BSD Karakteri x Okuyucu

Von odasakum

23.8K 1.1K 1.4K

Karakter ve okuyucu arasında eğlenceli bazende üzgün hikayeler. ☆Her karakterden yapmaya çalışacağım. ☆İsim... Mehr

AÇIKLAMA
Ranpo X Okuyucu 1.Bölüm
Ranpo X Okuyucu 3.Bölüm Final
ATSUSHIxOKUYUCU
FYODOR x OKUYUCU
ODASAKU x OKUYUCU
DAZAİ x OKUYUCU
CHUUYA x OKUYUCU
AKUTAGAWA x OKUYUCU
MORİ x OKUYUCU
Odasaku x Okuyucu Part 1

Ranpo X Okuyucu 2.Bölüm

732 62 85
Von odasakum

İyi okumalar dilerim ve Dazai okuyucuyu olan ilk bölüm bana çok cringe geliyor bu yüzden onu silip Ranpo bittikten sonra yeniden Dazai yazacağım. Ve arkadaşınla liman mafyasında bir gün bölümüde gelecek inanıyorum lwlsösösösö.

İstek karakteriniz varsa şuraya alayım ☞

***
Ve günler günleri kovalamıştı. S/a ve Ranpo neredeyse her gün buluşuyorlardı. Ama Ranpo ilerleme kaydedemiyor ve tüm suçu gücünün olmamasına yoruyordu ayrıca başındaki diğer sorun garip bir şeyler hissetmesiydi. S/a'le her buluştuklarında, daha önce hiç hissetmediği şeyler hissediyordu. Ve bu duygu onu korkutuyordu. Bilinmezlik korkusu gibi.

Bunun üstüne çok düşünmüyordu tabi. Elinden geldiğince yani.

"Ranpo yine geç kaldın." Ranpo gülümseyerek masada oturan S/a'e el salladı. "Ah ah şu metrolar!"

"Hala öğrenemedin değil mi?" S/a kıkırdıyarak konuştu ve karşılığında sadece umarsamaz bir el sallaması aldı. Ranpo masaya oturup önündeki dondurmasını yemeye başlamıştı.

Her ne kadar mutlu gözükselerde ikisininde çok büyük sorunları vardı. Ranpo neredeyse 20 gündür kitabın içindeydi. Dile kolay 20 gün Ranpo'nun çıldırmaya yaklaşmasını sağlamıştı. Sadece küçük basit bir davada bocalıyordu. Hem de yanında çok zeki birinin olmasına rağmen. Sinirle dondurmasını yerken günlerdir konuştukları mevzuyu tekrar açtı.

"Evet S/a, baştan başlıyoruz. Baban bir şirkette çalışıyor ve sende bir hastanede çalışıyorsun. Normal bir günde gece seni arıyor ve acil buluşmanız gerektiğini söylüyor, gece mantıklı konuşamayacağınızı düşündüğün için sabah buluşmanız gerektiğini söylüyorsun. Buraya kadar her şey tamam. Telefon geçmişinden doğrulandı. Sonra, saat 10.20'de o eski binada buluşuyorsunuz. Orada buluşmanızın sebebi ise eski bir anı."

S/a ciddiyetle dinleyip her bir cümlesine başını sallayarak onay vermişti. Ama son cümlesinde burukça gülümsedi ve başını eğip sessizce konuştu."Evet." gözlerinde özlem okunuyordu.

Ranpo ise hiç bozmadan konuşmasına devam etti. "Orada buluşuyorsunuz ve endişeli bir biçimde sana bir silah veriyor. Ne konuşacağını söylemiyor çünkü 5 dakika sonra bayılıyorsun ve ne olduğunu bilmiyorsun."

