İkimiz şaşkınlıkla Tuğçenin elindeki telefona bakıyorduk. Telefonun ekranından oynayan videoya kulak kesilmiştik. Oradaydık. Soruları alırken ki görüntülerimiz gözümüzün önündeydi. Şaşkınlık ve korku karışımı duygularımı göz ardı etmeye çalıştım. Ellerim titremeye başladı. Yanımdaki beden hareketsiz bir şekilde bekliyordu. Benden daha çok korktuğu için şoktaydı muhtemelen. "Gördünüz değilmi?" Tuğçe bizdeki korkunun aksine oldukça sakin ve mutlu bir şekilde gülümseyerek bize baktı. "Şimdi kabul ediyor musunuz?" Çaresizlik kelimesi benim için işte o zaman anlam kazanmıştı. Kalbimi bürüyen korku bütün vücuduma yayılıyordu. Ben bir çıkış yolu düşünmeye çalışıyordum ama bir yönden de sakin kalmaya. "S-sen..." Semih'in kısık sesi kulağıma sürtüp geçerken Tuğçenin gülümsemesi daha bir büyüdü. "O zaman şuandan itibaren benim gay modellerimsiniz." Kaskatı kesilen vücudum hareket etmeye çalıştı. Semih hala öyle bekliyordu. Ben en yakın kankamla öyle bir şeyi nasıl yapacağımı düşüyordum. "Ve istediğim her şeyi yapmak zorundasınız."