Ezel'den...
Yaklaşık bir saatlik bir yolculuğun ardından eve girdik.
Herkesin odasını gösterdikten sonra dolaba baktım,Serkan dediklerimi almıştı.
Öykü'nün yanına çıktım.
"Çok beğendim burayı,oda gerçekten muhteşem.Manzaranın güzelliğine bak ya."
Onu öptükten sonra üzerimi değişmek için odamızın banyosuna girdim.
Öykü yatakta uzanmış telefonuyla Twitter'da takılıyordu.
Yanına uzanıp onu izledim.
Ben hiçbir hesap kullanmıyordum.
Melis'ten sonra her şeyi kapatmış daha da açmak istememiştim.
Hiçbir zaman da gerek duymadım.
Öykü sadece twitter da takılıyordu.Bu yüzden bu beni rahatsız etmiyordu.
Telefonu bırakıp yüzünü bana döndü,ben de ona döndüm.
Hiçbir şey demeden birbirimizin gözlerinin içine baktık.
Sakallarımla oynamaya başladı yine,avuç içlerini öptüm.
Hiç konuşmadan binlerce şey söyledik birbirimize.
"Öykü?"diye bağırıyordu Selin.
Öykü odadan çıktı,ben de aşağıya indim ama kimse yoktu.
Öykü yanıma geldi.
"Ne olmuş?"
"Bir şey istedi,önemli değil.Havuza girelim mi deli oğlan?"
Kimse yokken girmek daha mantıklıydı.
Ben üzerimi değiştim,onu bekliyordum.
Öykü siyah bikinisini giyip yanıma geldi.
Öykü'yü havuzun başında kucağıma aldım.
Havuzun içine atladık.
Muhteşem vakit geçiriyorduk.
Keşke yalnız olsaydık diye düşünürken buldum kendimi.
Bir sürü fotoğraf,videolar çekildik.
Onlar anıları saklamanın en güzel yoluydu.
Herkes havuz başına geldi,Eren'in elinde şampanya,diğerlerinde de kadehler vardı.
Eren şampanyayı patlattı.
Selin bizim kadehlerimizi uzattı.
Havuz başına oturduk,Öyküyle kadehlerimizi tokuşturduk.
Onu başından öptüm.
"Güzelliğine."
Diğerleri de havuza atladı.
Öyküyle sigara içiyorduk,Tolgayla Gamze yanımıza geldi.
"İnanmıyorum dövme yaptırmışsın Öykü için."dedi Gamze hayret içinde.
Öykü'nün "Ayy!"dediğini duydum.
Öykü'ye döndüğümde,Tolga'nın Öykü'nün göbeğine dokunduğunu gördüm.
"Aa yandı mı?"diye sordu Gamze panikle.
Tolga'nın elini ittim.
"İyi misin güzelim?Gel buz tutalım."
Buz kalıbını alıp odaya çıktık.
Öykü banyoya girdi üzerini değişmek için.
Ben de şortumu giydim,Öykü bikinilerini değişip şort ve sutyenle yanıma geldi.
"Uzan güzelim."
Yatağa uzandı,ben de buz tutmaya başladım.
"Gözümde canlanır koskoca mazi."dedi kocaman gülümsemesiyle.
Beni yaktığı yere doğru baktı.
Dokundu.
"İz hala burada."
"Senin en büyük izin kalbimde."
Göbeğindeki buzu aldım,ecza dolabına baktım.Yanık kremi ve sargı bezi alıp yanan yerine sürdüm.
Sargı bezini yapıştırdım.
Göbeğini öptüm gülümserken.
"Sanki..."
Lafını kestim.
"Sanki çocuğumuza hamileymişsin gibi."
"Beni tamamlamanı seviyorum."
"Ne olursa olsun,sadece seninle olsun istiyorum gün ışığım."
"Ben senin her zaman ışığın olmaya devam edicem."
Ayağa kalkıp beni dudağımın kenarından öptü.
"Ben acıktım sevgilim."
"Ne yemek istersen söyleyelim aşağıdakilerle de konuşup."
"Dolaba bir bakayım,ben yaparım."
"Öykü üzerine bir şey giyer misin?"
"Senin tshirtlerinden giyeyim.Bol olsun,yaram acımasın."
