TEMMUZ |Texting

By ftmnreker

42.1K 4.6K 3.4K

Belkilere sığınan bir adam tarafından bahşedilen renklere büründüm. "Bir gün, sana gökkuşağı armağan edeceğim... More

1🌈
2🌈
3🌈
4🌈
5🌈
6🌈
7🌈
8🌈
9🌈
10🌈
11🌈
12🌈
13🌈
14🌈
15🌈
16🌈
17🌈
18🌈
19🌈
20🌈
21🌈
22🌈
23🌈
24🌈
25🌈
26🌈
27🌈
28🌈
29🌈
30🌈
31🌈
32🌈
33🌈
34🌈
35🌈
36🌈
37🌈
38🌈
39🌈
40🌈
42🌈
43🌈
44🌈
45🌈
46🌈
DUYURU!
KARAKTERLER İLE RÖPORTAJ.
Özel bir bölüm🌈
Özel bir bölüm II🌈
Özel bir bölüm III🌈

41🌈

998 83 95
By ftmnreker

🍒


Belkileresıgınanadam: Annemin seni kıskanması neye dahil?

Renklerindenarınankadın: Ha?

Renklerindenarınankadın: Annenin benden haberi var mı?

Belkileresıgınanadam: Tabii ki var.

Belkileresıgınanadam: Babamın da var.

Belkileresıgınanadam: Sanırım tüm sülalemin var...

Renklerindenarınankadın: Oha, nasıl öğrendiler?

Belkileresıgınanadam: Annem odamı temizlemek için girdiğinde, duvarıma astığım resimlerini görmüş...

Belkileresıgınanadam: Sapık değilim, şaka yapıyorum.

Belkileresıgınanadam: Bir tane resmin var sadece, o da annem kitaplığımı temizlerken defterimin arasından düşmüş...

Belkileresıgınanadam: Babam da yemekte bir konuyu bana dört defa açıkladıktan sonra anladın mı diye sorunca; "çok güzel gülüyor, nasıl sevmeyeyim?" diye karşılık verdiğimde anlamış...

Belkileresıgınanadam: Diğer bütün akrabalarıma da annem söylemiş jshdksld

Renklerindenarınankadın: Gülsem mi, ağlasam mı bilemedim...

Belkileresıgınanadam: Niye ağlıyorsun kızım? Kaynanan seni çok beğenmiş, kayınpedere göre de beni adam edecek potansiyel sende varmış, diğer akrabalarım seni görmedi çünkü ne alaka lan?

Renklerindenarınankadın: Seni adam etmek derken hangi konudan bahsediyoruz?

Belkileresıgınanadam: Eheh, öncelikle kaynana ve kayınpeder olayını kabullenmen gözümden kaçmadı.

Belkileresıgınanadam: Soruna gelecek olursak; babama göre çok sorumsuz ve başıboş bir insanım.

Belkileresıgınanadam: Sürekli arkadaşlarla takılıyorum, geziyorum, oyun oynuyorum, boş işlerle uğraşıyorum, asla ders çalışmıyorum falan...

Belkileresıgınanadam: Ama senin için yaptığım bazı küçük fedakarlıklara şahit olduktan sonra, senin beni sorumluluk sahibi bir adam edeceğini düşünüyormuş.

Renklerindenarınankadın: Annen beni neden kıskanıyor?

Belkileresıgınanadam: Konudan konuya atlamana aşığım.

Belkileresıgınanadam: Seni ondan çok sevdiğimi düşünüyor.

Renklerindenarınankadın: Mümkün mü?

Belkileresıgınanadam: Değil...

Belkileresıgınanadam: Bunu biliyorsun zaten.

Renklerindenarınankadın: Emin olmak istedim.

Belkileresıgınanadam: Seni bu yüzden seviyorum.

Belkileresıgınanadam: Herkesten farklı olduğun için.

Belkileresıgınanadam: Yerinde bir başkası olsaydı annemden çok sevildiğini duymak isterdi.

