Story cover for Birinci Tekil by antided
Birinci Tekil
  • Reads 369,129
  • Votes 24,949
  • Parts 65
  • Reads 369,129
  • Votes 24,949
  • Parts 65
Complete, First published Jul 27, 2019
Dora'nın hayatı on sekizinci yaş gününde, tek dayanağı olarak gördüğü ağabeyi Doruk'un aniden ortadan kayboluşuyla geri dönülmez bir şekilde değişir. Doruk arkasında hiçbir iz bırakmadan yok olurken ondan geriye kalan tek şey kağıda aceleyle yazıldığı belli olan bir nottur. Doruk bu notta bir adres yazmış ve kız kardeşinin bir an önce oraya gitmesini istemiştir. 

Dora onu bulmak umuduyla o adrese gittiğinde karşısında ağabeyini bulamaz ama gördüğü ona tamamen yabancı insanlar, tüm hayatını Dora'nın habersiz olduğu ortak geçmişleriyle değiştirecektir. Çünkü Dora, yıllardır olduğunu sandığı kişi olmadığını öğrendiğinde hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Gerçek kimliğini ararken, benliğini bulmaya çalışırken yaşadıklarıysa onun en büyük imtihanı olacaktır.

Zira Dora, olmaması gereken birine aşık olacak ve ondan saklamak zorunda olduklarının ağırlığıyla mücadele ederken bir darbe de sevdiği insanlardan yiyecektir. O herkes için artık bir mücevherdir ama her mücevherin ışıltısı bir gün sönebilir.

*
Bazen insanın kendini bulması için çok şey kaybetmesi gerekir. Hatta kendini bile.
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add Birinci Tekil to your library and receive updates
or
#1benlik
Content Guidelines
You may also like
AH VAR, AF YOK. by Yaprakgoz
29 parts Ongoing
Yırtık bir haritanın üstüne yönünü kaybetmiş bir pusula bıraktı. Kaybolduk. *** "Korkuyorum," dedim hislerimi dile getirip duvara yanaşırken. Azrail benliğimi benden çalacakmış gibi, ellerimi önümde çapraz yapmış ona inanmamam gerektiğini kendime söylüyor, bunu adeta bir zikir haline getiriyordum. "O da bana dokunmayacağını söylemişti, dokundu, kirletti beni." Zihnimdeki karmaşayla ona kâbuslarımdan parçalar anlatmaya başladım. "Üstüme çıktı," derken sesim kısılmıştı. "Sonra dudağımı öptü, kirletti beni..." "Sen kirli değilsin," dedi. "Ruhun tüm kirlerden arındı, Sedef. Lütfen, sana bir şey yapacağımı düşünme. Lütfen..." Yalvarır gibi kurduğu cümleler için puslanan zihnime "güven" kelimesini hatırlattım. Güven kelimesinin karşılığının olmaması hayatın bana "acı çek" deme şekliydi. Acı çekiyordum işte. "Güven!" diyordum ya içimden, adını sayıklıyordum ya geçmişimin, her an enkazın altında kalıyor, yaşamı hissettiğim her ana acıyı parmak uçlarımla kazıyordum. O, hep iyiliğimi isteyen, yaralarım tamamen iyileşsin diye ruhumdaki yara bantlarını tek tek çıkaran ve kendi ruhuyla dolduran adamdı. "Cihat," derken tarumar olan hislerim yüzünden sesim berbat çıkmıştı. Ben ailemin hayatını mahveden: annesini doğarak, babasını yaşayarak öldüren o kızdım. Ellerimde kan yoktu ama kaderim kanlı bir kalemle yazılmıştı. "Ben kime güvendiysem beni hep yarı yolda bıraktı. Sana güvenemem." Yüzündeki ifade değişmedi. "Peki," dedi yüzünde payidar olan kırık tebessümle. "Gözyaşlarını silebilir miyim?" "Ağladığımı neden düşündün?" "Körüm," dedi. "Hissiz değilim."
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
72 parts Ongoing
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
Zamanın Üçüncü Tekili by antided
69 parts Complete
Batı için hayatındaki en değerli varlık, ikizi Doğu'ydu. Doğu, ikizine en az ismi kadar zıt bir karaktere sahipti ama onun deyimiyle diğer yarısıydı ve o olmadıkça bir yanı hep buruktu. Ancak beraber verildikleri yurtta bir gece çıkan yangın her şeyi altüst etmişti. Çünkü büyük yangından sonra Doğu ve Batı'nın yolları ayrılmış, kader ikisini farklı yörüngelere savurmuştu. Bundan seneler sonra, Doğu evlat edinildiği mükemmel aile tarafından iyi yetiştirilmiş bir delikanlı olmuş; hep hayatın güzel tarafını görmüştü. Ancak Batı için aynı şeyler söz konusu değildi. O, yangından sonra evlatlık verilen ikizini bulmak için kaçmış, kaçarken belanın ta kendisi olan huysuz bir adama rastlamıştı. Böylece Batı, günah çukurunun ortasına daha on yaşındayken batmıştı. Zamanla kendisini büyüten adamı ustası olarak kabullendiğindeyse hayatın kötü yüzüyle tanışmaya istemeden de olsa boyun eğmişti. Zira o, Doğu kadar şanslı değildi. Hiç olmamıştı. Fakat kader yeniden buluşmaları gereken vakti yazdığında roller değişmişti. Doğu; Batı'nın yönettiği bir hırsızlık çetesine dahil olmuş, Batı gücü avuçlarının arasına almıştı. Şimdi sıra, intikamındaydı. Bu yolda öğrendiği gerçekler ve yaşayacaklarıysa onun için ölüme biletti. Batı artık cehennemin ta kendisiydi, Doğu ise cehenneme kendi ayaklarıyla gidecekti. Bu, onların hikayesiydi. Peki sevgi, her şeyi yener miydi? * İntikam en çok sahibinin canını acıtır.
You may also like
Slide 1 of 9
Azrathia'nın kamçısı cover
AH VAR, AF YOK. cover
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) cover
opia cover
Zamanın Üçüncü Tekili cover
FIRTINA ZAMANI  cover
Kötü Kadın Olarak Yaşayacağım! cover
BAŞ BELASI/ *Yarı texing* cover
GERÇEKSEL DEĞİL cover

Azrathia'nın kamçısı

45 parts Ongoing

Birgün bir kadın ormanda ışık kümesinin içinde kızıl sislerle çevrili kundakta bir bebek bulur. Onu evine götürür. Kadın bebeği benimser ve bağlanır. Zamanı gelince kimi büyüttüğünü anlayınca ondan kopacağını bilemeden... Azrathia kurtarıcısını beklemektedir... Büyüttüğü bebek bir gezegenin varisidir. Kadim bağın sahibi... Nermin Quliyeva Tüm hakları saklıdır! Bu isimde yayımlanan ilk ve tek kitaptır.