Minho en sonunda nefes nefese ayrıldığında dolu gözlerle karşılaştı. Göz altlarını öpüp "Hastalanmam, ağlama. Hem aynı şekilde senin yerinde ben olsaydım sen de sana bulaşmasını umursamazdın." dedi. Jisung bileklerini tutan elden kurtulup kollarını sevgilisinin boynuna doladı. Üzerine düşürüp sıkıca sarılırken Minho da kollarını ince bele dolamış, boynuna ufak öpücükler konduruyordu. Jisung iç çekip "Tüm gün böyle uyusak hiçbir şeyim kalmaz." dedi. Minho bir kahramanmış edasıyla sevgilisinin üzerinden ağırlığını alıp "Ama öyle bir şey olmayacak. Sen burada dinlenirken dünyanın en yakışıklı sevgilisi senin için yemek hazırlayacak." dedi.

Jisung mayışmışlıkla kafasını sallarken "Pancar çorbası yaparsan seni öldürürüm." diye mırıldandı. Minho sevgilisinin boynunu uzun ve sesli bir şekilde öpüp "O zaman pancar çorbası yapıyorum!" dedikten sonra odadan kaçtı. Arkasından gelen Jisung'un sızlanmalarıyla kıkırdadı. Tabiki pancar çorbası yapmayacaktı. Sevgilisi pancardan nefret ederdi. Normalde bile kusacak raddeye gelirken hastayken kesin kusardı. Kendi kendine şarkı mırıldanıp sebze çorbası yaparken diğer yandan kendine kahvaltı hazırlıyordu.

İşine iyice odaklanmışken burun çekme sesiyle mutfağın kapısına doğru döndü. Jisung yorganı titreyen bedenine sarmış bir şekilde pıtı pıtı sevgilisine koştu. Çenesini geniş omza yaslayıp "Üşüyorum.~~" diye mırıldandı. Minho son olarak doğradığı sebzeleri de tencerenin içine atıp üzerini kapadı. İgili bir şekilde eliyle sevgilisinin gözüne gelen saçları geriye doğru atıp dudaklarını anlına bastırdı. Jisung mırıltılar çıkartıp kollarını sevgilisinin boynuna doladı. Minho dudaklarını sevgilisinin anlından çekip "Ateşin çıkıyor Jisung." dedi. Jisung yüzünü sevgilisinin boynuna gömüp "Üşüyorum, göğsüm acıyor, berbat bir haldeyim." diye sızlandı.

Minho tek kolunu sıkıca ince bele dolayarak kendine çekerken diğer eliyle sevgilisinin üzerindeki yorganı çekip yere attı. Jisung hala sızlanmaya devam ederken "Gel hazırladığım şeylerden biraz ye de ilaç vereyim." dedi. Jisung Minho'ya iyice yapışıp ısınmayı dilerken "Ama midem bulanıyor." dedi. Minho hastalanınca nazlanan sevgilisinin kalçasına doğru biraz sertçe vurup masaya çekiştirdi. Jisung kurtulmaya çalışsa da kendini sandalyeye oturan Minho'nun kucağında bulmuştu. Lezzetli olduğuna emin olduğu ama yerse kusacağını düşündüğü yemeklere yüzünü buruşturarak baktı.

Minho çubuklarının arasına aldığı lokmayı sevgilisinin sımsıkı kapattığı dudaklarına uzatıp alayla "Jisung istersen ben çiğneyeyim, senin ağzına vereyim." dedi. Jisung, Minho'da bunu yapma potansiyeli olduğunu bildiği için hızla dudaklarını araladı. Ağzındaki lokmayı yavaş ve iğrenerek çiğnerken Minho kıkırdayıp saçlarını okşadı.

"Uslu çocuk."

Jisung ağzındakileri yutup dalgayla "Sen şu sıralar galiba çok daddy baby ficleri okuyorsun." dedi. Minho sevgilisine yemek yedirmeye devam ederken "Sarıyor ama niye hep beni şerefsiz yapıyorlar ki? Ben sana zarar vermem." dedi çatık kaşlarıyla. Jisung sevgilisinin ensesindeki saçları okşayıp "Kurgu bunlar tatlım. Gerçeklikle pek bir alakaları yok." dedi.  Minho çocuk gibi omzunu silkip sıkıca sevgilisine sarıldı. Jisung da aynı şekilde sarılıp "Daha yemek istemiyorum." dedi. Minho boynunu öperek onayladıktan sonra "İlaç iç, uyu. Ben beklerim başında." dedi.

Jisung kafasını sallayıp ayağa kalktı. Dolaptaki ilaçlardan birini içerken sevgilisine "Sen de ilk yemeğini ye." dedi. Minho onaylayan mırıltılar çıkartıp ayağa kalktı. Sevgilisinin ince beline arkadan sıkıca sarılıp "Yiyeyim ben de yemeğimi." dedikten sonra Jisung'un yanağını dişledi. Jisung ellerini beline sımsıkı sarılan ellerin üzerine koyup gülerek başını omzuna doğru yatırdı. Minho açılan boyna öpücüklerini kondururken -arada ısırıp emiyordu- Jisung hafifçe inledi. Minho aşık olduğu sesi duyunca sırıttı. Ona göre Jisung'un inlemeleri cennetti. Omzuna dokundurduğu dudaklarını kulak memesine çıkartıp yavaşça emdi. Jisung sevgilisinin elini sıkıp "M-minho. Hastayım." diye hafifçe inledi. Minho onaylayan mırıltılar çıkartıp sevgilisinin kokusunu içine çekmeye devam etti.

