''Gözlerimin içine bak.'' Gözleri karardı. ''Lütfen, devam et.'' Dudaklarını ıslatıp, derin bir iç çekti. ''Evli misin? Seni dışarıda bekleyen bir nişanlın mı var? Nedir, bu teslim edişinin sebebi? Nedir, yabancıya olan güvenişin?'' Omuz silktim. ''Sadece, her şeyi unutmak istiyorum.'' Çünkü unutmak, ışığı kapalı bir odada; kısa süre yalnızlığa hapsolmak gibiydi. Ayağa kalkıp, üstünde bulunan beyaz gömleğin düğmelerini açtı. Düğmeleri açarken kravatı da yere düşmüştü. Sabırsız görünüyordu. Nihayet, tamamen teslim olmaya karar vermişti.