~3~

15 3 1
                                    

Genç adam gözlerini açtığında saatin erken olduğundan emindi. Her gün güneş doğarken uyandığından artık bünyesi alışmıştı. Hızla üstünü giyindi, yüzünü yıkadı. Her gün yürüyüşe çıkardı ve bugün de öyle yapacaktı.

Telefonunu cebine atıp hızla aşağı indi. Paltosunu giyip ayakkabılarını ayağına geçirdi. Kağıtın cebinde olduğuna da emin olduğuna göre her şey hazırdı. Kulaklığını kulağına takıp kendine en yakın olan kırmızı çarpıya doğru yolunu aldı. O kız için, o bütün mükemmelliğiyle hayal etmeye korktuğu kız için, elinden geleni yapmaya hazırdı.

~

Kağıdı cebinden çıkarıp kırmızı çarpının tam olarak nereye işaretlediğini anlamaya çalıştı. Birkaç adım daha attıktan sonra toprağın üstünde duran, dala sarılı küçük sarı kurdeleyi gördü. Kağıdı cebine atıp gömmeye başladı. Kısa sürede ulaşmıştı. Bir elinde mektup diğer elinde dala sarılı sarı kurdeleyle beraber devam etti.

Bir sonraki çarpıya, ondan sonraki çarpıya ve ondan sonraki çarpıya..

Bıkmadan usanmadan güneş batana kadar yürüdü ve kurdeleleri topladı. O kızın elinin bu kurdelelere dokunduğu düşüncesi onu küçük bir çocuk edasıyla mutlu ediyordu. Akşam oldu güneş battı ve genç adam bütün mektupları okumak istemenin verdiği heyecanla evine ilerledi.

Gömülü İntiharWhere stories live. Discover now