Elimi bir kez bile sürmediğim muzlu pastaya son kez baktım. Bir daha asla seni görmek istemiyorum, dedim içimden. Yıkımımın suçlusu sanki muzlu pastaymış gibi... Gücümün son damlasını kullanarak yavaşça ayağa kalktım. Elindeki hediye paketiyle donup kalmış olan Selma teyzeme doğru yürürken aklıma cevaplamadığım soru geldi. Usulca masaya döndüm. "Bana kortezan ne diye sormuştunuz ya sizin anlayacağınız şekilde anlatayım. Kortezan, namuslu fahişe demektir. Bu kadınlar tarih boyunca yuva dağıtmakla meşhur olmuşlardır. Sanırım aralarında başarıya ulaşmayan pek azdır. Onlara Antik Yunan da Hetaria da denir. Günümüzdeki fahişelerden farklı olarak yabancı dil, felsefe ve dansın yanında daha birçok konuda beceri gösteren kadınlarmış. Şimdi beni taklit ederek kocama yüzümü güldürenim diyorsunuz utanmadan. Bence bu kelimelerin anlamlarını da iyi öğrenin ki, taşıdığınız sıfatın hakkını sonuna kadar verebilesiniz. Sağda solda kendinizi kültür mantarı gibi göstermek istediğinizde buna fazlasıyla ihtiyacınız olacak. Çünkü İskender'in hayatı sadece entomolojiden ibaret değil. Diğer bir tutkusu da tarih." Boş boş bana bakan kadına bu kez gerçekten gülümsedim. "Basit bir taklit olduğunuzu anlayamayacak kadar acizsiniz. Yazık size." Ben Asya İnanç, kötü bir kadına yenilmiş olabilirim. Ancak ne olursa olsun Tarihçi Halil İnanç'ın kızı olmaya devam edeceğim. Tıpkı benim gibi ihanete uğrayan babamın izlerini takip etme zamanım gelmiş bile... 6 Ekim 2019
10 parts