AŞK GÜLÜŞÜNDE SAKLI

By 1kitap2besiktas

2.7K 352 238

Duyuru: Aynı hikayede üç farklı hayat ve aşk. Nasıl mı? gelin hep beraber görelim. Hem güleceğiniz hem duygu... More

BÖLÜM 1: "ÇOCUKLUK AŞKI"
bölüm 2 : BELAÇEKER
BÖLÜM 3: "HEM COOL HEM ZENGİN HEM VETERİNER HEM AŞÇI"
Bölüm 4: SEVGİLİCİLİK
BÖLÜM 5 : GÜLÜŞÜ EN GÜZEL OLAN...
Bölüm 6:GECE KULÜBÜ
Bölüm 7:"Öptü mü?
BÖLÜM 8:"PSİKOPAT BAYTAR"
BÖLÜM 9:"CADALOZ TAVACI"
Bölüm 10:"BIÇAKLANMA"
Bölüm 11: Minnoş Cafer
Bölüm 12:"Sümüklü Eda"
Bölüm 13: " Ben Seni İstiyorum"
BOLUM 14
BÖLÜM 15"Seninle Olmak..."
Bölüm:16(BENIM KARIM)
BÖLÜM:17"SEN EVLEN BENLE YA!"
18.bölüm"Bu oyun olsa başrol sen olmazdın "
Bölüm 19"Sözlüm"
BÖLÜM 21" Operasyonun adı: Gelin kaçtı "
Selamünaleyküm
Merabaaaaaaaaa

Bölüm 20"Kaçırıyorum seni"

33 2 0
By 1kitap2besiktas


Aklım çıkıyor da bir o aklımdan çıkmıyor !!

Badd_Queenn'e ithafenn 😍😅😘

Hatice korkmaz

-Hatice, Hatice kız kalk gözü kör olmayasıca. Sanki ben sözlenicem.

Ben rüyamın en tatlı yerinde kafamı yastık yiyerek uyandırıldım. Hemide anam attı yastığı.

-Ya noluyor ya?

Diye yastığı kafamdan Çekerek bağırdım. Annem de öfkeyle bana bakıyordu.

-Çabuk kuaför e mi gideceksin terziye mi çabuk hallet işini.

Diye cemkirdi. Sinirle saate bakıp saatin 7.00 olduğunu gördüm.

-Anne el vicdan saat daha 7. Daha horozlar uyanıp ötmedi.

-Seni saf horozlarla birlikte kalktım ben. Neyse gevezelik yapma da daha çok işimiz var.

-Banane ya ev-len-me-ye-cemmm. Banane ne.

-Yavrum biz o konuları aşmadık mı? Boş çene yapma da odadaki oksijeni tüketme.

-Ha ben oksijen israfıyım öyle mi anne.?

Dedim cemkirerek.

-Aynen öyle kalk hadi önce kahvaltı yapacağız..

-Anne bak doğru söyle ben evlattigim dimi? Ondan öyle o yaban domuzun a veriyorsunuz beni. Yirmi yıl baktık artık kurtulalım diye yapıyorsunuz değil mi?

-Kız evlatlık olsan Allahına aynadan bi bak kendine seni mi alırdım ben?

Aynaya doğru baktım. Valla ben olsam alırdım kendimi. Sonuçta türünün tek örneğiyim.

-Aşk olsun anne.

-Hadi oyalanma.

-Tuğce de evlensin.

-16 yaşındaki kız nasıl evlenecek.? Küçük o daha. Deli deli konuşma.

-aklı +18 ama anne.

-Bana bak kız yanına getirme beni. Sen buralar da iyice edepsiz olmuşsun. Kalk çabuk.

Değip gitti annem.Oflayıp kalktım yatağımdan ucube gibi mutfağa gittim. Herkes güzelce kahvaltısını yapıyordu. Sinirlenmiştim benim idam olmama ramak kala bunlara o mis hayat süper .

-O bakıyorum keyifler yerinde. Tabi sizde haklısınız idam olacak sizler değil benim. Kalemimi kırdın anne ben sana daha ne diyeyim.?

Hepsi mö gibi bakıyordu.

-Sen hala giyinmedin mi kızım.? Çabuk daha terziye gideceksiniz. Saçını da tuğçe yapsın.

-Ya anne şaka maka gidiyorum ben gurbet ellere farkında mısın.? Akşam  her şeyin rüya olması için o kadar dua ettim ki ağladım dün gece . Bak gözlerimin altı morarmış çökmüş.

Annem söyle bi baktı biraz üzüldü sanki. Annem benim bana kıyamaz aslında ama hala inatçı.

-Makyaj ne güne duruyor yavrum? Makyaj her şeyin çözümüdür. Fondöten pudra mudra bir şeyler sürersin artık tuğçe.

-Pes artık anne. Sen benim melek annem olamazsın.

Değip çıktım mutfaktan. Anında gözlerimden iki damla yaş daha süzüldü. Artık acı veriyordu annemin bu yaptıkları.

-Hatice nereye kahvaltı yap çabuk buraya gel .

-Iştah mi bıraktın?

Değip fortmantodan ceketimi alıp dışarı çıktım. Ankara'nın havası her zaman iyi gelir bana.

Caddelerde öylece yürümeye başladım. Dünden kalan makyaj ve eşofman takimlarimla yüzümü bile yıkamadan saçım öylesine bir topuz yürüyordum işte. Hiç bir şey olmamış gibi.

Karşıdan karşıya geçerken aniden önümde araba durdu salise bir zamanla kıl payı kurtuldum resmen. Bir tık daha yakın olsam ezecekti hayvan beni. Sinirimi ondan çıkarıp.

-Yavaş be hayvan.

