next-door neighbor ° kth

By jeondiyeceksiniz

333K 22.4K 11.2K

-Tamamlandı 🍷 "Helva yapacaktım ama evde irmik bitmiş, varsa biraz?" "Hayırdır ölüyor musunuz? Eğer öyleyse... More

1|🍷
2|🍷
3|🍷
4|🍷
5|🍷
6|🍷
7|🍷
8|🍷
9|🍷
10|🍷
11|🍷
12|🍷
13|🍷
14|🍷
15|🍷
16|🍷
17|🍷
18|🍷
19|🍷
21|🍷
22🍷
23🍷
24|🍷
25|🍷
26|🍷
27|🍷
28|🍷
29|🍷
30|🍷
31|🍷
32|🍷
33|🍷FİNAL

20|🍷

9.9K 722 311
By jeondiyeceksiniz

İyi okumalar 🍷

"YA BARİ BEN GİDERKEN BİR İNSAN EVLADI YARDIMCI OLSUN, ŞU KAPIYI AÇSIN. OHHOOO, ŞUNLARA BAK, oturmuşlar koltukta.. oha siz ağlıyor musunuz?" derin bir nefes verip, yutkundum.

"Bekleyin, kapıya bakıp geliyorum." kapıyı açtığımda, karşımda Souya'yı görmüştüm.

"Hoş geldin bebeğim, gelsene." başını iki yana sallayıp, başını kaldırmıştı.

Ağlıyordu.

Oha ne çabuk duymuş gideceğimi, ne önemli insan mışım be herkes feryat figan.

"Ben artık inanıyorum." kaşlarımı havalandırıp, neyi ima ettiğini anlamaya çalıştım.

"Beni sevmeyeceğine, inanıyorum.

Belki bir şansım vardır diye yanında kaldım, hep umutluydum beni seveceğine dair.

Ama." sustu ve yutkundu.

"Ama öyle olmadı, sevmedi ve sevmeyecek.

Çünkü o seni seviyor, sana yanıp tutuşuyor." yutkunup, derin bir nefes verdim ve dudaklarımı ıslattım.

"Çok isterdim, sana geldiği gibi bana gelsin. Seninle ilgilendiği gibi benimle ilgilensin, seninle vakit geçirdiği gibi benimle vakit geçirsin.

Sana yazdığı gibi bana yazıp, beni merak etsin. Sana baktığı gibi bana baksın, çok isterdim.

Seni düşündüğü gibi beni düşünsün, sürekli aklını meşgul edeyim." başını iki yana sallayıp, ağlamaya devam etmişti.

"Biliyor musun? Sana bakarken gözleri parlıyor, öyle büyük bir sevgiyle bakıyor ki.. Bakarken kıyamıyor, seviyor. Evet, bakarken seviyor.

O hiç bir zaman beni sevmedi, bir şansım vardı o da elimden kayıp gitti.

Şimdi, gidiyorum. Çünkü artık, beni sevmeyeceğine emin oldum.

Onun kalbinde sadece birisi var, o da sensin." başımı iki yana salladım.

"Gitme." gülümseyip, sıkıca bana sarılmıştı.

"Sen her zaman benim yanımda oldun, sana minnettarım.

Ama sende hislerinin farkına varmalısın artık, o'nun sana baktığı gibi.. Sende o'na öyle bakıyorsun.

İnkar edebilirsin belki, çünkü kendine bile itiraf etmedin ona karşı olan hislerini.

Taehyung'a iyi bak olur mu, onun yaralarını ben saramadım sen sar. Bana izin vermedi ama sana izin verecektir.

Hep mutlu olun. Ben her zaman sizin arkanızdayım." sarılışına karşılık verip, gülümsedim.

Hayır, ağlamıyorum!

"Gideceksin diye ağlıyordu, o'nu bırakma olur mu? Herkes gibi sende gitme o'ndan." başımı sallayıp, gülümsedim.

Omzumdan itilmemle, Minho'ya bakmıştım şaşkınca.

"Souya? Neden ağlıyorsun?" gülümseyip, aralarından çekilerek kızların yanına ilerledim.

Ama aklıma gelen ani şeyle, tekrar kapıya koşup aniden durdum.

Oha amına koyayım, Minho ve Souya öpüşüyordu.

Souya Minho'yu nazikçe ittiğinde, Minho başını eğmişti.

Souya'nın yanına gidip önünde durarak gülümsedim.

"Ficlerdeki cazgır kızlardan olmayıp, olgun davrandığın için teşekkür ederim." sıkıca Souya'ya sarılıp, çekilmeden evvel kulağına gülerek fısıldamıştım.

"Bence Minho'ya bir şans vermelisin, sana tutulmuşa benziyor." göz kırparak, kızların yanına koştum.

"Siz neden ağlıyorsunuz, pandalarım? Kıyamam size." üzerlerine eğilerek, hepsine sıkıca sarıldım.

"Bizi bırakıp gidiyorsun." demişti Mira ağlak bir şekilde.

"Vazgeçtim." omuz silkip geri çekildiğimde, Heran merakla ayaklandı.

"Ne? Gitmiyor musun?" başımı iki yana sallayıp, sırıttım.

"Gitmiyorum!!" hepsi neşeyle ayaklanıp, üzerime doğru gelmeye başladılar.

Çok geçmeden kendimi parkeye sarılı halde bulmuştum.

🍷

Derin bir nefes verip, Taehyung'un kapısının önünde dikilmeye başladım.