Renkleridenarınankadın: Bir insan, bir insanı annesinden fazla sevdiğini iddia ediyorsa, onun sevgisine güvenilmez.

Renklerindenarınankadın: İstisnai durumlar olabilir, büyük ailevi sorunlar falan.

Belkileresıgınanadam: Senin o kocaman kalbini öperim.

Belkileresıgınanadam: Anlayışını severim senin.

Belkileresıgınanadam: Mantığını severim.

Belkileresıgınanadam: İyi ki karşıma çıkmışsın be.

Belkileresıgınanadam: İyi ki kalbimin orta yerine yerleşmişsin.

"Temmuz." Kafamı kaldırıp tepemde dikilen Leyla'ya baktım. 

"Efendim?"

"Çıkışta biraz dolaşalım mı? Hemen hayır deme, konuşuruz biraz. Uzun zamandır konuşma fırsatımız olmadı."

"Bilmiyorum Leyla, bakarız." 

Kaşlarını çattı. "Öğleden sonra dersler boş, alırım seni bir yere kaybolma."

Bir şey söylememe fırsat vermeden arkasını dönüp yanımdan uzaklaştığında sinirle iç geçirdim. Emrivakilerden nefret ederdim ve şu an tam olarak emrivaki kurbanıydım. Bu durumdan kurtulmak isteyen yanım hızlı bir şekilde bir şeyler düşünürken Leyla'ya bir kez olsun şans vermek isteyen yanım onu bastırmaya çalışıyordu. İki tarafın ortasında kalan ben ise yapmam gerekeni yapıp telefonuma sarıldım.

Siz: Yüz on iki!

Elif: Durumun aciliyeti nedir?

Siz: Eheh, bana ayak uydurmanı sevdim. Doğru arkadaş seçimim için kendimi tebrik edip dönüyorum, bir saniye.

Siz: Tamam döndüm! Öğleden sonraki derslerimiz boş ve Leyla biraz dolaşmak istediğini söyledi. Konuşmak istiyormuş...

Elif: Reddetmemiş gibisin?

Siz: Reddetmedim...

Elif: Tamam, kurtarma operasyonunu tam olarak hangi zaman dilimi içerisinde yapmam gerekiyor?

Siz: Sana konum atacağım... Konumu aldıktan yarım saat sonra operasyonu başlat!

Elif: Anlaşıldı patron!

Öğleye kadar olan bütün derslerde kitap okumuş, ders aralarında ise kahve içmiştim. Öğleden önceki son dersimiz de sona erdiğinde Leyla arka sıralardan hızla çıkıp yanımda bitiverdi. "Haydi gidelim!"

Kısa bir tereddütten sonra başımla onaylayıp çantamı omzuma takarak sınıftan çıktım. Her ne kadar ona sinirli de olsam, bir zamanlar en iyi arkadaşım olması ona karşı olan sert tutumumdan taviz vermeme neden oluyordu. İnsan güzel anılar biriktirdiği birine karşı kin besleyemiyordu. Ama yine insan, güzel anılar biriktirdiği birine kötülük yapabiliyordu. Bu terazinin kin tutamayan kesesinde ben varken; kötülük olan kesesinde Leyla vardı. 

Sessizlik içerisinde yürüdüğümüz yolun sonunda sahile ulaşmıştık. "Neden geldik buraya?" 

Soruma karşılık omuz silkip denize yakın bir banka oturdu Leyla. "Gelsene!" dedi eliyle beni de yanına çağırıp. "Dikilme orada."

"Kahve alıp geleceğim." dedim mimik kullanma gereği duymadan.

Kendince onaylama anlamı taşıyan bir göz yuvarlama işareti yaptığında arka tarafımda kalan kafeye doğru döndüm. Kahve alma bahanesiyle oluşturduğum ortamdan istifade telefonuma sarıldım hemen.

Siz: Konumu atıyorum, gerisi sende.

Elif'e mesaj attıktan hemen sonra mesajlardan çıkıp uygulamanın ileti kutusuna girdim.

