BADE +18

Autorstwa jeyinep

1.3M 36.9K 15.3K

Tek cadde, tek geçiş.. Ama onca kalabalığın içinde kadere boyun eğmiş olan, birbirinden habersiz iki insan... Więcej

TANITIM
Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Alıntı
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Alıntı
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Alıntı
Bölüm 20
Alıntı
Bölüm 21
Bölüm 22
Alıntı
Bölüm 23
Alıntı
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 27
Alıntı
Bölüm 28
Alıntı
Bölüm 29
Alıntı
Bölüm 30
Alıntı
Bölüm 31
Bölüm 32
Alıntı
Bölüm 33
Alıntı
Bölüm 34
Bölüm 35
Alıntı
Bölüm 36
Bölüm 37
Alıntı
Bölüm 38
Alıntı
Bölüm 39 [1]
Bölüm 39 [2]
Bölüm 40
Alıntı
Bölüm 41
Alıntı
Bölüm 42
Alıntı
Bölüm 43
Bölüm 44 |Final
Özel Bölüm 1
Özel Bölüm 2
Özel Bölüm 3

Bölüm 26

16.1K 636 181
Autorstwa jeyinep

Çağatay

Hayatımın, belki de, en garip akşam yemeğini yiyordum..

Masada ben, kardeşim bildiğim adam ile onun hamile eşi ve sevdiğim kadın..

Ama küçük bir ayrıntı; Sevdiğim kadın ile kardeşim bildiğim adam öz kardeş.

Kahretsin ki, öyleler..

Kimseye öyle uzun uzun odaklanamıyor ya da dikkatimi fazla veremiyordum. Herkes bir şeyler anlatıyor ama.. Benim kafa başka alemde..

Ne denir, nasıl nedir ya da bu durumu kiminle paylaşmalıyım ilk olarak.. Bilmiyorum. İnanın bana, ben hiçbir şey bilmiyorum. Sadece susuyorum ve yaşanan gidişata ayak uyduruyorum. Gelecekte pişman olacağımı bile bile..

"İşte öyleydi o sahnede. Baya alkışlamıştı herkes. Olayı resmen bir felaketten kurtarmıştım.." diyerek başını fark etmediğim cümlesini bitirdi Aden gülerek.

Uzun zaman sonra ilk defa yüzü ışıl ışıl şekilde gülümsüyordu. Bade ile iyi anlamışlardı. Batuhan ise bu durumdan, görünüşte karısından gizleyebildiği kadarınca rahatsızdı.

"Yeteneklisin o zaman baya." dedi Bade, aynı onun gibi gülümseyerek. "Piyano çalmak falan baya zor bence."

"Yok ya.." dedi Aden gülerek.

Batuhan'ı işaret etti. "O da senin gibi düşünüyordu ama sonra yıktı bu düşünceyi. Çünkü o da çok güzel keman çalıyor."

"Ya.." dedi Bade biraz çekinerek, biraz da şaşırmıştı.

Batuhan'dan hâlâ fazlasıyla çekiniyordu. Batuhan'da ona çok bakmıyordu zaten.

"Ben de.." dedi Bade boğazını temizledikten sonra. "Ben de keman çalmayı biliyorum, anasınıfında öğretmenim tavsiye etmiş velilerimize. Babam da keman sesine bayılır. Liseye deyin keman çaldım. Üniversitede ara verdim."

Ve Batuhan ile saniyelikte olsa bakışları kesişti. Bade çekinerek gözlerini çekti. Batuhan göz devirdi.

Hiç mi hissetmiyordu insan.. Garip geliyordu bana.

"Bilmiyordum güzelim." diyerek sohbete dahil oldum. Uzun süre susunca kuruluktan boğazım acımıştı. "Alırız keman, çalar mısın?"

"Çalarım.." dedi gülümseyerek. "Paslanmamışımdır umarım.."

Masada duran elini okşadım ve kadehime uzandım. "Eminim ki mükemmelsin.."

"Ya Bade." dedi Aden. Bu akşam başka bir enerjisi vardı.. Hamileliktendi galiba.

"Seninle alışverişe falan gider miyiz? Çok güzel enerjin var. Daha fazla vakit geçirelim."

Batuhan yok artık der gibi baktı karısına. Masada duran elini yumruk yapıp masadan çekti. Adam burada bile tahammül edemiyordu ki Bade'ye.. Nasıl karısını emanet etsin? Ayrıca öğrenirse gerçekleri.. Nasıl kabul etsin?