Elimi yumruk yapıp, kapısını tıkkatacağım sırada heyecan yapıp geri çekiyordum.

Öksürüp, üzerimi sirkeledim ve bir daha kaldırdım yumruğumu.

Alt tarafı kapıya vuracaksın be Mira!

"Mira? Gitmemişsin?" Taehyung'un sesini duyunca irlilerek arkamı dönmüştüm.

Gözleri yaşlıydı, elindeki şişeyi bir kenarı bırakıp sıkıca bana sarıldığında ellerim havada kalmıştı.

"Galiba ben sana aşık oldum." burnunu boynuma sürtüp, ıslak bir öpücük bırakmıştı boynuma.

Geri çekilerek, yüzüme bakmıştı gülümseyerek.

"Hemde böyle, tepeden tırnağıma kadar."

Gülümseyip, bir adım atarak aramızdaki mesafeyi kapattım.

Ardından ellerimi yüzüne yerleştirip, dudaklarımı dudaklarına kapatıp öpmeye başlamıştım.

Elleri anında belimi bulurken, beni iyice kendine çekmişti içine sokmak istercesine.

Gülümseyip, dudaklarımızı ayırdım.

"Lütfen.. Gitme." sol gözünden bir yaş daha damlamıştı.

Başımı sallayıp, gülümsedim.

"Gitmiyorum, burdayım." omuz silktiğimde, gülerek sıkıca bana sarılmıştı.

"Üşüyeceksin, gel." elimden tutarak, evin içine girmişti.

Koltuğa ilerleyip beni oturttu, kendiside başını dizime yaslayıp koltukta cenin pozisyonu alarak uzanmıştı.

Elimi alarak, saçlarına koyduğunda kaşlarım havalanmıştı.

"Annem saçlarımı okşayınca, bütün dertlerimi unuturdum." elimi hareket ettirip, saçlarını okşamaya başladım.

"En çok anneme bağlıydım, babam gibi bana hakaret etmez ve sürekli arkamda dururdu.

Resim yapmaya başladığım zaman, babam yanımda durup bana destek olmamıştı. Şirkette çalışmamı istiyordu çünkü.

Ama ben sevmediğim bir mesleği yapmak yerine, hayalimin peşinden koştum.

Hayallerinin peşinden git derdi annem.

Babam ne kadar destek olmadıysa bana, annem o kadar destek olmuştu.

Annem sanata önem verirdi, işi gücü sadece para değildi. O da senin dediğin gibi, hayatta paradan daha önemli şeyler olduğuna inanırdı.

Annem hayattayken babam bu kadar acımasız biri değildi, annem o nu yumuşatır güzelce herşeyi anlatarak fikrinin değişmesini sağlardı.

Ama annem gitti gideli babam kendini sadece işine verdi. Ne bizimle doğru düzgün konuştu, ne de bizimle ilgilendi.

O nun karısı öldü, haklıydı.

Ama benimde annem ölmüştü, canım gitmişti.

Peki babam ne yaptı? Bize destek olmak yerine, daha çok azatlamaya hakaret etmeye başladı." dudaklarımı bir birine bastırıp, boş olan elimle kendime hava yaptım.

Böyle şeyler yaşadığını bilmiyordum ve çok üzülmüştüm.

Aile bireylerinden birini ve en önemlisini kaybetmek..

Cidden kötü bir şeydi, empati kurmak istedim ama yapamamıştım.

"Annem gideli üç yıl oldu ve bu üç yılda babam kendine ne bir şey kattı ne bir şey eksiltti.

Annem öldü öleli, bize düşman gibi. Abime de aynı davranıyor, ama abim onun işine yarıyor diye fazla üzerine gitmiyor.

Ben kurallarına baş kaldırıp, o nun istediği bir hayat sürmediğim için.

Daha doğrusu, kölesi gibi davranmayıp, karşı çıktığım için bana sürekli hakaret eder ve işe yaramaz in teki olduğumu söyler." derin bir nefes verip, dizimden kalkarak doğrulmuş ve arkasına yaslanmıştı.

"Annem çok anlayışlı biriydi, düşüncelerime, kararlarıma hep saygı duyardı.

Kötü bir şey düşünsem yada yapsam bile, bana hep iylikle yaklaşıp yaptığım şeyin kötü bir şey olduğunu anlatırdı. Sonradan bende pişman olurdum." gülümseyip başımı eğmiştim.

Annesi gerçekten bir melekmiş.

"Annemin çılgın versiyonu gibisin." bana bakıp gülümsediğinde, başımı şaşkınlıkla kaldırıp Taehyung'a bakmıştım.

"Bu gece benimle uyur musun?" dudaklarımı bir birine bastırıp, başımı salladım.

🍷

Heyy! 

Sonunda olduda bitti 😂

Öptüm sizi şap şup 👅💋🍷

Continue Reading

You'll Also Like

313K 23.2K 34
JeonJk: Hey, burslu! Arkadaşlarımla seninle sevgili olabileceğime dair iddiaya girdim. İş birliği yaparsan paranın yarısı senindir. #2 bangtan #1 koo...
gangsta 𐤀 By d

Fanfiction

1.6M 117K 27
Jeon Jungkook, ünlü aktör Kim Taehyung'un korumasıydı. Bir süre sonra korumak onun için bir görevken, içgüdüye dönüşmüştü.
872K 95.7K 35
jeon jeongguk, homofobik olan kim taehyung'un nefret söylemlerine daha fazla katlanamaz ve onun oldukça meşhur olduğu BRAVADO isimli meydan okuma uyg...