• Aşktan Adamlar - I •
Buz gibi soğuk bir adamın, sıcacık bir yüreğe sahip kadınla olan imtihanıdır, Bal Bela. Birbirlerinden delicesine nefret eden iki yetişkin onlar, aynı zamanda birbirini delicesine isteyen...
Öykü, geçmişin hayaletleriyle savaşırken kimseye göstermediği karanlığını sadece Poyraz'a sunar. Poyraz, çevresine ördüğü duvarların minicik kızgın bir kadın tarafından yıkılmasıyla bozguna uğrar.
Bal Bela, birini sevmeyi istemeyen bir adamın ve sevilmeye ihtiyacı olan bir kadının hikâyesidir. Bal Bela, aşkın iyileştirici gücünün hikâyesidir.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
"Sen gerçekten tam bir belasın," dedi gülerek. Sonra ciddileşti. "Ama en güzel bela. Hatta, Bal Bela."
"O tatlı bela olmasın?" dedim, soru sorar gibi bir tavırla tek kaşımı havaya kaldırarak.
"Hayır Öykü," dedi Poyraz, tek nefeste. Başını iki yana salladı. "Kesinlikle hayır," dedikten sonra duraklayarak, uzun parmaklarını yanağımda dolaştırdı. Bana en güzel gülümsemelerinden birini bahşedip, konuşmaya devam etti, o derinden gelen etkileyici sesiyle. "Tatlı kelimesi yetersiz kalır, tarif edemez seni. Ancak bal olabilir bu, bir sürü çiçekten yapılan. Onlarca çiçek özü bir araya toplanıyor ve belki de yeryüzündeki en tatlı şey meydana geliyor. Senin gibi... Her şeyden biraz var sende, tıpkı bal gibi. Gözlerin rengini ondan almış ancak onu bile kıskandıracak güzellikte. Hiçbir şeyin tatlı olmadığı kadar tatlı olan bal... O sensin ama bir o kadar da başa belasın, Bal Bela."
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
16 Yaşından büyük okuyucuların okumasını tavsiye ederim. Hikâyede yetişkin içerik bulunmaktadır.
Bal Bela, kitap olduğu için yayından kaldırılmıştır. Tanıtım amaçlı ilk üç bölümü yayındadır.
Bölümler Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri gelecektir. Hafta içi de sürpriz bölümlere hazırlıklı olun:)
⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️
Zeynep Güneş... Kozasından sıyrılıp bir kelebek olmak için çıktığı yolda hiç bilmediği bir rüzgâra kapılıp bambaşka diyarlara savrulacağından habersizdi...
Yepyeni bir hayata adım atarken tek başına yürüyeceğini zannetse de hesaba katmadığı şey kelebek etkisiydi; çünkü bu hayatta hiçbir rastlantı sebepsiz değildi. Zeynep, çıktığı bu yolda aynı sokaktan geçme ihtimali bile olmayan insanları rengârenk düğümlerle birbirlerine bağlayacak; geçen her gün dostluğu, aile olmayı ve hayal kurmayı öğrenecekti...
Bir de aşkı...
Başkalarının masalında figüran olmak yerine kendi masalını yaşarken bir gün o masaldan kovulduğunda da masalların her zaman mutlu sonla bitmeyeceğini düşünecekti...
Oysaki hâlâ bilmediği bir şey vardı: Masallar mutlu sonla biterdi; ama sonsuzluk o masalın bittiği yerde başlardı...
"O gün orada karşılaşmasaydık bile sen yine bana gelecektin ve ben senin mavilerini gördüğüm ilk an yine sana âşık olacaktım... Yetecekti, Zeynep. Tek bir an yetecekti bize; çünkü seni sevmek benim kaderim. Ben sana âşık olmak için gelmişim bu hayata..."