Mücadelem

بواسطة Mihrimah0909

3K 776 543

"Ama nasıl olur zihnim seni hatırlamıyor? " Kollarını belimden çekip tam karşıma geçti. Elini kaldırıp göğs... المزيد

ANILAR
İlk Anlar...
YENİ İNSAN YENİ HİKAYE
İş...
CADDE 🎸🎙️
Bilinmeyen
YAĞMUR KRALİÇESİ 🌧️👑
Geçmiş🍂
SAKLI CENNET 🧚‍♀️💐🌱
İç İle Dış'ın Tezatı
Cevapsız Sorular
Çünkü Kalp Tanır ...
KİM
Anonim
Yabancı Kız
Naz
Acılar Ve Ölüm
Gidenler Ve Kalanlar
Ölü Ruhlar Mezarlığı
Sırlar Açığa Çıkıyor
2 Mektup
Kan
Benim Hiç Kimsem Yok
Kayıp Kız
Son Dans( FİNAL)

ANNE

213 49 27
بواسطة Mihrimah0909

Sınıftan içeri adımımı attığımda gidip her zamanki sıram olan orta bölümün en arkasında yerimi aldım. çantamı yanıma koyup edebiyat dersinin kitap ve defterlerini çıkardım. Kitabı önüme alırken defteri hemen yanıma koydum. Sırada tek oturduğum için eşyalarımı özgürce yerleştirebiliyordum.

Arkadaşlıklar ve insan ilişkileri bende samimiyetini kaybedeli çok oldu bende sahte sevgiler, dostluklar yerine yalnızlığı seçtim. Bu bir zorunluluk değil tercihi. Aslında tercihlerde zorunluluktan doğmuyor muydu? İnsanlarla iletişimim genelde selamlaşmadan ibaretti kısa, basit bir selamlaşma. Bu huyumdan dolayı sınıfta ve çevremde fazla umursanmıyordum. Varlığım ve yokluğum bir şey değiştirmiyordu yani. Umurumda da değildi dediğim gibi bu bir tercihti. Kimseye değer vermeyince umursamıyordunuz da Hayatta tek değer verdiğim kişinin annem olduğunu düşünürsek ondan başka kimsenin de beni üzemeyeceğini anlıyordunuz.

Kapının açılmasıyla oluşan sessizlikle birlikte sınıf ayağa kalktı. Edebiyat hocamız Fırat Hoca "oturun çocuklar" diyince herkes yerine oturdu.

"Bugün biraz sohbet edelim istiyorum gençler. Dertleşelim derdimize merhem olalım, şifa olalım. Ne dersiniz? hep ders hep ders sıkıldık biraz kafa dağıtmaya ihtiyaç var."

Sınıftan "oluuurrr" sesleri yükselirken
Bir kız hocaya dönüp " hocam ders işlemeyelim de biz her şeye varız. Güreş bile tutarız." diye tepki verince tüm sınıf gülmekten yıkıldı. Ben de tepki sıfırdı çünkü komik bir şey bulamamıştım. Fırat Hoca da benimle aynı fikirde olacak ki sadece tebessüm etmekle yetindi.

Onu tahmin edebiliyorum Nilaycığım ama ciddiyim biraz sohbet muhabbet edelim., dedi Hocamız

Hocam önceden haber verseydiniz çekirdek, cips falan getirirdik.

Hocam dedikodu tarzı bir sohbet mi OLACAK?

Hoca bunlara da SABIRLA olumsuz anlamda kafa sallarken bıkkınlıkla ofladım.

"Yeter bu kadar zevzeklik çocuklar. Madem sohbet istemiyorsunuz o zaman ben soru sorayım size siz de cevaplayın."

"Aramızda yazmayı sevenler var mı?"

Benimle beraber birkaç kişi el kaldırdı. Hoca bakışlarını üzerimizde gezdirdikten sonra Ali diye bir çocuğa

"Evet Ali ne hakkında yazmayı seviyorsun?" Diye soru yöneltti

"Hocam ben değil de Burak arkadaşımız kızlara yazmayı baya seviyor bu konuyu aydınlatmak istedim."

Burak Aliye kızgınlıkla ve alayla dönüp "otur Ali sıfır" diye çıkıştı buna hoca ve ben de dahil tüm sınıf güldü.

Hoca kafasını sallayarak anlaşıldı bugün sizinle bir şey yapılamayacak zaten zilin çalmasına da beş dakika kaldı. Ders bitene kadar serbestsiniz diyince sınıfta büyük bir gürültü başladı herkes birbiriyle konuşurken bende kitabımı çıkarıp okumaya başladım. Birkaç sayfa okudum ve zil çaldı.

Son derste bitince çıkışa doğru ilerlerken telefonumun çaldığını duydum. Ekrana bakınca Elif Teyze'nin aradığını gördüm Elif Teyze annemin iş arkadaşı. Yedikleri içtikleri ayrı gitmez. Çocukluğumdan beri vardı Elif Teyze. Cevaplama tuşuna basıp telefonu kulağıma götürdüm.

-Efendim Elif Teyze

+ Ve... Ve.. Vefa oğ.. Oğlum

Elif Teyze heceleyerek konuşuyordu. Sesi titriyordu ve ağlıyordu. Endişeyle cevapladım.

- Ne oldu Teyze korkutma beni.

+ Oğlum annen...

Bu cümleyle vücudumun buz kestiğini hissettim.

- Ne oldu anneme

+Annen fenalaştı hastanedeyiz şuan.

- Hangi hastane?

Elif Teyze' den hastaneyi öğrenip hızla hastaneye gittim. Kapıdan içeri girip Elif Teyzeyi nasıl bulduğumu bile hatırlamıyorum.

