AV U AGIR

By mezopotamyali_yazar

2.4M 104K 60.6K

Bu imkansızdı işte ... "" Sözlüyüm ben ."" Dedi Havin . Cesur'un ise Havin'in bu tavrı hoşuna gitmişti. Her n... More

KÁRÁKT£RL£R
ÕLÙM
ÎLK TÁŇΊMÁ
KÁÇÎRÎLMÂ
G£Ć£
ŇÎKÁH
HÁVÎŇ ÁŠRÎŇDÁĞ
BÓÝÙŇ £ĞΊ
ÎLK BÙLÙŠMÁ
ÎLK ŠÁŇŠ
KÁÇÁŇ KÕVÁLÁŇÎR
ČÁŇDÁŇ ÕT£ ČÁŇ
DÙĞÙŇ
ÎLK G£Ć£
ÁŠRÎŇDÁĞ G£LÎŇÎ
KÎŇÁLÎ G£LÎŇ'ÎM
Š£VDÁLÎ YÁRÎM
D£LÎ DÙÝGÙLÁR
ÝÁŇLΊ ÁŇLÁMÁ
ČÕČÙKLÙĞÙM
Ň£F£ŠÎM
VÙŠLÁT
MÙTLÙLÙK
LÕRÎŇ
HÙKÙM V£RÎLDÎ
XÙN {{ KÁŇ }}
ČÁWR£ŠÁM'ÎŇ
MÙTLÙLÙK ÝÁKÎŇ
ÕM£RLÎ G£LÎŇÎ
DILÊM'İN {{ KÁLBÎM }}
ΊÎM TÁRTΊMÁŠÎ
Š£Ň B£ŇÎMSÎŇ
RİHÊ MİN {{ RÙHÙM }}
Š£ŽÕŇ FÎŇÁLÎ
ÕM£R ÁŠRÌŇDÁĞ
KÁBÙŠ
B£ŇÎM ÝÙZÙMD£Ň
KÁRÁ Š£VDÁM
ÙMÙD £T
TU NİZANÎ {{ Š£Ň BÎLMÎÝÕRŠÙŇ }}
MÎRŽÁ
KΊKÁŇČLÎK
GÕŇÙL
ÝÂR'Î ÝÂRÂM
DÊ Û ZAROK {{ ÂŇŇ£ V£ ĆÕĆÙK }}
ΊTÁŇBÙL
ŠÕŇ ŠÁŇŠ
ÎLK ÁDÎMLÁR
DÕĞÙM GÙŇÙ
ÝÎL DÕŇÙMÙ
ÕŽÙR DÎL£RÎM
MÁŠÙM
D£ŠTÁŇ
ÁČÎ
HÁVÎŇ HÁŇÎMÁĞÁ
ÁŠÎR£T Ý£M£ĞÎ
TİRSA H£Vİ {{ KÙMÁ KÕRKÙŠÙ }}
Ý£ŇÎL£Ň£Ň DÙYGÙLÁR
BÎR KÎŽÎMÎŽ ÕLŠÙN
ŠÁF Š£VGÎ
Ś£ŇÎŇ ÎČÎN
ÕLÙM ÝÎLDÕŇÙMÙ
HÁŠTÁLÎKTÁ ŠÁĞLÎKTÂ
Ý£ŇÎ BÁŠLÁŇGÎČLÁR
ÕMÙR ČÁWR£Š
TÁTLÎ T£LÁŠLÁR
HÎVŠÁ
ÕGR£TM£ŇÎM
V£DÁ

B£D£L

18.7K 1.1K 599
By mezopotamyali_yazar

23/11/2023

"" CEHENNEM ACI ÇEKTİĞİMİZ YER DEĞİL

KİMSENİN ACI ÇEKTİĞİMİZİ BİLMEDİĞİ YERDİR ...""🥀🥀🥀

İzmir Çeşme'de gece hüküm sürmeye başlamıştı.

Havin ise diğer günlere göre biraz daha iyiydi .

Jehat'la konuşmak ona iyi gelmişti..

Cesur ise Havin ve Ömer'i çeşmede bulunan bir villaya getirmişti.

Çünkü Sevda'nın tatil köyünde olan evi onlara çok küçük geliyordu .

En kötüsü de Havin o evde birkaç kez öksürmüştü .

Cesur'da, Havin'in astımının tetiklenmesinden korkmuş ve onları Çeşme'de bulunan büyük bir villaya getirmişti.

Cesur karnın üstünde olan Ömer'le birlikte koltukta otururkende Havin onları uzaktan izliyordu .

En çokta düşünüyordu ...

Düşmüş müydü ???

Yoksa atılmış mıydı ???

Havin cevapsız kalan sorularla boğuşurken de Ömer canı sıkıldığı için Cesur'un kucağından inmişti.

Paytak paytak adımlarla da villayı keşfe çıkmıştı.

Havin'in gözleri de villayı keşfe çıkan oğlunun üzerindeydi.

Ömer her ne kadar yürümeyi öğrense de güzel yürüyemiyordu .

Her an dengesini kaybedip düşecek gibiydi .

Üstelik meraklı olmasına rağmen bile çoğu zaman yoruluyor ve duruyordu .

Havin'in aklında olan cevapsız sorularda yavaş yavaş cevap kazanıyordu .

Tek başına Ömerli konağının arkasında olan havuza kadar gitmesi imkansızdı .

Gitse bile yavaş yürüdüğü için birinin onu kolaylıkla görmesi gerekiyordu .

Ama kimse görmemişti ...

Bu da sadece tek bir sorunun cevabını veriyordu.

Birileri tarafından atıldığını ...

Havin sıkıntılı nefesler alıp verirkende bir ses duyulmuştu.

Düşme sesi ...

Çünkü Ömer kapıya giden merdivenleri çıkmaya çalışırken ellerinin üstüne düşmüştü.

Karı koca da hızla Ömer'in yanına gitmişti .

"" Ömer oğlum ."" Dediler aynı an'da.

"" Acıdı mı bir yerin ???"" Dediler tedirgin bir sesle.

Ömer ellerine bakarkende Havin onu kontrol etmişti.

"" Ellerin mi acıdı ???"" Dedi Havin.

Ömer'de Annesi'ni onaylamak için başını olumlu yönde sallamıştı.

Havin'de, Ömer'in her iki avucunun içinden öpmüştü.

"" Geçti mi şimdi ???"" Dedi dolan gözlerle.

Ömer'de gülümseyerek Havin'e bakmış ve başını olumlu yönde sallamıştı.

&&&&&&&&&&

İzmir Çeşme'de yeni bir gün daha doğmuştu.

Havin ise günler sonra ilk kez dün gece uyumuştu .

Uyuyabilmişti ...

Ömer ise Havin ve Cesur'dan önce uyanmıştı .

Uyanır uyanmaz ağlamak yerine de odada olan fransız camın önüne gitmişti .

Dakikalarca da hiç sıkılmadan bahçede olan havuza bakmıştı.

Cesur yeni güne gözlerini açtığında da Ömer'in beşiğinin boş olduğunu görmüştü.

Etrafına bakmasıyla Ömer'in sessizce havuza baktığına şahit olmuştu.

Ömer suyu çok seviyordu ...

Cesur'da yüzünde oluşan tebessümle yataktan kalkıp Ömer'in yanına gitmişti.

"" Oğlum ."" Dedi Cesur.

"" Birlikte havuza girelim mi ???"" Dedi göz kırparak.

Ömer'de irileşen gözlerle başını olumlu yönde sallamıştı.

Sonrasında da yatakta uyuyan Havin'e bakmıştı .

"" Anne ."" Dedi Ömer.

Eliyle Havin'i gösterip onu da yanlarında isteyerek.

Cesur'da, Ömer'in yanağından sulu sulu öpmüştü.

"" Anne uyansın o da gelir ."" Dedi Cesur.

Ömer'de birkez daha Cesur'u onaylamıştı .

Cesur'da önce Ömer'in sonrasında da kendi üstünü değiştirmiş ve havuz için şort giymişti.

Ömer'in kollarına kolluk takmış ve simidini alarak odadan çıkmıştı.

