Bir Yaz Gecesi Rüyası
  • Reads 7,751
  • Votes 603
  • Parts 9
  • Reads 7,751
  • Votes 603
  • Parts 9
Complete, First published May 12, 2020
William Shakespeare'in erken dönem romantik komedya oyunudur. İlk basımı 1600 olmakla beraber yazımı ve ilk sahnelenişinin 1594 ya da 1595 yıllarında gerçekleştiği sanılmaktadır. Ana teması aşk ve evliliktir. Karışık ilişkiler üzerinden bu iki kavramın komikliğine vurgu yapmıştır. Olaylar Antik Yunanistan'da bir düğün çevresinde geçmektedir.

Yayınevi: Remzi Kitabevi
Yıl: 2014
Çeviren: Bülent Bozkurt
Public Domain
Sign up to add Bir Yaz Gecesi Rüyası to your library and receive updates
or
#27tiyatro
Content Guidelines
You may also like
Uğultulu Tepeler by ClassicsTR
34 parts Complete
İngiltere'de XIX. yüzyılın ikinci yarısı, "Victoria Dönemi" olarak adlandırılan bu dönem, orta sınıfın yükselişini, gösterişli yaşamların moda oluşunu simgeler. Brontë kardeşler, kadının edebiyatla uğraşmasının hoş görülmediği bu yıllarda, önce bir erkek kimliğiyle şiirler, sonra kendi adlarıyla klasikler arasında yer alacak üç önemli romana imza atmıştır. Emily Brontë 1848'de öldüğünde dünya edebiyatının en güzel romanlarından birini, Uğultulu Tepeler'i bırakmıştır ardında. Bu Victoria dönemi romanı, kimine göre dünyanın gelmiş geçmiş en büyük aşk romanı, kimine göre her okunuşunda değişik tatlar veren çağlar ötesi bir eser, ya da insanın içine işleyen bir anlatımla dile getirilmiş uzun bir şiirdir. Ölümünden bir yıl önce bitirdiği Uğultulu Tepeler'deki kişilerin yalnızca hayal ürünü kişiler olmadığı, Brontë'nin çevresindeki gerçek kişilerden derin izler taşıdığı da bir gerçektir. Sevgi, kin, nefret, öç alma tutkusu gibi güçlü duygularla örülü bu gençlik öyküsü, patladı patlayacak bir cinsellikle doludur. Daha otuz yaşındayken veremden ölen, son derece duyarlı, hiç evlenmemiş bu genç kadın yazar, tüm canlılığıyla bu romanda vardır. Okuyanın yaşına, deneyimlerine ve duyarlılığına göre değişkenlik gösteren, farklı zamanlarda okunduğunda değişik tatlar veren, tekrar tekrar okuma isteği uyandıran bir başyapıt.
To The Break Of Dawn | liskook by perfectlysplendidddd
40 parts Complete
"Ben bu saatten sonra en azından birkaç günlüğüne bu tarz hiçbir şeyi düşünmeden kendi sorunlarıma odaklanmak istiyorum." Jungkook'un dedikleriyle kaşlarım çatıldığında hızlıca zihnimi yokladım. Ne sorunundan bahsediyordu? Sorup sormamak arasında kalmıştım ama ben meraklı bir insandım. Bunu sormazsam olmazdı. "Neymiş bu sorunlar?" Kendimi rezil etmemek için ve cidden merak ettiğimi saklamak için alaycı bir maske geçirmiştim yüzüme. Dudaklarının kenarı yukarı doğru kıvrıldığında cevap vermeyeceğini düşünmüştüm. Ama son zamanlarda sürekli olduğu gibi beni yine şaşırtmıştı. Ancak sorun şuydu ki; şaşırmamın sebebi düşündüğümün aksine bana cevap vermesi değildi, verdiği cevabın ta kendisiydi. "Sensin." dedi sadece. Ne? "Sorunum sensin. Sorunum gözlerine her baktığımda ritmi değişen kalbim, sürekli seninle olmak isteyen tarafım, doğru düzgün düşünemeyen beynim. Sorunum sana olan hislerim. Ve ne yazık ki bütün bu sorunlarımın çözümü de sensin. Üzgünüm ama benim de bunları çözüme kavuşturmam gerek." Ben dediklerini idrak etmeye çalışırken o iyice kafamı karıştırmaya devam ediyordu. Beklemediğim bir anda bana iyice yaklaştı. Şu an yüzlerimizin arasında en fazla üç santim vardı. Uzansam... Ben saçma düşüncelerimden sıyrılmaya çalışırken, ki bu bulunduğumuz konumda bu fazlasıyla zordu, o son ve en öldürücü hamlesini yaptı. "Şimdi Lalisa Manoban, seni yine öpeceğim. Ve sen bu sefer kaçmayacaksın." Ve dediğini yaptı. Beni yine öptü. Ve ben bu sefer kaçmadım. Polisiye.
You may also like
Slide 1 of 10
Dük ile Beş Çayı cover
aleksey'e inciler cover
Uğultulu Tepeler cover
1984 cover
Jane Eyre cover
slavery-taekook  cover
Küçük Kadınlar cover
Milena'ya Mektuplar cover
To The Break Of Dawn | liskook cover
Hamlet cover

Dük ile Beş Çayı

50 parts Complete

Geçmiş hayatınızı yaşama şansınız olsaydı ne yapardınız? On yıllık ilişkisi büyük bir ihanet ile son bulduğunda Eda artık bir gerçeği kabul etmek zorunda kalmıştı. Gerçek aşk diye bir şey yoktu. Varsa da onu bulmak gibi bir niyeti olmamıştı. Arkadaşının zoruyla sonunda evden çıktığında aklına en son gelen şey bir falcının karşısına oturmaktı. Egzotik giyimli kadının karşısına oturduğunda ise söylediklerini dinlemekten başka çaresi yoktu. Falcı ona aşkı bulması için geçmişte yaptığı bir hatayı düzeltmesi gerektiğini söylediğinde parasını boşa harcadığını düşünmekten kendini alamamıştı. Fakat eve dönerken geçirdiği kaza sonucu gözlerini İngiltere'de 1823 yılında açtığında kendini önceki yaşamı olan Helena Anne Mercer olarak buldu. Şimdi tek yapması gereken yapılacak hatalı seçimi bulmak ve bunu engelleyebilmekti. Ama hiçbir hata bu kadar cezbedici olmamıştı.