Elindeki suyu tepesine bir dikiște bitirdi ve su șișesini hızla evlerinin geniş bahçesine savurdu. Onu her sabah böyle izlemek akıl kârı değildi ama elimde de değildi. Perdeyi biraz daha araladım ve atletli ama yaklaşık bir saati aşkın süredir spor yaptığı için parlak tenine baktım. Bembeyazdı. Tepesine vuran güneş, her gün yaptığı antrenman onu zınnık karartamıyordu. Çehresi gibiydi bedeni. Kalbi de tıpkı didarı gibiydi. Tertemiz... Gözlerimi dikmiş ona bakarken sanki ona baktığımı hissetmiş gibi gözleri benim pencereme kaydı, bir anda panikleyerek perdeyi hızla çektim ve duvarın kenarına sindim. Kahretsin! Tek temennim beni fark etmemiş olmasıydı, ne demeye perdeyi o kadar çok açmıştım ki? Bir müddet sonra, sakinleşmiș olarak geri pencerenin perdesini kavradım ve ona bakmaya başladım. O benim aksime sporuna kaldığı yerden devam ediyordu. Gözlerim ona yeniden pürdikkat bakarken, kız kardeşi elinde bir bardak suyla dışarı çıktı. Spor arkası kardeşinin getirdiği suyu yudumluyordu. Halbuki biraz önce su içmişti. Birazdan karargaha gidecekti. Normalde her gün daha erken bir saatte gidip askerlerine içtima yaptırırdı. Ama bugün geç kalmıştı. Herhalde yerini başkası almıştı. Nazlı'nın elinden aldığı suyu bir dikiște bitirdi ve bardağı kız kardeşine verir vermez, kafasını iki yana sallayarak dağılmış saçlarını daha da dağıttı. Nazlı onun bu haline hayran hayran bakarken duyamasam da ağzından keyifli bir kahkaha kaçtığını görüyordum. Abisine birkaç bir şey daha söyledi ve hemen ardından beni şaşkına uğratacak bir hareket yaptı. Belki de ömrüm boyunca, hatırladıkça utanacağım bir şeydi. Kim bilir belki de o gün kaderlerimizi birbirine bağlamıştı. Perde elimden koptu, onun kehribar gözleriyle gözlerim kesiști. Hiçbir çalıntı söz konusu olamaz! Yayınlanma tarihi; 04.06.22
30 parts