Havuza inmeleriyle de Ömer suyla oynamıştı .

Havin ise gördüğü kabusta can çekişiyordu .

Çünkü bilinçaltı ona çok kötü bir oyun oynuyordu .

Ömer'le ...

Havin'in gördüğü kabusta Ömer sırtı Havin'e dönük birinin kollarındaydı .

"" Anne ."" Dedi Ömer .

Kollarında olduğu insandan kurtulmaya çalışıp ağlayarak .

Havin koşarak ona doğru gitse de arada olan mesafe azalmıyordu .

Aksine çoğalıyordu ...

Ömer'in arkası ise yüksek bir uçurumdu .

Aşağısında da insanı yutacak koca bir deniz vardı .

"" Korkma oğlum ."" Dedi Havin .

"" Korkma Anne'm ."" Dedi Ömer korkmasın diye .

Ömer ise Havin'e ellerini uzatarak ağlamaya devam ediyordu .

Ayağında olan beyaz bir ayakkabıyla...

Yıllar önce Havin'in ayağında olan ayakkabı .

Onu tutan insanı minik elleriyle itmeye çalışıyor ve olmuyordu .

Ayakkabı Ömer'in ayağından çıkarkende Havin oğluna yaklaşmıştı .

Ömer'i kendine çekeceği sırada da Ömer'in onu tutan insan tarafından uçurumdan aşağı atılması bir olmuştu .

Havin ise konuşmak istemişti olmamıştı .

Ağlamak istemiş olmamıştı ...

Olduğu yerde öylece durmuştu ...

Önünde olan tek çift beyaz ayakkabıyla ...

Havin gördüğü kabustan uyanınca da her yeri sırılsıklam olmuştu .

"" Ömer !!!"" Dedi Havin .

Hâlâ bile gördüğü kabusun etkisinde kalırken .

Havin yatağa baktığında da Ömer'i görememişti .

Keza Cesur'u da ...

Havin'de durmadan yüzünü ıslatan gözyaşlarıyla birlikte yalın ayak odadan çıkmıştı.

"" Korkma oğlum !!!"" Dedi merdivenlerden hızla inerek .

"" Kurtaracağım ben seni !!!"" Dedi bedeni tir tir titrerken.

Cesur ve Ömer'i havuzda görmesiyle de nefesi kesilmişti.

"" Atma !!!"" Dedi çaresizce .

"" O daha çok küçük !!!"" Dedi feryat ederek .

Gördüğü kabusun etkisiyle de koşarak baba oğulun yanına gitmişti.

Havuza girmiş ve Ömer'i, Cesur'dan almıştı.

Cesur ne olduğunu anlayamazkende Havin tarafından yüzüne tokat yemesi bir olmuştu .

Ömer korkup ağlarkende Havin ona sıkı sıkı sarılmıştı .

"" Korkma Anne'm."" Dedi Havin .

"" Bak yanımda güvendesin ."" Dedi onunla birlikte ağlayarak .

Ömer kendini Cesur'a atmaya çalıştığında da Havin havuzdan çıkmıştı .

Ömer ise Havin'i iterek minik ellerini Cesur'a uzatmaya çalıyordu .

"" Baba ."" Dedi Ömer .

Cesur'u ve havuzu isteyerek .

Cesur ise öylece Havin ve ona ellerini uzatan oğluna bakmıştı .

&&&&&&&&&&&&

İzmir Çeşme'de saatler gece yarısını gösteriyordu.

Cesur ve Havin ise bu gün gün içinde hiç konuşmamıştı .

Daha doğrusu Havin ,Cesur'la çok konuşmak istemişti.

Kabus gördüm ve gerçek sandım demek istemişti.

Ama olmamıştı...

Çünkü Cesur tüm gün onunla konuşmamış ve Havin yokmuş gibi davranmıştı .

Ömer'in uykusu gelincede Cesur oğlunu boynunda uyutmuş ve onu yatağına koymuştu.

Tambul ve al al olan yanağından yavaşça öperek geri çekilmişti.

Havin'de, Cesur'un yanına giderek yanağından öpmüştü .

"" Uyutmuşsun yine bizimkini ."" Dedi Havin .

"" Ama saat daha erken gibi ."" Dedi imalı bir sesle.

Cesur ise Havin yokmuş gibi davranıp odadan çıkarak salona geçmişti.

Havin arkasından giderkende Cesur koltuğa oturmuştu .

Havin'de özür dilemek için Cesur'un kucağına oturmuştu.

"" Özür dilerim."" Dedi masumca .

"" İsteyerek sana tokat atmadım ."" Dedi mahçup bir sesle.

Cesur'un öfkeden yüz hatları belirginleşirkende Havin'in eli yüzüne gitmişti.

"" Hatamı telafi etmemi ister misin ???"" Dedi Cesur'un kulağına fısıldayarak .

Çünkü Havin kendini Cesur'a affettirmek için güzel bir gece geçirtecekti .

Bedeniyle birlikte...

Bu yüzden de Cesur'un gömleğinin iliklerini yavaş yavaş açmıştı.

Cesur'un göğsü çıplak kalırkende Havin elleriyle usul usul Cesur'un göğsünü okşamıştı.

Dudakları Cesur'un dudaklarıyla buluşurkende masum ve tutkulu öpücükler kondurmuştu.

Cesur'un ellerini belinin biraz daha aşağısına götürüp birleştirmişti .

Cesur'u tahrik etmek için ...

Cesur ise büyük bir savaşın içindeydi...

Bedeni,ruhu ve nefsi Havin ve bedenini arzu ediyordu.

Ama gururu karşı çıkıyordu ...

Havin'de ileri gidebildiği kadar ileri gitmişti.

Cesur'u tahrik edip ona karşılık vermesi için elinden geleni yapmıştı.

Elleri Cesur'un ensesindeykende öpücüklerini öpüşmeye dönüştürmüştü .

Tek başına...

Çünkü Cesur ona karşılık vermiyor ve Havin'de işi inada bindiriyordu .

Havin'in nefes alışverişleri hız kazanırkende dudaklarını Cesur'un dudaklarından çekmişti.

Sıcak nefesi Cesur'un yüzüne vururkende yüzünü okşayarak gülümsemişti.

"" Geçmişi unutmuş gibisin ."" Dedi Havin .

"" Ben sana karşılık vermediğimde iç dudağımı ısırıyordun ."" Dedi evliliklerinin başlarını Cesur'a hatırlatarak .

"" Bense her karşılık alamayışımda erkekliğine tekme atıyordum ."" Dedi Cesur'a ufak bir göz dağı vererek.

O anlar Cesur'un aklına gelincede yüzünde içten bir tebessüm oluşmuştu .

O zamanlar karısı onunla öpüşmeye bile çekiniyordu .

Şimdi ise onunla birlikte olmaya bile cesaret ediyordu.

Havin'de aldığı o tebessümle Cesur'un dudaklarına birkez daha yapışmıştı.

Ama yine Cesur'dan karşılık alamamıştı ...

Bu durum Havin'in canı sıkarkende bunu Cesur'a belli etmemişti.

Üstünde olan elbisesini çıkarmak içinde dudaklarını kısa bir süreliğine Cesur'un dudaklarından çekmişti.

Bir çırpıda üstünde olan elbiseyi çıkarıp salonun bir köşesine atmıştı.

Cesur'un gözleri önünde sadece iç çamaşırlarıyla kalırkende Cesur'un gözlerinin içine bakmıştı.

Cesur'un ondan ilk kez gözlerini kaçırmasıylada Havin kalbinin ortasında dehşet bir acı hissetmişti.

O acı ise kalbini durduracak güçteydi ...

Karşısında olan kocası ona karşılık vermiyordu.

Oysa Cesur, Havin'in tek bir bakışıyla saatlerce onunla ilgilenirdi.

Öper, koklardı ...

Şimdi ise karısı onunla birlikte olmak istemiş ve Cesur karşılık vermemişti .

Havin'in de şuan en çok istediği tek birşey vardı .

Gözyaşlarının onu Cesur'a karşı yenik düşürmemesi .