Jisung'un yüzü yanıyordu. Ateşi olduğundan mı Minho'nun dokunuşlarından mı, kestiremedi. Sevdiğinin kolları arasında titreyip bedenini arkasındaki bedene bastırdı. İkisi de aralarındaki cinsel çekimden dolayı sertçe yutkundu. Minho kendini dizginlemek için ciğerlerine derin bir nefes çekip küçük olanı kucağına aldı. Jisung ses etmeyip kendisini odasına götürmesine izin verdi. Jisung sırtı yatakla buluşunca "Minho, gerçekten yemeğini yedikten sonra şirkete git. Bugün eksiklerin üzerine sıkıca çalışacağını biliyordum." dedi. Minho tek eliyle sevgilisinin saçlarını okşayıp içine çekerek alnını öptü.

"Senden önemli değil. Sen iyi olana kadar hiçbir yere gitmiyorum."

Jisung kendini uykuya teslim etmeden biraz önce sırıtarak "Aptal." diye mırıldandı. Minho aralık dudakları nazikçe öpüp kendi odasına geçti. Kendisine küçük gelen atletlerden birkaç tane alıp lavaboda ıslattı. Sevgilisinin odasına geri döndüğünde birini anlına diğer ikisini de koltuk altlarına doğru koydu. Üzerindeki yorganı dikkatlice alıp yerine ince bir örtüyü beline kadar örttü. Jisung soğukluk karşısında hafifçe sızlansa da uyumaya devam etti. Minho onun bu haline kıkırdayıp arada çaldığı öpücüklerle yemeğini dahi yemeden başında durmaya devam etti. Sürekli ateşini kontrol edip ıslattığı atletleri değiştirdi.

Sevgilisini izlemeye dalmışken kapının açılmasıyla yerinden sıçradı. Jeongin sessizce kapıyı kapatıp "Hyung sabahtan beri sen başındasın. Benim şirketteki işlerim bitti, biraz da ben kalayım. Chan hyung hala şirkette. Hadi git, en azından birkaç kayıt alırsınız." diye fısıldadı. Minho kafasını sallayıp sevgilisinin anlını son kez öptü. Üstünü değiştiren Jeongin'e doğru "Ocağın üzerinde çorba var, uyanınca güzelce içip ilaçlarını alsın. Üzerindeki örtüyü omuzlarına kadar çekmesine izin verme, belinde kalsın. Sık sık ateşini kontrol edip atletleri değiştir. Ateşi bir türlü düşmüyor. Tüm gün sadece bir kere 37 görebildim, hep 39-40 arası mekik dokudu. Onun harici arada uyandırıp bol bol ne sıcak ne de soğuk olacak şekilde su içir." diye tembihledi.

Jeongin ilgiyle dinlese de şakayla karışık "Hyung ben ölmek üzere olsam iki uyusun iyileşir dersin. Cidden konu Jisung hyung olunca senin için tüm sular duruyor." dedi. Minho yorgunca yumruğunu küçüğün karnına geçirdi. Kafasını iki yana sallayıp "Yemin ediyorum yaranamıyorum. Senin için de bu kadar endişelenirdim bebek ekmek. O benim sevgilimse sen de kardeşimsin. Dediklerimi unutma. Kaçtım ben." dedikten sonra bakışlarını sevgilisinin üzerinde gezdirerek odadan çıktı. Jisung uykusunda olmasına rağmen sevgilisinin yokluğunu fark ederek kaşlarını çattı.

Aradan geçen bir zaman sonra titreyerek karanlık odada gözlerini araladı. Nefes nefese kalmıştı. Vücudunun üzerindeki atletleri üzerinden çekip düşe kalka odadan çıktı. Dolu gözleriyle oturma odasına oturan beş gence baktı. Felix arkadaşını görünce ilgiyle "Ah sonunda uyandın. Bir sorun mu var?" diye sordu. Jisung'un içindeki sıkıntı git gide büyürken "Minho." diye fısıldadı. Seungmin bir haber kanalı açmadan önce "Elimizde şu an o yok aşk kuşu. Gel ben varım." dedi. Ama açtığı son dakika haberinde çıkan "JYP binasında yangın!" yazısı hepsini dehşete sokmuştu. Changbin hızla Chan'ı ararken Hyunjin'de Minho'yu arıyordu. İkisinin de telefonundan gelen 'Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor..." sesleri Jisung'un kulağına uğultu gibi geliyordu.

Ayakta durmakta zorlanırken canlı yayında olan televizyondan gelen patlama sesiyle bedeninin yerle buluşması bir oldu.















03/09/2021
İşte bu benim çıkarmak istediğim kaostu da bakmayın ne kadardır erteliyordum
Ve kaosluk derecesini biraz düşürdüm

Her defasında daha hızlı bölüm yazmaya çalışçam diyip yazmamam LSKDLAMDLALDNSLKDSLDK

valla çok meşgul insanım
Ne zaman yazacak olsam bir şey engelliyor beni
Hep bir işim çıkıyo sonra da yazmayı unutuyorum
Yani assllaa yazmak içimden gelmediği için vana da vahane olmuyor

TA BİR DE
NOLURSUNUZ BANA SEMEMİNHO TEACHERS PET MINSUNG FICI ÖBERİN YA
YEMİN EDİYOEUM YOK
TASLAKLARIMDAKİNİ YAZMAYA DA ÜŞENİTORUM
OFOFOOFFOOFOFOFOFFFFF

öhm
bundan sonraki bölümlerin konusu söyliyim mi
yok sürpriz olsun
Hehe

ÖPTÜM HEPŞNİZİ
MWAH

dispatch Where stories live. Discover now