20 parts Complete Zeynep, yıllarca babasının baskısı altında yaşamış, şiddet görmüş ve sonunda kaçmış bir kız. Ama sadece bedeni kaçabilmiş; ruhu hâlâ o evde, o korkuların içinde sıkışıp kalmış. O yüzden konuşmuyor, çünkü yıllarca konuşmaması söylenmiş. Zeynep'in sessizliği, yaşadığı acıların yankısı.
Cüneyd ise koruyucu ama mesafeli biri. Küçük yaşta kayıplar yaşamış, dergâhta yetişmiş, kendini inancına ve davasına adamış. Ama karşısına bir emanet çıkıyor: konuşmayan, geçmişi bilinmeyen, gözlerine bile bakmayan bir kız. Ve kader onları bir araya getiriyor.
İki yaralı ruhun, biri sessizlikle diğeri sabırla iyileşme yolculuğu. Cüneyd, bu kıza ne olduğunu anlamaya çalışırken, aslında kendi geçmişiyle de yüzleşecek. Zeynep ise, sessizliğini ne zaman bozacağını, hatta bozup bozmayacağını sorgulayacak.
Özünde bu bir tasavvufi bir yolculuk, bir ruh arayışı. Zeynep'in sessizliği, Cüneyd'in içindeki sükûnetle dengelenecek. Ama asıl mesele, sessizliğin mi daha güçlü olduğunu, yoksa sözlerin mi?