Yasak - Miraculous

By blauesakura

44.6K 3.7K 4.4K

❦ Tamamlandı ❦ ↬Hayran Kurgu. Yıllar yıllar önce, bir rivayet bulunmuştu saklı dehlizin dibinde. "4 büyük va... More

1.Bölüm 🌙| Gizemli Yabancı
2.Bölüm🌙| Karar Anı
4.Bölüm🌙| Acılar ve Anılar
5.Bölüm🌙| Yeni Dostluklar
6.Bölüm🌙| Kütüphane
7.Bölüm🌙|"Farklı olduğunu biliyordum"
8.Bölüm🌙| Doğru Zaman
9.Bölüm🌙|"Eş kutbundan uzak dur"
10.Bölüm🌙|"Benim Yüzümden..."
11.Bölüm 🌙| "İçindeki ruhlar..."
12.Bölüm 🌙 | Kabus
13.Bölüm 🌙 | Şifre
14.bölüm🌙| Arşiv'in Küçük Sırrı.
15.Bölüm 🌙|Yin Yang
16.Bölüm 🌙 | "Aşk mı?"
17.Bölüm 🌙|"En Güzel Gün."
18.Bölüm 🌙| Görünmez Duvarlar
19.Bölüm 🌙 |Sarsılan Dengeler
20.Bölüm 🌙|Kristal Güç
21.Bölüm 🌙 |Zehir
22.Bölüm 🌙|"Dehliz, Biz Geliyoruz."
23.Bölüm | 🌙 Final-1: Aşk Panzehirdir. 🌙
24.Bölüm | 🌙 Final-2: Aşk Zehirdir. 🌙
25.Bölüm |🌙 Final-3: Aşk Paradokslardan İbarettir. 🌙

3.Bölüm🌙|"O Adam"

2.8K 221 270
By blauesakura

"Madem bu benim kaderim, kabul ediyorum sizinle geleceğim."

Marinette Dupain-Cheng

Çok şaşırmıştı. Bana sarıldı. İlk başta şaşırdım ama yine de karşılık verdim. Kendini geri çekti.

"Çok, çok özür dilerim majesteleri."

"Tamam mühim değil. Ee gitmiyor muyuz?"

Gülümsedi.

"Hadi gidelim."

"Üzerimi değiştirip geliyorum hemen." Dedim ve odama yöneldim.

"Bekliyorum."

Dolabımın karşısına geçtim ve birkaç şey aldım. "Giyelim bakalım."


Evi son kez kontrol ettikten sonra kilitledim. Apartmandan aşağı indik.

"Çok güzelsiniz majeste. Anneniz de gençliğinde sizin gibiydi."

Gülümsedim. Ben doğduğumda ölmüştü.

Keşke bir kez olsun görebilseydim onu..

Diye geçirdim içimden.

Yolda yürümeye başladık. Sürekli ara sokaklara giriyorduk.

"Yanlış anlamazsanız size bir soru sorabilir miyim?"

"Tabii ki."

"Nereye gittiğimizi tam olarak biliyor musunuz?"

"Umm, hayır."

Şaşırmıştım. Bu halime güldü.

"Şunu unutma; yolu bulma, yolu yarat."

Bu ne demekti ki şimdi?

"Bu ne demek?"

"Az sonra anlayacaksınız. Sabırlı olun."

'Hadi amaaa cidden mi?' bakışları fırlattım. Güldü.

"Aynı annenize benziyorsunuz."

Acaba annem nasıl bir kadındı...

{**}

Sonunda durduk.

"Geldik."

"İyi de burası çıkmaz sokak."

"Bende biliyorum. Bize de o lazım zaten."

Gülümsedi.

"Şimdi ellerime dikkatli bak ve tekrar et. Sözlerimi de."

"P-Peki."

İki elini kalbinin üzerinde tam bir kalbe benzeyecek şekilde üst üste koydu.

"Ay ışığı girdabı."

Ellerini kalbinden çekip kollarını omuz hizasında aşağı doğru indirdi. Ardından iki kolunu da sol tarafa itti. Bu hareketleri ile ellerinden beyaz ışıklar çıkmıştı. Son olarak da kollarını sağ tarafa, yani duvara doğru itti. Orada beyaz ışıklar yayan kocaman bir girdap oluştu.

"OHA!"

"İnan bana benden daha güçlüsün. Denesene."

Derin bir nefes aldım ve ellerimi kalp şeklinde benzeyecek şekilde kalbimin üzerine koydum ve gözlerimi kapattım.

"Ay ışığı girdabı."

Kollarımı önce omuz hizama, ardından sol tarafıma ittim. Ellerimde beyaz ışıklar çıkarken şok olmuş, ışığa büyülenmiş gibi bakıyordum.

