--

İpek hazırlandıktan sonra neşeli bir şekilde mutfağa girdi. Kızlar ona büyük bir gülümsemeyle karşılık verirken yerine oturdu.

"Oh be. Ha şöyle! Bir daha somurtuk surat görmek istemiyorum ona göre."

"Aynen. Bakın ben Pınar, erkek yok somurtmak yok kapsama alanına giriyoruz. Buyrun siz de gelin."

Arya ve Pınar ellerini birbirine vurdular ve güldüler. Simge ve İpek ise sırıtarak onlara baktı. İyi ki birliktelerdi.

***

İpek bir şeyler atıştırdıktan sonra evden çıktı. Temiz hava, temiz düşünceler.

Bahçe kapısına doğru ilerlerken arkasından Emir'in ona seslendiğini duydu.

Durdu ve gözlerini devirerek ona döndü.
Emir de İpeğin yanına ulaştığında konuştu.

"Nereye? Götüreyim seni istersen."

Acaba .. Emir, İpeği oyuncak falan mı sanıyordu? Ani duygu ve davranış değişikliklerinin deneme tahtası İpek miş gibi davranıyordu da.

"Gerek yok. Giderim ben."

İpek döndü ve yürümeye devam etti. Kapıyı açmak üzereydi ki Emir kolundan tutarak onu engelledi. İpek tekrar Emir'e dönerken, derin bir nefes aldı.

"Ne istiyorsun Emir?"

Sesi daha çok başından savmak ister gibi çıkmıştı. Karmakarışık hissediyordu. Kalbi heycanla hızlı bir şekilde atarken, beyninde 'siktir et ve git.' düşüncesi vardı.

"Nereye gittiğini söyle."

İpek kolunu sertçe çekti.

"Sanane Emir! Bir de nereye gittiğime mi karışacaksın? Kimsin ya sen?"

"Sordum! Sadece nereye gideceğini sordum, ne var bunda?"

"Ne mi var bunda? Yürü git Emir. Uzak dur benden."

"Durabilseydik dururduk zaten!"

Emir'in sesi kısık çıkmış olsa da İpek'le aralarında olan kısa mesafeden dolayı duyulmuştu.

"Ne?"

"Senden uzat durabilseydim dururdum dedim!"

Emir sesini yükseltince, İpek bir adım geriledi ve Emir'i çözmeye çalıştı. Ne diyordu bu herif?!

Emir, tekrar İpeğin kolundan çekti ve biraz kendinsine yaklaştırdı.

"Şu dudaklarına ne bok sürüyorsun da böyle görünüyor bilmiyorum ama sürme! Çatlasın, kurusun. Kötü görünsün! Tamam mı?"

İpek cevap vermek isterdi. Ama veremedi çünkü Emir buna izin vermedi. Emir, İpeğin kolunu bırakmadan onu çekiştirdi ve arabaya bindirdi. Kapısını kapatıp sürücü koltuğuna oturdu.
Kapıları kilitleyip, arabayı çalıştırdıktan sonra İpek'e döndü.

"Nereye gidiyordun?"

İpek birkaç dakika salak salak Emir'e baktı.

"B-bilmiyorum."

Kaşlarını çattı Emir.

"Bilmiyorsun? Peki."

"Aslında, öyle biraz dolaşmak için çıkmıştım."

Emir bir şey demeyip kafasını salladıktan sonra arabayı sürdü.

***

İpek, araba durduğunda camdan önünde durdukları kafeye baktı.

Komşum Dengesizحيث تعيش القصص. اكتشف الآن