Lalin ile olan konuşmamızdan sonra Amber'a konuştuklarımızı anlattım.

   Lalin'i geçmişte olan hatıralardan geri getirdiğim de benden yanına kızları göndermemi istemişti. Bella hariç, onu hala kendi içinde hem suçlu hemde suçsuz gösterip kendine işkence çektiriyordu resmen, bu sorunu en yakın zamanda çözmem gerekiyordu ama ondan önce Lalin benden bir şey daha istemişti.
  O okula gitmek için bir şart koymuştu bende düşünmeden kabul etmiştim fakat şimdi başım dertteydi.

  "Ayşe ve Su onları da vampir yapacaksınız ve benle gelecekler! Diğer şekilde o okula da gitmem sizi de kurtarmam, yani bana muhtaçsınız kabul et."

  Aynen bunları söylemişti yaşadıkları mı bunu ona ittirmişti yoksa gerçekler böyle miydi?

   Ağzım mantığından ters çalışıyordu zaten her türlü de kabul edecektim fakat çok kolay ikna olduğumdan onun neler düşündüğüne,  neler planladığına bakamadım yani bundan sonra olacak en küçük hata benim sorumluluğumdaydı.

  Şimdi ise yaptığımız planı bozduğumdan dolayı kraliyet ailesi üyeleri ile oluşturulan kraliyet meclisinde verdiğim sözün tutulup tutulmayacağı, tutmazsak neler olabileceği ve benim plana uymadan hareket etmem tartışılıyordu. Tartışmanın sonlarına doğru kral Magnus ayaklandı. "Kararımı açıklıyorum. Yaratılmışa söz verilen yapılacaktır aksi takdirde onun güvenini kazanamayız ve bu bizi bitişe götürür. Daren'i ise sadece uyarıyorum bir daha plandan saparsa onu bu görevden ebediyen uzaklaştıracağım. Hazırlıklar yapılsın en kısa sürede Ayşe ve Su da bizden olacak."

  Kral Magnus'un beni görevden almaması iyi olmuştu yoksa asla Lalin'in güvenini kazanamazlardı, bir de Ayşe ve Su derken kızların isimlerini tam telaffuz edememesi çok komikti.

  Bir süre yapılacak bir şey olmadığından bizimkilerin yanına gittim. Lalin o derin uykuya daldığından beri doğru düzgün konuşamamıştık onlarla da, beyefendilere beklemedikleri o haberi verirsem nasıl olurdu acaba?

"Nabersiniz?" sırasıyla aralarını dönerlerken ben de onların önlerine geçtim "Vay sonun da yanımıza uğrayabildin, hem senin savaşa hazırlaman gereken birileri yok mu gitsene onların yanına."
 
  Tuncay'dan başka nasıl bir tepki bekleyebilirim ki "Geç otur kardeşim, nasılsın, plan ilerliyor mu?" Tuncay, Ahmet'in bu ilgili sorusuna burnundan bir gülme sesi ile karşılık verdi.

  "İyi gibi , planda öyle fakat küçük bir değişiklik var bende sizleri haberdar etmek için geldim." Bu söylediğim üçünün de dikkatini çekmişti.

  "Ne oldu birden, planı neden değiştirdiniz?" Araz planın değişmesinde bir işler olduğunu anlamış gibiydi resmen bana 'hayırdır' dermiş gibi bakıyordu. "Lalin ile bir anlaşma yapmak zorunda kaldım, yoksa o okula gitmeyecekti."

"Bu anlaşmanın bizimle ne alakası var peki?"

"Lalin kızlarında onunla beraber o okula gelmesiyle kabul etti."

"İyi beraber gitsinler o zaman bu bizi ne ilgilendiriyor abi."  galiba olayı biraz yanlış anlaşılmıştım "O şekilde değil vampir olarak kabul etti." Tuncay içine çektiği kanı ben bunu dememle beraber püskürttü, karşısında oturan Ahmet Can ise hem olayın şaşkınlığı hemde üzerine bulaşan kandan dolayı hiç bir şey diyemedi aslında bende pek bir şey dememiştim. Asıl olay şimdi başlıyordu "Kızlarda sizin onları vampir yapmanızı istediler, mecbur bunuda kabul ettik."

  Bu sefer ise Ahmet'te, Tuncay'da boğulurcasına öksürüyorlardı, Araz ise gayet neşesi yerinde gözüküyordu "Hadi ama bu kadar da değil, toparlanın yarın akşam şato da olacak olan dönüşüm törenine hizmet verenler olarak davetlisiniz. Bence mutlu olmalıydınız, öyle değil mi?" Araz benim neden bu şekilde konuştuğumu anlamıştı ve o da onlarla dalga geçmeye başlamıştı.
   Ah Tuncay efendi siz benimle dalga geçerken iyiydi şimdi sıra bende, bu sefer ben eğleneceğim.

  Lalin'in Anlatımıyla:

Daren ile olan konuşmam üzerinden iki gün geçmişti ve o gündeydim benim planımın başladı artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktı fakat şimdi bir şeyler belli edip tüm her şeyi çöpe atmak istemiyordum. Dün son isteğim olan şeylerden birisini kızlarla konuşup anlaşmıştık. Onlarda benim gibi intikam ateşiyle yanıp tutuşuyorlardı ve böylece her şeyi daha kolay yerine getirebiliyorduk. Kızların Tuncay ve Ahmet ile biraz daha samimiyet kurması gerekiyordu ve bizde en kolay çözüm olan dönüşüm gününü kullanmaya karar verdik.
 
  Birazdan ise tamamen başlama zamanıydı. Ayşe hala aynı heyecanla hazırlanıyordu Su ise yaptığımız plan için hazırlanıyor gibiydi.

Büyük çan çalmaya başladığında kızlarla beraber aşağıya indik ve ben kenara çekilip onların devam etmelerine izin verdim.

Bu akşam o akşamdı hem her şeyin başladığı, hemde her şeyin sona erdiği.

Merhaba canlar işte her şeyin değiştiği o bölüm ama belki de değişmiyorsa bunu kim bilebilir?

Ben bilirim fakat sizleri bu soruyla başbaşa bırakıp sözü daha fazla uzatmadan kaçıyorum.

Bu arada bir oy bir yorum çok mu su garibana

İnstagram adresim
a.book_llove

Neyse ben kaçar
Bay bay
🧛‍♀️🧛

KAN EMİCİLER Where stories live. Discover now