Bugün doğum günün. Arkadaşların doğum günün için bir parti hazırlıyorlar. Kamp ateşinde. Benim de yardım etmemi istediler. Kıramadım. Bilirsin, bu tür olaylarda her zaman yardım ederim. Etrafta altın sarısı-beyaz balonlar var. Havada süzülüyorlar.Annabeth geldi. Elinde 2 elbise vardı. "hangisi? " o sırada yanımdaki kişiyi farkettim. Jully trutin . Nam-ı diğer slug."bence kırmızı olanı iyi"sanırım sırf bana gıcıklık olsun diye böyle konuşuyor.hatırlar mısın bilmem ama bir kez neden Jully ile çıkmadığımı sormuştun. Başkasını seviyorum demiştim. Gözlerimin içine bakmıştın. Sonra aynı anda kahkaha atmaya başlamıştık. Neden diye sorduğumda Jully ile ne kadar tuhaf görüneceğimizi söylemiştin. Eh, aslında ormandaydık demek isterdim ama antremanda, boynuma kılıç dayamışken söylüyorduk.
Diğer elbiseye baktım. Toz pembe, gümüş detayları vardı. Tam sana göreydi. Gökyüzü'nün karanlık kızına. "Bu"dedim elbiseyi göstererek. Sanırım dizlerine gelirdi. Ne fazla kısa, ne de uzun. Jully tuhaf bir bakış attı. Anlamadım. Annabeth elbiseye baktı. "o zaman bunu paketliyoruz. Tamam. Eeee, yosun kafa nerde?!? Ben ne giyeceğim!? Yosun kafa ne giyecek!? Ashton!! " İşte şimdi ayvayı yedim. Koşar adım salondan çıktım. Hemen odamdaki mavi takım elbise ve turunculu elbiseyi aldım. Evet, her şeyi önceden halletmiştim. Annabeth aynı bıraktığım gibiydi. Elbiseleri aldı ve biliyordum bakışı attı. Gözlerimi devirdim. Yine aynısını yapmıştı. Kendi ve sevgilisinin işlerini benim mükemmellik olaylarım yüzünden bana yaptırmıştı. Ahh Katelyn, acaba sana karşı olan duygularımın tam olarak farkında mısın?