- Nesi var Elif Teyze, ne oldu?

+ Bilmiyorum oğlum rafların tozunu alıyordu birden yere yığıldı apar topar hastaneye aldık geldik işte.

- Nesi varmış doktor bir şey demedi mi?

Sorarken hem ağlıyordum hem de titriyordum.

+ Hayır oğlum hiçbir şey demedi hala annene bakıyorlar.

Olduğum yere çöküp başımı iki elimin arasına alırken "ona bir şey olursa yaşayamam." diye mırıldanıyordum.

Çok güçlüyüm, korkusuzum diye geçinen insanların bile zayıf noktaları vardı. Benimkisi ise annemdi. Hayatımda olan tek insan, her şeyim...

O sırada kapı açıldı ve içerden doktor çıktı aceleyle yanına gittim.

- Nedir durum Doktor Bey annemin nesi var?

+ Gel delikanlı seninle biraz konuşalım.

Doktor eliyle odasını göstererek oraya doğru yürüdü. Ben de arkasından gittim.

Odadaki mavi renkli deri koltuğa Oturunca doktor konuşmaya başladı.

+ Bak delikanlı, annen son zamanlarda çok yorulmuş ve bedeni bir noktadan sonra kendini bırakmış. Önemli bir şeyi yok ama dinlenmeden geçecek bir durum değil. Eğer dinlenmezse bayılmalar devam eder. Ve annenin herhangi bir işte çalışıp kendini yormaması gerekiyor.

Doktoru onaylar bir biçimde kafamı salladım. Haklıydı annem çok yoruluyordu işte çalış eve gel temizlik yap yemek yap alışverişe çık... Ben elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyordum ama yeterli olmuyordu demek ki. Bundan sonra benim kendimi yorma zamanım gelmişti artık.

- Tamam Doktor Bey teşekkür ederim. Şimdi annemi görebilir miyim?

+ Annen uyanmıştır. Görebilirsin.

İyi günler dileyip odadan çıktım.

Annemin odasının önüne gelince gördüğüm manzarayla durdum gözümden yaşlar sicim gibi boşaltmaya başladı. Yüzü bembeyazdı orman gözleri adeta kuraklaşmıştı... Annem gerçekten yorulmuştu ve ben ne kadar çabalasam da buna engel olamamıştım.

+Vefa

Cılız sesiyle annem bana seslendi sesi bile yorgundu. Yanına koşar adımlarla gittim ve sımsıkı sarıldım.

- Özür dilerim anne senin bu kadar yorulmana izin vermemeliydim. Özür dilerim.

+ Şşşş ağlama sakın tansiyonum düşmüş bir şey yok her insanın başına gelebilir bunlar. Yorulduğumdan değil yani.

- Anne lütfenn bu sefer beni kandırmanı istemiyorum. Basbayağı yoruluyorsun ve ben bir iş bulup çalışacağım bundan sonra sana çalışmak falan yok.

+ Olmaz Vefa sen derslerine odaklan. Hem sınava ne kadar kaldı ki şurada

- Hazırım ben sınava anne istediğim bölüme gireceğim ben bundan kuşkun olmasın hem bu sene olmazsa seneye olur ama ben sana bir şer olursa başka anne bulamam.

Sesim gayet ciddiydi hatta anneme karşı ilk kez bu kadar ciddiydim. Biraz daha dikleştim.

- İtiraz istemiyorum ben çalışacağım. Hem keman, bağlama, gitar çalabiliyorum. Sesim de güzel. Sokakta çalar söylerim ya da kafelerde, kafelerde garsonluk yaparım ama senin yorulmana izin vermem.

Annem kafasını sallarken sevgi dolu bakışlarıyla kucakladı beni. Gözlerinde hem gurur hem de şefkati görmek mümkündü.

Alnından öpüp kalktım

- Şimdi gidip son durumu doktordan öğreneyim.

- Bu arada Elif Teyze nerede?

+Gönderdim ben onu sen gelmeden dükkan boş kalmasın dedim.

- Tamam annem.

Kapıdan çıkıp doktoru buldum. Doktor serum bitince çıkabileceğimizi söyledi. Doktorun yanından ayrılıp tekrar annemin yanına döndüm serumda bitmek üzereydi zaten. Bitince hemşire serumu çıkardı annemin hazırlanmasına yardım ettim ve beraber taksiye binip eve gittik.

BÖLÜM SONU

Nasıldı bölüm ne kurgu nasıl gidiyor? fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim. :)

İlerleyen bölümlerde efsane şeyler olacak şimdiden söylüyorum sıkı durun özellikle ilk kitabımı okuyanlar çok sevinecek eminin. Neyse bu kadar spoiler yeter. 🙃

Kendinize iyi bakın.

Yazıyla kalın...🖋️📜

واصل القراءة

ستعجبك أيضاً

826K 37.7K 28
Not: Kitapta +18 unsurlar mevcuttur.. ........................................ ~ZS~....................................... Kına yakmak kendini adama...
1.2K 91 21
Gökçe İpek: Fadime teyze Gökçe ben Numaranı annemden aldım Şey için rahatsız etmiştim Senin oğlun var ya bir tane Koray mı ne Onunla konuşur musun...
392K 21.4K 46
Şanlıurfa ☞ Muğla 0546****; Fotoğraf* 0546****; Belli ki bu yoldan yürümüşsün... 0546****; Yoksa etraf böyle çiçeklenmezdi. İlsu; Var öyle marifet...
363K 23.8K 26
Açelya hiç hatırlamasa da henüz 5 yaşındayken ailesinin düşmanları tarafından kaçırılmış ve gözlerini bir yetimhanenin revirinde açmıştı. Ailesi sen...