"Bilmem ki.." dedi Bade. Bakışlarımız birleşti. Ne diyeyim der gibi baktı. Gözlerimi kapatıp açtım telkinli şekilde.

"Gideriz tabii.." dedi Aden'e dönerek. "Ben de senin enerjini sevdim.." Aden süper diye mırıldandı ve tabağına döndü.

Hepimiz yemek yemeye devam ettik.

&

Petek Sultan masaya tatlı olarak Aden ve Batuhan'ın gelirken aldığı kivili pastayı getirmişti. Bade tabağını geri mutfağa götürürken kaşlarım atıldı. Petek Sultan'a mı bakacaktı acaba?

"Neden götürüyorsun güzelim?" dedim. Bana döndü. "Bir sorun mu var?"

"Bunu da yeni öğreneceksin.." dedi hafif gülerek. "Benim kiviye alerjim var."

Kaşlarımı havalanırken beynim kırmızı alarmı çoktan vermişti. Başımı salladım. Yutkundum.

Batuhan'ın da kiviye alerjisi vardı..

Kahretsin ki sanki ben gerçekleri öğrendikten sonra, sırf gıcıklık olsun diye böyle şeyler günyüzüne çıkıyordu.

Masadan kalktım sakince. Bade'ye yaklaştım.

"Yemedin ama değil mi güzelim? Çok mu alerjin var?"

Başını iki yana salladı. "Yok yemedim. İçinde görünce fark ettim zaten. Hem kivi yiyince sadece kaşınıyorum, çok büyük bir şey değil."

"Öyle diyorsan.." dedim ve alnından öptüm. Bade mutfağa doğru yürürken masaya geri döndüm.

"Senin gibi o da hayatım." dedi Aden Batuhan'a bakarak. "Senin de alerjin var ya kiviye."

"Olabilir." dedi Batuhan soğuk şekilde. "Ben, sen seviyorsun ve istiyorsun diye aldım. O beni ilgilendirmiyor."

"Ama ne konuşmuştuk.." dedi Aden üzgün şekilde. "O abinin sevdiği kadın.. Saygılı olmak zorundayız.."

"Ya ya, tabii." dedi Batuhan alayla. "Sanki kan bağım var da saygı göstereceğim.."

Gözlerim anında Batuhan'a kitlenirken sinirle konuştum. Kendimi tutamadım.

"Kan bağın var say." dedim sinirle dişlerimin arasından.. "Ona saygılı ol."

Batuhan başını iki yana salladı. "Başlamayalım yine abi, karım kötü etkil-"

"Sevdiğim kadına saygı duy, kimse kötü etkilenmesin." diyerek lafını kestim.

Aden karnıma doğru bakıp, korkuyla kıpırdanınca sustum. Bade masaya döndü. Elinde iki tane tabak vardı. Birini kendi önüne, diğerini de bana kısaca bakarak Batuhan'ın önüne koydu.

Batuhan bir şey demeyince Bade konuştu.

"Ekler yapmıştım ben, siz tatlı getirince kaldı. Çağatay ve Aden pasta yiyor.. Bizde ekler yiyelim diye şey ettim, getirdim.." Sonlara doğru sesi kısılmıştı.

"Geliyordum buraya mutfaktan gelir döndüm. Alerji olduğunu duydum da.."

Batuhan'dan fazlasıyla çekiniyordu.

Gülsem mi, ağlasam mı?

"Gerek yo- Sağ ol." dedi Batuhan. Aden onun koluna vurup sözünü değiştirmesini sağlamıştı.

Bade yine de gülümsedi. "Ne demek. Afiyet olsun.."

Bade'ye baktım.

"Versene elinden yiyeyim.. Nasıl olmuş."

Gülümsedi ve çatalını eklere batırıp bana uzattı. Küçük olan parçayı hemen ağzıma attım.

"Hmm.." dedim ona bakarken. "Baya baya yapmışsın be güzelim, eline sağlık."

"Afiyet olsun." dedi gülerek. "Oğzuhan'da çok sevdi. Sakladım vallaha, yoksa yiyecekti hepsini."

Güldüm ve önüme döndüm. "İyi yapmışsın."

Suspus şekilde birkaç dakika geçirdik. Aden konuştu.

"Mihriban anne çok güzel toparladı değil mi? Onun da gelmesini istedik ama o dinlenmek istediği söyledi."