"Devam edin majesteleri.." Genç kadının sesi ile kendime geldim. Kollarımı sağa doğru ittirdim. O an duvarda onunkinden daha büyük bir girdap oluşmuştu.

Ve ben hâlâ şokeydim!

"Mükemmel majesteleri. Hadi artık gidelim."

Girdaba yürüdü.

"Bekle az önce dediğin cümle-"

"Evet bunu kast ediyordum. Yolu bulma. Yolu yarat."

Girdaba girdi. Bende onu takip ettim...

{**}

"Yok artııık..."

"Var artık."

Gördüğüm şey inanılmazdı. Koskoca bir adanın üzeri 4 parçaya ayrılmıştı. Bunlar krallıkları olmalıydı. Her parçada 1 saray vardı. Daha muazzam olan şeyse, 4 krallığında birleştiği, adanın tam merkezindeki dev saraydı.

"O tam ortadaki saray akademi majesteleri. Namı diğer yeni okulunuz."

"E peki fakülte?"

"Ona devam edeceksiniz, merak etmeyin. İşiniz zor olacak. Hem bir krallık yönetecek, hem tıp fakültesi okuyacak, hemde güçlerinizi öğreneceksiniz. Ama ben yanınızda olacağım, merak etmeyin. Bu arada akademide kalacaksınız. Bu bir kural. Çeşitli tatil ve izin günlerinde saraya gidebilirsiniz. Akademide akşamları dışarı çıkmak yasak. Ama sabahları girip çıkmak serbest. "

"Anladım.."

Garip kurallar..

"Öncelikle saraya uğrayalım. Babanız bizi bekliyor."

Başımla onayladım ve onu takip ettim.

Adaya geçmek için bir köprünün üzerinden geçmemiz gerekti. Geçtik. Adaya tam 4 köprü geçiyordu. Her biri bir krallığa geçiyordu.

"Bu krallıkların tam olarak adı ne?"

"Bizimki Ay Krallığı. Sol tarafımızda ki Bulut Krallığı. Sağ taraftaki Güneş Krallığı. Tam karşısı ise Rüzgarlar Krallığı."

Hepsi de çok ihtişamlıydı. Bizim krallığımız olan ay krallığı, morun en hoş tonlarını barındırıyordu. Ülkeye mor ve beyaz hakimdi.

"Bu taraftan majesteleri."

Onunla ilerledik. Saraya geldiğimizde çok büyük olduğunu bir kere daha anladım. Genç kadını takip etmeye devam ettim. Büyük ihtimalle taht odasına doğru ilerliyorduk. İzlediğim filmler sağ olsun.

"Hazır mısınız?"

Derin bir nefes aldım. Yıllar sonra babamı görecektim. Kalbim deli gibi çarpıyordu.

"Hazırım."

İki kanatlı büyük bir kapının önündeydik. Muhafızlar o iki kanatlı dev kapıyı sonuna kadar açtı. Tam karşımda 2 taht vardı. Oda baya genişti. Büyük camları, kanatlı beyaz renkte perdeler ile kaplıydı.

Ve onu gördüm. Camın önünde durmuş. İki elini arkasında birleştirmiş haşmetli bi' adam. Yani, babam...

Kapı sesi ile bize döndü. Gözlerimiz hemen birbirini buldu. Hiçbir şey söylemiyor, sadece birbirimize özür dilercesine bakıyorduk.

"Kızım.."

Gelip bana sarıldı. Bende ona sarıldım. İkimizde ağlıyorduk. Sonunda konuşabildim.

"B-Baba..."

"Evine hoşgeldin okyanus gözlüm.."

Bana sarayı gezdirdi. Her bir köşesini.

"Anneni..."

Duraksadı.

"Akademide öğreneceksin. Ama şunu unutma; Annen daima kalbinde..."

Başımla onayladım.

"Majesteleri?"

O bayan gelmişti yine.

"Evet."

"İzniniz olursa prensesi akademiye götürmek isterim."

Başı öne eğikti.

"Elbette."

Bana tekrar sarıldı.

"İstediğin zaman buraya gelebilirsin. Burası senin evin, unutma. Benden ve hizmetçilerden dilediğini isteyebilirsin."

"Peki."

Gülümsedi.

"Eee, ne okuyorsun bakalım?"

"Tıp."

Gülümsedi.

"İşte benim kızım."

Saçlarımı okşadı.

"Hadi gidin."

Ve böylece saraydan çıktık. Akademiye doğru yol aldık.

