Öz güvenin vücut bulmuş hali, bedeninden beklenin aksine gerektiğinde sevgilisi için adam bile dövebilen Egenaz'ın hayatı Türk gençlerinin senelerdir savaş verdiği, yenilmez, doğa üstü güç tarafından iki lokmada yendi ve faydalı tarafları sindirime uğradıktan sonra yapılanlar çok normal gibi önüme bırakıldı.
Evet, evet ondan bahsediyorum "Üniversite sınavı" besmelenizi çektiyseniz asıl kanser eden detayla devam ediyorum.
"Bizim kız da burayı kazandı sizinki ne yaptı?" deyip açığını kollayan komşulardan, "Ay kazanamamış mı? Önemli olan can sağlığı zaten, takmayın kafaya." deyip içten içe oryantel çeviren at yarışçısı yegane akrabalara. Yetmedi mi?
Biten dostluklar, yeni hayatlar.
Üzerimden geçen bu seneye rağmen ben ne mi yapıyorum? Sadece gülüp geçiyorum, çünkü öyle yapmazsam kafayı yerim.
Orta Karar'ın devamıdır. Önce onu okumanızı tavsiye ederim.
Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Yedi yıl önce kaçtığım o cehennemden gerçektende kurtulmuş muydum? Yedi yıl sonra tekrar karşı karşıyaydık ama tek fark artık ben savunmasız küçük kız değildim...
Karşımdaki sırıtan aileye ve dolu gözlerle bana bakan diğer aileye karşı sadece boş bakışlarla bakıyordum.
Acı? Hayır.
Hüzün? Hayır.
Mutluluk? Asla.
Öfke? Değil.
Sadece kocaman bir boşluk vardı doldurulamayacak bir boşluk gerisini zaman gösterecekti...
Ben Aden. Sadece Aden yine ve yine tek başımayım.
Bundan sonra tek olacak mıydım peki?
*Küfür içerir,rahatsız olacaklar okumasın!*
*Kurgu bana aittir çalınması durumunda gereken işlemler yapılacaktır!