Batuhan önündeki tatlıyla oynarken ben konuştum.

"Artık yaşı da var Aden. Eskisi gibi değil. Vurulma olayları da yordu iyice bedenini. Yapacak bir şey yok."

"Haklısın." dedi ve pastasından büyük bir çatal aldı. Batuhan gülümseyerek baktı karısına.

"Karıcığım yavaş yavaş.."

"N'abiyim mükemmel!" dedi Aden utanarak. Bir an misafirlikte olduğunu unutmuştu galiba. Hamilelik işte.

Bade'de gülünce, ben de gülümseyerek onun gülüşünü izledim.. Sanat eseri demek az kalırdı. Bakışlarımız kesişince kaşımla tabağını işaret ettim. Ekler uzattı yeniden bana.

"Sana da getireyim o zaman canım, sevsin sen tatlımı." dedi gülerek.

"Elinden yemek daha tatlı." Güldüm.

"Afiyet olsun.." dedi hafif kızararak.

Biz böyle gülüp, bir nevi hoş beş ederken bakışlarım sağımda oturan ve bizi dik dik izleyen kardeşime çevrildi. Bakışlarım ona deyince o çekmişti gözlerini üzerimizden. Bade de huzursuz oluyordu böyle bakışlardan. Aden ise her şeyden habersiz afiyetle pastasını yiyordu.

"Ee?" diyerek dağıttım o huzursuzluğu. "Bebeğiniz için isim düşündünüz mü? Kız olursa ya da erkek?"

Batırmıştım daha çok ama.. Çaktırmayın.

Batuhan bu sefer gülümsedi. Aden'e baktı. "Daha konuşmadık hiç abi." Bana döndü. "Var mı senin bir önerin?"

"Evet Çağatay.." dedi Aden. "Sevdiğin isimler varsa öner bize."

"Hmm.." dedim ve suyumdan bir yudum aldım. Aklımda vardı bir şeyler ama.. İnsan kendine saklamak istiyor bir yandan.. Erkek olursa Umut olabilir ama.." dedim gülümseyerek. "Hem nedense erkek olacakmış gibi hissediyorum. Siz nasıl hissediyorsunuz? Özellikle de sen Aden?"

Aden çatalını tabağının kenarına koydu ve elini karnına koyup gülümsedi.

"Ben.. Yeniden kız olacakmış gibi hissediyorum. Ama bilmiyorum yani.. Ne olursa olsun canımdan," Batuhan'a baktı. "Kanımdan bir parça.. Her türlüsüne kabulüm.."

Batuhan Aden'in, karnında duran eline uzandı, tutup okşadı.

"Sağlıklı olsun, yeter." dedi Aden titreyen sesiyle. Ardından gülümsedi. "Pardon.. Öyle konuşunca bir şey oldum."

Bade ona nereden bulduğunu bilmediğim peçeteyi uzattı. Sandalyesinden kalkıp yanına geçti. Gülümsedi. Çok güzel teselli veriyordu..

"Daha erken bunları konuşmak için." dedi Bade. "Hayırlısı olsun."

Aden başını salladı ve gülümsedi. O akşam bir daha bebek konusu açmamaya dikkat ettik.

&

Saat gece bire gelirken, Batuhan ve Aden çoktan gitmişti. Bade ile ayrı ayrı duş almış ve gecenin gerginliğini üzerimizden atmıştık. Yani birnevi?

Yatağıma geçtiğim zaman sol tarafındaki boşluğa gitti elim. Bade duştan sonra odasında uyuya kaldığı için ona dokunmamıştım. Fındık'ta kıvrılınca yamacıma, pek yaklaşmadım açıkçası.

Oradaki soğukluk rahatsız etti beni. Sanki daha beteri olacaktı. Burası soğuk kalacak ve buz tutacaktı belki de. Bilmiyorum.

Bu gerçekleri bilmeyen herkesin ahını taşıyorum gibi.. Nefes almak bile daha zorlaştı artık.

Bazen içimden bir ses diyor ki; git söyle anlat, hiçbir şey kaybetmeyeceksin..

Ama diğer yanım da diyor ki; söyleme.. kaybedeceksin..

Ne yapacağım ne edeceğim bilmiyorum.

Elimi yavaşça yanımdan çektim ve yatakta aşağı kayıp sırtımı yumuşak yatak ile buluşturdum. Telefonumu elime aldım. Sonkez bildirimlere bakıp yatacaktım ki bir mesaj geldi.