Ama Havin için gözyaşları da tıpkı astımı gibiydi .

Onu sürekli yarı yolda bırakıyordu ...

Havin'de bunu bildiği için bedenini Cesur'un bedeninden çekmişti.

Üstünde çıplaklığını örten iç çamaşırıyla birlikte de yatak odasına gitmişti.

Yüzünü ıslatan gözyaşlarıyla birlikte...

Yatak odasına gelmesiyle de Havin'in gözyaşları hız kazanmıştı.

"" Nefret ediyorum senden !!!"" Dedi Havin.

"" Beni hep yarı yolda bırakıyorsun !!!"" Dedi gözyaşlarını elleriyle silerek.

Ama buna rağmen bile Havin'in gözyaşları yüzünü ıslatmaya devam etmişti.

Havin'de onları umursamadan yatağa geçip üstüne örtü örterek cenin pozisyonunu almıştı.

Gözlerini sıkı sıkı kapatmasıylada az önce olanlar aklına gelmişti.

Bu durumda kalbinde olan acıyı harlayıp gözyaşlarını şiddetlemekten başka bir işe yaramamıştı .

Havin yatakta başka bir canının varlığını hissetiğinde de iç dudağını ısırmıştı.

Cesur gelmişti...

Bedeninde Cesur'un kollarını hissedincede Havin örtüyü başına kadar çekmişti.

Nefes alışverişi hız kazanırkende ağladığı için bedeni titriyordu.

Cesur'da örtüyü Havin'in başından çekmişti.

Kalçalarına kadar getirip çıplak göğsünü Havin'in çıplak sırtıyla birleştirmişti .

"" Özür dilerim."" Dedi Cesur.

Havin ise Cesur'un ellerini bedeninden çekmeye çalışmıştı.

"" Bırak beni !!!"" Dedi Havin .

Ağladığı için kelimeler ağzından kısık kısık çıkarken.

Cesur'da kolları yardımıyla Havin'in bedenini kendine çevirmişti.

Elinin tersiyle de usul usul Havin'in yüzünü okşamış ve gözyaşlarını silmişti .

"" Ağlama ."" Dedi Cesur.

"" Sen ağlayınca benim canım çok acıyor ."" Dedi kendini kötü hissederek.

Havin ise Cesur'un bu tavrıyla sinirden gülmeye başlamıştı.

Ona ağlama diyen kocası yüzünden ağlamıştı.

Cesur'da, Havin'in gönlünü aldı sanarak yavaşça Havin'e yaklaşmıştı.

Dudakları buluşacağı sırada da Cesur dişlerini sıkmıştı.

Erkekliğinde hissetiği acıyla...

Çünkü Havin ilk zamanlarda olduğu gibi yine erkekliğine tekme atmıştı .

"" Havin !!!"" Dedi Cesur.

Havin ise Cesur'u iterek aralarında olan mesafeyi açmıştı.

"" Umrumda bile değilsin !!!"" Dedi Havin.

"" Ağlamamaymış !!!"" Dedi söyleneyerek.

"" Önce ağlat sonra ağlama de !!!"" Dedi tekrardan cenin pozisyonunu alarak .

Cesur'da, Havin'in bedenini düzelterek üstüne çıkmıştı.

Havin ufak bir çığlık atarkende Cesur dudaklarına yapışarak onu susturmuştu .

Ama Havin'den karşılık alamamıştı ...

Karşılık almak içinde hareketlerini sertleştirmişti .

Havin ise karşılık bekleyen Cesur'a karşılık vermemişti.

Cesur'un ona yaptığı gibi...

Cesur'da bile isteye Havin'in alt dudağını dişlemişti .

Havin'de hissetiği acıyla yüksek bir sesle inlemiş ve sert bir şekilde Cesur'u üstünden itmeye çalışmıştı.

Cesur'un yüzünde zafer kazandığının gururu varkende gülümseyer Havin'e bakmıştı.

"" Her karşılık alamayışımda dudağını ısırırım demiştim ."" Dedi Cesur.

Evliliklerinin ilk zamanlarını Havin'e anlatarak.

"" İntikamlar alındığına göre gece başlasın mı ???"" Dedi dudaklarını ıslatarak.

Havin'de alaylı bakışlarıyla avucunu Cesur'a göstermişti .

Avucunu yalarsın demek isteyerek ...

Cesur ise Havin'in öpmesi için avucunu gösterdiğini sanıp öpmüştü .

Havin'de ufak bir kahkaha atarak konuşmaya başlamıştı.

"" Avucunu yalarsın ."" Dedi Havin.

"" Çünkü bir daha seninle birlikte olacağımı sanmıyorum ."" Dedi sahte bir tebessümle.

Cesur dişlerini sıkarak Havin'e baktığında da Havin sırtını Cesur'a vermişti.

Uyumaya çalışacağı sırada da Cesur'un elleri bedenini sarmıştı.

Önce Havin'in sütyeninin kapkaçını çıkarıp odanın bir köşesine atmıştı.

Sonrasında da alt iç çamaşırı odanın köşesinde olan yerini bulmuştu .

Cesur'un elleri Havin'in bedeninde ustaca hareket ederkende Havin'in bedeninde en etkilendiği  ve tahrik olduğu yerleri usul usul okşuyordu.

Havin'in boynuna derin bir öpücükler konduruyor ve onu çıldırtıyordu .

Havin'in ise içinde olduğu durumla kalbi hızlı hızlı atıyordu .

Cesur'a onu tahrik ettiği için karşılık vermek istiyordu .

Ama gururuna yenik düşmekte istemiyordu .

Cesur ise Havin'in bedenini kendine döndürmüştü .

Havin'in dudaklarına yapışmasıyla da Havin'den karşılık alması bir olmuştu.

Karı koca aynı an'da gülerkende Havin , Cesur'un omzuna vurmuştu.

"" Mahf edeceğim seni !!!"" Dedi Havin.

Cesur ise Havin'i öpüp koklamaya devam etmişti.

"" Seni tahrik ettiğim için mi ???"" Dedi Cesur.

"" Hay hay bana uyar ."" Dedi göz kırparak.

"" Hadi mahf et beni ."" Dedi Havin'in kulağına fısıldayarak.

Havin kocasının açık sözlülüğüyle sabır çekerkende Cesur ellerini tutup sırtına gitmişti .

Bu oda ise karı kocanın uzun ve baş döndüren anlarına şahit olmuştu.

&&&&&&&&&&&

İzmir Çeşme'de saatler öğlene doğru gelmek üzereydi.

Havin ve Cesur ise sabahın erken saatlerinde Ömer'le birlikte İzmir'i gezmeye çıkmıştı.

Acıktıkları zamanda güzel bir restorana oturmuşlardı .

Cesur ise Ömer sıkıldığı için oyuncak araba almaya karşıda olan mağazaya geçmişti.

Mehmet'te uzaktan Havin ve kucağında  olan oğlunu izliyordu .

Aylardır olduğu gibi ...

Mehmet için aradan yıllar geçse bile Havin'in gözleri ve gülüşü değişmemişti .

Ömer'in ise gülüşü ve gözleri tıpkı Havin'in bebekliği gibiydi .

Mehmet'te ufak bir başlangıç yapmak için Anne oğulun yanına gitmişti.

En çokta Havin'in sesini duymak için...

Bir insan bir ses tonunu merak eder miydi bilinmez ama Mehmet etmişti.

Havin'in sesini duymak Mehmet için bu hayatta istediği tek şeydi .

Mehmet'te gülümseyerek yıllar önce Havin'in ona verdiği arabayı Ömer'e uzatmıştı.

"" İster misin ???"" Dedi Mehmet .

Ömer ise arabayı alıp almamak için Havin'e bakmıştı.

"" İstiyorsan alabilirsin ."" Dedi Havin .

Mehmet'in duyduğu sesle de yüzünde içten bir tebessüm oluşmuştu.

Havin'in sesini duymuştu...

Oysa yıllarca merak ettiği tek şey Havin ve sesiydi .

Ömer'de çekingen bakışlarıyla Mehmet'e bakıp gülümsemişti.

