Uzandığım hamağımdan usulca kalktım ve henüz yeni bitirmiş olduğum kitabımın kapağına küçük bir not bıraktım. "Sonsuzluk sonsuz bir kavram olmasaydı sonsuzluğunda bir sonu olurdu" ve ardından omuzumu sıyırmış olan yünlü şalımı düzelterek yıldızların görkemli ışıltısıyla evimin sadece bir kaç metre ilerisindeki kumsala yürümeye başladım. Evim şehrin 3 Km uzağında bir uçurumun ormana bakan kısmındaydı bir tarafı uçuruma diğer tarafı ormana bakıyordu. Uçurumun bir kaç metre ilerisinde aşağı doğru inen bir kumsal vardı fakat denizi çok sert dalgalandığından kimsecikler gelmezdi buraya, bende buraya ailemden bana hatıra kalan yere taşınmıştım. Kumsala doğru yaklaşırken son sayfasındaki son cümleye tekrar baktım. "Ve o küçük ruh son kez sonsuzluğa uğurlandı". Kitabı kapadım ve yazdığım notla birlikte kitabı kıyıya uzanan su akıntısına bıraktım. Uzun kendinden olma kızıl saçlarımın bir tutamı deniz suyunun mucizevi akışıyla ıslandı ne şanslılar .! Evime dönmek için yol aldım. Sırada yıldızları sayıp her birine isim vermek kalmıştı fakat eve yetiştiğimde gözüme bir şey ilişti siyah sandalyemin üzeride mavi kapaklı bir kitap daha vardı.
2 parts