Dedim. Arabanın camı açıldı ve bir de ne göreyim ? Tabiki de benim başımın belası her türlü psikopat baytar. Ama onu görünce biraz rahatlasam da belli etmedim.

Bak bak afilli afilli gözlükte çıkarırmış.

-Baytara noldu Tavacı?

Dedi gülerek.

-Sen hayvan mısın ya? Ne biçim araba kullanıyorsun? Gerçi iyi hoş geçen gün de senin yüzünden kaza yaptık ya zaten.

-Bir hayvan değil onların doktoruyum.

Dedi hadi canım bilmiyorduk.

-Iki gayet güzel araba kullanıyorum ve üç kazaya sen sebep oldun.

Bende sinirle güldüm ve yanına gittim ve ona doğru ilerledim.

-Bir baytar olabilirsin ama benim gözümde hayvansın. Iki hiçte güzel araba kullanamıyorsun ve üç kaza kesinlikle senin yüzünden oldu bir kıza asılmak kızın suçu değil adam dediğin erkeğin suçudur.

-Neyse çok uzatma ne işin var senin burada?

-Sen bu aralar bana fazla mi hesap sorar oldun.? Sözlüm bile hesap sormazken sen kim ol..

Der demez kapıyı açıp indi ve yine boy farkı nirvana.

-Bak şuna Sözlüm falan Deyip durma.

'birileri kıskanıyor mu ne

Hadi ordan iç ses.

'senin kadar salak birini görmedim. Eğer hakan i az da olsa taniyorsam şimdi seninle sadece onun hakkında dalga geçerdi. Ama bak nasıl da sinirleniyor.

Iç sesimin söylediği doğru gibi gelmişti ama sonra olmaz Deyip o düşüncelerden kurtuldum.

-Niyeymis o? Akşama Sözlüm olacak yalan mı? Sözlüm işte.

Birden elimi tutup parmağımı işaret etti. Benim kalbim küt küt atmaya başladı.

-Madem Sözlün niye bu aptal yüzüğü çıkarmıyorsun hala?

Aptal mi sensin o. Bi kere anısı var yeri ayrı bende. Diyemedim tabi.

-U..unutmuşumdur.

-Unutmuşsundur, Öyle mi?

-Evet. Hem bir git artık ya uzak dur benden.

-Lan çok mu meraklıyım sana? Sen çıktın arabamın önüne .

-Ha ben çıktım. Biraz yavaş sürsene caddedeyiz.

-Olur.

Değip kestirip attı resmen.

-Iyi .

-Iyi
Dedi. Bak ya sinirlerim bozuluyor.

-Görüşmeyiz o zaman.

Dedim o da kafasını sallayıp.

-Yo görüşeceğiz .

Dedi. Ben ne dercesine baktık.

-Daha seninle işim bitmedi Tavacı.

-Ne demek bu şimdi ?

Dedim ellerimi belime götürerek.

-Akşama görürsün.

Değip elini çeneme götürüp kaldırdı ve göz kırptı. Bense öküzün trene baktığı gibi baktım.

Sonra da arabasına bindi .

-Ne demek istiyorsun sen ya? Akşama görürsün ne? Bak aklimdakini yapmayacaksın demi baytar?

-Sana da güle güle Tavacı.

Değip bastı gaza gitti. Bense yine uçtu kuşum diye bakıyordum sonra birden geri geri geldi ve yanımda tekrar durdu.

-Sen nereye? Bırakayım istersen nereye gideceksen..

-Hı oldu bu sefer de kamyona çarpıp hakkın rahmetine kavuşuruz. Yok canım kalsın.

-Ya sabır. Gel hadi gel.

-Olmaz terziye gideceğim geldim zaten. Malum söz elbisem almam gerekiyor.

Tekrar ya sabır çekti.

-Iyi git al sen söz elbisesini ,

Dedi üstüne basa basa , sonra da sanki'zaten gitmeyeceksin'gibi bir şey söyledi ama tam anlayamadım. Sonra da basıp gaza gitti. Hep böyle gaz yutturuyor bana angut beyinli.

Terziye gidip elbisemi aldım terzi kadın söyle gülerek baktı bana.

-Bir şey mi oldu?

Dedim sakın bir ses tonuyla.

Kadın mahalle teyzeleri gibi omzuma vurup itekledi beni. O anki boslugumla duvara çarpıp tenis topu gibi tekrar kadının koluna çarptım.

Ben ne olduğunu alamazken kadın konuştu.

-Iyi yere kapaklandin kız.

Dedi ağzındaki sakizla. Ben hala anlamadım.

- Pardon anlamadım.

-Sen adanalıların gelini değil misin.?

Dedi hala şey gibi sakız çiğniyordu. Neysem aklımı bozamayacagim.

-Evet...yani hayır. Evet ama hayır yani şimdilik öyle.ama aslında öyle değil.

Ben pes peşe cümle kurarken kadının beyni bulandı gerçi iyi hoş olmayan şey nasıl bulanacaksa.

-Ha? Nasıl yani. Evet mi hayır mi?

Sinirlenip

-Evet. Ne oldu?

Dedim.

-Ne mi oldu.? Zenginlik mal mülk altın San şöhret eşittir sen yani bebeğim.

Ya sanane be kadın sanki onların hepsini isteyen var. Evet hepsini istiyorum ama niyaziyi istemiyorum.

-Ya abla sen nerden biliyorsun bunları.?

-E gı mahalle bunlarla çalkalanıyor.

Yok artık.

-Mahalle beni nerden biliyor?

-Mahalle seni değil canım o koskoca aileyi biliyor.

Dedi bana burun kıvırarak. Demek mahallenin topu benim düşmanım iyi bunu öğrendiğim iyi oldu. Pislik gacilar siz oturun benim dedikodumu yapın.