Renklerindenarınankadın: Mutsuzum, çok hastayım güldür beni Gölge...

Belkileresıgınanadam: Leyla seni neden kaçırır gibi çıkardı okuldan?

Renklerindenarınankadın: Çıkmaz bir sokaktayım, gel bul beni Gölge...

Belkileresıgınanadam: Konum at, ekibi toplayıp geleyim.

Renklerindenarınankadın: O iş Elif'te.

Belkileresıgınanadam: Tamam, Elif ile haberleşirim ben.

Belkileresıgınanadam: Bir saate kadar yanınızda oluruz.

Belkileresıgınanadam: Bir sorun olursa yaz bana, buradayım ben.

Renklerindenarınankadın: Kahraman bir Gölge...

Belkileresıgınanadam: Sadece senin kahramanın.

Renklerindenarınankadın: Bunu sevdim.

Belkileresıgınanadam: Bunu sevmeni sevdim o zaman.

Telefonumu cebime sıkıştırıp kahveleri elime aldım ve Leyla'nın yanına ilerledim. "Hey." Kahvenin tekini ona uzattığımda gülümseyerek aldı. 

"Teşekkür ederim."

"Rica ederim."Bir süre konuşmadık, altı ya da yedi dakikanın sonunda kafamı Leyla'ya çevirdiğimde bunu hissedip o da bana döndü.

"Elif ile çok samimi oldunuz, teşekkür bile etmiyorsun." Gülümser gibi oldu ama çabucak ifadesizliğine geri döndü. "Sonuşta benim sayemde tanışıyordunuz, şimdi seni benden daha çok seviyor gibiler."

"Bu bizim suçumuz değil, sen yaptın."

"Ben mi yaptım?" Gözlerini kırpıştırdı. "Arkadaşlarımı elimden almanın hangi kısmını ben yapmış olabilirim?"

İç geçirdim. "Arkadaşlarını elinden falan almadım Leyla, sen benim sahip olduğum tek arkadaşı elimden aldın. Kendini benim hayatımdan çekip çıkararak beni yapayalnız bıraktın. Senin yaptığın şeyler, bizi birleştrdi. Evet, beni sırtımdan vurup hayatımdan defolduğun için sana minnettarım. Sayende gerçek arkadaşlığı öğrendim ve gerçek arkadaşara sahip olabildim."

"Ben seni sırtından falan vurmadım."

 Kahvemden bir yudum alıp bakışlarımı denize çevirdim. "Evet, neden buradayız? Bunu söylemek için mi getirdin beni buraya?"

"Hayır. Aslında Temmuz... Seninle başka bir konu hakkında konuşacağım."

"Hangi konu?"

"Senin anonim hakkında. Sana söylemem gereken şeyler var ama nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum." Bakışları kısa bir an için benimkilerle buluştuktan sonra yeniden yön değiştirdi. "Ben, anonimin kim olduğunu biliyorum."

Aniden hızlanan kalp atışlarımı yatıştırmak adına derin nefesler aldım. "Şu an bilmek istemiyorum Leyla."

"Onu seviyor musun Temmuz?"

"Ne alakası var bunun konumuzla?" Ani çıkışım karşısında kaşlarını çattı. Ben ise bir yandan Gölge'nin kim olduğunu söyleyecek korkusu yaşarken; diğer yandan her şeyi itiraf etmesini bekliyordum. Her şeyi açıklarsa belki onu affederdim.

"Çok alakası var! Cevap ver, onu seviyor musun? Adını, soyadını, tipini, kokusunu, ses tonunu bile bilmediğin o çocuğu seviyor musun?"

"Seviyorum! Birini sevmek için ad, soyad, tip, koku, ses tonu gerekmiyormuş Leyla. Birinin merhametini sevebiliyormuşsun, birini sevmek için kalbinin güzelliğini görmek yeterli oluyormuş. Ben onun adını, soyadını sevmiyorum ki! Tipini sevmiyorum, kokusunu sevmiyorum, ses tonunu sevmiyorum! Ben onu seviyorum ve tüm bunlar da ona ait olduğu için seveceğim." Kaşlarımı çattım. "Ayrıca, kokusunu biliyorum."

