Aşk suçtu.
Senin olmayan birisi için beslediğin duygular bir cellat gibi dikilirdi karşına. Sonra kollarına iki asker girerdi, o askerler başını bir kütüğün üstüne bastırırken boynuna inecek baltayı büyük bir sabırla beklerdi insan beklerdi ki, cellat alacak onun kellesini.
Ama o balta inmeden önce, dururdu zaman. Sabır kanatırdı insanın her bir zerresini, bir işkenceden farksız akardı saniyeler, bir sudan sessiz, bir dalgadan daha hırçın.
Aşk cellattı, ve o balta aşkın ellerinden inerdi insanın boynuna. Sevda cehennemdi, seni sevemeyen birinin aşkı ateşdi.
Kendi kalbini yakan, kendi kanını akıtan bir kılıçtı. İnsan nasıl saplardı kendi sırtına bıçağı?
İnsan ancak aşık olsa ihanet ederdi kendisine.
Aşk ihanetdi, aşk en büyük oyun ve insanın kendine yaptığı ihanetdi.
O Yavuz Payidar'dı, kendine en büyük ihaneti yapmış sırtına bir bıçak saplamış, boynunu bir cellatın önüne uzatmıştı.
O Payidar'dı, sevdalanmıştı.
Ve sevda, onun ihanetiydi.
Sena *Fotoğraf*
Başkomiserim: "Güzel vücut, ama sencede sana göre fazla büyük değilmiyim küçük kız?"
Sena: "Siktir! Yanlışlıkla size attım."
Başkomiserim: "Eminim öyledir."
☆☆☆
Üzerinde oturduğum vücudu taş kesilmiş kıpırdamazken, belimdeki tutuşu sıklaşmış, bakışları kırmızı rujlu dudaklarıma inmişti.
"Kendimi durdurmayı başaramıyorum." dedi gözlerini kapatarak.
"Deniyorum Sena."
Sesli bir iç çekit.
"Lanet olsun başaramıyorum. Bu çok yanlış."
Kafasını öne atıp, parmaklarını salık bıraktığım saçlarım arasına daldırdı. Yine en yakınımdan soluyordum ferahlatıcı kokusunu.
Göğüslerimiz şiddetle yükselip bir birine değerken, burnunu burnuma sürtüp nefesimi içine çekti.
"Berbat öpüşürüm." dediği anda, dudaklarımın üzerindeki sıcak baskı zihnimi bulanıklaştırırken, anında gözlerimin kapanmasına neden olmuştu.
+18(yetişkin içerikli) sahneler bulunmaktadır.
●Bölümler düzenli olarak hafta boyu yayınlanıyor.