Sinirle kadına baktım

-Aman ne güzel.

Değip çıktım oradan kadın arkamdan bağırıyordu.

-Gelinliğini ben dikerim canım eğer istersen.

Ulan saf kadın madem dünya kadar zenginlikleri var kenar mahalle terzisine mi diktiririm ben i gelinliği. Ya ne diyorum Allah aşkına şu beynim susun da eve gideyim.

Eve vardığımda herkes koşturma içindeydi. Canım arkadaşlarımın pestili çıkmıştı adeta.

-Abla koş koş hadi hazırlan hemen.

-Tamam.

Değip susmustum. Kimseye derdimi anlayamıyordum. Bir baytar anlamıştı o da imkansızdı benim için. Onunla şuan kaçmak istesem de onu tehlikeye atamazdim.

***

-Ah. Yavaş olsana Allahın belası .

Diye bağırdım tuğçeye.

-E napayim abla saçların şekil almıyor ne biçim saç var sende.

-Sus kız sinsirella. Ben seviyorum şekil almayan dümdüz saçlarımı.

-Onu bırak o kirpiklerini nasıl kaldıracağız? Ne rimel ne kaldırıcı hiç biri işe yaramıyor .

Öyle de düz doğmuşum.

-Takma kirpik tak.

Tuğçe sinirle güldü.

-Onu düşündük herhalde. Biri anyaya bakarken diğeri konyaya mi baksın kirpiklerinin .

-Iyi tamam sen yapma makyaj istemiyorum. Ben yaparım.

-Kabul et abla senden daha güzel makyaj yapıyorum.

Dedi ve güldü sinsirella kardeşim.

-Kebil et eble sinden dehe gizel mekyej yepiyoyim.

Diyerek ağzını zevklendim.

-Çok konuşma da bitir artık şu saçı.

-Senden kurtulduguma çok seviniyorum abla . Sonunda seni alan biri çıktı başımıza kalacaksın diye çok korkuyordum.

Dedi birden ,bende sinirlenmiştim. Ona iki üç kere güzelce vurdum.

- Yirmi yaşındayım lan ben nereye evde kalıyorum. Hem inşallah sen de evde kalırsın da annem tursunu kurar.

-Bu güzellikle zor bebeğim.

Dedi. Kendini dünya güzeli  falan mi zannediyor garibim.

-Yavrum eski çağlar da yaşamıyoruz . Ayna icat edileli çok uzun zaman oldu. Sen daha hala aynaya bakmadın galiba. Hani şu sıfata bakman için söylüyorum. Çirkin ördek yavrusu gibisin bebeğim.

Değip gülmeye başladım. Bu lafın altında kalarak anneme bağırmaya başladı.

-Anne ya anne ya. Ablam bana çirkin ördek yavrusu diyor.

Diye ağladı resmen saçım da yarım kaldı.

O odadan çıktı ve bir daha asla girmedi içeri. Bende saçım makyajım derken akşam olmuştu. Sonra beyza ve Havva girdi içeri. Hala yorgunlardi ama hemen elbiselerini giyip saç ve makyajlarini yaptılar bende onlara baktım.

Kendimizce sohbet ederken aptal kardeşim bağırmaya başladı.

-Geldiler geldiler.

Hemen üçümüzde ışıkları kapatıp pencereye koştuk annem babam ve abim onları karşılıyordu. Ha bu arada ne babam ne abim ikisiylede konuşmadım. Çok kırılmıştım onlara. Benim romanlarda okuduğum dizilerde gördüğüm şey şaka maka başıma gelmişti.

Dört arabayla gelmişlerdi bir tanesi kocamandı zaten. Biz ağzımız açık onlara bakıyorduk.

-Oha kızım düğün evine gelir gibi gelmiş bunlar.

Dedi Havva. Beyza aynen dedi. Bense üzülüp

-Daha çok cenaze evine gelir gibiler.

Ikisi de omzumu tutup sivazladilar .
 
En öndeki arabadan suratını inek yalamış niyazi indi elinde çiçek ve çikolata. Yalnız marka çikolata.. çiçekler de efs. Ya ben ne diyorum benim o çikolatayı helvam çiçeği de mezar taşıma konulan çiçek olarak görmem gerekiyor.

Hemen niyazi koşup kapı açtı arkadan üç tane kadın çıktı aşiret gacılarıydi bunlar kolum kadar bilezikleri sıngır sıngırdı. Sanki dünyayı biz satın aldık der gibi havaları vardı. Sonra da bir adam indi yeminle niyaziye benziyor. Kesin babası olacak hıyar Buda.

Derken diğer arabadan bi kaç yaşlı adam ve kadın ve de genç genç kızlar indi sonra da erkekler sanırım bunlar da ablalariydi. Sonra ki arabadan da eli silahlı korumalar vardı. Sanki hapishaneye azılı bir suçlu getiriyor. Ne la bu alt tarafı beni alacaksınız.

Sonra bir de bagajı açıp kocaman bir Koç indirdiler. Böyle beşi bir yerde altın vardı koçun üstünde.

-Oha Koç mu o?

Dedi Havva . Beyaz hemen arkasından

-Koçu napacaklar ki?

-Benimle birlikte kurban edecekler herhalde.

Ikisi de salak salak konuşma der gibi baktılar .

-Ne yalan mı ?

Değip omuz silktim.

-Ya onu bırakın da bu aşiret sürüsüne ben nasıl kahve yapacağım. Evde kahve kalmaz lan.

Dedim bir çırpıda.

Ikiside omuz silktiler.

-Keşke baytarla kaçsaaydın ,dedi beyza. Beyzaya öylece baktım.

-Ha oldu beyza. Sonra ikimizi tutup öldürsünler.