"Ben, Azura majesteleri. Dediğim gibi istisna kullanıcısıyım. Bunu yarın dersimizde öğreneceksiniz, merak etmeyin. Ay gücünü en doğru biçimde kullanabilmeniz için size ben yardım edip öğreteceğim. Akademide 4 krallık aynı daire içinde 2 farklı odada kalır. Sizi de oraya götürüyorum şimdi. Burda her gücü tek bir kişi kullanır. O tek kişi için de bir öğretmen halk arasından seçilir. Bende sizin için seçildim. Burda ilk Ay varisini de ben eğittim, son varisi de ben eğiteceğim. Tabii olursa. Ben ölümsüzüm."

Böyle böyle kendi hakkında bilgiler veriyordu.

"Yanlış anlamazsanız size bir şey sorabilir miyim Bayan Azura?"

"Tabii."

"Kaç yaşındasınız?"

Güldü.

"Bunu her varis sorar. Ben tam 2744 yaşındayım."

İçimden oha derken devam etti.

"Sizde tam 1000. ay varisisiniz."

Sonunda durdu. Bir odanın önündeydik. Oda arkadaşlarım ve öğretmenleri de tam o sırada geldi.

Ama...

Yok artık...

Bu olamaz...

Flashback

Notlarımı ve kitaplarımı sıranın üzerinden topladım ve elime alarak sınıftan çıktım. Merdivenden inip köşeyi döneceğim sırada biri ile çarpıştım. Sapsarı saçları, zümrüt yeşili gözleri vardı.

Flashback end

Bu o adamdı...

"Bay Albaric?"

O çocuğun yanındaki sarışın adama bakarak konuştu, Bayan Azura.

"Bayan Azura?"

Bir erkek daha vardı yine benim yaşlarımda. Mavi saçları ve mavi gözleri vardı. Yanında da onun gibi ama açık mavi saçları olan öğretmeni.

"Bay Amaud?"

"Bayan Azura?"

Ve son olarak sarı saçları ve mavi gözleri olan bir kız vardı. Onunda yanında, beyaza dönmüş saçları topuz olan öğretmeni.

"Bayan Abella?"

"Bayan Azura?"

Hepsi bi' ağızdan;

""""Yok artık!"""" dediler.

"Bu olanaksız. 4 Gök Varisi de aynı dairede mi yani?"

"Başka seçeneğimiz yok. Sanırsam oda kalmamış." Dedi Bayan Azura.

Nereden bildi ki..?

Telefonlarına gömüldü hepsi. Modern krallıklık, ne diyebilirim ki?Güvercinle mektup yollayacak değillerdi herhalde.

Durum şu: oda yok. Bu yüzden aynı gruptan 4 varis aynı odalarda kalmalı. Bu sıkıntılı bir durum çünkü genelde aynı gruptan varisler anlaşamazmış. Çünkü birbirimize aşırı zıtmışız. Bunu söylerken özellikle bana ve o sarışın gence baktılar.

"İdare edin olur mu? Sorun istemiyoruz. İyi geceler."

Hepsi gitti. Bizde odaya girdik. 2 adet oda ve 2 odada da iki kişi kalacaktı.

Bense hala o sarışına bakıyordum. O da bana tabii.

""Ben seni okulda...""

Diğer ikisi bize tuhaf tuhaf baktı.

"Sanırım tanışıyoruz."

"Sanırım."

Odaların üzerinde semboller vardı. Bir odada bulut ve rüzgar simgesi. Değer odada hilal ve güneş simgesi.


""Yok artık.""

Ben ve o sarışın kız;

""Bir erkekle aynı odada kalamam.""

O sarışın ve mavili;

""Bizde size meraklı değiliz.""

Aynı anda söylediğimizi fark edince durduk ve güldük.

"O zaman şu çantaları bırakalım önce. Sonra tanışıp şu olayları konuşur bir sonuca bağlayalım ha?"

Herkes onayladı. Ve odalara girdik...






























Eveeet nasıl gidiyorum?

Bu arada

Azura (Marinette'in öğretmeni) isminin anlamı: Gök mavisi

Abella (Chloe'nin öğretmeni) isminin anlamı: nefes, hava.

Amaud (Luka'nın öğretmeni) isminin anlamı: kartal hükümdarı

Albaric (Adrien'ın öğretmeni) isminin anlamı: sarışın hükümdar

Güçlerine yakın isimler seçmeye çalıştım. Luka bulut, chloe rüzgarlar varisi.

Kendinize iyi bakın!

-Lune'

💙

Continue Reading

You'll Also Like

52.6K 3.1K 19
Babası ve annesi marinette'e yalan söyler, ünlü model Adrien Agreste ile evlenmezse pastanenin hatta evlerenin bile tehlikede olduğunu! NOT: Kita...
589K 66.6K 45
jeongin, sınıfın inek öğrencisi hyunjin'i bir gece kulübünün partisinde görür
538K 54.1K 35
Gazeteci Lee Felix, gizemli bir ismin peşine düştüğünde beklenmedik şeyler ile karşılacaktır...