Olay oldukça kusursuz işlenmişti. Gerçekten 10.20 de buluşuyorlar. 5 dakika birbirlerini anlamakla ve silahı ona vermekle geçiyor. Silahta babasının ve kendinin parmak izi vardı. Bu anlattığı doğrulanmış bir bilgiydi. Silahı verdiği anda içeri siyah giyimli bir adam giriyor ve olaylar başlıyor. S/a adama silah doğrultuyor ama ıskalıyor ve sonra bir darbe alarak bayılıyor. 15 dakika sonra uyanıyor ve babasını o halde görüyor.

Babayı öldüren katil hemen sonra ajansı arıyor. Ajans 10 dakika orada olunca S/a uyanmış oluyor. Yani 10.20 buluşma 10.25 bayılma 10.40 uyanma. 10.49 da ise Ranpo geliyor. Saatler ve olaylar yalan bulunamayacak kadar iyi.

Ranpo onun anlattığı her şeyi şüphe gözüyle baksada bir hata bulamıyordu. Onun anlattığı her şeye inanmıştı. Katilin o olması saçma bile olabilirdi.

S/a sanki onun düşüncelerini okuyormuş gibi gülümseyerek ona baktı. "Ranpo benim katil olabileceğimi düşünebilirsin, dedektifler öyle yapmalı zaten değil mi? En yakınından başlamalı, benim için hiç sorun yok."

Ranpo ona gülümseyip konuşan s/c'a baktı. Elbette şüphelenirdi ama gerçekten olması %0,1 ihtimallik bir şeydi. Onun gözlerine bakmak için kafasını kaldırdı, g/r gözleri öyle güzeldiki, o gözlerde bırak yalanı ufak bir suç işlemenin azabı bile yoktu, güveniyordu ona ve sanki onu görmese, yanında olmasa bile güvenebileceği tek kişiymiş gibi.

...

10 gün daha su gibi akıp gitmişti. Ama diğer 20 gününden çok daha iyiydi. Çünkü hayatında hiç tatmadığı duyguları tatmış, yapmadığı şeyleri yapmıştı. S/a ve Ranpo neredeyse ayrılmaz olmuştu.

Akşamları beraber yemek yerler, yürüyüş yaparlar, sohbet ederler, atıştırmalık yiyerek film dahi izlerlerdi ama tabiki bir yandan dava ile ilgileniyorlardı, kısmen.

Ranpo davayı çözünce kitaptan çıkacağını, çözmeyince kitabın derinliklerine ulaşacağını ve çıkmanın daha zor olacağını biliyordu. Ama sonuçta burası bir hayal dünyasıydı. Kalması mantıksız olurdu ve gerçek dünyasında kim bilir neler olmuştu. Artık gitmesi gerekiyordu.

"Hey Ranpo."

"Evet."

"Sence insanlar ikinci şansı hak eder mi?"

"İnsana göre değişir." S/a kıkırdayarak yanıt verdi.

"Haklısın."

Yine bir akşam oturmuşlar film izliyorlardı. Sessiz sakin bir gecede, koltuğa oturmuş iki kişiden biri biraz daha yaklaştı diğerine. Diğeri ise hiç sorgulamadan film izlemeye devam etti.

"Ranpo daha önce hiç sevgilin oldu mu?"

"Hm sevgili?" şaşkınca gözleri açtı bu cevap karşısında. Ve aynı şaşkınlığı gizleyemeyerek tekrar bir soru sordu. "Heh gerçekten mi?"

Ranpo ise onun neden bu kadar şaşırdığını anlamamıştı. "Senin oldu mu?"

"Yani lisede olmuştu ama büyüyünce sevginin bambaşka bir şey olduğunu anladım. Bu yüzden son 10 senedir sevgilim yok."

"Peki sevgi neymiş?" Ranpo başını ona çevirip sordu, S/a bakışlarını gözlerine sabitleyip konuştu. "Ancak yaşanınca anlaşılıyor."

"..."

"..."

S/a onun anlamamış bakışlarını görünce gülümseyip oyuncularım isimlerinin gösterildiği bitmiş filme döndü. Artık kalmanın manasız olduğunu anlayınca üstündeki tabakları masaya koyarak ayağa kalktı.

