Nie Mingjue sarılmadan ayrılarak konuştu:
"Pekala, artık oyalanmak yok, öncelikli olarak öğrencileri buraya getirelim."
Jiang Cheng, Xiao Xingchen ve Song Zichen hem fikir bir şekilde başlarını "evet" anlamında salladı. Liderler, öğrencilerini getirmek için klanlarına geri gittiler.
Wen Qing hastaları tedavi ediyordu, hastaların çoğu iyileşmişti, Jin Ling konuştu:
"Yenge, teşekkür ederim."
Wen Qing:
"Ne için?"
Jin Ling:
"Bana tıp öğrettiğin için. Sayende A-Yuan'ı muayene edebildim."
Wen Qing gülümseyerek konuştu:
"Aferin, iyi iş çıkarttın."
Jin Ling, Lan Sizhui'nin elini tutuyordu. Lan Sizhui gözlerini açarak sordu:
"Neredeyim? Jin Ling? Hanımefendi Wen?"
Jin Ling:
"A-Yuan, endişelenme, Gusu'ya geri geldik."
Lan Sizhui başını ovarak kendisine A-Yuan diyen Jin Ling'e bakınca yeraltında yaşadıklarını anımsayıp gülümsedi. Bu sefer Lan Sizhui onu seveni hatırlamıştı, ona baktı ve kendi elini tutan eli sıkarak konuştu:
"A-Rulan, her acıya katlanırım ama senin acı çektiğini görmeye katlanamam!"
Lan Sizhui ağlamaya başladı, Jin Ling onu göğsüne çekerek konuştu:
"Shhh, A-Yuan, sorun yok, beraberiz."
Wen Qing gülümseyip onları kendi hallerine bıraktı.
Ouyang Zizhen ve Lan Jingyi de birbirleriyle konuşuyordu:
"Zizhen, böyle bir şey yaptığına inanamıyorum!"
Ouyang Zizhen:
"Seni nasıl geride bırakabilirdim ki? Böyle zalim insanların olduğuna inanamıyorum!"
Lan Jingyi:
"İyi insanlar da var. Annem beni asla susturmadı. Ben küçükken hep bana kelebek oyuncağımla konuşmamı söylerdi. Çocukken Sizhui ile oyunlar oynamıştık ama... Sizhui hastalandı ve hepsini unuttu. Hayat dolu arkadaşımın yerine bambaşka bir insan görmek canımı çok yakmıştı."
Ouyang Zizhen nazikçe Lan Jingyi'nin alnını okşuyordu, çoktan alın şeridine dokunmuştu.
Lan Zhuqing, Jiang Song ile ağız dalaşına girmişti:
"Seni mezarlıktan buraya kim taşıdı haberin var mı? Ben taşıdım! Ben bir adamı taşıdım!"
Jiang Song gülümseyerek konuştu:
"A-Zhu, sen çok güçlü bir kadınsın."
Lan Zhuqing:
"Evet, buna Lan Kol Gücü denir. Her neyse, A-Song, şimdi ne yapacağız?"
Jiang Song onu tutarak konuştu:
"Tabi ki de birlikte kalacağız."
Lan Zhuqing Jiang Song'un başını onun omzuna koymasına izin verirken gülümsüyordu.
Lan Yuchen, Jiang Ziyi ile konuşuyordu:
"Neden zehrin önüne atladın ki? Zehir beni hedef almıştı!"
Jiang Ziyi:
"A-Yu tam da bu yüzden zehrin önüne atladım. Güvende olmanı istedim."
Lan Yuchen:
"Beni korkuttun."
Jiang Ziyi:
"Yani, mükkemmel adım atan erkeğimiz korktu mu? A-Yu, mükkemmel adımların sayesinde bizi oradan ancak sen çıkartabilirdin."
Lan Yuchen başını "evet" anlamında sallayıp Jiang Ziyi'nin alnını öptü.
Wen Qing, juniorlara bakarak gülümsedi. Nie Mianmian tek başına oturuyordu ki aniden erkek bir öğrenci revire dalarak etrafa bakınmaya başladı. Wen Qing sordu:
"Birisine bir şey mi oldu?"
Öğrenci selam vererek sordu:
"Hanımefendi Wen, terbiyesizliğimi affedin, Mianmian nerede?"
Wen Qing kıkırdayarak cevap verdi:
"Orada."
Öğrenci selam vererek Nie Mianmian'in yanına aceleyle gitti. Nie Mianmian gözleri parlayarak konuştu:
"Lan Bai, geldin!"
Lan Bai gülümseyerek konuştu:
"Mianmian, beni çok endişelendirdin."
Nie Mianmian:
"Manyak, eğer bacağın kırık olmasaydı sen de maceraya katılabilirdin."
Lan Bai'nin yanakları hafifçe kızardı, Nie Mianmian alaycı bir şekilde onun alın şeridiyle oynayarak konuştu:
"Güvende olduğuna sevindim."
