4.Bölüm Çıkış Yok

24 6 3
                                    

Lütfen şarkıyı dinleyerek okuyunuz

Ουπς! Αυτή η εικόνα δεν ακολουθεί τους κανόνες περιεχομένου. Για να συνεχίσεις με την δημοσίευση, παρακαλώ αφαίρεσε την ή ανέβασε διαφορετική εικόνα.

Lütfen şarkıyı dinleyerek okuyunuz. keyifli okumalar dilerim.



''Bildiğin tıkılı kaldım işte, bir anda kendimi burada buldum.''

''Sen ciddi misin! Aşağıya kapı yapmışlar ya hani, girelim çıkalım diye falan.''

''Aaa gerçekten mi, çok sağ ol valla ya. Kızım senin kafan iyi değil herhalde. Çıkamadım, kilitliydi kapı.'' Şimdi tekrar üstüne atlayacağım bunun.

''Ve ayrıca nesin sen? İnsan olmadığın kesin de.''

''Uzaylı! Ya o değil de manyak mısın oğlum sen ne diye evin içinde dolanıp saçma sapan şeyler yapıyorsun.'' Cidden delirmiş olmalı aptal balık.

''Ne bileyim kızım, korktum bir anda. Nerede olduğuma bakayım derken bir çeşit ayin odası gibi bir şeye rastladım, içeride ki simgeleri araştırdığımda ise Toprak Tanrıçası, yunan mitolojisi falan çıktı.''

''Çüş birde bodruma mı indin?'' Ay şimdi düşüp bayılacağım. Acaba gördüklerini unuttursam mı ki ama annem onu çok zor durumda kullanmamı ve tehlikeli olduğunu söyledi. Çünkü annemin soyunun Su Tanrıçasına dayanmasına rağmen benim Toprak Perisi olmamın ilginçmiş ve bu yüzden kullandığım güçlerin neye yol açacağını bilemezmişiz. Saçmalık, tamamen saçmalık.

''Huu Başak, sana diyorum duymuyor musun?'' Kerem' in sesi ile bir anda irkildim.

''Hı, ne oldu?''

''Neyse yok bir şey.'' Hala aval aval bakıyor suratıma çarpacağım bir tane.

''Hani çıkarsan artık bir üstümü değiştirsem değil mi, gerekli böyle şeyler.''

''İyi be çıktık.''

''Yok birde kalsaydın, çattık ya... Ne bekliyorsun hala çıksana.'' Bir anda sırıtmaya başladı.

''Ama ben senin şimdi ta...'' Diyerek yastığı fırlattım ama artık çok geç çoktan çıktı bile. Sinirle homurdanarak odamın içerisinde bulunan giyinme kısmına geçtim.Toz pembe renginde ki iki kapaklı büyük dolabımın askılık kısmını açtım. İçerisinden su yeşili renginde ki üzerinde silik kelebekler bulunan sweat' i çıkardım. Ardından orayı kapattım ve pantolonlarımın olduğu açık askılıktan siyah paraşüt pantolonu aldım ve giydim. Ayakkabı rafımdan ise sweat ile aynı tonlarda olan converse ayakkabımı alıp giydim. Çıkardıklarımı kirli sepetine attıktan sonra odama geçip okul için siya kargocu çantama eşyalarımı koyup aşağıya yani salona indim.

''Çok şükür ya bir saattir bekliyorum burada.''

''Kes sesini.'' çantamı koltuğun üzerine bıraktım ve mutfağa girdim. Bu çocuk cidden iyi değil birde arkamdan söyleniyor.

''Ne yapıyorsun?'' Şimdi kafayı sıyıracağım cidden.

''Mutfağa geldiğime göre kesinlikle halay çekeceğim.'' Birde gülüyor ya. Bak hala gülüyor, ama şike var hocam ben bunu kabul etmem ki. İnsan insana bakarken gülesi ge- LAN BEN İNSAN DEĞİLİM...

Neyse düzeltelim gülen birisine bakınca gülesimiz gelir. Daha fazla kendimi tutamayıp bende gülmeye başladım.

''Aha! Güldü vallahi güldü.''

''Ne var ilk defa mı gülen birini gördün?''

''Hayır ilk defa seni, gülerken gördüm. Okulda bile dikkatimi çekmemişti.''

