Sözde, "ben Emre'yle sadece el ele tutuşup sarılabilirdim ilerisini yapamazdım, yaptıramazdı."
...
'Her zerrini istiyorum.' demişti uyuduğum yerde kulaklarıma doğru. Boynumda hissettiğim saçlar ve sıcak nefesle başını boynuma gömdüğünü hissedebiliyo...
"Özür dilerim karıcım bir saate evde olurum ben" dedi gülümsedim sebebsiz yere"iyi tamam görüşürüz, ha bide çabuk gelmeye çalış evde bunalıyorum sanki duvarlar üzerime üzerime geliyor" dedim ve hakklıydım evde otur otur bunalmıştım artık "tamam bebeğim görüşürüz" dedi, telefonu kapatıp korumaya verdim ve içeri geçtim.
Karşıdan gelen kader ablaya baktım oda benim dışarıdan gelmeme şaşırmıştı "kızım ne oldu bişey mi istiyordun?" diye sordu "hayır bir şey istemiyorum teşekkürler, ben odamdayım" dedim ve hemen odama gittim.
Balkonu geçtim oturdum ve Hazar'ı beklemeye başladım.
~~
Kapı çaldı elimdeki kitabı bırakıp aşağı indim, kader abla kapıyı açmıştı Hazar bana yaklaştı ve sarıldı sonra kulağıma yaklaştı ve fısıldadı "benim karım neden evde bunalıyor muş, bebeğim benimi özledin" dedi iç çekik ona baktım.
Yüzünde bir sırıtma görmüştüm kaşlarımı çattım ve konuştum
"salona geçelim'mi?"
"tamam geçelim bakalım" dedi elimi tutup salona ilerledik koltuğa oturduk, Hazar bakıp konuştum.
"Hazar bak ben bunalıyorum, burda"
İç çekti ve dudaklarını yaladı "ne yapabilirim" dedi tamda ona yakışır bir cevaptı bu.
Göz devirdim bu söze karşı
"Hazar ben eski günlerimi istiyorum dışarı çıkmak kurslarıma gitmek istiyorum hem okullar bir ay sonra başlayacak lütfen ya!"
"olmaz burda kalacaksın gözümün önünde!" Dedi sesini yükseltircesine bu sinirimi bozmuştu benim, ama sakın olmama lazım onu ikna etmem lazım, yaparsın Zümrüt.
"neden beni kaçırıyorlarmı söylesene?" Dedim boynundaki damarı gördüm sinirlenmişti off Zümrüt aşırı sakinsin şuan dedim kendi kendime.
"Zümrüt yeter bunu mu konuşucaz!"
Ayağa kalktı odaya gidicekken birden ağzımdan bir cümle çıktı.
"doğru ya sen beni babamdan satın almıştın dimi ben senin malındım unutmuşum özür dilerim!" Dedim sinirli bir şekilde.
Bana döndü baktı ona bakmadan odaya yukarı koştum arkamdan seslendi onu takmadım ve odaya çıktım arkadan bana seslenmeye devam etti odaya girdim kapıyı kapatım ama hemen kapı açtı içeri girdi ve kolumdan tutup kendine çevirdi.
"ne saçmalıyorsun sen ne malı ne-!"diyemeden sözünü yarıda kestim.
"doğru değil'mi?... sen beni babamdan satın aldın babam beni sana sattı malım işte ben!...senin satın aldığın bir mal!" Dedim bu sefer sesim yüksekti elimde olan bişey değildi bunlar gerçeklerdi, babam beni ona satmıştı, oda beni satın aldı.
"Zümrüt yeter kes, sen kimsenin malı değilsin sen benim karımsın!...sen Hazar Ateşin, Zümrüt Ateş, duydunmu!" Diye bağırdı bana kolumu sıkıyordu canımı acıtıyord.
Yüzüne baktım gözleri alev ediyordu boynundaki damar belirgin haldeydi anlındakine gözüm kaydı bu beni korkutmuştu, gözümden yaş aktı onu ilk defa böyle görüyordum,ağlamaya başladım kolumu hala sıkıyordu bu canımı acıtıyordu, bana baktı gözlerimi kapatım.
