Genelde herşeyi mantık çerçevesinde düşünüp çözen, bir sorunla karşılaşınca soğuk kanlılıkla çözümler bulan biriyim ama bir yanımda da hayaller kuran bir kız var. Gece yatağına uzanınca kulağında en sevdiği müziklerle, olmasını çok istediği şeyleri yaşadığını hayal eden ve bununla mutlu olmayı başaran küçük bir kız çocuğu. O hayallerle mutlu oluyorum ben senelerdir. Tam istediğim gibiyim çünkü orda. Şu anki halimin aksine daha girişken, kırılmaktan korkmadan istediği herşeyin peşinden giden, güçlü, cesur ve şarkı söyleyen...

Evet şarkı söylemeyi çok seviyorum ama bunu henüz kimse bilmiyor çünkü evde yalnız olduğum zaman söylüyorum sadece. Çok nadir de mırıldanma şeklinde annemle yemek ya da ev işi yaparken...Sesim güzel mi derseniz? Açıkçası bilmiyorum. Kimsenin yanında söylemeye cesaret edemediğim için bir yorum da alamadım tabii kimseden. Ah tabii bir de dans var. Şarkı söylerken kendi kendime dans etmeyi de oldukça severim. Gerçi daha çok dışarıdan görenin deli diyebileceği hareketler yapıyor olabilirim ama beni mutlu ediyor yine de.

Müzik, dans ve kitaplar...İşte beni özetleyen üçlü.

Okulun durağına gelince indim otobüsten ve dünden beri tam olarak üzerimden atamadığım heyecanla okula girdim. Girer girmez de Ateş'i gördüm. O da sanki beni bekliyormuş gibi bana bakınca göz göze geldik. Üstüne bir de gülümseyince tenimin hemen kızarmadığına şükrettim. Yanaklarım alev almıştı çünkü ama neyse ki böyle durumlarda kızaran yanaklara sahip değilim.

"Günaydın Zehra."

Adımı bile bir başka söylüyor sanki. Eskiden de herşeyi ayrı çekici gelirdi ama onunla konuşmak içimdeki duyguları farklı bir boyuta taşıyordu sanki. "Günaydın."

"Dün mesaj attım ama dönmedin."

"Sabah gördüm. Ders çalışırken telefonumu uçak moduna alıyorum da unutmuşum açmayı."

"Çok arayanın oluyor galiba. Rahatsız edilmemek için uçak modunu kullandığına göre."

"Aksine arayanım olmaz. Sadece bazen kuzenimle. Yine de kapatıyorum işte. Alışkanlık..."

"Anladım. Peki düşünebildin mi?"

"Aileme sordum, kararı bana bıraktılar."

"Peki senin kararın?"

"Bir deneyelim. Eğer benim derslerimi boşlamama sebep olmazsa devam ederiz."

Kocaman gülümsemesiyle bembeyaz dişlerini gözler önüne serdi. "Harikasın. O zaman bugün çıkışta başlasak olur mu?"

"Olur."

"Kütüphane nasıl?"

"Benim için farketmez. Senin için neresi daha iyi olacaksa orda çalışabiliriz."

"Tamam ozaman çıkışta kütüphanede."

"Anlaştık."

Ateş yanımdan uzaklaşırken ben de okula doğru ilerledim. Sınıfa vardığımda bana öfkeyle bakan Esra ve Müge'yi gördüm. "Şuna bak ya. Asosyal inek birden okulun en popüler çocuğuyla arkadaş oluverdi. Ne var bu kızda da Ateş etrafında dolanıyor bunun dünden beri?"

Alt tarafı sınava hazırlamamı istemişti ama demek ki sürekli kıyıda köşede sessiz takılınca o bile göze batıyor. Söylediklerini duymazdan gelerek masama geçtim ve herzamanki gibi test çözmeye başladım. Biraz sonra da bir diğer öğrenci adayım Talha geldi.

"Günaydın Zehra."

"Günaydın."

"Akşam mesaj yazdım sana ama..."

Yalnız Çiçek حيث تعيش القصص. اكتشف الآن