Lan Bai, Nie Mianmian'in başını kendi omzuna yaslayıp sordu:
"Çocukken verdiğimiz sözü hatırlıyor musun?"
Nie Mianmian gülümseyerek sordu:
"O söz beni hayatta tutuyor fakat efsunumuzu biliyorsun ya qi yıkımı yaşarsam?"
Lan Bai:
"Hayatımın sonuna kadar seni seveceğim."
İkisi de gülümsedi.
Lan Xichen, Jingshi'nin kapısını açtı. Lan Wangji ve Wei Wuxian uyanmıştı. Lan Xichen gülümseyerek konuştu:
"Uyanmışsınız."
Lan Wangji:
"Abi."
Lan Xichen:
"Nasıl hissediyorsun?"
Wei Wuxian:
"İyiyiz Xichen-ge."
Lan Xichen:
"Sizden bir ricam var."
Lan Wangji, abisine bakarak sordu:
"Abi, ne oldu?"
Lan Xichen:
"İki gün boyunca meşgul olacağım. Gece ve gündüz dahil olmak üzere. Günlük işlere bakabilir misiniz?"
Lan Wangji başını "evet" anlamında sallayıp cevap verdi:
"Abi, daha fazla söze lüzum yok."
Lan Xichen gülümseyerek Jingshi'den çıktı, Lengshi'ye geri gitti, kapıyı açıp Lan Rin'i görünce sordu:
"Her şeyi ayarladım. Artık bana anlatacak mısın?"
Lan Rin:
"A-Huan, çekirdeğimi onarmanın bir yolu var."
Lan Xichen oturdu, Lan Rin ona yazmayı gösterdi. Yazma, Baoshan Sanren'e aitti. Lan Rin konuştu:
"Baoshan Sanren'in, Lan Yi Qianbei için hediyesi. Buna kimsenin ihtiyacı olmamasını ummuştum fakat ben... "
Lan Xichen:
"Shh, yardım edeceğim."
Lan Rin derin bir nefes aldı, çoğunluğun iyliği için olan sorumluluğunu biliyordu, o seçilmiş olandı. Yazmayı açtı ve meditasyonu yapmya başladılar. Meditasyonları iki gün iki gece sürdü. Gözlerini açtıklarında Lan Rin'in ağzından tek bir isim döküldü:
"A-Huan."
Lan Xichen:
"Rinrin, gördüm."
Lan Rin başını "evet" anlamında salladı, Lan Xichen de gerçekten neye karşı olduklarını öğrenmişti ve konuştu:
"Seni bulacağım."
Lan Rin:
"A-Huan, zor olacak."
Lan Xichen:
"Seni bir kere bekledim, yine bekleyebilirim."
Lan Rin:
"A-Huan, zor olacak."
Lan Xichen:
"Herkesin ruhunu iplerle bağladın ve kendi altın özünü onardın."
Lan Rin:
"Sana daha önce söylemediğim için özür dilerim A-Huan."
Lan Xichen:
"Bizi korumak için yaptın."
Lan Rin, Lan Xichen'e sıkıca sarıldı.
Bir ay geçip gitmişti. Tüm hazırlıklar bitmişti. Lotus Koyu ve Saf olmayan Diyar; Wei Wuxian ve Jiang Cheng'in yaptığı Lotus Bariyeri sayesinde koruma altındaydı. Lan Rin erkek ve kadın öğrencilere bazı adım teknikleri öğretiyordu, bu sayede öğrenciler saldırılardan kaçabilecekti. Lan Rin aynı zamanda kadınlar ve erkekler arasındaki bariyeri de kaldırmıştı ki bu da buluşma noktasını işlevsiz hale getirmişti ama yine de kadınlar ver erkekler hala ayrı kısımlarda yaşıyorlardı. Wen Qing, juniorlara tıp öğretirken Wen Ning de efsun seviyeleri düşük olan bazı öğrencilere Qishan Wen Klanı'nın kılıç tekniğini basit seviyede öğretiyordu böylece bu grup öğrenci destek ekibi olabilecekti. Wei Wuxian ve Qin Su bir grup öğrenciye tılsım teknikleri öğretiyordu. Nie Mingjue ve Nie Huaşsang silahların taşınması ve ordunun nasıl şekillendirileceği ile ilgileniyordu. Lan Wangji, insanlar Ruh Karmaşası'ndaki bestelerden etkilenmesin diye sakinleştirici besteler çalıyordu. Jiang Yanli yemekten ve yaralılardan sorumluydu. Jin Zixuan yeni yolların ayarlanmasına ve inşa edilmesine yardım ediyordu, bu yollar sayesinde yemeklerin ve yaralıların taşınması çok daha hızlı olacaktı.
Gusu savaşa hazırlanıyordu. Tüm klanlar bir kez daha büyük kötüye karşı bir araya gelmişti. On üç sene önce olan olayın intikamını almak için Su She'ya karşı savaşacaklardı.