"Canımı acıtıyorsun dur artık!" Dedim.
Ağladığımı görünce ellerini benden çekti, ellerini saçını arasına geçirdiğini gördüm, derin bir nefes alıp bana sarıldı saçımı okşadı kokumu kokladı.
"tamam küçüğüm sakin ol, ben yanındayım, özür dilerim"
Saçlarımı kokladığın hissettim, öpüyordu. Beni kucağına aldı yatağa yaklaştı veyatırdı.
"beraber uzanım....seni çok seviyorum bebeğim ama böyle konuşman canımı acıtıyor"
"elimde olan bişey değil, doğrular bunlar Hazar" dedim.
"senle ne yapıcam ben" dedi onu takmadım gözlerimi kapattmıştım.
~~
Uyandığımda karşımda Hazar tişört'ünü değişiyordu bana baktı, üstünü giymişti eğildi anlımdan öptü onu baktım, bana gülümsedi saçımı okşadı.
"günaydın sevgilim"
"günaydın mı?" Dedim
"hadi kalkta elini yüzünü yıka yemek yiyelim... Kader teyze gitti evde kimse yok" dedi.
"Tamam" dedim.
Yataktan doğruldum ve bonyonun yolunu tutum arkamdan bana bakıyordu suyu açtım elimi yüzümü yıkadım, son kez aynaya bakıp odaya döndüm, Hazar yanıma yaklaştı elleriyle yüzümü tutum dudağımı öptü ve geri çekildi.
"şimdi nasıl hissediyorsun güzelim"
"iyim... Galiba"
Bana sarıldı bende ona karşılık verdim, benden ayrıldı.
"Hadi aşağı inelim yemek yiyelim" dedi kafamı salladım elimi tutup aşağı kata mutfağa gittik, ne yemek yapmıştı acaba kader abla diye düşündüm birden.
"Sana çorba yapmasını söyledim yanında makarna klasik yani seversin dimi?" Diye sordu.
Makarna ve çorba çok iyi gidiyor yan yana, kafamı salladım ona gülümsedim karşılık verip, mutfakta bulunana iki kişilik masaya geçtik.
~~
Hazar şirkete gidicekti üstünü giymiş aşağı iniyordu bende salonda onu bekliyordum. Gelmişti yanına ilerledim ve derin bir nefes alıp konuştum.
ओह! यह छवि हमारे सामग्री दिशानिर्देशों का पालन नहीं करती है। प्रकाशन जारी रखने के लिए, कृपया इसे हटा दें या कोई भिन्न छवि अपलोड करें।
(Zümrüt'ün kombini) (Kombin nasıl söyleyin)
"Hazar beni çıkar bu evden lütfen! bunalıyorum sanki herşey üstüme geliyor gibi ya!" Dedim
Tam ağzını açıp konuşacağı an ben konuştum.
"Hazar lafından çıkma lütfen yalvarıyorum sana!"
Hızlı hızlı konuşmuştum gözlerini kısıp bana bakıyordu, bende onun ağzından çıkacak kelimeyi bekliyordum.
"tamam"
Tamam'mı ne tamam açıkla be adam.
"ne...tamam?"
"seni şirkete götürücem...ama!" Dedi ağzına bakıyordum resmen cani herif.
"bana soğuk davranma tamam'mı karıcım" dedi gülümseyip.
"ya tamam, ben sana soğuk davrandığımı ne zaman gördün ki tamam hadi gidelim" dedim, kapıya doğru gidiyordum Hazar arkamdan geliyordu kapıyı açtım korumalar bana bakıyordu Hazar gelince yerlerine geçtiler ellerini önünde birleştirdiler ağa mısın be adam ben şoförün kapıyı açmasıyla arabaya doğru ilerliyordum Hazar'a baktığımda yüzü gülüyordu.
Arabaya bindim Hazar'da diğer taraftan binmişti ona bakıp tebessüm ettim araba hareket etmeye başladı sanki ilk defa dışarı çıkıcak gibiydim.
Bana neler yaptırıyor çocuk gibi oldum sanki onun yanında.