-Ne öldürecekler be avukat kardeşin var bir kere burada. Kim kimi öldürüyor.

Dedi Havva sinirle.bende omzuna vurup.

-Aslan kankam benim.

Dedim.

Beyza kafasını iki yana sallayıp tekrar dışarı baktı.

-Ay şu kızlar selimle furkana aşılmaz dimi ?der demez Havva hemen başını çevirip.

-Kim hangi kızlar yeminle yakarım onları. Yıllar sonra kavusmusum onlara kaptirmaya hiç niyetim yok.

E kız haklı tabi.

- hakana da asilmazlar inşallah.

Dediğim an ikisi bana baktı. Dur bi dk ya be onu içimden soylememis miydim.?

Omuz silkip

-Ne çocuğun sevgilisi var o açıdan dedim.

Diyerek gecistirsem de pek inanmadılar bana.

-Siz onu bırakın da bak surda adanalı Allahın adamı tipler var. Siz onlara yanacağınıza kendinize yanın. Itinayla beş dk da sözlü olunur. Yani dikkatinize.

Ikiside korkuyla onlara baktılar. Havva

-Yok ya hem öyle şey mi olurmuş bir evden iki kız alınmaz üç teklif dahi edilemez.

Dedi..
-He yani beni verip kurtulacaksiniz.

-Yok be kuzum senin için başka planlarımız var bizim.

Dediği an beyza koluna vurdu ve Sessiz ol işareti yaptı .

-Neymiş o planlar.?

Dedim şüpheyle.

-Hiç ya hani düğün gecesi kacacaksin ya yurt dışına onu diyorum.

Dedi ve dudağını ısırdı. Genelde utaninca ve yalan söyleyince dudağını ısırıyor.

-Emin misin?

Diye sorduğumda beyza hemen atladı

-Aaa emin tabi Hatice. Hem hadi çıkalım artık.

Dedi. Kapıyı açtığımda  Tuğçe yine vizildiyordu.

-Abla koş karşıla müstakbel eniştemi.

Dedi. Ellerimi yumruk yapıp sıktım. Ben göstereceğim mustakbeli ama zamanı değil işte.

Tamam kapıdan çıkarken kızları durdurdum.

-Kızlar dua edin de bugün bitsin.

Ikisi de amin Deyip ellerini yüzlerini sürdüler .

Salona çıktım ve annemin tembih ettiği gibi cici bir gelin adayı olarak kapıda gelenleri karşıladım. Her gelen üçümüzü birden görünce şaşırdılar. Aralarında gelin kim gelin kim diye konuşuyorlardı.

Herkese tek tek sarılıp gülümsemekten anam ağladı. Gerçi pek ağlamadı anam sevinçten dört köşe. 

-Oo gelin sen misin maşallah maşallah tüh tüh pek de güzel.

Dedi bi yaşlı kadın. Oflu hoca gibi mübarek iki de tükürdü nazara gelmem artık. Annem yandan kıçını kaşı diyordu. He kaşımiycam banane.

-O maşallah. Ne de güzel beşik kertmesi bu. Naciye güzel gelin bulmuş.

Dedi bir kadın daha. Demek müstakbel kayinvalidemin adı naciye. Aman ne güzel.

-Ana ne de güzel . Kötahyanin gizlari böyle mi olayı yosam?

Bak bu tatlı kız hoşuma gitti. Beni güzel bulmaları hoş bisi ama ben sizin oglununuzu güzel bulmuyorum o ne olacak?

Annem hemen kolumdan çekti.

-Kızım öp hadi annenin elini.?

-Annem mi ?  evlatlık miydim ben yani?

Dedim saskinca annem poposuyla yana  ittirdi beni . Gülerek sessizce.

-Salak salak konuşma kızım. Kayinvaliden bahsediyorum ben.

Ben kocaman bir hayal kırıklığına uğradım belki öz annem olsaydı baytarla kaçardım yada öz anneme bunlar beni zorla evlendiriyor derdim.

Gözlerimi devirip kadının elini öptüm.

-öpeyim efendim.

-Ne efendimi gı. Nuray anne diyeceksin bağa.

Nuray mi hani naciyeydi bu?

-Peki.

Dedim sadece. Sonra birden bi kız tuttu beni.

-gel de kayınvalideni gör.

-Az önce gördüm. Hatta elini öptüm Nuray annenin.

Dedim. Şuan elden gittigimin farkındayım.

Kız güldü ve bir kadının yanında durdum.

-Öp bakayım kayinvalidenin elini.

Dedi kadın ve elini uzattı. Bense şaşırıp kaldım.

-Ama ama şey ben opmustum daha demin.

Dedim. Kadın gülmeye başladı hemen arkasından diğer kadınlar ve kızlar.

-Ayol o Nuray annen. Bir numara yani bende iki numara Ayşe.

-Ha?

Yok artık adamın kaç karısı var. Anam anam ben nerelere düştüm bol gacili yerlere düştüm evlensem bu da üstüme kuma getirir aney aney lilili oy ben nerelere gidem. Ulan bu adam harem kurmuş bende o hareme dahil mi olacağım oy anam oy. Aşiret falan derken harbi düştüm ben o kara deliğe.

Sonra birden arkamdan bir el omzumu tuttu. Arkamı döndüğümde bir kadın daha. Bu kadın niyaziye benziyordu.

Kadın hiç bir şey demeden elini uzattı.

-Ben naciye niyazinin gerceh anasiyam.

Dedi. He valla öyle gibi duruyor. Gülümseyip elini öptüm sonunda bizim yaban domuzunun gerçek anasını bulabildik.

-Maşallah maşallah. Kocaman olmuşun serpilmissin oğluma layık bir gelinsen.