Beyaz tshirtümü alıp üzerine geçirdi.
Aşağıya indiğimizde,Öykü dolabı inceliyordu.
"Her şey var,ne istersin deli oğlan?"
"Sen zehir yapsan yine yerim,biliyorsun."
"Im..."dedi elini çenesine koyarken.
"Diğerlerine soralım o zaman."
Elini tuttum ve havuza doğru yürüdük.
"Nasıl oldun Öykü?Çok özür dilerim."dedi Tolga samimiyetsiz bir halde.
"İyiyim.Acıkmadınız mı,ne yemek istersiniz?"
"Kafana göre takıl."dedi Selin havuzun içinden.
Mutfağa geçtik,tezgahın üzerine oturdum.
"Aşkım Bodrum'da yediğimiz kebaptan yapayım mı?"dedi yanıma gelip.
"İnterneti açıp yaparım hemen.İster misin?"diye sordu heyecanla bana bakarken.
"Olur aşkım,çok güzel olur."
"Dur hemen eti çıkarayım."
Eti eline alıp incelemeye başladı.
"Daha donmamış,mükemmel.Sen git onların yanına ben yaparım."
"Seni izlesem."
Kaşını kaldırdı.
"Pekala deli oğlan."
Patatesleri kesmeye başladı.
Eren yanımıza geldi.
"Ezel sen de hiç gelmiyorsun ama yanımıza."
"Hayatım sen git."
Öykü'yü öptüm ve yanlarına geçtim.
Koltuğa oturunca Gamze yanıma geldi.
"Anladım sinirlendin Tolga'ya."dedi gözlerini kaçırırken.
"Beni tanıyorsunuz Gamze,Öykü benim kırmızı çizgim."
"Ben onu uyardım,merak etme."
Öykü yaklaşık yarım saat sonra yanımıza gelip yanıma oturdu.
"Ee ne yaptın sevgilim?"
"Et 20 dakikaya hazır,salata falan yaptım.Nerede yiyelim?"
Ellerini tutup öptüm.
"Arka bahçeye taşırım ben aşkım."
"Yok sen otur,ben hallederim herifim."dedi kahkaha atarken.
Gülmeye başladım.
Onu kendime çektim,omzuma yatırdım.
Oradakileri izliyorduk.
"Keşke yalnız olsaydık güzelim."
"Aa deme öyle,bu yaz bizim zaten deli oğlan."
"Onunla kendimi teselli ediyorum sevgilim."
"Ben yemeğe bakayım,arka bahçeye taşır çağırırım sizi."
Beni başımdan öpüp gitti.
Eren yanıma geldi.
"Dorukla ben de konuşmuyorum,gerçekten yaptıkları çok kötüydü.Seneye burada değilmiş,zaten okulda da gözükmüyor hiç."
"Yaptığının farkında demek ki."
Erenle muhabbet ederken Öykü geldi.
"Arka bahçeye gelin,yemek hazır."
Gerçekten tabaklarımız enfes görünüyordu.
"Ee şarapsız olmaz."dedi Eren.
Mutfağa geçip beyaz şarap alıp geldi.
Öykü yanıma oturdu.
"Çok güzel olmuş güzelim."
"Afiyet olsun sevgilim."dedi gülen gözleriyle bana bakarken.
"Öykü gerçekten çok güzel olmuş."dedi Eren ağzı dolu bir şekilde.
"Kesinlikle,salata da çok güzel olmuş."dedi Gamze.
Selin gülümserken,
"Im harika."
"Bu kadar güzel olacağını beklemezdim.Gerçekten marifetlisin Öykü."diyen Tolga,bana batmaya başladı.
"Afiyet olsun."dedi Öykü gülümserken.
Yemekler bitince Selin ve Gamze tabakları mutfağa taşıdı.
"Ama senin için zor olucak sanırım Öykü.
Ezeller kumarhane işletiyor sonuçta.Sen yemek yapıp onu mu bekleyeceksin sabahlara kadar?"
Öykü,bana döndü.
Elimi sıktı.
Sakin ol demek istiyordu.
"3 yıldır Ezelle beraberim,hiç öyle bir alışkanlığı yok Tolga.Merak etme sen."