Mehmet ise o gülümsemeyle yıllar öncesine gitmişti.

Havin'in ona gülümseyerek arabayı uzattığı zamanlara .

Havin'de, Ömer'in saçlarından öpmüş gülümseyerek Mehmet'e bakmıştı.

"" Araba için teşekkür ederim ."" Dedi nezaket açısından.

"" Oğlum sende teşekkür et Amcaya ."" Dedi Ömer'in elinden öperek .

"" Bak Amca sana çok güzel bir araba verdi ."" Dedi o arabanın geçmişinden bir haber.

Mehmet'te hızlı hızlı atan kalbiyle birlikte Anne oğlunun yanından uzaklaşmıştı .

İşte herşey yeni başlıyordu ...

&&&&&&&&&&

İzmir Çeşme'de saatler öğleni çoktan geçmişti.

Cesur , Ömer'in yeni oyuncağıyla restorana geldiğinde de Ömer , Mehmet'in ona verdiği oyuncağıyla oynuyordu .

"" Oğlum bak , ben sana araba aldım ."" Dedi Cesur.

Elinde olan kutuyu Ömer'e göstermek isteyerek.

Ömer ise Mehmet'in ona verdiği arabayla oynamaya devam etmişti.

Cesur'da önce Havin'in sonrasında da Ömer'in saçından öpmüştü.

"" Ooo Ömer Bey kendine yeni arkadaş yapmışsın ."" Dedi Ömer'i severek.

"" Hatta o arkadaşın oyuncağını bile almışsın."" Dedi Ömer'in yanağını sıkarak.

Ömer ise yeni oyuncağını Cesur'a göstermişti.

"" Amca ."" Dedi Ömer.

Bu arabayı bana bir amca verdi demek isteyerek.

Havin'de gülümseyerek baba oğul arasına girmişti.

"" Yaşıtı bir arkadaşı vermedi ."" Dedi Havin.

"" Genç bir adam verdi ."" Dedi açıklama yaparak.

Cesur'da bu durumun üstünde fazla durmamıştı .

"" Hadi babada baksın oyuncağına ."" Dedi Cesur.

Ömer'de sorun çıkarmadan oyuncağını Cesur'un eline vermişti .

Cesur arabaya baktığında da eski model bir araba olduğunu fark etmişti.

Üstelik zamanında o araba için Jehat'la kavga bile etmişlerdi .

"" Zamanında bende bu arabayı çok istemiştim ."" Dedi Cesur.

Havin'de, Cesur'a ve elinde tuttuğu arabaya bakmıştı.

Cesur araba istemişti ve ona alınmamış mıydı ???

Üstelik bir dediği ikiletilmezken ...

"" İstemiştim derken ???"" Dedi Havin.

"" Almadılar mı sana ???"" Dedi şaşkınca .

Cesur'da iç çekmiş ve Havin'in onaylamak için başını olumlu yönde sallamıştı.

"" Almadılar ."" Dedi Cesur .

Havin'de gülümseyerek Cesur'un yanına oturmuştu.

"" Üzülme ."" Dedi Havin.

"" Ben gider aynısından alırım sana ."" Dedi Cesur'la uğraşarak .

Cesur'da, Havin'in bu tavrıyla ufak bir kahkaha atmıştı.

"" Jehat'la bu araba için kavga ettik diye bize almadılar."" Dedi Cesur.

"" Bize ders vermek içinde gidip Dora'ya aldılar ."" Dedi Havin'in burnunu çıkarak.

Havin geçmişi merak ettiğinde Dora ona sürpriz yapmıştı.

Restorana gelerek ...

"" Havin ."" Dedi Dora.

"" Çok özledim be kızım seni  ."" Dedi Havin'e sıkı sıkı sarılarak .

Havin'de hızla Dora'ya karşılığını vermiş dakikalarca Dora'yla sarılmıştı.

Dora'yı görmek Havin'e iyi gelmişti .

Havin'de gülümseyerek konuşmaya başlamıştı .

"" Bende seni çok özledim."" Dedi Havin.

"" Ama gel bak ben sana ne göstereceğim  ."" Dedi göz kırparak.

"" Yıllar önce sana kırmızı güzel bir araba alınmış ."" Dedi arabayı Dora'ya göstererek.

"" Ömer ve abime alınmadığı içinde Ömer'in içinde kalmış ."" Dedi imalı bir sesle.

"" O araba nerde ben hiç görmedim ."" Dedi gülümseyerek.

"" Görsemde hatırlamıyorum ."" Dedi cümlesini düzelterek.

Dora'da , Ömer'in yanına gitmiş ve onu kucağına oturmuştu.

Uuzunca bir sürede geçmişi düşünmüştü.

Havin'in bahsettiği arabayı Havin , Mehmet'e vermişti.

"" Hâ o mu sen onu Mehmet'e verdin ."" Dedi Dora.

Bu durum üstünde fazla durmadan.

Cesur'da ilk kez duyduğu ad'la Havin'e bakmıştı.

Mehmet'te kimdi ???

"" Mehmet kim ???"" Dedi Cesur.

"" Ben onu hiç duymadım ."" Dedi Havin'i kıskanarak.

Havin'in ise tıpkı Cesur gibi Mehmet'i tanıdığı söylenemezdi .

Mehmet kimdi ki ???

"" Evet abi Mehmet kim ???"" Dedi Havin.

"" Bende çıkaramadım onu ."" Dedi çekinerek.

Dora'da karı kocanın bu sözleriyle ufak bir kahkaha atmıştı.

Mehmet'i , Cesur tanımıyordu...

Havin ise o zamanlar Ömer'den bile küçüktü .

"" Mehmet benim ilkokul öğretmenim olan Deniz öğretmenin oğluydu ."" Dedi Dora.

"" Sağır olduğu için konuşamıyordu zavallı ."" Dedi Mehmet'e üzülerek.

"" Sende çocuğu gördüğün an arabayı alıp ona verdin ."" Dedi Havin'le uğraşarak.

Havin ise Mehmet'e ve sağır olmasına çok üzülmüştü.

"" İyileşti mi peki ???"" Dedi Havin.

Dora'da, Ömer'le oynayarak başını olumlu yönde sallamıştı.

"" Senden benden sağlıklıdır şimdi ."" Dedi Dora .

"" Durumu bizimkilere anlatmam gibi ameliyat ettirmeleri bir oldu ."" Dedi göz kırparak.

Havin'de aldığı olumlu cevapla rahat bir nefes alıp vermişti.

En çokta Mehmet'i merak etmişti ...

Mehmet'in az önce karşısına çıkıp ilk kez onunla konuştuğunda bir haber .

&&&&&&&&&&&

İzmir Çeşme'de saatler gece yarısına doğru gelmek üzereydi.

Bu gece ise bu şehirin davetsiz bir misafiri vardı .

Botan Ağa ...

Çünkü Havin, Jehat'ı dinlemiş ve ona inanmıştı.

Belki onu da dinler ona da inanırdı ...

Avucunun içinde de günlerdir aynı kolye vardı.

Canım kızım...

Cesur ve Havin ise Botan Ağa'nın geldiğini villaya geldiğinde görmüştü.

Baba kız konuşsun diyede Cesur, Ömer'in uykusunu bahane ederek yatak odasına çıkmıştı.

Havin'in gözleri ise babasının üstüne gitmişti.

Babası birkaç gün içinde sanki yıllarca yaşlanmış gibiydi .

Havin sessizliğini korurkende Botan Ağa yanına gelmişti.

Havin'e hasret kaldığı içinde Havin'e sıkı sıkı sarılmıştı.

Ama aynı karşılığı Havin'den alamamıştı...

Oysa kızı sürekli ona karşılık verir ve sıkı sıkı sarılırdı .

Şimdinin aksine...

Bu durum Botan Ağa'nın canını acıtsada fazla üstünde durmamıştı .

Havin'in saçlarından öperek Havin'in yüzünü iki avucunun arasına almıştı.

"" Çok özledim seni kızım ."" Dedi Botan Ağa.