He ne demezsin. Adamların da ellerini öpüp yerime oturdum ev o kadar kalabalık ki geçerken bi on kişinin ayağını. basıp öyle geçiriyorum. Oturdum yerden herkes öylece bana bakıyordu.bende ellerimle oynuyordum birden zil çaldı gelenler hakanlar olmalı diye üçümüzde koştuk.

Kapıyı açtığımda furkan ve selim vardı hayal kırıklığına uğradım geleceğini söylemişti oysa ki. Furkanlari içeri alıp sağa sola bakındım. Sonra da kapıyı kapatıp

-Şey baytar yok mu?

Dedim utana sıkıla. Furkan gülüp

-Onun işi çıktı.

Dedi. Bende sinirlenip söylendim.

-Bir de geleceğim seninle isim bitmedi diyor.

Dedim. Hepsi bana baktı sonra tekrar kapı çaldı kesin baytardır değip kapıyı actım.

-Bayta...

Karşımdakini görünce yıkıldım bizim inek yalamış hamdiydi.

-Ben geldim Sözlüm.

Yine bir hüsran. Gelen kişi beklediğin kişi olmayınca çok üzücü oluyormuş meğer.

-Bende bir eksik var diyordum niyazi demek ki senmişsin.

-Yokluğum öyle fark edilir Sözlüm.

Değip yine inek gibi sırıttı Allahina sen bir daha sırıtma .

-Ya ya.

Dedim göz devirerek. Elindeki koca çelenk gibi çiçekleri ve çikolatayı alıp mutfağa götürdüm. Kızlar da sahte manitalariyla gulusuyorlardi. Onlara sinir olup yanlarına gittim.

-Acaba prenses arkadaşlarım bana Allahin belası kahve yapmakta yardımcı olabilirler mi lutfeder misiniz acaba.

Dedim sinirle onlar da hemen onları bırakıp geldiler

-Ulan içerde elli kişiden fazla insan var hepsine kahve yapsak sabah kadar bitmez.

-artık olduğu kadar.

Dedi Havva.

-Lan acaba tüm kahveleri fare ilacı falan mi katsam. Böyle kökten çözüm ne dersiniz?

-Ha oldu onlar mezara biz hapse.

-Iyi ya bari niyaziye atsam.

-Ona bol bol tuz atacaksın zaten.

-Ben ona tuz muz atmam.

-Nasıl intikam alacaksın.? Öyle bir at ki bir daha senden kahve mahve istemesin.

-Haklısın valla.

Değip başladım kahve yapmaya.

Beyza evde ne tur baharat varsa hepsini getirdi. Bizat kendisi yapıyordu kahveyi. Şuan bende kahkalar atıyordum. O olsun ona.

-Kanka acaba çamaşır suyu da mi katsak?

Dedi gülerek.. ben çok ciddi sanıp.

-Olur valla gidip alayım geleyim.

Dedim tam adım atıyordum ki Havva tuttu.

-Yok artık cana kıymaya teşebbüs ha? Vallaha da olmaz.

-Niye olmazmış hem midesi temizlenir fena mı? Aç köpek gibi ne gibi buluyorsa mideye indiriyor bukalemun surat. Bari çamaşır suyu içsin de içi temizlensin. Bağırsakları kir pas tutmuştur onun.

-Oldu canım bir de yağ çöz dök tam olsun böyle içindeki yağları falan söker alir.

-Bak valla yaparım.

Dedim havvaya.

-Delisin valla yaparsın sen. Düzgünce tuz katın şuna canım.

-O zaman müsil katalım.

-Ana hababam sınıfı gibi. Olur olur valla. Sonra tuvalet krizi çıksın böylelikle söz möz olmaz.

-Ha sonra kimyagerlerin bile elde edemediği o koku bombasını bulun. Böyle kokudan ölelim.

-Ya Havva sen benim elden gitmemi falan mi istiyorsun ? Efsane makul fikirler buluyorum kendime.

Diyerek çıkıştım.

-Yavrucum ben bizi düşünüyorum. Şimdi ne gerek var o. kukununoksijenimizle yanma tepkimesine girmesine?

-Sende haklısın.

Diyebilmistim sadece.

Sonunda kahveler bitmiş herkese tek tek dağıtmıştım. Niyaziye ayrı damat kahvesi verdim. Sonra da karşısına geçip izledim onu ilk adımla kustu manyak.

Herkes güldü annem kızdı.

Lavaboya gidip başına bekledim.

-Niyazi hadi ama ya. Sen de de nasıl mide var? O göbekle o fincanı bile Yemen gerekiyordu senin.

-Ya sozlum ne biçim kahve yapmışsın az kalsın mide kanaması geçireceğim.

Neredee.

Dedi içimin köşesine sinmiş iç sesim.

-Ha kim ölmuş damat kahvesinden .?

-Sanırım ilk ben öleceğim.

-Boşuna debelenme o kahve bitecek.

-Içemem.

Değip tekrar böğürdü.

-Ya sana bir şey sorucam. Senin kaç tane annen var ?

-Üç

Oha ya vallahi bunların ev kesin harem yuvası. . Hem ben üçüncüyü niye göremedim. Tüm sulaleyle tanıştım. Annesinin Dayısının gelinin gorumcesinin kaynanasini bile tanıdım. Onu ne alaka getirdiler bende anlamadım.

-Nasıl üç ya? Okeye dördüncü almayı düşünmedi mi baban hiç.?

-Düşündü de annemler kaçarız değince korktu.

Hele şükür bari.

-Bana bak niyazi doğru söyle ben kaçıncıyım. Vallahi ben kuma üstüne yatmam .

Lan ben ne diyorum ya sanki olmasa eksik olacak. Ama olsun kadın gururu diye bir şey var.