"Evlenince öyle olmuyor.Bıkıyorsun yani,başka heyecanlar arıyorsun.Ezel'in de büyük imkanı var bu konuda,onu demek istiyorum."
Bu çocuğu tek yumrukla bayıltmamak için kendimi zor tutuyordum.
"Öykü benim için bir heves değil ki ondan bıkayım.
O benim için yaşama sebebi,benim hayatım zaten ondan ibaret.
Onu sevmek ömrümü alsın istiyorum.Ben onun adının harflerine bile aşığım.
Nejat İşler ne güzel demiş: 'Tek bir kadına ait olmayı göze alabildiğin zaman adam oluyorsun.'
Sevmek ait olmaktır.Belki sen bilmiyorsun Tolga ama bir gün öğrenirsin sıkıntı yapma."dedim gülümserken.
Öykü bana dönüp gülümsedi.
Kızlar çerezleri getirip geldiler,Öykü harici herkes içiyordu.
Tolga'yı döverek bayıltma isteğini beynimden atmaya çalışıyordum.
"Öykü bizim yıl dönümümüzde söylediğin şarkıyı söylesene."dedi Eren içmeye devam ederken.
"Eşlik eder misin sevgilim?"
Yerimden doğruldum,gülümseyip başımı salladım.
'Birden Geldin Aklıma' yı söyledik.
Şarkı bitince alkışlamaya başladılar.
"Sesin de çok güzelmiş."dedi Tolga yavşak bakışlarıyla.
"Ezel'in sesi de çok güzel,uyumlu sesleri var."dedi Gamze durumu kurtarmaya çalışırken.
Bu çocuğu öldürmeden buradan gitmeyi diledim.
"Ee başka söyleyin?"
"İçerde gitar var çalmayı bilen yok mu,eşlik etsin?"diye sordu Selin.
"Ben çalarım."diye atladı Tolga.
Selin gitarı alıp geldi.
"Pera-Sensiz ben"dedi Öykü.
"Ee Ezel söylemiyor musun?"dedi Öykü bana bakarken.
"Sen söyle sevgilim."
"Peki bu şarkı sana gelsin aşk."
Sandalyesini bana çevirdi,Selin video çekmeye başladı.
Tolga gitarla şarkıya girdi.
Gözlerimin içine baktı Öykü.
"Ne kağıt kalemsiz olmayı bilir
Ne de ben sensiz kalmayı
Neden bir dert biter diğeri gelir?
Ateştir bu, iyi bilir yakmayı...
Kuşları anladım da
Senin kanatların yok, nasıl uçtun da gittin?
Kırık cam misali hatalarım acıtır
Seni böyle mi kaybettim?
Bul beni, kaybolmuşum
İzim silinmiş, dilim suskun, susmuşum
Bak bana, mahvolmuşum
Senden kendimi almayı unutmuşum
Bul beni, kaybolmuşum
Gecem günüme karışmış, bir hoşum
Sanma ki sarhoşum
Ne var ne yoksa yıkıldı içimde,bomboşum.."
Öykü'ye sarıldım kocaman.
İnanılır gibi değildi,hala ilk sarılmamız gibi heyecanlanıyordum.
O kadar hoşuma gitmişti ki,gözlerimin içine baka baka sadece benim için söylemesi.
"Ee devam et."dedi Gamze heyecanla.
"Su getirirsen ederim."dedi Öykü saçını savururken.
Gamze su alıp geldi.
"Ee hadi söyle."diye darladı Selin.
◽️Göksel-Denize Bıraksam Kendimi
Aklıma rüyam geldi.
"Neden o şarkı?"diye sordum.
İstemeden ağzımdan çıkmıştı bir anda.
"İçimden o geldi,istersen başka söyleyeyim."dedi Öykü gözlerini bana dikerek.
"Söyle hayatım."diyebildim.
Şarkı bitene kadar gözümün önüne o lanet kabus geldi.
Öykü saçını topuz yapıp sigarasını yaktı.
"Öykü başındaki o iz ne?"
Her zamanki gibi haddini aşmayı başarmıştı Tolga piçi.
Öykü'nün hemen geçmişi hatırladığını bilmek canımı yakmıştı.