"" Ama karşına çıkacak yüzüm yoktu ."" Dedi acı bir tebessümle.

Havin ise Botan Ağa'ya karşı soğukluluğunu korumaya devam etmişti.

Çünkü en büyük yarayı onda Botan Ağa açmıştı .

Sevmemişti onu ...

Firaz Ağa'nın, Leyla'ya olan uzaklığını bir zamanlar kendisi de yaşamıştı.

Hatırlamıyordu belki ama yaşamıştı...

Canı acımış mıydı mesela ???

Babası onu almadığında ,sevmediğinde ne hissetmişti ???

Havin cevapsız kalan sorularla boğuşmaya çalışırkende Botan Ağa elinden tutup onu karşısına oturtmuştu.

"" Canının acıdı değil mi ???"" Dedi Botan Ağa.

"" Bebeklik yılların zoruna gitti ."" Dedi gözleri dolarak .

"" Sana yakın davranmamamın sebebi seni sevmemem değildi ki kızım ."" Dedi acı bir tebessümle.

"" Sana karşı vicdan azabı çekmemdi ."" Dedi gerçeği itiraf ederek.

"" Sen benim işlemediğim günahıma kurban edildin."" Dedi iç çekerek.

"" Ben hangi yüzle seni sevip kucağıma alacaktım ki ???"" Dedi boğuk bir sesle.

Havin'in de bu sözlerle gözleri istemsiz bir şekilde dolmuştu.

Cevapsız sorularına bir yenisi daha eklenmişti ???

Babası nasıl sevecekti ki onu ???

Oysa Havin yıllarca babasının onunla aynı yarayı taşıdığı için sevdiğini düşünürdü .

Şimdi ise o yara onda olduğu için sevmediğini öğrenmişti.

"" O zaman beni sevmemeye devam et ."" Dedi Havin.

"" İşlemediğin günahın kurban olduğum için sevme beni ."" Dedi acı bir tebessümle.

Botan Ağa'nın da gözyaşları sessizce yüzünü ıslatmaya başlamıştı.

Kızı ona sevme beni demişti...

Havin ise karşısında olan babasına bakıyordu.

Babası ilk kez ağlıyordu ...

Botan Ağa'da gözyaşlarını elleriyle silerek güçlü durmaya çalışmıştı.

"" Benim yıllarca hayal ettiğim tek şey kız babası olmaktı ."" Dedi Botan Ağa.

"" Rahmetli kardeşime ve Dila'ya Ağa'lık yapsamda onlar benim kızlarım değil kız kardeşlerimdi ."" Dedi burnunu çekerek.

"" Bende isterdim ki gerçek bir kızım olsun ."" Dedi Havin'e bakarak.

"" Yüce mevlam da bana iki erkek evlâd'dan sonra kız evlad nasip etti ."" Dedi buruk bir tebessümle.

"" O gün çok güzel bir gündü ."" Dedi Havin'in cinsiyetinin belli olduğu günden bahsederek.

"" Seni öğrendiğim de kurbanlar kestim fakirler doyurttum .""Dedi geçmişi anlatarak.

"" Birçok Ağa'da hor gördü beni insanın kızı oluyor diye şükür eder mi diye ."" Dedi o Ağa'ları hor görerek.

"" Ki haklılardı da ."" Dedi onlara hak vererek.

"" Yüce Mevlam oğlan çocuğu için nimet kız çocuğu için merhamet demişti ."" Dedi çocuklarla ilgili rivayeti söyleyerek .

"" Nimet için cezalandırır merhamet için ödüllendirirdi ."" Dedi Havin'in elini tutarak .

Havin ise çocukluğu boyunca duyduğu sözleri bu gün birkez daha babasından duymuştu.

Babası ona sen Allah'ın bana merhamet etme şeklisin demişti.

Ama ona merhamet etmemişti ...

"" O zaman niye merhamet etmedin bana ???"" Dedi Havin.

"" Niye beni sevginden mahrum ettin ???"" Dedi cevapsız soruları cevap bulsun diye .

Botan Ağa ise yıllar sonra konuşma kararı almıştı.

O geceyi anlatarak...

"" O gün Ana'n sabah ezanıyla birlikte ayaklanmıştı ."" Dedi Botan Ağa.

Havin'in doğduğu gecenin sabahında bahsederek .

"" Karnında olan seninle birlikte mutfağa girmiş çeşit çeşit yemek ve tatlılar yapmıştı ."" Dedi gülümseyerek.

"" Sonra kardeşim, Ciwan, Cesur ve Azer geldi ."" Dedi geçmişe giderek.

"" O gün çok hareketliydin hiç yerinde durmayıp Ana'nı tekmeliyordun ."" Dedi Havin'in gözlerinin içine bakarak  .

"" Hatta Cesur sen ve tekmelerinden korkmuştu ."" Dedi o anlar gözünde canlanırken .

"" Azer o gün saatlerce uğraştı Cesur'la, senin için o senin gelinin olacak dedi Cesur'a ."" Dedi Havin'in elinden dahada sıkı tutarak .

Havin ise ilk kez duyduğu anıyla birlikte tebessüm etmişti.

Anne karnında olmasına rağmen Cesur ondan ve tekmelerinden korkmuştu .

Dayısı Azer ise o senin gelinin olacak diyerek kocasıyla uğraşmıştı .

Geleceği bilir gibi ...

"" Sonra Ana'nın sancıları tuttu ."" Dedi Botan Ağa.

"" Gelmeye o kadar hevesliydin ki sen arabada doğma diye Delal'i zar zor Hastane'ye yetiştirdik ."" Dedi gülerek .

"" Daha yarım saat geçmedende sen doğdun ."" Dedi duygusallaşarak .

"" Benim bir kızım olmuş ve ben kız babası olmuştum."" Dedi Havin'in varlığına şükür ederek .

"" Sonra ..."" Dedi susarak .

"" Sonra ben , kardeşim ve Cesur konağa gittik ."" Dedi sesi titreyerek.

"" Göğsüme yediğim kurşundan sonrası yok ."" Dedi acı bir tebessümle.

"" Ne oldu ne bitti bilmiyorum ."" Dedi boğuk bir sesle.

"" Kendime geldiğimde kardeşin öldü dediler ."" Dedi canından can koparken.

"" Cesur yoğum bakımda dediler ."" Dedi yutkunarak.

"" Kendimi öldürmek istedim izin vermediler ."" Dedi isyan ederek.

"" Koskoca Botan Ağa bir kurşun darbesiyle ölüm noktasına gelip kardeşini toprağa kurban etmiş yeğenini yoğum bakım köşelerine düşürmüştü ."" Dedi acıdan inleyerek .

Havin'in gözyaşları da sessiz yüzünü ıslatmaya başlamıştı.

Babası çok büyük bir acı yaşadığı yetmezmiş gibi bir de üstüne bedel ödemişti.

Botan Ağa ise konuşmaya kaldığı yerden devam etmişti.

"" Kardeşimin kırkı bittiği gün iki Aşiret bir araya geldi ."" Dedi Botan Ağa.

"" Ben ölümümü isterken onlar bedel istediler ."" Dedi acı bir tebessümle.

"" Ciwan sadece Dila'yı değil seni de bedel olarak Cesur'a istedi ."" Dedi utanç dolu gözlerle.

"" Sana rahmetli Hala'nın adını verdi ."" Dedi boğazında olan yumruyla .

"" O sizin değil oğlumun dedi ."" Dedi elini göğsüne vurarak .

Havin ise Botan Ağa'nın ellerinden tutarak kendine zarar vermesine engel olmaya çalışmıştı.

"" Yapma ."" Dedi Havin .

Ağladığı için kelimeler kısık kısık ağzından çıkarken.

"" Şimdi söyle bakayım bana yavrum ."" Dedi Botan Ağa .

"" Onca şeye engel olamayan bu adam sana nasıl sevgisini gösterseydi ???"" Dedi Havin'in gözlerinin içine bakarak.

"" İşlemediği günahı yüzünden kurban olmuşken nasıl baksaydı yüzüne ???"" Dedi ömrünün en acı sorularını Havin'e sorarak .