"Artık gitsem iyi olacak, filmde bitti. Ranpo kumandayı alıp televizyonu kapattıktan sonra S/a'e eşlik etmek için montunu giyiyordu.

S/a onun bu hareketini görünce montu giyen kolları tutarak konuştu."Çok uykun geldiğini biliyorum bu yüzden eşlik etmene gerek yok."

Ne kadar düşünceli.

S/a gülümseyerek el salladıktan sonra merdivenlerden inmeye başlayacaktı ki Ranpo'nun bir şeyler dediğini fark etti. Arkasına dönüp tekrar etmesini bekledi.

"Efendim?"

"Senin gülüşünde çok güzel."

"..."

"...teşekkür ederim."

Evden çıktıktan sonra kanın yanaklarına hücum ettiğini anlayabiliyordu. Gerçekten en son beklediği cümlelerden biriydi. Sonuçta Ranpo'ydu bu onun bu tarz cümleler kurması, ödödkkdf gibiydi.

Bu düşüncelerine gülüp yoluna devam etti S/a.

...

Sokak lambalarının yanmadığı bir sokak, sadece ayın aydınlattığı bir yıkık ev. Ve merdivenlerinden sessizce yürüyen bir adam. Evin her katını çıktıkça artık sonu görebileceğine inancı artıyordu.

Katil her zaman cinayet mahalline geri döner. Ve elbette geri dönmek için bekleyecek. Polislerin artık daha az ilgilendiğini anlatan bir haberden sonra. Acemi bir katil, o haberi duyduktan hemen sonra cinayet mahalline giderdi hemde karşısındaki polislerde acemi olursa bir katilin hemen haberi duyduktan sonra geleceğine inanıp giderlerdi. Ama normal bir katil, beklerdi ve karşısındaki polislerde öyle. Ve bekleyince hangi gün gelecekleri belli olmazdı.

Ama profesyonel bir katil, karşısındaki polislere göre giderdi. Ve normal bir polis katilin bekleyeceği düşünürdü bu yüzden katil hemen o gün gelirdi.

Ve sonuç Ranpo'nun düşündüğü gibiydi karşınında profesyonel bir katil yani aranan bir seri katil vardı, bu yüzden elbette acemi olunamayacağı düşünülüp hemen o gün gelmeyeceği kesinleştirilmişti.

Ama Ranpo tabiki anlamıştı onun geleceğini. Cinayetin işlendiği son kapıya varınca kapının açık olduğunu gördü. İçinde koltuğa oturmuş biri vardı. Hava çok karanlık olduğu için cinsiyeti bile belli değildi.

Ranpo'nun ayak sesleri duyulacak hale geldiğinde, katil sakince omzunu dikleştirdi. Sanki onu bekliyormuş gibi.

Ranpo klişe olan ama söylemekten asla vazgeçmeyeceği sözü söyledi.

"Bir katil her zaman cinayet mahalline geri döner."

Ama sanki konuştuktan sonra koltukta oturan kişi hayalet görmüşcesine aniden irkilmişti.

***
Gelecek bölümde görüşürüz.

Weiterlesen

Das wird dir gefallen

12.2M 589K 87
18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve mavi renge küskündü. Genç kızla beraber...
22K 1.3K 35
Jungkook; Dolabımın şifresini değiştirip üstüne bir de içini prezervatiflerle dolduran orospu çocuğu sendin değil mi? Jungkook hoşlandığı kıza çok ya...
496K 56.8K 33
alfa jungkook, en yakın arkadaşının kardeşi olan omega taehyung'a deliler gibi aşıktı.
104K 8.1K 38
sadece erkeklerin olduğu bir üniversitede gay yönelimin odağı ve tüm dikkati üzerine çeken Jungkook, bu durumdan sıkılan ve onu bu rahatsızlıktan ko...