Öykü bana döndü,yüzüme baktıktan sonra önüne döndü.
"Düşmüştüm."
"Ezel sen de bir şarkı söyle."diyen Gamze gergin havayı dağıttı.
"O zaman Ahmet Kaya'dan Başım Belada"
Öykü'ye döndüm,gözlerinin içine baktım.
"Sevdim inanamayacağın kadar seni esmer kız.
Kirpiklerimde çırpınan şu tuzlu gözyaşımda,
İhanetin adı yok,ihanetin adı yok..."
Selin kadehini uzattı.
"Bu esmer kız herhalde Öykü oluyor dimi enişte?"
"Senin de Öykü'ye söylediğin şarkı bir garip.Kaos,kan falan."dedi Tolga kaşını kaldırırken.
"Benim şarkıyı dinlerken,hissettiklerimi Ezel de söylerken hissetti.
Bizim için anlamlı bir şarkı."dedi Öykü elimi tutarken.
"Daha yok mu?"diye sordu Tolga.
"Yeterli."dedi Öykü keskin bir şekilde.
"Şişe çevirmece oynamaya ne dersiniz?"
"Cesaretlik olmasın."dedi Öykü.
"Neden?"diye sordu Tolga.
"Burada cesaretlik bir durum olamaz."
Gamze bira şişesini alıp çevirdi.
"Hadi başlayalım."
"Tolga soruyor Ezel'e."
"Öykü'yü hiç aldattın mı?"
"Asla."
Piç kurusu aramızı bozmaya çalışıyor.
Gamze şişeyi çevirmeye devam etti.
Bu pezevenk neden bizimle uğraşıyordu?
"Ben soruyorum Eren'e.Imm Selin'e ne zaman aşık oldun?"
Eren elini çenesine koydu.
"Sanırım aşık olmadım ama çok seviyorum."
Şişeyi Eren çevirdi.
"Öykü,Tolga."
"İlişkinizin bir adı var mı?"diye sordu Öykü.
"Flört diyelim."
"Aylardır mı?"
"Bunu da sırası gelince cevaplarım."
"Evet yine Ezel'e soruyorum.Hiç Öykü'ye büyük bir yalan söyledin mi?"diye sordu Tolga kollarını masada birleştirirken.
Aklıma ona söylediğim iki yalanım geldi.Onları Öykü duyarsa ne olacağını düşündüm.
"Sanırım söyledin Ezel.Hala cevap yok,az önce hemen cevap vermiştin."
"Cevabım hayır.Sadece neden ilişkimize bu kadar yoğunlaştın bunu düşündüm Tolga."
"O bana asla yalan söylemez.Çünkü bizim ilişkimizde yalanın yeri yok."dedi Öykü bana gülümserken.
O kadar mahçup olmuştum ki...
Hiçbir şey diyemedim.
Şişe çevirme devam etti.
Ben hala yalanlarımı düşünüyordum.
Bunları asla Öykü'ye söyleyemezdim.
Tavrı çok netti.
Gamze'nin can alıcı sorusuyla irkildim.
"Dorukla aranda bir şey geçti mi?"
"Saçmalama Gamze!"dedi Öykü sinirle.
"Ezelle ayrıydınız,onunla tatildeydin ondan sordum."
Sinirden titremeye başlamıştım.
"Öykü'nün adını hiçbir erkekle yan yana anmayın bir daha,sakın!"
"Uyuyalım mı biz?"diye sordu Öykü ayağa kalkarken.
"Öykü özür dilerim,öyle demek istemedim."
Öykü cevap vermeden,yukarı çıktı.
Peşinden gittim.
"Ben duşa giriyorum."
"Balkondaki jakuziye girmeye ne dersiniz hanımefendi?"dedim ona sarılırken.
"Ezel..."
Ellerimi dudağına koydum.
"Ben her şeyi biliyorum,senin içini biliyorum.Şimdi jakuziyi hazırlıyorum,sen de üzerini değiş ve gel."
Kırmızı şarabı iki kadeh bardağına döktüm.
Öykü kırmızı bikinisiyle geldi.
Jakuziye girdik.
Kadehimi uzattım.
"Cheers sunhine."
"Cheers sunhine."dedi gülümserken,onu gülüşünden öptüm.