''Seni ve grubunu fark ettiğim için olabilir mi acaba, he ne dersin?''

''Aah peki, sustum''

''Aferin, hadi gel şimdi yardım et. Kahvaltı yapıp okula gidelim, tabii seni çıkarabilirsek.''

''Umarım.'' dedi ve işe koyulduk. En kolay sandviç yapabiliriz diye düşündüğümüz için hızlıca hazırladık ve yedik.

''Hadi çıkalım..''

''Ben bu halde mi geleceğim çantam bile yok lan.''

''Haklısında ne yapayım şimdi, al benim elbisemi giy mi?'' Sinir bozukluğuyla kahkaha atmaya başladım o ise benim aksime şok içinde duvara bakıyordu.

''Huu nerelere gittin?''

''Bir an gözümde canlandı oğlum ıyy. Deli ya.''

''Ben ne yaptım şimdi ya sanki bende erkek kıyafeti varmış gi-... Tabii ya var zaten. Gel.''

''P-Peki...'' Hızlıca yukarıya çıktık ve ona odamın en köşesinde ki kullanmadığım çekmecenin içinden siyah düz bir eşofman ve gri düz bir sweat verdim. 

''Nereden çıktığını sorgulamayacağım. En iyisi gibi görünüyor.'' Bir anda tişörtünün eteklerinden tuttu. Anında arkamı döndüm ve bağırdım.

''Off insan bir çık der ya!!'' Bir anda gülmeye başlaması ile sinirlenip ona döndüm ancak gördüğüm şey ile anlık korkuyla çığırdım. Hemen ellerimle yüzümü kapattım.

''Bilerek yaptın değil mi? Sarı şeytan ya ne olacak.''

''Sarı şeytan mı? Hahahah deli misin kızım sen?'' Sinirlenip ona döndüm ve sweatini giymişti.

''Bir daki-...'' dememe kalmadan kaçarak çıktı odadan, ciddili kaçıyordu. Kaçan kovalanırmış diyerek hile yapıp hemen salona gittim. Nasıl yaptın diye sormayın tekte nasıl yaptığıma inanamıyorum. Hemen önümde merdivenlerden inmiş geri geri yürüyordu. Hemen sırtına atladım tam elim saçına gidiyordu ki korkuyla yere düştü. Ay bayılmamıştır umarım.

Yerden doğrulup bir anda üzerime çıktı. İtmeye çalıştım ancak nafile, kocaman kas kütlesini nasıl itebilirdim ki sanki!

''Sen azönce benim güzelim saçlarımı yolmaya mı çalıştın bana mı öyle geldi?!''

''Aa yok canım ne alakası var?? Kesinlikle kuru iftira.''

''Hiç inanmadım ben ya.'' Dedi ve biraz daha eğilirken telefonum çaldı, Toprak aşkına şükür yani dikkati dağılmış olduğu için hızla onu üzerimden atıp yerden kalktım. Off her yerim acıyor, BELANI BUL KEREM.

Koltuğun üzerinde ki çantamdan telefonumu aldım Hazel' in aradığını gördüğümde bir yandan da kapıya ilerledim ve aramayı yanıtladım.

''Efendim.''

''Kızım neredesin sen niye okula gelmedin.''

''Durumlar biraz karıştı Hazel ya.'' Dedim ve kapıyı aralayıp çıktım. Peşimden geldiği için direkt o da peşimden çıkmayı denedi ancak olmadı.

''Nasıl ya-...''

''Kanka şimdi dediklerimi iyi dinle; Pamir ve Mert' i de al ve bana gel. Yanına birkaç parça birşey al, onlarda alsınlar tamam mı?''

''P-Peki?''

''Ha bu arada Kerem içinde bir şeyler alsınlar.'' Dedim ve cevap vermesini beklemeden telefonu kapatıp cebime attım. 

ilerleyip kalenin bahçesine çıktım ve tam olarak gördüğüm bir yere geçip yüzümü kaleye verdim.

Gözlerimi kapattım ve her zamankinin aynısı olan büyük villayı düşleyip ellerimi havaya kaldırdım.

''Terra mater; fac somnis vera'' Diye mırıldandım. Gözlerimi açtığımda başarmıştım. Vay be.

bölüm sonuu

sizce nasıldı??

kendinize cici bakın sizleri seviyorum:)


Toprak TanrıçasıΌπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα