Bu gün okul öyle sıkıcıydı ki
bir tarafta eski sevgilisini konuşan kızlar bir taraftan dedikodu yapanlar ,kahkagalar, birbirine yavşayanlar maç yorumu yapan erkekler ...ve benim gibi sıraya yumulup sıkıntıdan patlayanlar (evet tahmin ettiginiz gibi ders boştu) ingilizce dersimiz boştu sarı saçlı tuhaf tuhaf giyinen
salak karının tekiydi ingilizceyi severdim ama bu kadın yüzünden resmen soğudum ama dersanedeki öğretmenimiz öyyle değildi çok espirili biriydi esmer uzun boylu sevimli birisiydi en cok sevdigim ögretmendi belkide . neyse neyse en çok sevdiğim arkadaşım beni sattı zaten. ben burda sıkıntıdan ölürken o kendine bir arkadaş bulmuş aptal aptal gülüşleri buraya kadar geliyodu. salak dedim senden arkadaş olsa nolurdu zaten diye içimden saydırıyodum. Evveeet en önemli şeyi söylemedim tabi ben maria kumral tenliyim açık kahveden saçlarım var haa şu pırasa sapı gibi olaardan değil tabiki de benimde saçlarım beni delirten sekilde tam bir baş belası 1.65 boylarındayım işte .şimdiki zamana geri dönüş yapalım mı??
evet salak arkadaşım bana dogru yaklaşıyordu naberrr? dedi iki saaten beri naptimi biliyosun seni gerizekalı.demedim tabiii.
Hiç!.. dedim yanıma oturdu (hala nasıl yanıma otura biliyo dedim içimden ve sıradan kalkıp kantine gittim resmen sap sap duruyodum sanki herkes bana bakıyomuş gibi geldi o an da vaz geçip merdivenleri çıkmaya başladım ...
en sonunda eve geldim erkek kardeşim. (abim) yine bilgisayarın başındaydı onu hiç anlayamadim
hey !!.. Dean biraz bilgisayarın başından kalkmaya ne dersin ?
git başımdaaannn !!
bi gün bilgisayar bozulsa dünyası başına yıkılırdı sanırım
abimle aynı odayı paylaşmak iğrenç bi duyguydu mesela kıyafetlerimi hergün alıp soyunmaaya başka odaya gidiyorum :( annem sekreterdi babamın bizi umursadıgı yoktu onu en son 13 yaşında görmüştüm başka bi ülkede çalışiyo. her 2-3 yıldabir başka ülkeye gittiği için belli bi yeri yok ama bize her ay 4 bin TL gönderiyo o yüzden lüx 20 katlı bir binada yaşıyorduk babam aylik 10-15 bin kazaniyomuş abime göre ama hangi meslegi yaptıgını bile bilmiyorum. ama onu özlüyorum baba sonuçta .tabletten face, twitter derken canım sıkıldı apartmanin çatı katina çıktım. annem yasaklamıştı ama kimin umrunda ki aşagıya baktim herşey minicikti bir kere daha ölümü hatirladim ve geri adım attım ve sırt üstü yattim gök yüzü ne kadarda masum dedim elimi uzatim gök yüzünü tutacak gibi sonra gözlerimi kapatim bi anda gök gürledi yerimden sıçradım daha demin günlük güneşlikti dedim burnuma düşen yağmur damlasiyla aslinda o kadarda masum değildi .
ama yagmurru severdim sırılsıklam olmayı hep severdim yagmura aldiriş etmeden oturdum kaçışan insanları görebiliyordum gök yüzü daha deminki maviligi silinmiş larciver siyah gibi bir renge dönüşmüştü yagmur dahada artti ama umursamadim gokyuzunu seyrediyordum o sırada abim koşa koşa geldi seni aptall!!! ne yapıyorsun burada !.. cevap vermedim beni kucakladi söylemesi ayip abim gayet kaslidir baklavalarini gormelisiniz. bıraak beni diye çıglık attim . zatüre olacaksin salak dedi ve eve getirdi.
anneme söylemeyeceksin degil mi ?
evet söyleyecegim. bide kardeş olucak be!
dogru banyoya hadii dedi tamam. tamam dedim ve banyoya girdim ılık bi duş aldım annem gelmiştii
nasilsin ? dedi annemin sözünde hiçbir ima yoktu sanrım abim hala söylememiş... yattık... kahretsinki öksürük krizine girdim masamdaki sudan içtim ama geçmedi
abim;
ben sana demiştim
cevap vermedim
yanıma geldi ateşime baktı yanıyosun dedi uykulu gözleri fal taşı gibi açıldı