1.bölüm

35 0 0
                                    

multi: defne deniz

9 bölümde bir düzenlenecektir.yanlışlara aldırmayınız lütfen.


wattpadin kaydetmediği ilk bölümü sildim okuyan 11 kişi tekrardan bakabilir.wattpad ilk  bölümü yarım almış.hepinize tekrardan iyi okumalar defbarlar

------------------------------------------------- 

· Tokamı saçlarımdan kurtardığımda biraz olsun rahatlamıştım .Ne demek"sen daha iyilerine layıksın"daha iyi bir bahane bulamadın madem sana karşı artık bir şey hissetmiyorum .ama arkadaş kalalım duygularımı yanlış anladım.kusra bakma seni de yordum falan hani böyle bir şey de hadi arkadaş kalmak istemiyosun bari "bi uza" dese daha az kırılırdım böyle bide sen daha iyilerine layıksın demiyomu ığğğğh gıcık oluyorum.telefondan elifin vampirim diye kayıtlı telefon numarasını tuşladım"acil durum, 1 saat önce gavatın biri ter edilme duygusu neymiş onu yaşattırdı.hemen sizin ordaki parka geliyorum aşağıya in tamam mı" eliften onay alınca parka gitmeden önce markete gidip çikolata ,çekirdek vb. aldım terk edildim diye depresyona giren tiplerden değilim ben ne kadar sevsem de o benden gitti mi bir daha peşinden asla ağlamam yapımda yok yani. Parka gittiğimde elif pijamalarıyla salıncaklardan birine bağdaş kurmuş oturuyordu.yanına gittim ve "canım benim hiç üzülme ayrıldık diye şahsen ben aşırı mutluyum tek sorun çok klasik ayrılmasıydı.onun dışında gidene kal denmez hiç üzülme ve bu arada üzülmediğini biliyorum tatlım sen hiç hoşlanmazdın aras tan " sonra elif " bebeğim bir kere isminde meymenet yok ismi aras playboy tarzı bir isim ama karakteri bizim şu köşe kahvedeki okeyci amcalar gibiydi." Biraz oturduktan sonra elifle eve gitmek için ayrılacakken uzaktan korkut gelmeye başladı.elifin SEVGİLİSİ evet bir sevgilinin yanında üçüncü kişi olmayı sevmediğim için ve korkut la elifin ilişkisini çok kıskandığım içinde olabilir gidecekken elif beni durdurup "çok saol ya ayrılma deyince önemli bir şey oldu sandık pijamayla çıktık dışarı hayat bize götüyle gülüyor bak bana düzelt tipimi" dedi saçını biraz karıştırıp " çok güzel" dedim."merhaba korkut ve görüşürüz " diyerek elifin dayağına mağruz kalmamak için kaçtım.evden ayrılalı 4-5 yıl oluyor çalışmaya başlayıp birikim yaptıktan sonra eve çıktım.eve gittim ve direk yatağa attım kendimi yarın iş var sonuçta ama elime telefonu aldım whatpadden benimle yanın kaldığım bölümünü açtım allahım çok güzel kitap yaaaa...... yavaş yavaş göz kapaklarım ağırlaşmaya başladı.evde bir tıkırtı duydum ve kapıya gittim bu tarz şeylerden pek korkan biri değilim ama yanıma biber gazını aldım ne olur ne olmaz değil mi canımı sokakta bulmadım.Hemen kapıyı açtım ve kapıya dayanmış bir çocuk birden üzerime atlayıp "seni seviyorum gaye " diyerek boynuma sarıldı.ve sarılırken "ben kimseye böyle yapmam biliyorsun ilk defa böyle görüyorsun biliyorum ama ne olur bak... " dedi ben onu dinlemeden geri ittim"sen kimsin be gece gece sarılıyo gaye falan diyo bir kere gaye kim ben defne defne! Sapıkmıdır nedir gelmiş kapıma belki beni kandırıp aşk acısı çektiğini söyleyip benim merhametime kanıp seni eve alınca bana tecevüz edip 10000 parçaya ayırmayacağın yemem ben bunları bi git ya yoksa polisi ararım ha dedim" çocuk bana mal mal bakınca "özürlü " deyip polisi aradım " merhaba polis merkezi mi evimin önüne birisi geldi ve beni rahatsız ediyor............. evet bu adrese acil olarak bir polis memuru gönderirmisiniz. Tamam sağ olun "dedikten sınra telefonu kapattım sonuçta ben yorgun bir insanım salağın teki yüzünden yarın çalışırken uyumak istemiyorum hiç salağın tekiyle 5dk bile harcayamam. Kapıyı kapattım ve mutfağa gittim cidden sarhoş görünüyordu ve biraz ayılaması için kahve yaptım sonuçta o kadar da öküz bir insan değilim yani .kapı tekrar çaldı sonra kapıyı açıp "ne var!" diye açtım ve ellerline fincanı tutuşturdum "al iç şunu polisler seni böyle görmesin" deyip kapının girişindeki mermere oturdum." Eee anlat bakalım polisler gelene kadar ne olduğunu eğer anlatmazsan biber gazını sıkar seni polise veririm" hazır uykum kaçmışken biraz oturayım bari .çocuk bunu dememi bekliyormuş gibi önce kaynar kahveyi bir dikişte içip sonra ağzına hava yaptı cidden salak yaaa ama çok komik jdcvjflflkafıe koskoca çocuk dilini arabadan sallandıran köpekler gibi ağzına hava yapmaya çalışıyo bjjnfjkdnj ve anlatmaya başladı ağzı yandığı için peltekdi konuşması ama biraz ayılmıştı sanki AYYAŞ "şeyy ya özür dilerim önce benim sevgilim gaye yani işte biz ayrıldık benim bok yemelerim yüzünden o yüzden özür dilemeye geldim galiba yanlış apartmana gelmişim" dedi ve bende yeni ayrılmış birisi olarak " ee neden ayrıldınız peki " dedim. "gaye bir barda çalışıyor bilirsin iyi yerler değil bende sevgili olunca bu işi bıraktığını biliyordum ama öyle değilmiş öğrendim ve çalıştığı bara gittim sonra olanlar oldu ben baya bağıdım çağırdım kız rencide oldu tabi ama pişmanım ya dön dese dönerim" dedi.bende kafasına vurup" lan sen salakmısın beynine kan mı gitmiyor oksijen mi kendine gel kız senin arkandan iş çevirmiş ve sen ona kızdığın için kırılmıştır diye üzülüp özür mü diliyorsun manyak mısın sen " "ya seviyorum işte ne olursa olsun bırakmak istemiyorum" " mal olduğunu düşünüyordum ama bu kadar değil cidden süzme mal"ya sen neden üzülüyorsun eğer seni terk eden biri varsa üzülme zaten o seni çoktan aklından çıkarmıştır ki hayatından da çıkarmış bana sorarsan gidene kal denmez" adını bilmediğim çocukla konuşurken polis memurları geldiler. Biraz akıllansın yalnız kalsın bir aklı yerine gelsin diye şikayetimi geri çektim ama polislerin onu 5-6 saat tutacağı kesindi artık o düşünsün işlemler bittikten sonra yattım. Ve uyumaya başlamaya çalışmaya çalıştım. sabah kıyafetlerimi giyip şirkete yöneldim babamdan üstüme kalma bir araba fabrikamız vardı 2 kardeşimle daha yönettiğimiz ve benim bu gün şirketler arası yapacağımız bir ortaklaşa projenin ikinci toplantısını yapmam gerekiyor. Şirkete girip odama girdim asistanlarımızdan olan berfin de peşimden girdi"defne hanım,bu günkü toplantıya karşı şirket olan acar holdingin varisi barış acar toplantıya katılacak.ve bu toplantıda deniz ve acar holdingin yapacağı bir anlaşmaya imza atılacak defne hanım" dedi ve son olarak gereksiz bir kaç şey söyledşkten sonra bir kaç belge bıraktı.ama şimdi toplantıya girmesem olmazmı neden ben yeni insanlar tanımak hoşuma gitmiyor bide adını falan ezberle saat 09:00 da berfin "defne hanım geldiler" dedi bende evrakları alıp toplantı odasına girmeden " bir şeyler ikram ettiniz değilmi masaya falan koysaydınız kurabiye falan "dedim " koyduk defne