Havin ise işte o an anlamıştı bazı şeyleri temasla belli edilmeyeceğini.

Sevgi gibi ...

Birini kucağına almamak onu sevmediğini göstermezdi ki .

Yâda onu düşmanı ilan ettiğini ...

Sevgi fiziksel yolla değil kalp yoluyla yapılan bir eylemdi .

"" O gün kardeşim geldi rüyama ."" Dedi Botan Ağa.

"" Kollarında sen vardın ."" Dedi Havin'in gözlerine bakmaya devam ederek .

"" Bana dedi ki benden esirmediğin sevgiyi ondan da da esirgeme."" Dedi acı bir tebessümle.

"" Sonra telefon geldi Havin havuza düşmüş dediler ."" Dedi boğuk bir sesle.

"" Kardeşimin öldüğü gün sende ölüyordun ."" Dedi düğüm düğüm olan boğazıyla.

"" Hastane'ye gittiğinde çoktan kalbin durmuş ."" Dedi elini Havin kalbine götürerek .

"" Senin için yaşamaz dediler ."" Dedi kendinden nefret ederek .

"" Ciğerlerin  iflas etmiş ."" Dedi canından can koparken.

"" Böbreklerin bile su toplamış."" Dedi bu kadarınada isyan ederek .

"" Ama ben ne olursa olsun Doktor'a kızımı yaşatacaksın dedim ."" Dedi burnunu çekerek .

"" Canımdan can alıp ciğerimi sana verdim ."" Dedi Havin'in yüzünü okşayarak .

"" Sense o ameliyat izini yıllarca doğum lekesi sandın ."" Dedi gülümseyerek.

"" Şimdi söyle bana yavrum seni sevmeyen adam yaşaman için canından can verir miydi sana ???"" Dedi yutkunarak.

Havin ise durmadan yüzünü ıslatan gözyaşlarıyla birlikte Botan Ağa'ya sıkı sıkı sarılmıştı.

"" Hepinize çok kırgınım ."" Dedi Havin .

"" Bana sevgisinden şüphe ettirecek herkese kırgınım ."" Dedi dahada sıkı Botan Ağa'ya sarılarak .

Sevgi iyileştirirdi ...

Tıpkı onların sevgisi gibi ...

&&&&&&&&&&&

Amed topraklarında saatler gece yarısını çoktan geçmişti.

Ciwan Ağa ve ise saatlerdir kendisine ait olan depodaydı .

Gerçeği öğrenmek için...

Çünkü biliyorlardı ki o ayakkabıyı bırakan geçmişi biliyordu.

Bu yüzden de tüm korumaları depoya götürmüştü.

"" Kim yaptı ???"" Dedi Ciwan Ağa.

"" Kim getirdi o ayakkabıyı ???"" Dedi onca korumaya bakarak.

O korumaların hiçbirinden de ses çıkmamıştı.

Onlar getirmediği için...

Ciwan Ağa'nın sağ kolu Bager Bey'de boğazını temizleyerek konuşmaya başlamıştı.

"" Af buyur Ağa'm ."" Dedi Bager Bey .

"" Hangi ayakkabıyı kim getirdi ???"" Dedi hepsi yerine söz hakkı alarak.

Ciwan Ağa'da sinirden gülerek sakalını sıvazlamıştı .

"" Havin havuza atıldığında ayağında ayakkabı vardı !!!"" Dedi Ciwan Ağa.

"" O ayakkabının tekini kim getirdi ???"" Dedi dişlerini sıkarak.

Bager Bey'de arkasında olan koruma ordusuna bakmıştı .

Onların hepsi onun akrabasıydı ...

Asrındağ Ailesi'ne son derece sadık insanlardı.

"" Bizden mi şüphe edersin Ağa'm ???"" Dedi Bager Bey .

"" Ben ve Ailem yıllarca ekmeğinizi yedik ."" Dedi yıllarca onlarla çalıştığı için.

"" O ekmeğe ve sahiplerine ihanet etmedik etmeyiz de ."" Dedi gururuna dokunarak.

"" Hâ bize inanmıyorsan da boynumuz kıldan ince ."" Dedi silahını çıkarıp Ciwan Ağa'ya vererek .

"" Sık kafamıza olsun bitsin ."" Dedi acı bir tebessümle.

Ciwan Ağa'da eline silah tutuşturan yaşıtı adama bakmıştı .

Bager Bey ihanet etmezdi ...

Peki ya diğeri ???

Onlar ihanet eder miydi ???

Ciwan Ağa diğerleriyle göz göze geldiğinde de derin bir iç çekmişti.

Hepsi ona sadakatle bağlı korumalar ve adamlardı .

Ciwan Ağa kara kara düşünürkende depoya Rızgar Asrındağ gelmişti.

Elinde olan bilgisayarla birlikte ...

"" Amcam buldum Amcam."" Dedi Rızgar .

"" Kimin gönderdiğini buldum ."" Dedi sevinçle.

Ciwan Ağa mahçup dolu gözlerle Bager Bey'e bakarkende Bager Bey elini omzuna atmıştı .

"" Üzülme Ağa'm ."" Dedi Bager Bey.

"" Şeytan bu herkesten şüphe ettirir ."" Dedi gülümseyerek.

Rızgar'da bilgisayarı ortaya koyarak Ömer'in doğum günü videosunu açmıştı .

"" Ayakkabıyı fotoğrafçı getirdi ."" Dedi Rızgar.

"" Yâda fotoğrafçı yardım etti ."" Dedi olası ihtimalleri söyleyerek.

"" Leyla anı olsun diye hediyelerin önünde Ömer'e konuşma yapmıştı ama o an yok ."" Dedi açıklama yaparak.

Ciwan Ağa'da elini Rızgar'ın omzuna atıp sıvazlamıştı .

"" Helal olsun sana yeğen ."" Dedi Ciwan Ağa.

"" Artık gerçeğe daha yakınız ."" Dedi rahat bir nefes alıp vererek.

&&&&&&&&&&&

ÙČ GÙŇ SÕŇRÂ

Amed topraklarında üç koca gün daha geçmişti.

Ciwan Ağa ise üç gece önce doğum günü fotoğraflarını çeken fotoğrafçının dükkanını basmıştı .

Ama hiçbirşeye ulaşamamıştı ...

Çünkü fotoğrafçı Ömer'in doğum gününden sonra ülkeyi terk etmişti.

Dila'nın ise korkuları yavaş yavaş bitiyordu .

Çünkü o ayakkabıyı kim getirmiş kimse bilmiyordu .

Üstelik Havin ve Cesur uzunca bir tatile çıkacak ve bu konu kapanacaktı .

Herşeyin bu gün ortaya çıkacağından bir haber.

Dün gece ise Dila ve Azer gece boyunca hiç uyumamıştı.

Çünkü Destan'ın ateşi çıkmış ve tüm gece başında beklemişlerdi .

Sabaha karşı Destan'ın ateşinin düşmesiyle de Azer'de onunla birlikte uyuya kalmıştı .

Destan ise yeni güne gözlerini Anne ve babasının yatağında açmıştı.

Susamış olduğu içinde Azer'e bakıp  yüzüne vurmuştu .

"" Baba kak ."" Dedi Destan.

Kalk demeye yaşı itibariyle dili dönmediği için .

Azer'de gözlerini aralayarak onu uyandıran oğluna bakmıştı.

Hızla yataktan doğrulmuş ve Destan'ın ateşine bakmıştı.

"" Allah'ım sana şükürler olsun ."" Dedi Azer .

"" Ateşi çıkmamış ."" Dedi gülümseyerek .

Destan'da minik elleriyle Azer'e komodinin üstünde su olan biberonu göstermişti .

"" Susadım ."" Dedi Destan .

"" Mam ."" Dedi mam onun için suyu temsil ederken.

Azer biberonu eline alıp yavaşça oğluna içereceği sırada Destan izin vermemişti .

Biberonu alıp minik elleriyle birlikte kana kana suyu içmeye başlamıştı .

Susuzluğu dinince de biberon başlığını Azer'in başına tutup onu ıslatmıştı .