-Yok sözlüm sen ilksin.

Değip pis pis güldü.

-Iyi bari....ilksin derken? Yani bi üç tane daha mi olacak?

Dediğim an ağzını silerek lavabodan çıktı.

-E adetler böyle.

Dedi gülerek. Şunu surda bi öldüreyim iş kan davasina dönüşsün bari.

-Başlarım senin adetlerine.

Değip üstüne yürüdüm.

-Lan sen es mi alıyorsun eve hizmetçi mi?

-Ben bilmem bubam bilir.?

-Sen ne biçim erkeksin be süt kuzusu.

Değip  sinirlendim vemutfağa gittim.

-Niyazi ıyi mi kızım.?

-Ne bileyim anne?

Değip sustum. Birden beni çağırdılar. Sanırım söz merasimi olacaktı. Niyazi de kıvrım kıvrım geldi yan yana durduk ve babası yüzükleri taktı.

Alamıyordum ama gözlerim bulanikti. O yüzük takılırken. Neden baytar sürekli aklıma düşüyordu. Gelecekti ama gelmedi. Tamam kacmazdim belki ama onun gelmesi bile mutlu etmez miydi beni?

birden hakanin yüzüğünü fark ettim hala cikarmamıştım.

'Aklım çıkıyordu artık sürekli baytarı düşünmekten. Ama bir o çıkmıyordu aklımdan !'

Adam hemen taktı yüzüğü ve kurdeleyi kestiler. Alkış sesleri ardında benim sessiz çığlıklarım vardı. Hakan gelecekti sözde. Ona da çok kızmıştım. Ama belki de en doğrusu buydu. Şu söz bir bitsin burdan kaçmayan ne olsundu.

Kısa bir dans etmeye başladık . Gerçi pek ettik sayılamaz niyazi durmadan ayağıma basıyordu.

-Ah yavaş olsana be!

-Pardon Sözlüm ben dans etmesini biliyorum

-Alt tarafı iki sağa bir sola adım atacaksın ama senin ayaklar nedense benim ayağımı basıyor. Biraz dikkat etsene yahu.

Dedim sessiz ve sinirli bir şekilde.

-ama beceremiyorum.

Dediği an ofladim.Onunla dans ederken birden hakanla dans ettiğimizi hatırladım ne de zarif tutuyordu belimi. Çokta güzel dans ediyordu. Bide şu niyaziye bak dans mi ediyoruz yoksa kırk pinarda güreşiyormuyuz belli değil.

Dans çok şükür bitti ve ben fadik teyzenin olmadığını fark ettim.

-Anne ben fadik teyzeyi çağırmaya gidiyorum.

Dedim anneme.

-Sen gitme Tuğçe gider.

-Anne!

Değince annem

-Iyi çabuk gel.

Dedi. Hemen ayakkabılarımı giyip aşağı indim. Fadik teyzenin kapısını çaldım ve fadik teyze içeri girmemi söyledi.

-Teyzem niye içeri girdim ben hadi gidelim annem kızacak.

Fadik teyze gülümseyerek baktı.

-Sen merak etme ben gidiyorum sen burada kalıyorsun ama yavrum.

Değip güldü. Ben şaşırıp kalmıştım.

-Nasıl yani?

Der demez fadik teyze suratıma kapattı kapıyı.

Açmaya çalıştım ama çoktan kilitlemisti.

-Fadik teyze ne yapıyorsun? Bak aç şu kapıyı annem kızacak. Hem ben korkarım ya tek başıma.

Değip yere çöktüm.

-Tek başına değilsin Tavacı.

Dedi arkamdaki ses şaşırıp ona döndüm o buradaydı da neden yukarıda değildi. Hemen ayağa kalkıp

-Baytar senin burada ne işin var?

Dedim.  O şuan neden se pek karizma duruyor.

-Hiç seni kaçırmaya geldim.

Ben o şokla bakıyordum.

-Sen bakkaldan şeker mi kaçırıyorsun be? Bu ne rahatlık .?

Bu dediğime güldü.

-Bakkaldan değil de bu evden kaçırıyorum.

Şuan iltifat sırası değil baytar bey. Bak iltifat ediyor bana. Ben gulumsemeekle gulumsememek arasında gidip geliyordum.

-Hayır olmaz ben gelmiyorum.

Dedim. Baytar tekrar güldü.

-Şekerin sen olduğunu nerden çıkardın ?ben bunlardan bahsediyordum.

Dediği gibi cebinden şeker çıkardı. Ve ben tekrar yerin dibine sutlandim.

Utancımdan konuşamadım bile.

Sadece

-Hırsız

Diyebilmistim.

-Yoksa kalbini mi çaldım Tavacı.? Neden bana hırsız diyorsun?

-Ha ha çok komiksin baytar. Her şeyi çalsan bile kalbimi asla calamazsin.

Dedim ve ellerimi göğüs hizasında bağladım.

-göreceğiz bakalım. Kalbini çaldığımda da öyle diyebilecek misin? Hırsız değilim ama senin kalbini çok rahatlıkla çalarım senin ruhun bile duymaz .

Dedi kendinden emin bir şekilde.

-Fazla egolsun bir şey diyemeyeceğim ama sen dikkat ette ava giderken avlanma. Kalp çalacaağım diye mazallah kendi kalbinden oluverirsin.

Dediğim an üstüme bir ceket attı hemde suratıma.

-O ne be?

Diyerek yüzümden aldım onu.

-giy üstünü. Hava soğuk yol uzun.

Dedi ve arkasına döndü mutfağa doğru gidiyordu.

-Pardon Ne yolu?

Bu soruma karşılık

-E kaçırıyorum ya seni.

-Ha?