hanım bir problem yok şu an kardeşleriniz aslı hanım ve ali bey katılamayacak eğer not almamı isterseniz katılabilirim" "gel berfincim aslıyla aliye de özet geçicez sen not tut" toplantı odasının girişine geldik kapıyı açıp evrakları hemen masaya bıraktım herkes ayağa kalkmıştı.berfin yanımdaki sandalyenin önüne geçine kafamı kaldırdım "hoş geldiniz buyrun oturun" dedikten sonra oturdum ve kendimi ve şirketi biraz tanıtmaya başladım "merhaba ben defne deniz deniz holdingin 3 ortağından biriyim diğer ortaklar bu gün aramızda olamadılar üzgünüm ki şirketimiz 1976 yıl...." diye anlatmaya başladım ve sözüm bitince oturdum ve masadakiler üzerinde gözlerimi gezdirdim ama gözüm sadece birinde takılı kaldı bu dünkü çocuk değilmi ama daha jilet gibi ve daha yakışıklımsı tatlımsısı Allah Allah ne bu şimdi dünkü çocuk ayağa kalktı ve sunum masasının önündeki tahtaya geçti.salona girdiğimden beri fark edememişim demek ki."merhaba öncelikle ben barış acar, acar holdingin varisiyim şirketimiz 1970 yılında babam levent acar tarafından kuruldu...." barış 5-10 dk daha konuşup sözünü bitirince iki şirketin tasarımcıları ve finans departmanı konuşma içerisine girdi açıkçası pek dinlemedim.bu tarz konuşmalar dikkatimi çekmiyor iki şirket açısından da iyi olduğu konusuna kanaat getirdikten sonra imzalar atıldı.toplantı salonundan çıkarken barış "defne hanım!" diye seslendi.arkamı döndüm ve "efendim barış bey " dedim."isterseniz bir sonraki toplantıyı bizim şirketimizde yapalım.bir sorun olmaz umarım " " tabiki, bir problem olmaz " " birde boş vaktiniz varsa kahve içip şirketin kaynaşma partisi organizasyonunu yapalım derim" "üzgünüm barış bey yapmam gereken bir kaç iş var ama size kahve sözüm olsun organizasyon işini de konuşuruz " bir kaç vedalaşma sözcüğü ve sonuda odama geldim saat 10:30 olmuştu bile koltuğuma oturdum ve biraz dinlenip müzik dinledim. Bir kaç evrak işi fabrikayı gezip kontrol ettikten sonra eksik malzemeleri not aldım muhasebeye eksikleri verim tedarik edilmesini söyledim.odama gidip çantamı aldım.3 cevapsız arama olduğunu gördüm telefonumda arayanlardan 1 tanesi yabancı bir numaraydı diğer 2 si annemden di ilk önce annemle konuşarak arabama doğru ilerledim " kızım ama bak hiç gelmiyorsun yüzüne hasret kaldım." "annecim ben kendime bile zor zaman alıyorum ama söz bu hafta sonu 1-2 günlüğüne gelicem eve " tamam kızım .bide artık hiç talip yok mu " " eee anne görüyor musun bak şimdi kulaklarım sapır oldu ne diyosun aaaa duyamıyorum tövbe tövbe ie bak sen yaaa oldumu bu " deyip telefonu kapattım gülerek sonra bilinmeyen numaraya geri döndüm arabamın kapısını açıp içeri girerken "merhaba ben acar holdingden arıyorum siz defne hanımla mı görüşüyorum" "evet buyurun sizi dinliyorum" " acar holdingde yapılacak bir sonraki toplantının tarihini söyleyecektim bir sonraki toplantı sizde müsaitseniz 2 gün sonra yani Perşembe günü " "tamam uygundur " " görüşmek üzere defne hanım" "görüşmek üzre" toplantının tarihini berfin 'e mesaj atıp arabayı çalıştırdım emliyet kemerini de takıp eve doğru ilerledim sevdiğim şarkılardan ufomuo –yıldızları açıp sesini arttırdım. Sebepsizce içimi rahatlatıyoru bu şarkı.eve geldiğimde telefonum tekrar çaldı ne yazdığına bakmadan açtım ve efendim dedim.aras "defne, konuşalım mı biraz aşağıya geldim " dedi bende "konuşulacak hiç bir şey yok aras biz ayrıldık farkındasın değil mi lütfen bir daha konuşamayalım beni terk eden birine asla konuşmak için fırsat vermeyeceğimi biliyorsun" " ama defne bak..""evet pişmansın falan filan anlıyorum aras ben senin ciğerini biliyorum her attığın adımın ne ifade ettiğini de bz barışsak sen yine sıkılıp ayrılmak isteyeceksin benim boş işlere harap edecek vaktim yok hele de senin için ayıracak 1 dakikam bile kalmadı kusura bakma "" defne!" diye bağırdı " ne bağırıyon be salak! Ne ne bıktım arık yalama oldu bu ilişki barış ayrıl barış ayrıl beni delirtmek mi istiyorsun sen ya kafana es ayrıl bir daha essin pişmanım de oldu canım ya ben senin peşinde dönemem artık anladın mı dönemem " " dinle beni" dedi gayet sakin bir sesle"evet iniyorum aşağıya bakalım ne saçmalayacaksın yine " dedim v telefonu kapattım üzerime bir tayt ve bol bir tişört giyip hırkamı belime bağladım kulaklığımı evin anahtarını ve telefonu aldım ve hırkamın cebine koydum telefonumun kılıfına da bir miktar para sıkıştırıp aşağıya indim bankta oturmuş beni bekliyordu beni görünce ayağa kalktı "ne kadar da özlemediğim 2 yüzlü bir salak bu ya "dedim yanına gelince " iltifatın için teşekkür ederim" " önemli değil şimdi ve zırvalıyosan zırvala eve gidip uyumam lazım "dedim "gel benimle" " nereye be salakmıdır nedir gelemem senle bir yere ben boğa burcuyum oğlum inatçıyım ben bir kere deli etme beni"" defne seni seviyorum!" cidden senden ayrılınca hissediyorum yokluğun çok acı lütfen bana bir şans daha ver ..." diye devam ederken "seni bir daha üzmeyeceğim görüceksin " diye saçmalığını devam ettirdim "bazı şeylere pişman olmak için bile çok geç kaldın!" kolumu sıkıca tuttu "yalan söylemiyorum defne seni seviyorum bu kadar kısa zaman geçmesine rağmen bile seni özlüyorum bana bakarken gözlerinin içinin güldüğünü görmek istiyorum "" ne yazık bunu görmek için fazlasıyla geç kaldın şimdi bırak kolumu canımı yakıyorsun" daha sıkı tuttu arkadan " defne hanım" diye bir ses gelince ikimizde sesin geldiği yöne doğru baktık " efendim barış bey dedim bir sıkıntı mı var diye devam ettirdi barış mavi gözlerini arasa doğru çevirip bir sıkıntı yok aras eski bir arkadaş hemde çok eski şimdi gidiyordu zaten dedim arasın kolundan kurtulup ikisine de nefret dolu bakışlarımı armağan ettim.ve arkamı dönüp ilerlemeye başladım al işte yine rezil oldun defne ne demeye aşağıya inersin arkamdan sesler gelmeye başladı ama hiç umursamadan apartmana girdim ve arabamın anahtarını alıp dışarı çıktım aras ve barış hala konuşuyorlardı her halde ikiside ayrılık acısı çeken insan oldukları için dertleşiyorlardı neyse sitenin otoparkından arabayı alıp arabamı akçakoca sahiline çektim.deniz in yanındaki bir kafede oturup bir şeyler yedim.böyle tek başıma gezmek çok hoşuma giden bir şey sık sık yaparım .bir çiftin sarılarak denizi izlediklerini gördüm çok tatlılar yaa tipe bak yanlarına gidip isterseniz biraz daha az tatlı olun bu da can be demek geliyor neyse eve doğru giderken bir kaç eksik şeyi aldım apartmana girince barışın bir kapıyı açtığını gördüm ve şaşırarak baktım bunun burda ne işi var

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 28, 2018 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

şirketimsiWhere stories live. Discover now