Behsat'tandı.

Behsat:
İyi geceler abi
Uyanık mısın

Uyuyacaktım yazdın
ne oldu

kusura bakma abi
acildi
anca da vakit buldum

sorun nedir

Bu maaşlarda problem varmış. Muhasebeci sana yazmış ama dönmemişsin abi.
Bana yazdı adam dedi böyle böyle diye
sana diyeyim dedim

ne problemi varmış

Son ayın maaşları eksik yatmış
benimkini senin özel muhaseben hallettiği için ben sıkıntı yaşamadım

onlara ne kadar sana ne kadar yatmış

ben de 55 görünüyor abi hesapta
ozilere falan 35 yatmış
cengize 25 hatta 30u eksik

kasadan çaldı o orospunun doğurduğu
değil mi behsat

abi ne yalan diyeyim ben de öyle düşünüyorum
geçen ayda geç yatmıştı maaşlar biliyorsun

kovun o iti hallet sen
eksikleri de benim muhasebem versin

abi baya açık var ama
dara girmeyelim

biz de para konusunda dar olmaz behsat
sadece çalıp çırparlar böyle
sonra da Çağatay delirdi Çağatay katliam yaptı diye dedikodu ederler

nasıl istersen abi hallederim o zaman ben
haber edeyim dedim
hayde sen atıver abim
İyi geceler

dur dur sen bir

buyur abi

sen nasılsın
ne zaman geleceksin Diyarbakırdan

Bir haftaya kalmaz gelirim abi

durumlar nasıl

berbat abi
ayrıldık işte biliyorsun

hayırlısı buymuş

yani anam da öyle diyor
ben de öyle diyeyim ne diyeyim başka
param için ve tipim için benimleymiş
tipimi de paramı da sikeyim

höst ulan

pardon abi özür dilerim

kendine haksızlık etme oğlum
değmez öyle kahpe insanlar için
hayatın başındasın gençsin yakışıklısın
çıkar illa başkaları karşısına

aman abi bu tövbe ettirdi beni
iliğimi kemiğini sömürmüşte haberim yokmuş
bir de allasen diyor ki bana
bana hep 700 gönderiyordun maaşın yarısı diyordun
sen 1400 mü kazanıyorsun

hasbinAllah oğlum

vallaha abi Allah seni inandırsın
bilmiyor ki ben burada bir mafyanın sağ koluyum
kız beni şoför olarak biliyor
ondan vurdu yerden yere beni

gerçek yüzünü gördün ama

o yönden iyi oldu
yapacak bir şey yok

İyi bakalım
kendini iyice toparlamadan gelme sakın
kör satırla keserim boğazını senin
dik dur güçlü ol

eyvallah abi inşallah

Haydi iyi geceler
yat sen de

yatacağım zaten abi yorgunum
İyi geceler

Mesaja görüldü attıktan sonra telefonu kapattım ve komodinin üzerine bıraktım. Tam o anda kapım açıldı yavaşça.

Bade bir eliyle sağ gözünü ovuyordu. Odaya girdi. Üzerinde pembe şort takımı vardı.

"Çağatay.." dedi uykulu uykulu.

"Bebeğim? Uyuyamadın mı?"

Yavaş yavaş yürüdü ve yatağa geçti. Emekleyerek sol tarafa geçti.

"Uyumuşum uyandım birden."

Yorganı kaldırıp içine girdi.

"Gel göğsüme aşkım."

Yavaşça göğsüme uzandı. Bir bacağını üzerime atıp sıkıca sarıldı. Uyku sersemi olduğu için ne yaptığını kestiremiyordu.

Saçlarını okşadım. Peş peşe nazikçe öptüm saçlarını.

"Uyu bakalım prensesim.."

"Çağatay.." dedi yeniden uykulu sesiyle. "Çok kötü müyüm?"

"Hm?" dedim. Anlamamıştım. "Ne kötüsü güzelim?"

"Beni sevmiyor.."

Sayıklıyordu.

"Kim seni sevmiyor? Ben seviyorum ya güzelim?"

"Batuhan." dedi dudak büzerek. "Sevmedi beni hiç."

Boğazıma anından en kuvvetlisinden bir yumru oturdu. Hiçbir şey diyemedim.

"Ben senin ailene bir şey yapmadım. Beni neden sevmiyorlar? Bak benim ailem seni sevdi.."

Cevap veremedim. Birkaç dakika sonra konuşmayı bırakmıştı.

