ATEŞİN KIRIK GÖLGESİ
  • Reads 84,483
  • Votes 4,435
  • Parts 22
  • Reads 84,483
  • Votes 4,435
  • Parts 22
Ongoing, First published Jan 26, 2024
1 new part
DİKKAT +18 sahneler içerir‼️

Saye Nova ülkenin en çok aranan katil çetesinin 3. Üyesidir. Gölge lakaplı profesyonel kiralık katil olan Saye bir gün görev yerinden kaçılır ve TSK'ya ait karargaha getirilir. 

Ona iki seçenek sunulur.

Ya deşifre olup hapse atılacaktır 

Ya da Ateş Tim'ine Doğu Prensi görevinde yardım edecektir. 

Bir katil, 

Bir komutan...

🍷

"Durma, durma lütfen devam et..." ellerim çarşafı hırsla sıkıp içimde hükümdarlığını sürdüren adama yalvarırken adem elmasının hareketini şevkle izledim. 

"Bu yolun sonunda birimizin canı çok yanacak," fısıldadı ardından içimdeki gel gitlerine devam etmeye başladı. 
Gözlerim kapanıp bedenim büyük bir açlıkla sarsılırken ekledi, "Ve o kişi ben olmayacağım!"

Tutkuyla harmanlanmış bedenler sözleri hiçe sayarak birlikte oldu. 

Bir adamın ruhu yandı, 
Bir kadının kaderi yazıldı, 
Ve ateşin kırık gölgesi oluştu. 

Ruhunun gölgesi kayıp bir adam ve gözlerinde ateşi sönmüş kadının amansız hikayesi...

🕸️
All Rights Reserved
Sign up to add ATEŞİN KIRIK GÖLGESİ to your library and receive updates
or
#23şiir
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
44 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
LALO by guullaarreess63
13 parts Ongoing
☘️Günçiçek▪️Fırat☘️ Günçiçek sinirle odaya girdiğinde Gülten'i ve annesinin yan yana buldu. Adımları Gülten'i bulduğunda kadının saçını başını yolmamak için kendimi zor tuttu. "Ne diye geldin yine? Anlamaz mısın? İstemem diyorum! Ne kırkındaki adama varırım ne de kuma olurum. Şimdi kimin adını ağzına aldıysan onunla gidesin. Bir daha kapımıza gelme!" Günçiçek sinirle bağırırken Selma Hanım hızla yerinden kalkıp Günçiçek'in koluna girdi. Kızı sinirlenirsin karşısındakinin yaşına bakmaz saçını başını yolardı valla! "Sen git Gülten, ben sana haber edecem." Gülten hızla yerinden kalktı. Allah var korkuyordu Günçiçek'ten. "Tamam abla," dedi Gülten hızla evden çıkarken. Gülten'in gidişiyle Günçiçek kolunu annesinden kurtarıp karşısına dikildi. Gözlerinde hayal kırıklığı vardı. "Ne haberi ana! Beni babam yaşımda adamlara mı vereceksiniz?" Selma Hanım yanlış anlaşıldığını fark ettiğinde hızla konuştu. "Yok kurban olduğum, yapar mıyım heç? Bu sefer gelen ne baban yaşındadır ne de evli. Bu sefer gelen çevre köyden Fırat Beydir." Günçiçek'in kaşlarını şaşkınlıkla havaya kalktı. Fırat Bey mi? Fırat bey merhameti tanınan bir Beydi. Lakin bir kusuru vardı. Dilsizdi. Hatta bundan dolayı LALO derlerdi Fırat Beye. Günçiçek'in boğazında sert bir yutkunma geçti. Ne yapacaktı? Kabul edecek miydi? Düşündü. Eğer kabul etmezse laflar asla dinmeyecek, diller kız kardeşlerine kadar uzanacaktı. Daha fazla düşünmedi. İçten içe pişman olmamak için dua ederken son sözlerini söyledi. "Kabulümdür. Gelsin Fırat Bey." Yayınlanma tarihi; 04/11/2023 Bitiş tarihi; 04/05/2024 LALO isimli ilk ve tek kurgudur
SÖNEN KİBRİTİN KÜLLERİ by zeynepsnmzsyy
5 parts Ongoing
Albay Özçelik'in ortanca çocuğu olan Devrim Özçelik, Millî İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) en parlak ajanlarından biriydi. Çocukluğundan bu yana bir ülkeyi benimsemişti: önce vatanını, sonra bayrağını ve nihayet sevdiklerini korumak için yaşıyordu. Onun için her şey bu temel üzerine inşa edilmişti. Hayatı boyunca bildiği şeyler sınırlıydı, ama netti: Koruma içgüdüsü. Sevdiğin insanları korursun, güvenmediklerinden korunursun ve sevdiğin insanlar tarafından korunmayı hak edersin. Ona göre hayat, matematik kadar basitti: İki artı iki dört ederdi. Ta ki... Hayatı, yeni kurulan teşkilat ekibiyle kesişen kadar. Bu ekibin bir parçası olmak, onun için sadece bir görev değil, bir dönüm noktasıydı. Bazılarını tanısa da yenileri ile tanışmak, bugüne kadar üzerine inşa ettiği doğrularını sorgulamasına neden oldu. Ve bu sorgulamalar, onu hiç beklemediği bir gerçekle yüzleştirdi: Sevmenin, korumaktan çok daha fazlasını olduğu. Bu gerçeği ona öğreten, derin yaralarını saklamaya çalışan bir kadındı. Kadının bakışları, içindeki fırtınaları ve geçmişin izlerini yansıtıyordu. Devrim, o kadını sevdi; geçmişin tüm yüküne rağmen hem de . Ve kadın da onu sevdi; onun sert kabuğunun altındaki o sessiz, koruyucu ruhu bilerek. Hayat, onları birbirine bağlayan bir kader ipi gibi kırmızı bir bağla düğümlendi. Onlar bu ipi çözmeye, özgürleşmeye çalıştıkça, ip daha da kördüğüm oldu. Kördüğümü çözmek için çabalamak yerine artık yapılacak tek bir şey kalmıştı: İpe sıkı sıkıya tutunmak ve birbirine bağlanmak. Çünkü bu bağ, sadece geçmişin yaralarını değil, geleceğin umutlarını da taşıyordu. Devrim Özçelik artık sadece korumak için yaşamıyordu. Şimdi, sevmek ve sevilmek için de mücadele edecekti..
You may also like
Slide 1 of 8
GECENİN İZİ cover
Çekim yasası  cover
Koparılmış Kalpler (+18) cover
GÜNCE | Gerçek Ailem cover
HELALİMSİN  cover
LALO cover
Gözler Yalan Söylemez cover
SÖNEN KİBRİTİN KÜLLERİ cover

GECENİN İZİ

44 parts Ongoing

Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....