Bu ne lan herkes benden habersiz işler yapmaya kalıyor bi sormuyor ki kaçmak ister misin diye.

-Ordan bakınca mala mı benziyorum ben baytar.? Kusura bakma da kanal yedi dizileri gibi tam kaçarken vurulmak istemiyorum ben. Sonra arkamızdan türkü yazmasınlar.

Dediğim güldü bak yine güzel güldü gevurun oğlu.

-Yok bu sefer kanal yedi gibi olmayacak.

-Olmaz gelmem.

-Neden?

Diye bir adet sinir edici bir soru.

-Yaşatmaz bizi baytarım kıyarlar bize.

Dedim .bak ne kadar izlediysem artık o dizileri replikler bile aklımda .

Taklit yapıp role girmiştim ellerimi bağladım merul merul ona bakıyorum.

-Baytarım derken?

Ben yasatmazlar diyorum bu baytarima takıldı.

-Nayir olamaz kuzum git git buradan hõhüm

Dedim dedim ve ağlar gibi yaptım baytar da saskinca bana bakıyordu.he şimdi de yeşil çam filmlerine döndü.

-Kızım şaka misin sen? Şimdi fark edecekler göreceksin sen kanal yedi filmlerini.

Ben gülmeye başladım.

-Napiyim ya sabahtan beri psikolojim bozuldu biraz güleyim istedim.

-Birazdan kaçarken de gülecek misin bakalım.

Dedi ve tekrar yürümeye başladı hemen kolunu tutum. Hep o mu tutacak.

-Sen başına bela mi arıyorsun yoksa hayatına heyecan mi arıyorsun.?

Gülümsedi ve

-Valla seni gördüğüm gün belamı buldum ben. Heyecana gelince bu hayatın heyecanı meycani yok.

Dedi ve güldü. Sayın çukur sever baytar.

-Sen bi beni kaçır bak bakalım bu hayatın heyecanı meycanı var mi yok mu?

-E hadi o zaman görelim .

Değip göz kırptı ve bileğimi tutup götürdü muhtemelen yangın merdivenlerinden kacagiz.

-Ya dur. Ben hiç bir yere gitmiyorum.

Değip bileğimi kurtarmaya çalışıyordum.

-Sana iyilik yapmaya çalışıyorum.

Dedi masum bir ses tonuyla.

-Hayır işleri yokuşa sürüyorsun bırak artık. Hem çok geç kaldın .

Değip yüzüğü gösterdim.

-Ben sözlendim bile.

Havaya kalkan kurdeleli parmağımı görünce öyle donakaldi. Hızlıca parmağımı tutup yüzüğü çıkardı ve attı.

-napıyorsun sen ya?

Dedim sinirle.

-Yüzük atıyorum. Artık sözlü değilsin.

Dedi. Ah mizahcı çocuk.

-Of ya kurtulamayacak miyim ben senden? git artık.

Dedim sinirle.

-Gitmiyorum.

Diye sert çıktı bana. Bende gözlerine bakıp.

-Iyi o halde ben gidiyorum.

Der demez kolumu tutup kendine doğru çekti ve hop biz yine yakın temas.

-Göndermiyorum.

Öylece suratına bakıyordum. Sıkıyorsa gönderme.

-Bak sana yardım etmeye çalışıyorum zorlaştırma.

-Ben de seni korumaya çalışıyorum.

Dediğim an sustum. Al itiraf üstüne itiraf.

Hafifçe güldü ben iptal.

-Benim korunmaya ihtiyacım yok Tavacı ama senin yardıma ihtiyacın var.

-Hayır yok. Düğün gecesi yani üç yıl sonra okulum bitince kaçacağım buralardan. Her şeyi ayarladım şimdi beni kaçırırsan koca aşiret peşimize düşer.

Gülmeye başladı.

-Sen kaçmayı beceremezsin ayrıca şunları gözünde bu kadar büyütme dedi.

Sinirlenip kolundan tuttum  ve çektim.

-Bu kadar gözünde büyütme öyle mi?... baytar efendi gel kendi gözlerinle gör.

Değip oturma odasının perdesini açtım ve dört tane beli silahlı korumayı gösterdim.

-Bak bakayım gözümde fazla mi büyütmüşüm?

Hakan söyle bir baktı. Korktu zaar.

-Kızım onların silahı var da bizim elimiz armut mu topluyor.? Biz de boş gelmedik herhalde.

Dedi. Bak akillanmayacak bu çocuk.

-Ya sen ne anlamaz angut birisin .? Enselenecegiz diyorum. Kaçamayız. Tavşan gibi avlarlar bizi.

-Bak vakit darılıyor.

Dedi saate bakarak.

-Her şeyi ayarladım ben hem de her şeyi. Kızlar onları oyalıyor.

-Ne kızları da mi bu işe soktun.

-Fadik teyze bile bu işin içinde.

-Yok artık Yaşlı başlı kadın.

-Bak tek engel sensin tamam mi bi evet desen arkada araba bekliyor gel artık.

Dedi üzülerek.ay bak seni ben çayla yerim Elmalı turta. Ne Elmalı turtasi ya ne yemesi. Şuan kafam bir milyon.

-Sonra ne olacak peki?

-Seni vermekten vazgecesiye kadar seni bırakmayacağım.

-Vazgeçmezler.

-Iyi bende bırakmam.

Dediği an söyle bir kalbim aktı ama damlamadi hiç bakma baytar kalbimi çalamazsın.

-Bak boşuna uğraşma şimdi yokluğumu fark edecekler. Git hadi.

-Bak eğer istersen nikah kiyalim. Hani evli olduğun için verme şansları da olmaz.

Vay çakal kurttan kaçarken çakal a yem olmak. Hiç öyle bir niyette değilim.