Bade göğsümde mışıl mışıl uyurken, ben sabaha kadar gözümü kırpamadım. Uykuya daldığım zaman saat altıya geliyordu.

&

Günler sonra ilk defa gözlerimi kasıklarımda hissettiğim zonklamayla araladım. Gece Bade çok hareket ettiği için kaşık pozisyonu şeklindeydik. Onu böyle zabdetmiştim. Yoksa çok hareket ediyordu. Yalnız.. Etmiştim etmesine ama şuan en ağrılısından bir ereksiyon ile karşı karşıyayım. Uzun zamandır hiç böyle olmuyordum. Uçkurumdan çok düşünmem gereken şeyle vardı..

Lakin şimdi durum başka.

Sessizce yutkundum. Kendimi yavaşça Bade'den sıyırmıştım ki birden geriye kaydı. Kalçaları tam olarak yeniden kasıklarıma yapıştı. İnlememek için sıktım kendimi. Acilen banyoya ışınlanmam gerekiyordu ama gidemiyordum.

"Güzelim?" diyerek seslendim. "Kalkmam.. gerek? Müsaade et."

Çıt çıkmadı maalesef. Ne kadar denediysem Bade'den uzaklaşamadım. Aslında pat diye çekilirdim ama uyandırdı. Hem kolum boynunun altında olduğu için canı yanardı.

Son son seslendiğimde Bade kıpırdandı. Kalçalarını kasıklarıma itiyordu daha fazla.

"Çağatay.."

Kasıklarıma..

"Güzelim?"

Sürtünüyor..

"Saat kaç?"

Farkında değil..

"Dokuz sanırsam."

Kendini bastırıyor..

"Erkenmiş.."

Zonkluyor, hissediyorum..

"Kalksam ben?"

Sakin duramıyorum..

"Neden?"

Yavaşça doğruldu nihayet. Yorganı kucağıma kadar çektim.

"Lavaboya gidecektim güzelim?"

Gözlerini ovdu ve bana baktı.

"Kızarmışsın. Bir şey mi oldu?" Esnedi.

"Yok.." dedim. "Sıcaktandır."

"Olabilir." dedi ve yeniden esnedi. "Ben biraz daha uyusam olur mu?"

"Olur bebeğim."

"Ama sen de hızlı gel." Yeniden uzandı.

"Olur gelirim."

Kalçasını dışarı çıkardı ve rahat bir pozisyon aldı. Elleriyle yastığı sıkı sıkı sarınca iç çekip uykusuna kaldığı yerden devam etti.

Yavaşça yataktan kalktım ve önüme baktım. Birileri sınır kapısını zorluyordu.

Eşofmanımın ipini açtım ve banyoya yürüdüm.

Banyodan çıktığım zaman Bade yatakta telefon bakıyordu. Elindeki benim telefonumdu. Ben odaya dönünce başın kaldırdı. Gülümsedim.

Yatağa geçip yanağından öptüm uzunca. Kokladım mis gibi boynunu. Kıyamadım oradan da öptüm.

"Günaydın prenses." Burnunu sıktım.

Güldü. "Günaydın."

"Ne zaman kalktın?"

"Çok olmadı. Uyuyamadım yeniden ya, su sesini duyunca biraz oyalanayım dedim. Telefonuna birkaç anı bıraktım."

"Hmm.." dedim ve Bade'yi kucağıma çektim. Sakince kucağıma oturdu. Sıkıntı yoktu şimdilik. "Göster bakalım nasıl anı bıraktın."

"Tamam.." dedi ve galeriye girdi. Çektiği fotoğrafları gösterdi.

Bazısında tatlı tatlı gülmüş, bazısında ise kameranın dibine girip deli deli hareketler yapmış. Hepsi de öyle güzel ki..

"Versene bir telefonu."

Elinden aldım.

Hemen ayarlara girip en beğendiğim, uzanıp çektiği saçlarının ve gözlerinin ışıl ışıl olduğu, fotoğrafını duvar kağıdım yaptım.

"Yaaa." dedi ve boynuma sarıldı. Bacaklarını iyice açarak kucağıma yayıldı. "Yerim bak.. Çok tatlıydı yaptığın."

"Yesene." dedim gözlerine bakarken. "Ben de yerim fırsattan istifade.".

"Bak sen.." diyerek dudaklarıma baktı. "Yiyeyim mi?"

