Önsöz

359 9 6
                                    

Uzun bir süre aradan sonra yazdığım ilk hikayem. Yorumlarınızı ve oylarınızı eksik etmeyin lütfen! 

****

Amcamların Antalya’ya tayinlerinin çıktığını öğrendiğimde sevinç çığlığı atarak evde koşturdum. Babaannemin homurdanmalarına eşlik eden dedeme aldırmadım, boru değildi bu yani. Antalya’ya gidiyorduk! Beleş tatil işte, en güzeli.

Bayram dolayısıyla babaannemlerdeydik ve tatile gidemeyeceğim için dert yanıyordum. Amcamlar sağolsun beni dertten kurtarmış, gelmemi söylemişti. Tabii ben hiç durur muyum, iki hafta önceden hazırlanmaya başladım. Bir sürü kıyafet aldım ve neredeyse beş saatimi mağazalarda harcadım. Ama istediğim şeyler elimdeydi işte ve ben Antalya için hazırdım!

Bir de amcam kamp görevlisiydi, yani orada her şey beleşti. Mis vallaha, acayip rahatız. Koşuşturmalı geçen iki hafta sonunda soluğu otobüs terminalinde aldık.

“Bak kızım orada kimselere bakma etme zaten denizde çıplak çıplak geziyorlarmış tüüü…”

“Tamam babaanne nefes al sakin ol. Çıplaklık yok, günah onlar. Bikini giyiyoruz.”

“Bikini ne kız. Tövbe tövbe sen önceden hiç böyle değildin. Çok değiştin çok.” Babaannemin omzuna elini koyan dedeme minnet dolu gözlerle baktım. İşte benim kurtarıcım! “Tamam Hatice sakin ol, Deniz’e güveniyoruz hepimiz. Kendisine sahip çıkar o.”

Dedeme ‘eyvallah koçum’ bakışımı yolladım ama anlamadı tabii ki. Babam ve kardeşim Egemen ile otobüs geldiğinde, salya sümük ağlayan babaannem ve yanında aslan gibi duran dedemle vedalaşıp otobüse bindik.

Aslında hep bu yaz aşklarına imrenen bir insan olmuştum. Daha cazip gelirdi yani. Doğru düzgün tanımadan seversin, hatta hiç tanımadan sadece bakışlarla öldürür duruma getirirsin. Onun adı yaz aşkı kalır, beğenmişsindir çünkü. Kalbinde yer edinmiştir.

Bu yazın da sıradan geçeceğine inanıyordum. Dizi izleyip kitap okuyarak tatili bitirmeyi planlıyordum içten içe…

Ta ki onunla tanışana kadar.

UMUTSUZWhere stories live. Discover now