"" Baba su oldu ."" Dedi Destan.

"" Baba su oldu ."" Dedi sevinçle .

Azer'de sinirden gülerek biberonu Destan'ın elinde almıştı .

"" Dua et dün gece hastaydın ."" Dedi Azer .

"" Yoksa ben sana yapacağımı bilirdim ."" Dedi sahte bir tebessümle .

Destan'da bu sefer elinde olan biberonu Azer'in kafasına atmıştı .

"" Bebeler cici ."" Dedi Destan.

"" Babalar pis ."" Dedi pis onun için kötüyü temsil ederken.

Azer ise oğlu ona laf yetiştirdiği için iyi olduğunu anlamıştı.

Üstüne bol bir t-shirt giyip Destan'ı kollarına almıştı .

Konağın avlusuna inmesiyle de Masal koşarak yanlarına gitmişti.

Destan'a gel gel yapmış Azer onu indirince de sıkı sıkı sarılmıştı.

"" Özledim ."" Dedi Masal.

Destan gülümseyerek ona karşılık verdiğinde de Masal kaçmaya başlamıştı.

"" Koş yapalım."" Dedi gülerek.

Destan peşinden koşacağı sırada da Azer araya girip engel olmuştu.

"" Masal kızım Destan biraz hasta ."" Dedi Azer.

"" Siz sonra koşarsınız ."" Dedi bir umud.

İkiz kardeşlerin yüzü düşerkende babalarını dinlemişlerdi .

&&&&&&&&&&

İzmir Çeşme'de saatler öğlene doğru gelmek üzereydi.

Havin ve Cesur ise yarın sabah oğulları Ömer'le birlikte dünya turuna çıkacaktı .

Uzunca bir süre seyahat edeceklerdi ...

Belki de yıllarca...

Hatta Cesur, Havin'e okulunu dondurmayı bile teklif etmişti.

Oysa aylar önce Havin, Ömer için okulumu donduracağım dediğinde Cesur'dan çok büyük ve sert bir tepki almıştı.

Şimdi ise Cesur karısı kendini toplasın diye okunu dondurmayı teklif etmişti.

Karı koca da dünya turuna çıkmadan öncede son günlerinde denize açılmak istemişti.

Özel bir yat tutmuşlar denize açılacakları sırada da Havin'in gözleri marina da olan genç adamın üstüne gitmişti.

Mehmet...

Mehmet ise gülümseyer Havin'e ve Ailesi'ne bakıyordu.

Cesur içerde Ömer'le ilgilenirkende Havin yat'tan inerek Mehmet'in yanına gitmişti.

Çünkü Mehmet onu günlerdir takip ediyordu .

"" Kimsin sen ???"" Dedi Havin.

"" Niye beni takip ediyorsun ???"" Dedi öfkeyle.

Mehmet ise elini tanışmak için Havin'e uzatmıştı .

"" Mehmet ben ."" Dedi Mehmet.

"" Bebekken bana oyuncağını vermiştin ."" Dedi gülümseyerek.

Havin'de anlamsız bakışlarıyla Mehmet'e bakmıştı.

Aklına birkaç gün öncesi geldiğinde Mehmet'in kim olduğunu hatırlamıştı .

Mehmet , Dora'nın bahsettiği ilkokul öğretmeninin oğluydu .

"" Ne istiyorsun benden  ???"" Dedi Havin .

Mehmet'in yüzünde de acı bir tebessümle oluşmuştu .

"" Seninle konuşmak istiyorum ."" Dedi Mehmet.

"" Lütfen ."" Dedi bir umud.

Havin ise Mehmet'in konuşmak istemesini yanlış anlamıştı.

Ona duyguları olduğunu sanarak ...

"" Evliyim ben evli !!!"" Dedi Havin .

"" Oğlum var benim !!!"" Dedi sesini yükseltmemek için kendini zor tutarak .

"" Bu alyansa rağmen nasıl beni takip edip konuşmak istersin !!!"" Dedi alyansını göstererek .

Mehmet yanlış anlaşılmayı düzelteceği sırada da yüzüne yediği yumruk darbesiyle yere düşmesi bir olmuştu.

Cesur o konuşmaya şahit olduğu için ...

"" Lan sen kimsin kim !!!"" Dedi Cesur.

"" Kim olursun da karımı rahatsız edersin !!!"" Dedi sesi marinada yankılanırken.

Cesur öldüresiye Mehmet'i döveceği sırada Havin araya girmeye çalışmıştı .

Cesur'un yüzünü okşayarak gözlerinin içine bakmıştı.

"" Ömer yapma ."" Dedi Havin .

"" Ömer yalvarırım yapma ."" Dedi bir umud.

Cesur'un ise istediği tek şey Mehmet'i parçalara ayırmaktı .

Mehmet'te düştüğü yerden kalkıp karı kocaya bakmıştı.

"" Onunla konuşmak istiyorum ."" Dedi Mehmet.

"" Ama duygularım olduğu için değil ."" Dedi yanlış anlaşılmayı düzelterek .

"" Vicdanımı rahatlatmak için ."" Dedi acı bir tebessümle.

Cesur ve Havin'de aynı an'da Mehmet'e bakmıştı.

Mehmet neyle vicdanını rahatlatacaktı ki ???

Havin'in havuza atıldığı gün akıllarının ucundan bile geçmezken.

Mehmet ise konuşmaya kaldığı yerden devam etmişti.

"" Gördüm."" Dedi Mehmet .

"" O gün yaşanan herşeyi gördüm ."" Dedi Havin'e bakarak.

"" O ayakkabıyı da size ben gönderdim."" Dedi geçmişi itiraf ederek .

"" Siyah saçlı bir kadın attı seni ."" Dedi acı bir tebessümle.

Havin'in gözleri hızla dolarkende aklına sadece tek bir kişi gelmişti.

Annesi ...

Çünkü Annesi'nin kömür karası siyah saçları vardı .

Dila aklından bile geçmezken ...

Cesur'un da, Havin'den bir farkı olduğu söylenemezdi .

"" Ana'm attı ."" Dedi Havin .

"" Beni doğuran Ana'm beni havuza attı."" Dedi nefesi kesilerek .

Mehmet ise hızla başını olumsuz yönde sallamıştı.

"" O değildi ."" Dedi Mehmet .

"" Başka biriydi ."" Dedi Dila'nın adını bilmediği için.

"" Konağa gelip sen uyurken seni beşikten çıkardı ."" Dedi o anlara giderek.

"" Sen onu ittin ama o seni bırakmadı ."" Dedi dolan gözlerle.

"" Seni havuza attı ."" Dedi gözlerini sıkı sıkı kapatarak.

"" Ben sana yardım etmek istedim ama korktum ."" Dedi kendinden de nefret ederek.

"" Yardım için Anne'min yanına gittim ona beden diliyle birinin seni havuza attığını söyledim ama bana inanmadı ."" Dedi çaresizce .

"" Sonra sen bir oğlan çocuğunun kollarında geldin ."" Dedi gözlerini açarak.

"" Tüm suç onun üstüne kaldı ."" Dedi sesi titreyerek.

"" Ben orada da beden diliyle onun suçsus olduğunu anlatmaya çalıştım ama kimse beni anlamadı ."" Dedi acı bir tebessümle.

"" Bir adam geldi Hastane'ye ."" Dedi Botan Ağa'dan bahsederek .

"" Seni kurtaran çocuğu çok dövdü ."" Dedi gözyaşları sessizce yüzünü ıslatırken .

Havin ayakta durmakta güçlük çekerkende tüm gücünü Cesur'dan alıyordu .

"" Kim ???"" Dedi Havin .

"" Kim yaptı bunu bana ???"" Dedi çaresizce .

Mehmet ise utanç dolu gözlerle Havin'e bakıyordu.

Onun kim olduğunu biliyordu ...

"" Bilmiyorum ."" Dedi Mehmet .

"" Ama Hastane'de o da vardı ."" Dedi iç dudağını ısırarak.

"" Kan geldi ondan elleriyle karnını tuttu ."" Dedi hatırladığı anlarla .