-Hayır olmaz

-Oha şuan evlenme teklifimi reddettin

-Ikisini kabul ettim ya ona sayarsın.

-Ikisii sahte bu gerçek ama.

-Evrak üstüne sence gerçek mi?

-En azından kimlikte evli yazar.

-Çok şey değişti gerçekten.

-Ne olmasını istersin bayan çok bilmiş.ha eğer gerçek karı koca olmak ister...

-Sus be pis sapık

-Ya şaka yapıyorum kızım nikahima alacağım sadece o çok merak ettiğin koynuma değil.

Bak gider ayak utandırdı beni.

-Bak sen hala konuşuyor musun ya imdat gelin kaçıyorlar diye bağırırım.

-Kızım manyak misin seni kurtarmaya çalışıyorum dediğine bak daha ne istiyorsun.?

-Burdan gitmeni. Evlenmek falan yok yağmurdan kaçarken doluya tutulmak istemiyorum.

-Bende seni ateşe atmak istemiyorum.

-Beni kurtarirken asil sen kendini ateşi atıyorsun.

-Bak artık süre darılıyor giy şu ceketi.

Değip tekrar elime tutuşturdu. Bende fırlattım.

-gelmiyorum be anlamıyor musun?

-Bak zor kullanmak zorun da bırak ma beni.

-aa a kafamı silah dayayıp öyle mi götüreceksin beni.?

-Hayır bayilticam sonra da omzuma alıp götüreceğim bak o zaman gör yeşil çam filmlerini..

-Delisin sen .

Dedim. Sonra çok tatlı güldü.

-Şansın yok kaçırıyorum seni.

Dedi ve Birden kapı açıldı korkuyla ittirdim onu. Geleni fark eder etmez derin bir nefes aldım.

-Sen miydim fadik teyzem.?

-Aa aa siz hala kacmamissiniz.

Oha sende fadiş?

-Ne kaçması Allah aşkına teyze. Ya yakalarsa hem ben gitmem bununla. Ne zaman karşıma ciksa  başım bir belada.

Dedim baytari gosterek

-asıl sen karşıma çıkınca tüm belalar da senle beraber geliyor.

-Iyi o zaman kaçırma sende o zaman beni.

Deyip dil çıkarttım.

Birden fadik teyze kafama vurdu.

-Kız salak kız çocuk seni seviyor da öyle kaçalım diyor. Yoksa niye kaçırsın seni?

Dediği an ben bittim ve baytara baktım baytarda duymazlıktan geldi hafifçe yüzüme baktıktan sonra fadik teyzeye dönüp

-Yok öyle bir şey teyze ben öylesine yardım amaçlı.

-Ya ya. Insan bir insana yardım ediyorsa bu boşuna değildir ya bir çıkarı vardır ya da seviyordur.

Tektar baytara baktım çıkar derken? Ne gibi bir çıkar bu?

-Sakın öyle bakma Tavacı çıkarım falan yok

Değip ellerini kaldırdı. .

Fadik teyze adile nasit gibi güldü.

-E o zaman seviyor bu seni.hihihi

-Ya fadik teyzem sevme falan yok. Sadece bir öneri. Hem on beş dkdır buradasın şimdi onlarda gelir.

-Ha bende niye geldim diyordum. Seni merak ettiler bende bi bakayım diye çıktım şimdi siz kaçacaksınız bende eyvah gelin kaçmış diyeceğim.

Değip tekrar güldü.  Yok bunlar yediden yetmise manyamış. Ben diyorum ben diyorum mersine bunlar anlıyor tersine. Dur şuan kafiye yapayım dedim ama asıl doğrusu ben diyorum gelin gidiyor bunlar anlıyor gelin kaçıyor.

-Ya teyzem ben kaçmıyorum . Hem bu beni kacirirken senin elin armut mu topluyor. Ben senin kızın sayılırım olur mu böyle beni kacirirken izlemek.?

-Peki olur mu sevenleri ayırmak?

Ikimizde aynı anda birbirimize baktık.

Sonra hemen ona fadik teyzeme bakıp.

-Yeter artık bu kadar saçmalık yeter.

Dedim ve kapıya doğru ilerledim tam kapıyı açıp çıkacağım.....

Herkese merhabalar. Bir bölüm sonu daha umarım beğenmişsinizdir. Acaba sonunda ne olacak? Sizce tam çıkarken ne olmuş olabilir.? Lütfen cevaplayın yeni bölüm yarın gelecek hepiniz kendinize iyi bakın.

Yorum yapan tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Bu bölüm ve diğer tüm bölümlerin hepsi onlara gelsin.😍😘😘😘

Continue Reading

You'll Also Like

7K 675 33
Savaş'ın Galatasaray'ın şampiyonluk kutlamalarında bankın birinde oturmuş Fenerbahçe'li kadının yanına oturmasıyla başlar her şey. Argo ve küfür içe...
5.1K 516 22
Geçmiş yıllarda yaşanan bir kaza sonucu bir aile parçalanmış, içlerinden bazıları vefat ederken bazıları da hasarlarla kazayı atlatmıştır. Fakat tek...
1.4M 67.3K 55
Texting SİZ: Kardeşim kargomu getirsenize ne demek kurye vefat etti!? SİZ: Hayır aldığım şey de az buz bir para değil. SİZ: Ben o gitarın parasını...
36.2K 3.2K 63
*TAMAMLANMIŞTIR* *BURADA GEÇEN HEPSİ KENDİ HAYALİMİN ÜRÜNÜDÜR BAŞKA KİTAPTAN ÇALINTI DEĞİLDİR! VE LÜTFEN YORUMLARDA BAŞKA KİTAPLARDAN BAHS ETMEYİN BU...