"E yani, şişmesin bir yerlerin."

Başımı geri atarak güldü. Başını düzeltmeden boynuna eğildim. Öpmedim. Dilimi deydirip emdim.

"Ah Çağatay.." dedi ve omuzlarıma tutundu. Aniden yaptığım için bunu inlemesini kontrol edememişti.

"Söyle güzelim.." diye es verdim boynunda. Ardından devam ettim. Yavaş yavaş aşağıya, köprücük kemiğine doğru, indim.

Kucağımda kıpırdandı. Elleri enseme doğru kayınca başımı kaldırıp ona baktım. Kucağımda yükselmişti. Yavaşça indi, oturdu.

Gözlerine baktım uzun. Ensemi okşadı. Ardından yanaklarımı.

Birden dudaklarıma kapandı. Dünden razı olduğum için itiraz etmedim.

Canhıraş şekilde öpüşürken hiç tereddüt etmeden ellerimi beline attım. Giydiği incecik pijamadan içeri soktum ellerimi. Sütyen aradı ellerim ama yoktu. Pijamasının önü sütyen dokulu olduğundan giymemişti herhalde. Üst dudağımı emdikten sonra ayrıldık.

"Bayılıyorum tadına.." diyerek sırtını okşadım. Ayva tüylerinin diken diken olduğunu bizzat hissetmiştim.

"Ben de senin tadına.." dedi ve anında gözbebekleri büyüdü. Gerçekten seviyordu beni.

Onu daha çok çektim kucağıma. Kasıklarımız birbirine sürtündü.

"İlk defa." dedi Bade biraz kızarmıştı. "İlk defa biriyle bu denli yakınlaştırma. Kalbim.. Yerinden çıkacak."

Güldüm. Kalbinden öptüm uzunca.

"Benim için heyecanlanan her zerrene ölürüm.. Ama bunlar daha hiçbir şey. Birbirimizi doya doya severken bayılma bari."

Kaşlarını çattı. Ulan.. Çok tatlıydı, çok güzeldi be..

"Bayılmam." dedi. "Korkma."

"Deneyelim." dedim ve yan dönüp onu altıma aldım. Keyifle çığlık attı. Hemen boynuna gömdüm başımı. Öperken gıdıklamaya başladım.

"Ay!" dedi kahkaha atarak. "Aşkım dur! Çağatay!"

"Durmam!" dedim ve gülerek gıdıklamaya devam ettim. O keyifli kahkahalar atarken ben de ona eşlik ettim ama içindeki ses susmuyordu.

Bade kahkahalara devam ediyor.

Sen gülüşlerini alıcaksın diyor o ses.

Bade'nin gülmekten gözleri kayıyor.

Gözlerinde ki her zerreyi öldüreksin diyor o ses.

Ve son olarak Bade ben gıdıklamayı bırakınca sıkı sıkı sarıyor koca gövdemi. Seni seviyorum Çağatay diyor.

Pişman olacak sonra diyor o ses. Bir kişi daha seni sevdiğine pişman olacak.

***

Sabırla bekleyen herkese teşekkür ederim. Deprem + omzumu sakatlamam derken çok zor vakitler atlattım. Anca böyle vakit bulabildim..

Oy vermeyi ve isterseniz de yorum yapmayı unutmayın lütfen.

Yakında diğer kitabıma da bölüm gelecek. Bekleme de kalın yeter..

Sınır: 200 Oy 80 Yorum

Görüşmek üzere.

Czytaj Dalej

To Też Polubisz

207K 1K 3
Poyraz zirveye emin adımlarla ilerlerken ilk kez bir iyilik yaptı. Zor durumdaki birine yardım etti. Ama birden flashlar patladı... Asi ruhuna hiçbi...
70.4K 5.6K 50
"Bak Arat... İyisin, hoşsun, şu dünyadaki herkesi alabilecek geniş bir kalbin var ama bu dünya o dünya değil kardeşim. Anlıyor musun? Kimsenin kimsey...
3.4K 222 27
+senden ne- -anladım benden nefret ediyorsun +hayır senden nefret etmiyorum çünkü seven insan nefret eder ama ben seni sevmiyorumki nefret edim...🥀
63.5K 2.1K 29
TAMAMLANDI! Hırs,İntikam,Saplantılı Aşk yüzünden 17 yaşında Yeniden doğan Alina'nın hikayesinde benimle ilerlemeye ne dersiniz? 🥀 10 kişinin arası...