Bağırarak söylediğim her kelime Leyla'yı biraz daha öfkelendirirken ben içimdekileri dökmenin rahatlığını yaşıyordum. Ta ki, kafamı kaldırıp karşımda bana bakan topluluğu görene kadar. Eren, Baran, Egemen, Rüzgar, Furkan ve Hakan donmuş bir şekilde bizi izliyordu. Elif ise hepsinin önünde durmuş, sırıtarak elma yiyordu. 

"Kim olduğunu öğrendikten sonra da sevecek misin?" Leyla'nın sorusu utancımı yaşayamadan yeniden sinirlenmeme neden olurken; dişlerimi sıktım.

"Leyla, senin derdin ne bacım?" dedi Baran şaşkınlığını üzerinden atıp. "Sen neden taktın ki Temmuz'un aşk hayatına bu kadar? Neden kendi hayatına bakmıyorsun? Ah, tabii ya! Senin aşk hayatın yoktu, değil mi? Haliyle kendi hayatında bulamadığın heyecanı başkalarının hayatında arıyorsun."

"Baran." diye uyardığımda omuz silkmekle yetindi. 

"Cevap ver Temmuz, kim olduğunu öğrendiğinde de sevecek misin? Ya sevmek istemediğin biriyse?" Leyla, Baran'ı duymazdan gelip benimle uğraşmaya devam ediyordu. Ben ise aptal gibi Baran'ın onu kıracak sözler sarf etmesine kızıyordum.

"Evet Leylacığım, kim olduğunu öğrendiğimde de en az bu kadar seveceğim." dedim rahatlıkla. "Sevmek istemediğim birinin kendini bana bu kadar sevdirebilmiş olmasını da ayrıca seveceğim. Tamam mı? Rahatladın mı?"

 "Bence rahatı bozuldu ama neyse." dedi Elif yanıma gelip tek kolunu omuzuma atarken. "O burada kendi halinde seni ve enişteciğimi düşünürken biz bir yerlere mi gitsek?"

"Olur." dedim gülümseyerek. "Gidelim."

Arkamı döndüğümde arkamdan; "Pişman olacaksın." diye bağırışını umursamadım. "Çok pişman olacaksın! Belki hiçbir zaman karşına çıkacak cesareti olmayacak, belki bir başkasına aşık olacak ve seni öylece bir bilinmezin ortasında bırakacak, belki de sadece seninle oynuyor... Sen ise aptal gibi onu sevdiğini söylüyorsun. Zavallısın Temmuz, çok zavallısın."

Omuz silkip arkama döndüm ve belki de hayatımda hiç olmadığım kadar samimi bir şekilde gülümsedim Leyla'ya. "Asıl zavallı sensin Leyla, çünkü sevmenin ve sevilmenin ne olduğunu bilemeyecek kadar kötü bir kalbin var." Yeniden gülümsedim. "Ayırca, saydığın tüm ihtimaller sadece beni ilgilendirir."

Leyla'nın yanından ayrıldıktan sonra çocuklarla takılmamış, eve gelmiştim. Zihin olarak yorgundum ve bu yorgunluğu atmak için bolca kahveye, biraz da uykuya ihtiyacım vardı. Leyla bana söylediği tüm o sözleri arkadaşım olduğu için söyleseydi, bunu anlayabilirdim. Eğer sadece beni kırmak için söylememiş olsa, sadece sevilmemin acısını çıkarıyor olmasa, onu gerçekten dinlerdim. Hak verirdim belki, oturup saatlerce bu ihtimaller üzerinde konuşurduk. Ama o hiçbir kelimesini benim iyiliğimi düşünerek sarf etmemişti...

Belkileresıgınanadam: Beni seviyorsun!

Belkileresıgınanadam: Evet, şizofren değilim, uydurmadım, gaipten sesler de duymadım.

Belkileresıgınanadam: Beni sevdiğini söyledin.

