, hadi teyze geç kalacağım yoksa derse."

Elimi tutup peşinden sürüklemeye başladığında Sera da en az biz kadar şaşkın şekilde etrafa bakıyordu, kapıyı açıp dışarı çıktığımızda arabanın yanındaki bir adam dahil bahçede konumlandırılmış adamlar hiza alarak önlerini iliklediler hepsi hazırola geçmişlerdi, arabanın yanındaki adam Ilgaz' a kapıyı açtığında Ilgaz arabaya binip kapının kapanmasını bekledi kapı kapandığında ise çantasından çıkardığı oyuncak bebeğin saçlarıyla oynamaya başladı, yaklaşık altı dakikayı arabanın önünde devirdiğimde belime sarılıp yanağımdan bir buse alan Karayla beraber gülümseyip bende onu öptüm.

"Ilgaz' a dikkat et."
"Sende kendine dikkat et malum kalça sakat."
"Buldun ya dalga geçecek malzeme geç dalganı."

Diye söylendiğimde Kara elini belimden çekmiş arabanın öbür tarafına geçerek sürücü koltuğunda yerini almıştı kontak çalışıp araba ilerlediğinde siyah takım elbiseli adama döndüm.

"Bir kaç adamı topla bir araba daha yapıp peşlerinden gidin etraf tekin değil Kara buraya döndüğünde okulun etrafında kalacaksınız Ilgaz' ın güvenliği için."
"Emriniz anlaşıldı Jasmin hanım."
"Güzel, çabuk olun."

Arkamı dönüp içeri girdiğimde Sera sofrayı topluyordu.

"Sofrayı topladıktan sonra arabamı hazırlasınla çıkacağım."
"Tabi Jasmin hanım."

Sera başını salladığında bende odama doğru çıkıyordum. Doktor randevusuna gitmek için çantamı alacaktım.

Alaz Kara Koruzade
Ilgaz' ıokula bırakıp eve dönmüştüm, evin kapısını çaldığımda arabamı kilitlemiştim saniyeler içinde Sera kapıyı açmış -hoşgeldiniz Alaz bey- diyerek içeri girmem için kapının ağızından çekilmişti.

"Jasmin yukarıda mı ?"
"Evet Alaz bey az önce geldiler eve yalnız duşa gireceklerdi."
"Tamam Sera, çok önemli bir şey olmadığı süre rahatsız etmeyin bizi."
"Tabiki Alaz bey, ben zaten alışveriş için dışarı çıkacağım şimdi."
"Kolay gelsin."

Merdivenlere yöneldiğimde hızla ikişer ikişer çıktım büyük ihtimalle benim odamdaki duştaydı odamın kapısını sakince açtığımda Jasmin karşımda tenini ortaya çıkarmış beyaz bir jartier takımıyla boy aynasında kendine bakıyor vaziyette duruyordu nemli saçları kalçasına kadar ulaşıyordu.

"Kara !! Senin kapı çalma huyun yok mu, hem Sera söylemedi mi sana"
"Söyledi, fakat odamdaki duşta olabileceğini tahmin etmemiştim kaldı ki burası benim odam girerken kapı çalmam saçma olmaz mı ?"
"Ben varsam olmaz."

Kapıyı kapatıp üstümdeki takım elbisenin ceketini çıkarıp yatağımın üzerine fırlattım.

"Ilgaz gelmek istemedimi geri, diretmedi mi ?"
"Diretecek olsa hiç gitmez."

Kol düğmelerimi de çıkarıp komodindeki kutusuna yerleştirdiğimde hâlâ boy aynasının karşısında olan Jasmin' i süzdüm aynadaki yansımasına bakarken gözlerimiz yansımada bir birini buldu.

"Çok beğendin galiba."

Dedi, tek kaşı hafifçe havalanmış imalı bir tonda.

"Ben değil de sen beğenmiş gibisin dakikalardır kendine bakıyorsun."
"Üç dakika on iki saniyedir bakıyorum, ayrıca bunu beğenmedim hiç benlik değil."
"Böyle bir şeyi bende seçtiğimi hatırlamıyorum ama bana kalırsa teninde harika durmuş."

İki adım daha attığımda tam arkasındaydım aramızda sadece yarım adımlık bir mesafe vardı sağ elimi nazikçe sağ omuzuna deydirdiğimde sıcak teni irkilerek öne doğru gerilmişti.

"Daha yeni duştan çıkmana rağmen tenin nasıl bu kadar sıcak."
"Temin sıcak değil ellerin çok soğuk."

Bütün vücuduyla bana döndüğünde gözlerime bakıyordu ben ise dudaklarını izliyordum her aralandığında öpmemek için zor tutuyordum kendimi.