Cesur ise bu sözlerle istediği cevabı almıştı .

Havin'i havuza atan Dila'ydı ...

Cesur'un öfkesi benliğini esir alırkende Havin'i o hâlde bırakıp gitmişti .

Bedel ödetmek ve intikam almak için ...

&&&&&&&&&&&

Amed topraklarında saatler öğleni çoktan geçmişti .

Azer kızı Masal'ı alıp Destan için oyuncak almaya çıkarkende Dila oğlu Destan öğle uykusuna yatırmıştı.

Saatlerdir uykusuz kaldığı içinde Destan'la uyuya kalmıştı .

Destan'ın ise uyumuş olduğu pek söylenemezdi .

Dışardan kedi sesleri geldiği içinde gözlerini açmış ve gülümsemişti .

"" Cedi ."" Dedi Destan .

Minik yaşıyla kediye cedi diyerek .

Kedi miyavlamaya devam ederkende Destan minik bedenini yataktan doğrultmuş ve yataktan inmişti .

Açık olan odadan çıkıp merdivenlerin duvarını tutarak aşağıya inmişti .

Kedi avlu'da olan büyük süs havuzunun etrafında gidip gerilirkende Destan'da yanına gitmişti .

"" Cedi."" Dedi Destan.

"" Gel , gel ."" Dedi kollarını açarak .

Kedi de miyavlaya miyavlaya yüzüne alışık olduğu Destan'ın yanına gitmişti.

Destan onu elinde olmadan sert sevincede kedi gırlamış ve ondan kaçmıştı .

Süs havuzunun köşesine giderek dikkatli dikkatli adımlar atmıştı.

Destan'a da hasta haliyle peşinden koşmak düşmüştü .

"" Gel cedi gel ."" Dedi Destan .

Kedi ona doğru gelmeyincede Destan peşinden koşmaya devam etmişti.

Kedide Destan'dan kaçmak için süs havuzunun üst bölüme çıkmıştı .

Destan'da çocuk hâliyle işi inada bindirmişti .

Orda olan mermer feyansa tutunup kediyi almaya çalışmıştı.

Olmayınca da surat asarak kediye bakmıştı.

"" Üzülüyor ben ."" Dedi Destan .

"" Gel cedi gel ."" Dedi bir umud.

Kedi üst bölümde durmaya devam ederkende Destan kendini biraz daha havaya kaldırmıştı .

Ayaklarından birini süs havuzuna uzatıp atmıştı .

Süs havuzunun köşesinden yardım alarakta diğer ayağını da atmıştı.

Üstü başı su olurkende Destan'ın umrunda olan tek şey kediydi .

Islanması değil...

Elleri dahada rahat kediye ulaşırkende kedi patileriyle Destan'ın yüzünü çizmişti .

Destan ağlayarak elini yüzünü götürdüğünde de ayaklarını yere vurmuş havuzda olan su yüzünden de dengesini kaybetmişti .

Başı süs havuzunun köşesine çarparkende suyun içinde bilincini kaybetmişti.

Minik bedeni ise süs havuzunun içinde olan suya teslim olmuştu .

Aradan birkaç dakikanın geçmesiyle de Dila uykudan uyanmıştı .

Yatakta Destan'ı göremediği içinde hızla yataktan kalmıştı .

"" Destan ."" Dedi Dila .

"" Destan yok ."" Dedi korkarak .

Korku Dila'yı esir alırken de Dila yalın ayak odasından çıkmıştı.

"" Destan !!!"" Dedi sesini yükselterek.

"" Nerdesin oğlum ???"" Dedi Destan'ı arayarak .

Dila olduğu katta olan odalara baktığında da tüm odaların boş olduğunu görmüştü.

Gözleri merdivenlere gidincede Dila'nın nefesi kesilmişti .

Oğlu o merdivenleri tek başına inemeyecek kadar küçüktü.

Dila'da yalın ayak koşarak merdivenleri inmişti .

Avlu'ya gelip mutfağa gireceği sırada da gözleri avluda olan süs havuzuna gitmişti .

Kan dolu süs havuzuna ...

Niye kan olmuştu ki o havuz ???

Yâda o kan kimin kanıydı ???

Dila bu acı dolu cevapsız sorularla nefes alamaz hâle gelmişti .

Bedeni zangır zangır titrerkende ayakları onu süs havuzunun önüne götürmüştü .

Gördüğü manzarayla da Dila'nın feryadı koca arşı titretmişti .

Kanlı havuzda oğlu Destan'ın minik ve masum canı vardı .

"" Kabus , kabus kabus !!!"" Dedi Dila .

"" Gerçek değil !!!"" Dedi başını olumsuz yönde sallayarak.

"" Orda olan benim oğlum değil !!!""Dedi gördüklerine inanmayarak.

"" Destan !!!"" Dedi haykırarak.

Bölüm sonu...

Umarım bu bölümü beğenmişsinizdir.

Bu bölüm için puan ve yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum.

Havin'in, Ömer'den yola çıkarak havuza düşmüş mü yoksa atılmış mı olduğunu anlamaya çalışması ???

Ömer'in havuza girmek isteyince Cesur'un onu havuza sokması ???

Havin'in gördüğü kabus ???

Havin'in, Ömer'i havuzda görünce kabusun etkisiyle Cesur'a tokat atması ???

Havin'in kendini Cesur'a affetirme çabaları ???

Cesur'un inatla Havin'e karşılık vermemesiyle Havin'in ona geçmişi hatırlatması ???

Havin'in yatak odasına giderek ağlaması ???

Cesur'un, Havin'in gönlünü alma çabaları ve Havin'le birlikte olmak için elinden geleni yapması ???

Mehmet'in yıllar sonra sonra Havin'in karşısına çıkması ve Ömer'e arabayı vermesi ???

Cesur ve Jehat isterken Dora'ya alınmış araba ve sebebi ???

Havin ve Cesur'un, Mehmet'in geçmişini Dora'dan öğrenmesi ???

Botan Ağa'nın günler sonra Havin'in karşısına çıkması ???

Botan Ağa'nın geçmişi ve Havin'e neden soğuk davrandığını anlatması ???

Yıllar önce Botan Ağa'nın ciğerini Havin'e vermiş olması ???

Ciwan Ağa'nın korumalara hesap sorması ve Bager Bey'le arasında olan konuşma ???

Rızgar'ın doğum günü için olmayan sahneyle fotoğrafçının iş birlikçi olduğunu anlaması ???

Destan ve Azer sahnesi ???

Mehmet'in, Havin'le konuşmak istemesiyle Havin'in yanlış anlaması ???

Cesur'un, Mehmet'e saldırması ???

Mehmet'in geçmişte olan herşeyi karı kocaya anlatması ???

Cesur'un, Havin'i havuza atanın Dila olduğunu öğrenmesi ve bedel ödetmek için Havin'i ardında bırakıp gitmesi ???

Destan ve kedi sahnesi ???

Destan'ın avluda olan süs havuzunun içine düşmesi ???

Dila'nın, Destan'ın havuzun içinde  gördüğü sahne ???

Ve bunun gibi daha birçok farklı sorular ve cevapları için görüşlerinizi sabırsızlıkla bekliyorum.

WATTPAD =mezopotamyali_yazar

TİKTOK =mezopotamyali_yazar

İSTAGRAM  =mezopotamyali_yazar

Continue Reading

You'll Also Like

2.9M 151K 17
Maça Kızı 8 serisinin devam bölümlerini içermektedir.
78.9K 2.4K 12
°age play °bxg °smut yok Bugün benim doğum günüm. İnsanlar doğum günlerinde ,özelliklede on sekizinci doğum günlerinde reşit oldukları için sevinirl...
26K 1.8K 20
Gece yarısı uyanmalarımda bile özledim seni. Hangi duvara baksam sen, hangi boşluğa dalsam sen gibi. Seni özlemek; Senden gayrısını duymayacak ama, S...
5.6M 189K 45
O, hayallerinden acımazsızsa koparıp alınmış bir kızdı. Hayatına dair kurduğu güzel hayalleri varken, elbette bir berdele kurban gideceğini bilmiyord...