Belkileresıgınanadam: Sen beni seviyorsun Temmuz!

Belkileresıgınanadam: İçinde bana karşı var olan his kırıntılarının her birini tek tek öpüp başıma koyarım ulan!

Belkileresıgınanadam: Ne muazzam bir nimet bu?

Belkileresıgınanadam: Mutluluktan ağlayabilirim şu an.

Belkileresıgınanadam: Ama daha mühim bir meselemiz var.

Belkileresıgınanadam: Leyla'nın ortaya attığı saçma ihtimal silsilesi gibi.

Renklerindenarınankadın: Umurumda değil.

Belkileresıgınanadam: Benim umurumda.

Belkileresıgınanadam: İlk olarak, cesaretimi topladım. Sadece uygun bir an bekliyorum. 

Belkileresıgınanadam: İkinci olarak; başka birine aşık olamam çünkü aşk bu, hayatında sadece bir defa yaşarsın ve ben bu hakkı seninle kullandım.

Belkileresıgınanadam: Pişman değilim. Yine olsa, yine seni bulur sana aşık olurdum. Sen de pişman olmayacaksın inan bana. En azından ben, pişman olmaman için elimden ne geliyorsa yapacağım...

Belkileresıgınanadam: Son olarak; asla oyun oynamıyorum.

Belkileresıgınanadam: Çocuk değilim, bir kızı boş yere oyalayacak bir insan değilim, ne yapıyorsam istediğim için yapıyorum. 

Belkileresıgınanadam: Seni seviyorum ve senden başkasına bakmak aklımın ucundan bile geçmiyor. Yemin ederim sen benim için tek kişilik bir evrensin. Öyle yeterlisin ki benim için, başka arayışlar düşünme gereği bile duymuyorum. 

Renklerindenarınankadın: Gölge...

Renklerindenarınankadın: Bunları açıklamak zorunda değilsin. Onun söylediği şeyler benim kafamda şüphe oluşturmuyor.

Renklerindenarınankadın: Eğer bir gram şüphe duysaydım, asla bu durumda olmazdık. 

Belkileresıgınanadam: Beni sevdiğini söyle.

Belkileresıgınanadam: Lütfen.

Renklerindenarınankadın: Uyumam lazım.

Belkileresıgınanadam: Kaçma.

Renklerindenarınankadın: :)

Belkileresıgınanadam: Ben bu dünyada başlamışım yanmaya ulan...

Renklerindenarınankadın: Cehennem miyim yani?

Belkileresıgınanadam: Cehennemsen, günahların en büyüğünü işleyeyim çıkmamak için senin güzel kalbinden.

Renklerindenarınankadın: Uyuyayım o zaman ben.

Belkileresıgınanadam: Kaç o zaman sen.

Belkileresıgınanadam: İyi uykular. 

Belkileresıgınanadam: Seni seviyorum.

Continue Reading

You'll Also Like

5.9K 412 94
Bu dünya, Tilki Perileri'nin, Nehir Tanrıları'nın, Su Canavarları'nın, Büyük Şeytanlar'ın ve ölümsüzlüğü arayan Uygulayıcıların dünyasıdır. Uygulayıc...
141K 7.2K 32
"kitaptaki yazım hataları düzenlenecektir." ! Kitap bana aittir.! İ𝑐𝑙𝑎𝑙&𝐴𝑟𝑎𝑚 𝑍𝑒𝑚ℎ𝑒𝑟𝑜ğ𝑙𝑢 🥀28.08.2023🥀 Kuma yoktur.. Tesadüf denilen...
672K 3.3K 40
⚠️⚠️⚠️⚠️ Yetişkin içerik ⚠️⚠️⚠️⚠️ Hikâyelerin sadece ilk bölümleri burda yer alacak geri kalanlar youtubededir. YouTube linki https://youtube.com/@i...
11.1K 467 5
Beni öptükten sonra bile ona gideceksin ve ben ise sadece arkandan öylece bakacağım. Her zaman yaptığım gibi.