"Birde bana dersin sabah gözüne niyeti bozdun diye haline bak evde jartiyerle dolanıyorsun."
"Evde mi ? Odamdayım, ayrıca etrafta da kimse yok."
"Ben varım."
"Aman canım yabancımısın sen."
"Bu rahatlığın kaçıncı seviyesi."

Dudaklarını büzdüğünde elimi çenesine yerleştirip dudağını öptüm ardından aldığım karşılıkla boynuna uzanıp bir kaç öpücüğüde boynuna kondurdum sıcacık teninde soğuk izler bırakırken Jasmin' in elleri gömleğimin düğmelerine uzandı ama sonra aniden durdu.

"Ne oldu ?"
"Sera evde."
"Evde değil o alışveriş için çıktı."
"Çıktı mı, sen mi git dedin Kara."
"Kendi gitti yalan borcum mu var."

Dudakları iki yana kıvrıldığında gömleğimin düğmelerini bir çırpıda açtı ardından omuzlarımdan sıyırarak yere düşmesine izin verdi benim ise jartiyerinden kurtulmam hiç zor olmamıştı, bir süre sonra tenlerimiz birbirine karıştığında inip kalkan göğüslerimiz birbirine değiyordu, Jasmin ise yeni duş aldığını söyleyerek homurdanıyordu, kollarımı boynunun altından geçirip Jasmin' i göğüsüme yasladığımda nefesini vücudumda hissediyordum.

"Kara."
"Hı."
"Ben bu gün doktora gittim."

Dedi, ardından benden gelecek cevabı beklemeye başladı.

"Ne ara, ve neden ?"
"Her ay ki rutin kontroller işte."
"Şu şeyle olan kontroller neydi kadının adı"
"Tülin, evet o"
"Ee ne dedi ?"
"Hamileyim.a

Dediğinde saliseler önce ki yutkunuğum boğazımda kalarak öksürmeme haliyle oturur pozisyona geçmeme sebep olmuştu

"Kara iyi misin ?"

Elinin biriyle çarşafı üstünde tutuyor biriyle de sırtıma vuruyordu.

"Ciddi misin sen ?"
"İstemediğini biliyorum ama ben ona kıyamam."

Beynim bir anlığına işlevini yitirdiğinde yataktan kalkmak için yeltendim fakat Jasmin bu girişimimi engellemişti.

"Nereye gidiyorsun şaka yaptım hamile falan değilim."
"Bunun şakası mı olur Jasmin."
"Seni denemek istedim sürekli beraberiz sonuç olarak, gerçi o istesekte mümkün olmaz ben düzenli doktor kontrolüne gidiyorum ilaç kullanıyorum, benden çocuk istemediğini biliyorum."

Deli gibi istediğimi sana nasıl anlatacaktım Jasmin, bilmiyordum ama şimdilik sende bilmesen olurdu.

"Sana söyledim benden baba olmaz Jasmin."

Geri doğru uzandığımda komodinin üzerinde titreyen telefonuma baktım Pusat arıyordu telefonu uzanıp alarak açtım.

"Efendim Pusat."
"Abi ben bir şey buldum belki bakmak istersin, konumu yolluyorum."
"Tamam Pusat bekliyorum.a

Telefon kapandığında Jasmin meraklı gözlerle bana bakıyordu.

"Ne oldu ?"
"Meraklanınca daha bir seksi oluyorsun bu günü daha sonra tekrarlayalım, ama şimdi gitmem lazım sonra anlatırım Puat bir şeyler bulmuş."

Yerdeki kıyafetlerimi alarak banyoya koştum kısa bir duşun ardından giyinerek son kez Jasminin çıplak bedenini öpüp evden ayrıldım. Tabi az önce dediği şeyi daha sindiremediğim için hızlı hızlı alıp verdiğim nefesleri de düzenlemeye çalışıyordum.

המשך קריאה

You'll Also Like

90.6M 2.9M 134
He was so close, his breath hit my lips. His eyes darted from my eyes to my lips. I stared intently, awaiting his next move. His lips fell near my ea...
16.3M 546K 35
Sinful Flash Sale: Unlock the entire story for 80% OFF or each part for just for 1 Coin Only! Valid only for this weekend, till June 23. Down-on-her...
1.7M 17.4K 3
*Wattys 2018 Winner / Hidden Gems* CREATE YOUR OWN MR. RIGHT Weeks before Valentine's, seventeen-year-old Kate Lapuz goes through her first ever br...
28.9M 916K 49
[BOOK ONE] [Completed] [Voted #1 Best Action Story in the 2019 Fiction Awards] Liam Luciano is one of the most feared men in all the world. At the yo...