Kayıp denizin gecenin karanlığı ile siyaha bürünmüş suları üzerinde eşsiz bir parıltı beliriyordu her gece. Deniz kayıptı ama Ay her gece oradaydı.
Bir masal vardı, hatırlanmayan. İçerisindeki karakterleri kocaman bir boşlukta yeniden var etmiştik. Masal hatırlandığında yoktan var olan karakterlerin bir anlamı kalır mıydı?
O deniz bulunduğunda üzerinde oluşan yakamozun bir anlamı kalacak mıydı?
Kaybolmuş bütün masallarımıza, her gün kaybettiğimiz bütün umutlar, yaşamlar, gözyaşları, gülümsemeler uğruna, duvarlarını renklendirmeye ihtiyacı olan herkese ithafen.
İyi okumalar...
(Tamamlandı)
26 yıl önce karışan hayatlar.
Ailesinin göz bebeği Naz ve ailesini kabul etmeyen Almiranın hikayesi.
Arslan'ların prenses kızı Naz aslında Biolojik kızları değilse neler olur?
Peki güçlü savcı Naz Arslan bu gerçeği kabul edecek mi?
Almiranın yıllar önce öğrendiği gerçek ortaya çıkmışdır.
Peki şimdi iki genç kız ne yapacak?
Naz canından çok sevdiği abilerinden ayrıla bilecek mi?
Böyle bir şeyi bu iki aileye kim yapmış ola bilir ki?
Tesadüf mü yoksa intikam oyunu mu?